Tragedya
(Trajedi, Ağıt)
İlk örnekleri eski Yunan edebiyatında (MÖ. 6.yy) görülen tragedya, seyircide acıma ve korku duyguları uyandırarak ruhu tutkulardan temizlemek amacıyla yazılan ve kendine özgü katı kuralları olan bir oyun türüdür. Tragedya, eski Yunan ve Latin edebiyatlarının taklit edildiği ve Klasisiz-min etkili olduğu 17. yüzyılda, özellikle Fransa’da yeniden canlanmış ve 19. yüzyılın ortalarına kadar sürmüştür.
Trajedi (Tragedya): Bu sözcük Yunanca tragoidia’dan gelir; tragos (keçi) ve oidie (Türkü) sözcüklerinin birleşmesiyle “keçilerin Türküsü” anlamına kullanılır. Dionysos şenliklerinde koro, tanrının ona bağlı kölelerini simgeliyordu. Tanrının çevresinde hep doğanın yabancı güçlerini temsil eden teke ayaklı satyrler bulunduğu için ilk başlarda, koro da satyrlerin biçimine giriyordu; ilk dönemlerde, korodaki oyuncular teke derileri (tragoi) giyerek oyun alanına çıkıyorlardı. Tragedya türü de tragos’ların şarkılarından doğdu.
Tragedyanın konu kaynağı efsanelerdi. Zaten efsaneler Yunan şiirinin de kaynağı olmuştu. Kendisinden sonra gelen yazarların bitmez tükenmez hazinesi olan Homeros efsaneleri güzel bir üslûp içinde tekrarlanmıştı. Ancak dram sanatı, bu efsanelerden yepyeni bir biçimde esinlendi. Efsaneler geleneksel bir süsleme sanatı gibi, tekrarlanmanın batağına tam düşecekken, dram sanatı bu efsanelere yeni bir soluk getirdi ve geniş bir ufuk açtı. Çünkü efsanelerde idealize edilerek ya da süslenerek anlatılan olaylar ve bu olayların içindeki kahramanla dram sanatı yoluyla Atina halkının özelliği ve tavrı oluverdi; efsaneler yoluyla önemli gerçekler üzerinde duruldu.
Yunan tragedyasının özellik gösteren düşünce düzeyinden biri “gururlanma günahı” ve bu günahın kaçınılmaz cezasıydı. Grekler bu cezayı tanrıça Nemesis’e bağlarlardı. Nemesis, başarıları ve sürekli zenginlikleri yüzünden tanrıları unutan insanların kırbacı, onları cezalandıran bir yüce güçtü. Yunan seyircisi için hiçbir şey gurur kadar kahramanın kötü bir duruma düşmesindeki acıya, gölge düşüremezdi.
Yunan tragedya yazarları, oyunlarında tekrar tekrar bu günah-ceza kavramları üzerinde dururlardı. Hele Aiskhilos bu dinsel kavramlara her zaman dikkat etmişti. Ancak antik tragedyadaki günah kav-ramı bugünkünden değişikti: bazen günah hafif olur, unutulurdu; bazen günahı işleyen farkına bile varmazdı; bazen da günahı işleyen cezaya çarptırılan değil, onun babası ya da atası olurdu. Tragedya kahramanları günahlarından dolayı vicdan azabı çekmezlerdi.
Yunan tragedyasının yapısı konuşmalı ve şarkılı bölümlerle kuruludur. Konuşmalı bölümler üçe ayrılır:
Progolos, yani başlangıç: Koro’nun ortaya çıkmasından önce söylenen bölümdü. Oyun üzerine bazı açıklamaların yapıldığı yerdi. Bu bölüm yalnız bir kişi tarafından seyirciye doğru söylenirdi. Bir çeşit anlatıcının bölümüdür. Bu başlangıç bitince koro oyun alanına girer ve oyun bitinceye kadar kalırdı.
Epeisodion’ lar: Bunlar koronun şarkıları arasındaki bölümlerdi. İ.Ö. V. yüzyıldan itibaren her oyunda üç Epeisodion’un olması bir kural durumuna geldi.
Eksodos, tragedyanın bitişiydi: İlk dönemlerde koronun dışarı çıkması sırasında söylenen lirik bir şarkıydı.
Tragedyanın Özellikleri
* Konular tarihten ya da mitolojiden alınır. Ho-meros destanları, Yunan ve Latin mitolojileri, Roma tarihi… tragedyaların başlıca kaynaklarıdır.
*Kahramanlar yüksek tabakadan (krallar, kraliçeler, soylular) ve doğaüstü varlıklardan (tanrılar, tanrıçalar) seçilir.
* Tragedya baştan sona ciddi bir hava içinde geçer.
* Erdeme ve ahlâka değer verilir. Sözgelimi oyunda bir kral, hiçbir zaman kötü özellikleriyle tanıtılamaz.
* Tragedyalar kesintisiz oynanır; perde yoktur. Eser birbiri ardından sürüp gelen diyalog ve koro bölümlerinden oluşur.
* Tragedyalarda genellikle beş bölüm vardır. Bu bölümler manzum olarak yazılmıştır. Koro, eski Yunan tiyatrosunun temel öğesidir. Koro, bir kentin ihtiyarları ya da kadınlarından oluşur; halkı temsil eder. Koro, eyleme karışmaz; olup bitenlere seyirci kalır.
*Tragedyalar “üçbirlik kuralı”na uygun yazılır. Bu kurala göre tek bir ana olay, Sahne de-ğişmeksizin en çok 24 saat içinde anlatılmalıdır.
* Tragedyalarda vurma, yaralama, öldürme… gibi olaylara seyircinin gözü önünde yer verilmez; bunlar dışarıda gerçekleşir, Sahneye haberi ulaştırılır.
*Eserde yüksek ve ağırbaşlı bir dil kullanılır; kaba saba sözlere yer verilmez.
Önemli Tragedya Sanatçıları: Aiskhyleos (MÖ. 525-456), Sophokles (MÖ. 495-406)
Eski Yunan Edebiyatı’ndaki tragedya sanatçıları ise, Euripidies (MÖ. 480-406), Corneille(1606-1684) ve Racine (1639-1690)’dir.
|» “Tiyatro” Sayfasına Dön! « |
Not: İçerik, internetten alıntılanarak derlenmiştir…
Tiyatro, Tiyatro Nedir, Tiyatro Metinleri, Türk Tiyatrosu, Tiyatro
YA BU SİTE HARİKA YA BÜTÜN ARKADAŞLARIM BU SİTEDEN YARARLANIYORR. BÜTÜN EMEĞİ GEÇENLERE TEŞEKKÜRLERR…
Bu site çok güzel. Aradığımı bulabiliyorum. Sadece skeç, tiyaro metinleri çoğaltılmalı.
Valla tek kelimeyle muhteşem yapan her kimse Allah razı olsun.
Tebrikler.Çok güzel bir site.Ne ararsam bulabiliyorum.Yapan kişiye teşekkürler.
Çok harika bir site 🙂