Osmanlı’da emekli maaşı, sadece yüksek bürokratik görevliler için değil, ulema sınıfı için de verilirdi. Örneğin, 16. yüzyılda şeyhülislamlar emekli olduklarında günlük 200 akçe maaş alırlardı. Diğer bürokratik görevliler için de maaşlar, devletin düzenlemeleri ile belirlenir ve zamanla güncellenirdi.
Askerler, özellikle kapıkulu askerleri olan yeniçeriler, savaş dışı kalan veya yaşlanan askerlere maaş bağlanıyordu. Başlangıçta maaşlar düşükken, zamanla daha düzenli bir sistem oluşturulmuştu. Yeniçeriler, İstanbul dışında yaşıyorlarsa yerel gelirlerden maaşlarını alırlardı.
Tanzimat dönemiyle birlikte, emeklilik sistemi daha düzenli hale geldi. 19. yüzyılda çıkarılan kanunlarla askeri ve sivil memurlar için emeklilik yasaları getirildi. 1859’da Askeri Tekaüt Kanunu çıkarıldı ve 1866’da askerlerin emeklilik durumu düzenlendi. 1875’te işçiler için de emeklilik düzenlemeleri yapıldı, 1881’de ise sivil memurlar için bir emeklilik sandığı kuruldu. Bu dönemde, emekli maaşlarının yanı sıra dul ve yetimlerin de devletten destek alması sağlanmıştır.
Özetle, Osmanlı İmparatorluğu, modern sosyal güvenlik sistemine geçişte önemli adımlar atmış ve emeklilik düzenlemeleriyle Avrupa’dan çok önce bir sosyal güvenlik altyapısı oluşturmuştur.