Kimi edatlar sıkça kullanılmakta ve farklı anlamlar içerebilmektedir.
Bu edatlar ve kattıkları anlamlar aşağıda açıklanmıştır:
a. Benzetme: Aslan gibi bir adamdır.
b. Durum: Kovanın içi çöplük gibi oldu.
c. Sanma: Seni önceden gördüm gibi.
d. Zaman: Dün öğle gibi eve geldi.
e. Tahmin: Oyun berabere bitecek gibi.
f. Yaraşır biçimde: İnsan gibi konuş.
a. amaç: Kendin için yarışmalısın.
b. Sebep: Yorgun olduğum için gelemedim.
c. Görelik: Benim için hiç sorun yok.
d. Uğrunda: Bu işe senin için girdim.
e. Süre: Telefonu iki saat için verdi.
f. Hakkında: Onun için kötü konuştu.
g. Özgü: fiu asansör özürlüler içindir.
h. Yönelme: Davetliler senin için geldi.
a. Yaklaşık: Yirmi kadar davetli geldi.
b. Zaman: Akşama kadar uyudum.
c. Benzetme: Bir ceylan kadar güzeldir.
d. Sürece: Ölene kadar yanındayım.
e. Değin: Eve kadar beraber gidelim.
f. Denli: Gece o kadar özeldi ki…
g. Miktar: Bu kadarı da fazlaydı artık.
h. Karşılaştırma: ben de onun kadar çalışkanım.
a. Görelik: Sana göre bu da iyi bir sonuçtu.
b. Uygunluk: Bu sarı kazak tam ona göre.
c. Karşılaştırma: Geçen seneye göre daha iyiydik.
d. Dikkate alma: Anlatılanlara göre o haklı.
a. Birliktelik: Akrabalarımızla sohbet ettik.
b. Araç: Otobüsle yarın İzmir'e gidiyorum.
c. Durum: Olayları üzüntüyle karşıladık.
d. Sebep: İşe girmesiyle hayatı değişti.
a. Hakkında: Dünyaya karşı daima iyimser.
b. Zaman: Sabaha karşı evime vardım.
c. Mekan: Ormana karşı bir kulübe yaptık.
a. Yön: Eve doğru gidiyorlarmış.
b. Zaman: Sabaha doğru kasabaya varır.
Edatların bir kısmı basit yapılıdır. Bazı edatlar türemişlik özelliği gösterirler. Birleşik edat ise pek yoktur.
Basit edat: kadar, için, dair…
Türemiş edat: yalnız, değin, sadece…
Birleşik edat: sanki…
Edatlar, çoğu kez cümlede zarf öğesi içinde kullanılmakla birlikte bazen isim ve sıfat tamlaması da yapabilirler.
Onun gibisi: isim tamlaması
On kadar asker: sıfat tamlaması