Göktürk Yazısını Öğrenme Kılavuzu En güzel örneklerini Orhun ve Yenisey Yazıtları’nda gördüğümüz Göktürk yazısı, Türk yazı dilini yazılı kaynaklardan takip edebildiğimiz 7. yüzyıla kadar işlenmiş ve yazıtlarla bugünlere ulaşmıştır. Göktürk yazısı, Türklere ait olan Orhun alfabesi ile yazılmaktadır. Bu alfabe, Göktürkler‘den sonra 5-6 yüzyıl boyunca kullanılmış; fakat İslamiyet’in kabulü
Göktürk Yazısında Sayılar Orhun Yazıtları’nda sayılar, yazı ile belirtilmiştir. Sözcük düzeyinde kalan bu sayıların, rakamla yazılışı kaynaklarda bulunmamaktadır. Göktürkçede ya rakam tamgaları bulunmamaktadır ya da yazılı kaynaklarda geçmediği için (güçlü olasılık) bilinmemektedir. Eski Türkçede sayılar, “bir, eki, üç, tört, biş, altı, yiti, sekiz, tokuz, on” diye telaffuz edilir. Yazıtlarda
Göktürkçe ve Orhun Yazısı Göktürk yazısını öğretmesi için hazırlamış olduğum kılavuzu, içindeki yanlışları düzeltip, eksikleri gidererek yeniden yayımlıyorum. Bu hâliyle daha öğretici ve kapsamlı bir çalışma olan bu kılavuzu, “buraya dokunarak” indirebilirsiniz. Hazırlamış olduğum kılavuzdaki bütün içeriğe, aşağıdaki sayfalardan da erişebilirsiniz. Fakat özellikle transkripsiyon harflerini web ortamına aktarmada genellikle
Göktürk Yazısıyla İlgili Örnek Metinler Göktürk yazısında harfler, sayılar ve yazım kuralları ile ilgili öğrendiklerimizi pekiştirmek amacıyla, aşağıdaki Orhun Yazıtları’ndan birkaç örnek metin üzerinde alıştırma yapmanız yararlı olacaktır. Metinler hem Orkun alfabesiyle hem de Latin alfabesiyle verilmiş, günümüz Türkçesine aktarımı da en altta gösterilmiştir. |» Göktürkçe ve Orhun Yazısı
Yazım Kurallarıyla İlgili Alıştırmalar |» Göktürkçe ve Orhun Yazısı Sayfasına Dön! « |
Göktürkçenin Biçim Özellikleri YAPIM EKLERİ İsimden İsim Yapma Ekleri •“+çı”: Meslek ve uğraşma isimleri yapar. Bu ekin “c”li ve yuvarlak biçimleri yoktur: “yir+çi” (kılavuz), “yagı+çı” (savaşçı), “sıgıt+çı” (ağlayıcı) •“+lXg”: Sahip olma bildirir: “baş+lıg” (başlı), “tiz+lig” (dizli), “at+lıg” (atlı), “ton+lug” (elbiseli) •“+sXz”: Sahip olmama bildirir: “yol+suz”, “keçig+siz” (geçitsiz), “buŋ+suz” (kedersiz)
Göktürkçenin Ses Özellikleri Bugünkü Türkiye Türkçesinde bulunan “c, f, ğ, h, j, v” sesleri Göktürkçede olmadığı hâlde; ölçünlü Türkiye Türkçesinde bulunmayıp farklı Türk lehçelerinde yaşayan “ŋ” ve “ń” sesleri Göktürkçede bulunmaktadır. Göktürkçedeki ünlülerin tamamı, bir sözcüğün her yerinde bulunabili. Ünsüzlerin tamamı sözcüklerin içinde ve sonunda bulunabiliyorken; sözcük başında yalnızca
Göktürk Yazısında Yazım (İmlâ) Göktürk yazısı, oldukça düzenli ve gelişmiş bir yapıya sahiptir. Sözcüklerin oluşturulması, kullanılacak harflerin sıralanışını düzenleyen belli uyumlarla sistemli hâle getirilmiştir. Göktürk yazısına sistemli bir yapı kazandıran belli başlı yazım kuralları, aşağıda maddeler hâlinde sıralanmıştır. 1. Sözcük sonundaki ünlüler, her durumda gösterilmek zorundadır. Örneğin “bu kadar”
Göktürk Yazısında Ünlüler Göktürk alfabesindeki ünsüz harfleri ve kullanımlarını gördükten sonra, ünlülerin nasıl kullanıldıklarına bakabiliriz. Göktürk alfabesinde toplam 4 tane ünlü vardır. Bugün Türkçede kullandığımız 8 ünlü, Göktürk alfabesinde 4 harf ile gösterilmektedir. “A” ve “E” ünlülerini “” harfi; “I” ve “İ” ünlülerini “i” harfi; “O” ve “U” ünlülerini
Göktürk Yazısında Ünsüzler Göktürk alfabesinde 30 tane ünsüz harf bulunmaktadır. Bu harflerin 20 tanesi “kalınlık – incelik” durumuna göre değişmektedir. Geriye kalan 10 harfin de, 5 tanesi bütün ünlülerle kullanılan harflerden; 5 tanesi ise çift ünsüzü karşılayan harflerden oluşmaktadır. Kalınlık – incelik uyumuna göre değişen ünsüzlerin kullanımı, şu şekildedir:
Göktürk Alfabesindeki Harfler Göktürk alfabesindeki 38 harf, aşağıdaki tabloda toplu hâlde gösterilmiştir. Bu tablo, Orhun yazısını öğrenirken, özellikle ünsüzlerin kalınlık – incelik durumlarını anımsamak amacıyla sıkça kullanılacaktır. |» Göktürkçe ve Orhun Yazısı Sayfasına Dön! « |
Göktürk Alfabesinin Kökeni Göktürk alfabesindeki harfler dikkatle incelendiği zaman, Türklerin günlük yaşamda kullandığı nesnelerin yazıdaki hâli gibi olduğu anlaşılabilir. Özellikle “” (ok) ve “” (yay) gibi, benzetilen nesneleri hem görsel olarak hem de ses açısından birebir karşılayan bu harfler, Göktürk alfabesinin TÜRKlere ait olduğunu da kanıtlamaya yeterlidir. Çünkü harflerin
Orhun Abideleri Hakkında Yazılanlar “Türk adının, Türk milletinin isminin geçtiği ilk Türkçe metin. İlk Türk tarihi. Taşlar üzerine yazılmış tarih. Türk devlet adamlarının millete hesap vermesi, milletle hesaplaşması. Devlet ve milletin karşılıklı vazifeleri. Türk nizamının, Türk töresinin, Türk medeniyetinin, yüksek Türk kültürünün büyük vesikası. Türk askeri dehasının, Türk askerlik
Göktürk (Orhun) Yazısı Hakkında Türklerin bilinen ilk yazılı kaynakları olan Orhun Yazıtları‘nda kullanılan Göktürk Yazısı, 7. yüzyıla kadar işlenerek temellendirilmiş ve bu dönemden sonra yazılı kaynaklarda kullanılır olmuştur. Orhun yazısının Göktürkler döneminde oluştuğu söylense de, Göktürk Yazıtları‘nda kullanılan yazı dili üzerinde yapılan dil bilimsel araştırmalar, Türk yazı dilinin Göktürklerden
Orhun Yazıtları’nın Bulunuşu ve Yapılan Çalışmalar 13. yy’da Tarih-i Cihangüşa’yı yazan İlhanlı tarihçisi Alaeddin Ata Melik Cüveyni Köktürk yazılı metinlerini görmüştür. Cüveyni’nin gördüğü yazılı kayalar, Uygur bitiglerinden “Karabalsagun” yazıtlarıdır. Ünlü tarihçi İbni Arabşah da Köktürk harflerinden bahseder ve “Ben gördüm, 41 harf var.” der. Batı’da Yenisey Yazıtları’ndan ilk bahseden
Göktürk Harfli Yazıtlar Göktürk harfli yazıtlar içinde en çok bilinen ve üzerinde en çok araştırma yapılanlar Köktürk bengü taşlarıdır. Köktürk bengü taşlarının büyük çoğunluğu Orhun Irmağı çevresinde bulunmaktadır. Bunun için bu yazıtlara, Orhun Yazıtları da denilmektedir. Orhun Yazıtları denildiğinde akla genellikle Kül Tigin, Bilge Kağan ve Tonyukuk yazıtları gelmektedir.
Göktürk Tarihi Hakkında Göktürkler, 500’lü yıllarda Avarlar‘a bağlı olarak yaşayan ve bir kısmı Aşina önderliğinde Altaylar’ın güneyine göç eden birkaç Türk topluluğunun birleşmesinden meydana gelmiştir. Bu bilgi hem Çin kaynakları hem de Bozkurt Efsanesi gibi sözlü Türk kaynaklarınca desteklenmektedir. Bumın, 534 yılında başlarında bulunduğu Türk topluluğunu genişletip güçlendirmek için