İkiye Bölünmüş Türkçe 2: Tasfiyecilik (Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu) Gaye bin yıldır halk diline kadar girmiş, bazısı mânevî mânâlar da taşıyan sözcükleri tasfiye etmek, “eski Türkçe”ye “Osmanlıca” diyerek bizi târihimize, atalarımıza yabancılaştırmak, Türk Dünyası’nın o zamana dek mevcut olan ortak Türkçe’sini, ortak edebiyatımızı bertaraf etmek değildi. Ama 1950’ler ve
Bodrum’da Yabancılara Türkçe Kursu Muğla’nın Bodrum ilçesine yerleşen yabancı uyruklu vatandaşlar‚ Turgutreis Belediyesi’nin açtığı “Türklük Kursu” ile Türk Kültürü’nü öğrenip‚ bulundukları çevrede uyum içerisinde yaşabilmek için çaba sarf ediyor. Geçtiğimiz yıl çoğunluğu Turgutreis beldesinden olmak üzere Bodrum yarımadasına yerleşen 120 yabancıya önce Türkçe‚ ardından da Türk Kültürü’nün anlatılıp
Sözcük İncelemesi (Kelime Tahlili) Türkçede sözcükler, hecelerine göre değil aldıkları eklere göre çözümlenirler. Kelime tahlilinde önce sözcüğün kökü bulunur, daha sonra ise kelimenin sonuna gelen ekler sırasıyla belirlenir. Burada dikkat etmek gereken ikinci bir husus, Türkçe sözcük çekiminde asla çekim ekinden sonra yapım eki gelmeyişidir. Bu aşamada Türkçenin dil
Türkçe Hakkında İlginç Notlar * Türkiye’den yapılan radyo televizyon yayınları etkisiyle Azerbaycanlı gençler artık Farsça “evet” anlamına gelen “beli” yerine “evet” demeye başlamışlar. Vaktiyle biz “vazife” diyorduk, onlar da “vazife” diyorlardı. “Görev” kelimesi kullanım alanına girmemiş olsa bile en azından duydukları zaman yadırgamıyorlar. Türkiye’deki alelade insan da Azerbaycanlı bir
Türkçe Sorunu (Murat Belge) Dünyada hiçbir toplumun kendi diliyle ilişkisi Türkiye’deki gibi bir sorun haline gelmemiştir. Üstelik bu durum, Türkiye tarihinin görece kısa bir dönemine de özgü değildir. Yüzyıllardır dil, seçkinler ve halk bunu ne derece bilinçli bir biçimde yaşıyor olurlarsa olsunlar, bir sorun olarak var oluyor. Bu sorun
Türkçe Öksüz Kalmasın İnsanın duygu, düşünce ve hayallerini topluma aktarma aracı olan dil; kendi yapısı içerisinde sürekli yenilenen, seslerden örülmüş bir sistemdir. Dil, aynı zamanda insan zekâsının ve insanın diğer canlılardan farkının bir göstergesidir. Yusuf Has Hacip, “Dildedir mutluluk, dildedir değer; Dili olmayana insan mı derler? İnsanda değişir dilince
Osmanlıca Bilgisayar Terimleri (: Görev çubuğu: değnek-ül vazife Çift tıklama: tıkırtı-ül tekerrür Administrator: sahip-ül edevat Software: edevat-ül yumuşak Hardware: edevat-ül civanmert Anti spyware: müdafaa-ül hafiye My documents: hazine-i evrak İnternet: allâme-i ulûl arz Google: kaşif-ül âli Google earth: seyr-ül arz, kaşif-ül arz Denetim masası: sehba-i saltanat Cd rom: pervane-ül
Azerice Atasözleri men yanıram min cana mincan yanmır bır cana allah camışa genet vermesin beheyre deyipler heyir danış deyip gedesen gelmiyesen kör köre kör demese körün barğı çattıyar yap menim için örgen özün için keçel aynaya bahar özgahısını başkasına yahar gün istisi
Türkçenin Gücü (Prof. Dr. Doğan Aksan) Türkçemizin gerek fonetik, gerekse de morfolojik açıdan diğer dillere nazaran daha güçlü olduğu su götürmez bir gerçektir. Her ne kadar bazıları sadece bizim dilimiz olduğu için onu üstün gösterdiğimizi düşünse de, bunu ana dili Türkçe olmayan dil bilimciler bile söylemektedir. Türkçenin çekim gücü,
Divan-i Lugat’it Türk’ü Bulan Ali Emiri Efendi, Ziya Gökalp ve Talat Paşa Büyük dil bilgini Kaşgarlı Mahmud’un Divan-ı Lugat-it Türk isimli muazzam eseri, 1910’a kadar adı bilinen, fakat kendisi meçhul bir eserdi. Diğer bir deyişle, o zamana değin, eserin sadece adı vardı, fakat kendisi ortada yoktu. Eser, bugün bütün
Değişen Türkçemiz… Yıl: 1965 “Karşıma âniden çıkınca ziyâdesiyle şaşakaldım. Nasıl bir edâ takınacağıma hükûm veremedim, âdetâ vecde geldim. Buna mukâbil az bir müddet sonra kendime gelir gibi oldum, yüzünde beni fevkalâde rahatlatan bir tebessüm vardı.Üstümü başımı toparladım, kendinden emin bir sesle ‘akşam-ı şerifleriniz hayrolsun’ dedim.” Yıl: 1975 “Karşıma
Kunoş ve Türk Dili Macar bilginlerinden Profesör Kunoş, tüm yaşamını dilimizi ve edebiyatımızı incelemekle geçirmiştir. “Türk Halk Edebiyatı“ eserinde, Türkçeye karşı duyduğu sevgiyi şöyle anlatır: TÜRK DİLİ Bir varmış, bir yokmuş. Allah’ın kulu çokmuş; ben daha çok genç bir şehir mekteplisi iken orta halli bir amcam varmış. Bu adam,
1988 yılında New York’tan Minneapolis’e uçuyorum. Yanımdaki koltuğa boynuna bir portatif teyp, başına da kulaklıklar takmış genç bir adam oturdu. Teybin sesi oldukça açık. Dım tıs, dım tıs, dım tıs, kulaklıklardan dışarı taşıyor. Genç de aynı zamanda kendini müziğe kaptırmış, elleri ile bacaklarına vurarak tempo tutuyor: “tik tak, tik
Sümerce ve Türkçe Arasındaki Benzerlikler Atatürk’e ve Türk Tarih Tezi’ne göre; yazıyı icat eden millet olarak bilinen Sümerler Türk‘tü ve Sümerce de Türkçe‘ydi. Peki tarihsel veriler bu konuda ne diyor? Günümüzde bunun doğruluğu veya yanlışlığı hakkında neden hiçbir devlet siyaseti güdülmüyor. Vikipedi’de yayınlanan ufak bir araştırmayla sizleri de bu
Türkçe = Zekâ “Türk Dili, dillerin en zenginlerindendir; yeter ki bu dil şuurla işlensin. Ülkesini, yüksek istiklâlini korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır. M. Kemâl Atatürk” Türkçe, son yıllarda dünyada üzerinde en çok araştırma yapılan dillerden bir tanesidir. Türkçenin gramer yapısının mantığa uygunluğu, dilin ezber
Türkçe Hakkındaki Görüşlerim (Johan Vandewalle) “…Anadili Türkçe olan bir kişinin kısa cümlelerle düşündüğü, konuşma anında ise bu kısa cümleleri çeşitli yollarla birbirine bağlayarak karmaşık yapılar kurduğu görüşündeyim. Bu “cümle bağlama eğilimi” bazı konuşurlarda zayıf, bazılarında ise adeta bir hastalık derecesinde güçlü olabilir. Bu son durumda ortaya çıkan dilsel yapılar,
Türkçeye Nasıl Fransız Kaldık ? Benin, Burkina Faso, Kamerun, Merkezi Afrika Cumhuriyeti, Çad, Kongo Cumhuriyeti, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Cibuti, Gabon, Guinea, Fildişi Sahili, Madagaskar, Mali, Moritanya, Nijerya, Ruanda, Senegal, Tago, Tunus ve Fas. Sıraladığımız ülkelerin en belirgin ortak özelliği sorulmuş olsaydı, belki çoğumuzun aklına gelen ilk cevap “Bu ülkeler
Vah Türkçem Vah! Nerede kutladınız yeni yılın ilk saatlerini? Büyükşehir Belediyesi’nin davetlisi olarak Cumhuriyet Meydanı’na mı gittiniz yoksa? Eğer gittiyseniz, yeni yıl afişinin yabancı dilini sökebilenlerdensiniz demek ki? Büyükşehir Belediyesi’nin yılbaşı eğlenceleri için kentin her yanına astığı afişi görmeyen var mı? Belki vardır diyerek afiş içeriğini özetleyelim: “2006 Yeni
Artık Yeter, Biz Sömürge miyiz ? 30 Nisan 2006 günlü Hürriyet’in Ankara ekinde, Sayın Yalçın Bayer’in köşesinde okuduğumuz haber sabrımızı taşırmıştır. Artık yeter diyor ve bütün dilseverleri, kendi ülkemizde bizi konuk durumuna düşürenlere tepki vermeye çağırıyoruz. Bu, yurttaşlık sorumluluğumuzdur, dilseverlikle yurtseverlik arasındaki bağ unutulmamalıdır! Önce “Türk”ü, “Turk, Turc, Turca”,
Atatürk ve Türk Dili Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Nutuk’u yazmadan önce Orhun Yazıtlarının Necip Asım Yazıksız tarafından yayımlanan metnini en ince ayrıntısına kadar koruyup incelemiştir. Türk tarihinin sayfalarına göz atıldığında Türk Milleti’nin en zor anlarda bile başsız ve devletsiz kalmadığı, kendi kendini idare etme gücüne ve yeteneğine sahip olduğu