Divânu Lugati’t-Türk: Karahanlı devri Türk edebiyatının ilk örneklerindendir. Aynı zamanda Türk dilinin bilinen ilk numunesi ve ilk sözlüğü olma özelliğini taşır. Kaşgarlı Mahmut tarafından 1072 yılında yazılmaya başlayıp 1077 tarihinde tamamlanmıştır. Eser Abbasi halifesinin oğlu Ebu’l Kasım Abdullah’a Bağdat’ta sunulmuştur. Lügatin elimizdeki yegâne nüshası 1266 tarihinde istinsah edilmiştir. Ali
Kaşgarlı Mahmud’un Dünya Haritası (Divan-i Lügat’it Türk’te Geçen Harita) Resmi büyütmek için, resmin üzerine dokunun! |» “Divan-ı Lügati’t Türk” Sayfasına Dön! « | Not: İçerik, internetten alıntılanarak derlenmiştir. Divan, Türk, Divanı Lügatit Türk, Kaşgarlı Mahmut, Divan-u Lügati’t Türk
Divan-ı Lügati’t Türk (İnceleme) Çağının Türk dili, Türk kültürü, sosyal hayatî ve toplumun özellikleri bakımlarından eşsiz bir eseri olan Divanü Lügati’t-Türk: büyük ve çok yararlı bir sözlük niteliğindedir. Bu dil ve kültür kaynağının, bu Türklük bilgisi hazinesinin tanıtılmasına geçmeden önce, onun yazan hakkında, kısaca da olsa —eldeki bilgilerin verdiği
Divan-ı Lügati’t Türk’ten Beyitler (Aşkla İlgili Beyitler) Üdik otı tutunup öpke yürek kagrulur Özüm mening budursın otı anıng çaklanurAşk ateşi tutuşunca ciğer yürek kavrulur; Benim özüm bıldırcın, onun aşk ateşinde döner. Köngli köyüp kanı kurıp ağzı açıp katgurar Sızgurgalır üdikler essiz yüzi burkurar Gönlü yanar, kanı kurur; ağzını
Divan-ı Lügati’t Türk’ten Dörtlükler (Savaş) Karahanlı Türkçesiyle Türkiye Türkçesiyle vı çuvaş kuruldı Tuğum tikip uruldı Süsi otun uruldı Kançuk kaçak ol tutar Hakan otağı kuruldu Tuğ dikildi kös vuruldu, Düşman ot gibi biçildi Beği benden nasıl kaçar? Eren arıg örpeşür Öçin kekin irteşür Sakal tutup tartışur Köksi
Divan-ı Lügati’t Türk’ten Dörtlükler (Alp Er Tonga Sagusu) Karahanlı Türkçesiyle Türkiye Türkçesiyle Alp Er Tonga öldi mü İsiz ajun kaldı mu Ödlek öçin aldı mu Emdi yürek yırtılur Alp Er Tonga öldü mü, Kötü dünya kaldı mı, Zaman öcün aldı mı Artık yürek yırtılır. Ödlek yarag közetti
Divan-ı Lügati’t Türk’ten Dörtlükler (Ağıt) Karahanlı Türkçesiyle Türkiye Türkçesiyle Erdi aşın taturgan Yavlak yagıg katargan Boynın tutup kadırgan Bastı ölüm agtaru Konuk doyuran idi, Düşman püskürten idi, Boynun tutup kıran idi; Ölüm bastı, yere çaldı. Erdi aşın taturgan Yavlak yagıg kaçurgan Ograk süsin kaytargan Bastı ölüm ahtaru
Divan-ı Lügati’t Türk’ten Dörtlükler (Bahar Geldi) Karahanlı Türkçesiyle Türkiye Türkçesiyle Yay baruban erküzi Aktı akm munduzı Togdı yaruk yulduzı Tıngla sözüm külgüsüz Bahar geldi, kar suları Aktı delice selleri; Doğdu seher yıldızı, Dinle sözüm, gülünmez. Ağdı bulıt kükreyü Yağmur tolı sekriyü Kalık anı ükriyü Kanca barur
Divan-ı Lügati’t Türk’ten Dörtlükler (Kış ile Yazın Atışması) Karahanlı Türkçesiyle Türkiye Türkçesiyle Kış yay bile tokuştı Kıngır közün bakıştı Tutuşkalı yakıştı Utgalı mat ograşur Kış ile yaz döğüştü, Düşman gözle bakıştı, Tutuşmak için yaklaştı, Yenmek için uğraşır. Yay kış bile karıştı Erdem yasın kurıştı Çerig tutup küreşti
Divan-ı Lügati’t Türk’ten Dörtlükler (Kurt Peşinde) Karahanlı Türkçesiyle Türkiye Türkçesiyle Kiçe turup yorır erdim Kara kızıl böri kördüm Katıg yanı kura kördüm Kaya körüp baku ağdı Gece kalkmış yürüyordum, Kara kızıl börü gördüm, Sert yayımı kuradurdum, Kurt görüp tepeden ağdı. Ikılaçım erig boldı ‘Erig bolgu yeri kördi Bulıt örüp
Divan-ı Lügati’t Türk’ten Dörtlükler (Aşk) Karahanlı Türkçesiyle Türkiye Türkçesiyle Könglüm angar kaynayu İçtin angar oynayu Keldi manga boynayu Oynap meni argarur Gönlüm coşar kaynaşır, Evde onunla oynaşır; Gelip üstüme nazlaşır, Oynayıp beni yoruyor. Bardı közüm yarukı Aldı özüm konukı Kanda erinç kanıkı Ümdi udin odgurur Gitti gözüm
Divan-ı Lügati’t Türk’ten Dörtlükler (Dedim Dedi) Karahanlı Türkçesiyle Türkiye Türkçesiyle Aydum angar sevük Bizni tapa nelük Keçting yazı kerik Kırlar ediz bedük Dedim: Sevgilim, Bize nasıl geldin? Ovaları nasıl geçtin? Tepeler yüksek, büyük. Aydı sening udu Emgek telim ıdu Yumşar katıg udu Könglüm sanga yüğrük Dedi: Senin
Divan-ı Lügati’t Türk’ten Dörtlükler (Bilgi) Karahanlı Türkçesiyle Türkiye Türkçesiyle İdimni öger men Biligni yüger men Köngülini tüger men Erdem üze türlünür Tanrımı överim, Bilgiyi yığarım, Gönlümü bağlarım, Erdem ile dürülür. Ulugnı tiler men Ta varın yüler men Tilekni bular men Yılkım angar üplenür Ululuk dilerim, Malla desteklerim,
Divan-ı Lügati’t Türk’ten Dörtlükler (Türk) Karahanlı Türkçesiyle Türkiye Türkçesiyle Kaçan korse anı Türk Budun anga aydaçı Mungar tegir ulugluk Munda naru keslinür Görünce bir Türk Şöyle söyler halk: Bundadır ululuk, Bundan gayrıda yok. …Diğer Şiirler… Kış ile Yaz Alp Er Tonga Bahar Geldi Dedim Dedi
Divan-ı Lügati’t Türk’ten Dörtlükler (Gece) Karahanlı Türkçesiyle Türkiye Türkçesiyle Yarattı yaşıl çeş Savurdı örüng kaş _ Tizildi karakuş Tün kün üze yörkenür Mavi firuze yarattı, Üstüne beyaz taş serpti, Dizildi karakuş yıldızı, Gece, gündüzü dolanır. …Diğer Şiirler… Kış ile Yaz Alp Er Tonga Bahar Geldi Dedim
Kâşgarlı Mahmud ve Dîvânü Lûgati’t-Türk Karahanlı devri Türk edebiyatının ilk örneklerini ihtiva eden Divânü Lûgati’t-Türk, Türk dilinin ilk sözlüğüdür. Kâşgarîı Mahmud bin Hüseyin bin Muhammed (Muhammed oğlu Hüseyin oğlu Mahmud) tarafından 1072 yılının 25 Ocağında, Çarşamba günü yazılmaya başlanmış ve 9 Ocak 1077 Pazartesi günü bitirilmiştir. Kâşgarlı Mahmud eserini
Divan-ı Lügati’t Türk (Ayrıntılı İnceleme) (1. Bölüm) Meşrutiyetin ilk yıllarında , (1910-1911 yılları) Sahaflardaki kitapçı Burhan Efendi’ye bir kitap gelmiştir. Kitabı getiren eski Maliye Nazırları’ndan Vanizade Nazif Paşa’nın akrabası bir kadındır. Kitapçı, yapıtı satmak üzere dönemin Eğitim Bakanlığı’na başvurur. Bakanlık, istenilen 30 lirayı çok görerek almaz. Bunun üzerine kitapçı,
Divan-ı Lügati’t Türk (Ayrıntılı İnceleme) (2. Bölüm) Türk dilleri sözlüğü, karşılaştırmalı dilcilik yöntemine uyan bir çalışma. Türk dil ve kültür tarihinden üstün bir yapıt. Divan, genel çizgileriyle o dönem Türk dili ve uygarlıklarını betimleyen eşsiz bir yapıttır. Yazar yapıtında çok değişik bilgileri bize akıcı bir anlatımla vermeyi başarır. O
Divan-ı Lügati’t Türk (Ayrıntılı İnceleme) (3. Bölüm) Divan’da bir de dünya haritası bulunur. Bu, ilk Türk dünya haritasıdır. Haritada XI. Yüzyılda Türklerin oturduları alanlar ve ilişkide bulundukları uluslar pek az yanılgı ile sağlıklı biçimde gösterilir. Türklerle ilişkisi olmayan uluslara yer verilmez. Denizler yeşil, bozkırlar sarı, ırmaklar mavi dağlar kızıl
Divan-ı Lügati’t Türk (Ayrıntılı İnceleme) (4. Bölüm) Karahanlıca Oğuzca Men ben ‘ben’ Mün bün ‘çorba’ Maynak baynak ‘pislik’ Ne ki, b- / m- değişimine uğramı mınar sözcüğünü de Oğuzca gösteriyor. Oğuzcada önde ve içte t-, -t- sesleri d-, -d- sesine dönüşür. Böylece XI. yüzyılda Oğuzda bu değişim başlamıştır: Bögde