Halk Partisinin Tek Yanlışı (?) (Hüseyin Nihal ATSIZ) 12 Ekim 1969’da yapılacak seçimler için partiler şimdiden yarışmaya başlamıştır. Parti başkanlarıyla ileri gelenlerinin yurdu dolaşarak yaptıkları konuşmalar bunu gösteriyor. Bu arada Halk Partisi kendisi için iane toplamaya kalkışarak Türkiye’de ilk defa görülen bir mücadele şekli denemektedir. Burada asıl söz
Bir Ansiklopedi’nin Büyük Yanlışları (Hüseyin Nihal ATSIZ) Türkiye`de mânâsı bir türlü anlaşılamayan iki kelime “Türkçülük” ile “Turancılık”tır. İnsanlara bir düşünceyi, bir kavramı anlatmak çok güçtür. Beyinlere yanlış olarak kazılan bir şeyi düzeltmek için başlıca çare ciddî yayınlar olabilir. Türkçü olarak Türkçülük ile Turancılık kelimelerinin ne mânâya geldiğini birkaç
Milli Benlik (Hüseyin Nihal ATSIZ) Yirminci asır medeniyeti ve Avrupa milletleri ile temasa gelen insanların birçoğunda millî benlik hissinin sarsıldığını görüyoruz. Şüphesiz yüksek duygulu olan her medenî insan Avrupa ve Amerika’nın yüksek ilmini ve ince tekniğini görünce onlara karşı takdir ve hürmetle karışık bir hayranlık duyar. Fakat birçokları bu
Milli Şuur Uyanıklığı (Hüseyin Nihal ATSIZ) Millî şuur, bir milletin, kendini duyması ve bilmesidir. Hem duyguya hem de düşünceye dayanan millî şuur, bir milletin mânevî kuvvetlerinden en önemlisidir. Milletlerin hayatını koruyan dört savunma hattından en geride olanı yâni sonuncusu ve en mühimi millî şuurdur. İnsan uzviyetinin akciğer, karaciğer, kalp
Milli Semboller (Hüseyin Nihal ATSIZ) Millet halinde yaşamanın şartlarından biri de milli sembollere saygı göstermektir. İnsan, medenileştiği oranda hürriyetlerinden bir bölümünü fedaya ve bazı kaidelere saygı göstermeye mecburdur. Medenî insan, hayvan gibi rasgele yerde uzanıp uyuyamaz. Her istediği zaman bağıramaz veya türkü söyleyemez. Her istediği şeyi her zaman ve
Milli Değerler ve Milli Ruh (Hüseyin Nihal ATSIZ) Yahya Kemal, Ziya Gökalp’la olan manzum bir şakalaşmasında: “Kökü mâzide olan atiyim” demişti. Bu dört kelimelik mısra, yaşamak kabiliyeti olan bütün milletler için değişmez bir düsturdur. Maziyi unutsak, atsak, inkâr etsek bile kökümüz, aslımız oradadır. Manevî kanımızda, yani ruhumuzda olan istidatların,
Cihan Tarihinin En Büyük Kahramanı “Kür Şad” (Hüseyin Nihal ATSIZ) Yedinci asrın ilk yarısından Gök Türk Kağan sülâlesi arasında şahsî ihtiras ve entrikalar yüzünden devlet parçalanmak tehlikesine maruz kalmış ve nihayet işe Çinin fesadı da karışarak Gök Türk ülkesinin şark kısımları 630’da Çinin eline geçmişti. Bu arada Kieli Han
En Büyük TÜRK Kahramanı: “Kürşad” (Hüseyin Nihal ATSIZ) Türk tarihi, dünyanın en hamasî şiiri, Türk kahramanları da o şiirin berceste mısralarıdır. Bir zafer şehrâhını dolduran heykeller gibi 26 asrı süsleyen bu ölmezler tümeni arasında bir teki bir millete şeref verecek ne büyük faniler gelip geçti. Tanrın Türk Tanrısı olduğuna,
İstanbul’un Fetih Yılına Ait Bir Mezar Taşı (Hüseyin Nihal ATSIZ) İstanbul’u zapteden Türk askerlerinden 18 kahramanın taşlarını saklayan bir mezarlık bakımsızlıktan yok olmak üzere. İstanbul’da, Şehzade Başında, Şehzade Başı Polis Merkezi yanında On Sekiz Sekbanlar Sokağı adında bir sokak var. Bakımsız ve tozlu olan bu sokakta küçük bir mezarlık
Işık (Hüseyin Nihal ATSIZ) Korku ve şaşkınlık içinde yaşayan ilk insanın biricik dostu ışıktı. Çünkü onun sayesinde yiyeceğini bulabiliyor, onun yardımıyla düşmanlarından kurtuluyordu. Işıksızlık onun için korkunç bir şeydi. İnsan muhayyilesinin bulup yarattığı, nesilden nesile göçürerek günümüze kadar ulaştırdığı ne kadar fena, yabani, tehlikeli şey varsa hepsi karanlıktan doğmuştu.
Veda (Hüseyin Nihal ATSIZ) Birçok Türkçünün maddi, manevi yardımıyla çıkmakta olan Orkun, onu idare edenlerin yorgunluğu yüzünden kapanıyor. Bu kararı verenlerin ızdırabı büyüktür. Uzun konuşma, tartışma ve danışmalardan sonra, yapılacak başka bir şey olmadığı için bu neticeye varılmıştır. Yurdun her tarafındaki genç Türkçülerin, bu sonuç karşısında duyacakları acıyı
Yalan (Hüseyin Nihal ATSIZ) Hamit Şevket, ömrünün kışını yaşıyan, belki kırk yıllık bir hukukçudur. Bilhassa milletvekili olduktan sonra bir hukukçunun tartılı ve ölçülü konuşması, delilsiz iddialarda bulunmaması, vatandaş şeref ve haysiyetini düşünerek söz söylemesi lazımdır. 1944 Mayısında, komünist Sabahattin Ali’nin aleyhime açtığı dava Ankara mahkemesinde görülürken Savcı Hadi
Genç Kızlarımıza Çağrı (Hüseyin Nihal ATSIZ) Her sosyal yapı, kadın ve erkek dediğimiz iki cinsin birbirini tamamlamasıyla var olmuş bir bütündür. Tek başlarına düşünülemeyen bu bireyler, birlikte yaratıcı bir güç kazanırlar. Erkek, kadınla beraberken daha bahadır, daha erdemli ve daha bilge olmak zorunluluğunu duyar.Kadın da bir erkekle birlik olunca
Gaza Topraklarının Gazi ve Şehit Çocukları (Hüseyin Nihal ATSIZ) En eski zamanlardan beri gaza toprağı olan Türk Elleri dünyanın sonuna kadar da gaza yurdu olarak kalacaktır. Eski al bayrağımız, sonraki gök bayrağımız, bugünkü ay yıldızlı sancağımız nasıl gazalarla yanmış, delik deşik olmuşsa bu toprağın çocukları da öyle yanıyor, öyle
16 Devlet Masalı ve Uydurma Bayraklar (Hüseyin Nihal ATSIZ) Son zamanlarda basında görülen haberlerle ve TRT`nin bastırdığı bir takvimle Türklerin şimdiye kadar 16 büyük devlet kurduğunu, bu yüzden Türkiye Cumhurbaşkanlığı forsunda 16 yıldız bulunduğu iddiaları öne sürüldü. Her şeyimiz gibi tarihimiz de henüz kesin şeklini almış değildir. Türk
10 ilkteşrin 1444 Varna Meydan Savaşı (Hüseyin Nihal ATSIZ) Osmanlı padişahlarının en büyüklerinden biri olan İkinci Murad, 12 Temmuz 1444’te Macarlarla yaptığı barış andlaşması ile Osmanlı tarihindeki ikinci mağlûbiyeti kabul ediyor ve 1437’den beri Haçlılarla sürüp gitmekte olan savaş faslını kapayarak kendi isteği ile padişahlıktan çekiliyordu. Hiç şüphesiz, Ankara
En Sinsi Tehlike (Hüseyin Nihal ATSIZ) 1943 Haziran`ınında “En Büyük Tehlike” adı ile çıkan ve tifüsten korunma çarelerinden bahsediyor sanılarak halk tarafından kapışılan bir broşürde Türkçülük ve ırkçılık ülküsüne saldırılmış, Türkçülük yabancı malı bir düşünce diye gösterilmiş, Türkçülerle ırkçıların da yabancı devletlerin ajanları olduğu zimnen anlatılmak istenilmiştir. Bu broşürü
Dışarıdan Gelmemiş Olan Tek Düşünce (Hüseyin Nihal ATSIZ) Türkçülük düşüncesi, bu fikrin düşmanları veya her şeyle alay etmek alışkanlığında olan prensipsizler tarafından saldırıya uğrarken, yapılan sataşmaların başlıcaları şunlar olmuştur: 1- Bunlardan biri “Türkçülük” kelimesine olan itirazdır. İtirazcılar şöyle demektedirler: “Türkçülük de ne demek oluyor? Bunlar Türk mü satıyorlar?
Musa’nın Necip (!) Evlatları Bilsinler ki: (Hüseyin Nihal ATSIZ) Yahudi denilen mahluku dünyada Yahudiden ve sütü bozuklardan başka hiç kimse sevmez. Çünkü insanlık daima kuvvete, kahramanlığa ve iyiliğe tapındığı halde Yahudi zilletin, korkaklığın, kötülüğün ve seciyesizliğin örneği olmuştur. Dilimizdeki “Yahudi gibi”, “çıfıtlık etme”, “çıfıt çarşısı”, “havraya benzemek”, “Yahudiden yumurta
Kızıl Elma (Hüseyin Nihal ATSIZ) Bir milletin yürütücü kuvvetine “ülkü” denir. Toplumlardaki kişileri birbirine bağlayan nesne, sadece kök birliği, çıkar ve ihtiyaç değil, bunlarla birlikte ve aynı zamanda ülküdür. Ülküsüz topluluk yerinde sayan, ülkülü topluluk yürüyen bir yığındır. Sözlük anlamı “and” ve “uzak hedef” demek olan “ülkü”, topluluğu