Garip Kuşum’a (Almas Yıldırım) Garip kuşum, bu gelişin nereden, Uçup geldin hangi dağdan, dereden? Ben anlamam göğsündeki yâreden, Beyhûdedir, bende merhem arama, Merhem olsa koyarım öz yarama… Hangi çalı o göğsünü dişleyen, Eski bir yara mı öyle işleyen, O ses ne içinde derde başlayan? Beyhûde dinletme bana