Türkçülere Birinci Teklif (Hüseyin Nihal ATSIZ) Türkçülüğü nazariye olmaktan kurtarıp hayata tatbik edebilmek için artık daha hızla harekete geçmeliyiz. İlk düşüneceğimiz şey Türkiye’de Türk kültürünü hakim kılmak, yabancı tesirleri silkip atmaktır. Bunun için her sayımızda Türkçülere teklifler yapacak ve tekliflerimizi kendimiz de titizlikle tatbik edeceğiz. Bugün ileri sürdüğümüz birinci
Türkçülere İkinci Teklif (Hüseyin Nihal ATSIZ) Elifbemizin dördüncü harfi “Ç” dir. Böyle olduğu halde hemen her yerde, bir şeyin maddeleri harflerle sıralandığı zaman a, b, c, d sırası takip olunuyor. Böylelikle yine Fransız alfabesi sırasını takip ederek yabancı kültürün tesiri altında kalıyoruz. Meselâ okullarda çok şubeli sınıflar a, b,
Türkçülere Üçüncü Teklif (Hüseyin Nihal ATSIZ) “Şark”, “garp”, şimal”, “cenup” kelimelerinin Türkçeleri okul kitaplarında “doğu”, “batı”, kuzey”, “güney”olarak geçmektedir. Biz de bunu kabul ediyoruz. “Doğu” ve “Batı” eskiden beri biliniyordu. “Kuzey” ve “Güney” kelimeleri de uydurma değil, Anadolu’da kullanılan sözlerdir. “Şimal” anlamına gelen “kuz” ve “tüney”, “cenup” anlamına da
Türkçülere Dördüncü Teklif (Hüseyin Nihal ATSIZ) Türkçe’yi başka dillerden ayıran bir hususiyet sıfat tamlamalarında sıfatın mutlaka isimden önce gelmesidir: Büyük ırk, yiğit asker, bir okul, beşinci alay gibi… Bundan dolayı biz de aynı adı taşıyan hükümdarları birbirlerinden ayırmak için, sıfatları başa getirerek “Birinci Mehmed”, “İkinci Murad”, “Üçüncü Selim” deriz.
Sessiz Hizmet (Hüseyin Nihal ATSIZ) Demokrasiyle idare olunan memleketlerde partiler arasındaki didişme, millete yapılan hizmetleri büyük gürültü ile ilân ederek vatandaşlara anlatmak sonucunu vermektedir. Maksat oy kazanmak olduğu için her hizmet, vatandaşa, olduğundan daha büyükmüş gibi gösterilir, bunun için de hizmetlerin gürültüyle açığa vurulması gibi bir âdet doğar.