Mamak’ta (Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu) Oğullar işkencede… Analar ağlamakta. Körpe yüreklere kan… Gencecik rüyâlara gözyaşı damlamakta. Demokrasi… Hak… Hukuk… karasevdâlıları… Şuracıkta.. Mamak’ta Vicdanları çürüten feryâdı duymamakta. Demek bazılarının hak, hukuk anlayışı Bazılarını insan yerine koymamakta!.. Meğer ne faziletler varmış ta bilmezmişiz Millî makaddesatâ saygılı olmamakta (!)
Malazgirt Marşı (Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu) Aylardan Ağustos, günlerden Cuma Gün doğmadan evvel iklîm-i Rum’a Bozkurtlar ordusu geçti hücuma Yeni bir şevk ile gürledi gökler Ya Allah…Bismillah… Allahuekber Önde yalın kılıç Türkmen Başbuğu Ardında Oğuz’un ellibin tuğu Andırır Altay’dan kopan bir çığı Budur, Peygamberin övdüğü Türkler…
Kahramanlık Türküsü (Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu) Şanlı kitap önderimiz kılındı İman sancak gönderimiz kılındı İklim-i Rum,minderiniz kılındı Ol mindere kavi diz verilmeli. Barak Baba,Sarı Saltuk orada, Hacı Bektaş Veli,Taptuk orada, Bir mübarek vatan yaptık orada, Ki,bir can dilerse bin verilmeli. Töre,nizam,yol ve yordam her kula Ulus,erkan,edep,erdem her
Haydi Uyan (Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu) Er meydanlarından çekilir oldum Çorak iklimlere ekilir oldum Eğilmek bilmezdim bükülür oldum Sürer mi bu gaflet daha kaç sene Uyanıp kendine dönmeyi dene Acımda ne varsa kurudan, yaştan Al Dede Korkut’tan Hacı Bektaş’tan Malazgirt, Tuna, doğ yeni baştan Dilerim Allah’tan bu devran
Gün Sazak (Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu) Kurudu gözde pınarlar Canım içre canın gitti Devrildi iri çınarlar Nice gül fidanım gitti Bölünmesin diye millet Baki kalsın devlet Dağlar gibi kemikle et Seller gibi kanım gitti Paramparça idi ruhum Ellerinde bir gûruhum Tufanı bu mudur nûhun Diye arşa ölüm
Fatih’le Hesaplaşma (Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu) Her delikanlının senin yaşında, Kavak yelleri eserken başında; Ta.. bilmem nereden şu kadar yolu Gelip, almak var mıydı İstanbul’u? Bunca zahmet, bunca şehit, bunca kan… Neden yaptın bunu Sultan Mehmed Han? Hatanı silmedi hala asırlar, Hele işlediğin öbür kusurlar…