Türk ile etiketlenmiş başlıklar

Divan-ı Lügati’t Türk – (Genel Bilgi)

Divan-ı Lügati’t Türk (Genel Bilgi) Divân-ı Lügati’t-Türk, Kaşgarlı Mahmut tarafından Bağdat’ta 1072-1074 yılları arasında yazılan Türkçe-Arapça sözlüktür. Türkçe’nin bilinen en eski sözlüğü olup, Orta Asya yazı Türkçesi hakkında varolan en kapsamlı ve önemli dil anıtıdır. El yazması nüshası 638 sayfadır ve yaklaşık 9000 Türkçe kelimenin oldukça ayrıntılı Arapça açıklamasını

Divan Üzerinde Çalışanlar – (Divan-ı Lügati’t Türk)

Divan Üzerinde Çalışanlar (Divan-ı Lügati’t Türk) Divan üzerinde çalışan Batı bilginlerinin başında “Brockelmann” gelmektedir. Az evvel Breslav şehri Üniversitesi’nde Sâmi dilleri Profesörü olan bu zat, 1928 senesinde Divan-ü Lügat‘teki Türkçe kelimeleri cetvelleyerek bir ciltte toplamış ve bastırmıştır. Divanı alfabe sırasına koymakla ve bazı kelimelerin nasıl yazılacağını saptamakla büyük bir

Kitap Nasıl Bulundu ve Nasıl Basıldı? – (Divan-ı Lügati’t Türk)

Kitap Nasıl Bulundu ve Nasıl Basıldı? (Divan-ı Lügati’t Türk) Kitabın nasıl bulunmuş olduğunu Bay Kilisli, rahmetli Ali Emiri dilinden bize yazdığı bir mektupta şöyle anlatıyor: “Meşrutiyetin ilk senelerinde Emrullah Efendi’nin Maarif Nazırlığı zamanında eski Maliye Nazırlarından Vanı Oğullarından Nazif Paşa’nın hısımı bulunan bir kadın, Sahaflar çarşısında kitapçı Bürhan Efendi’ye

Divanda Türkler Üzerine Geçen Hadisler – (Divan-ı Lügati’t Türk)

Divanda Türkler Üzerine Geçen Hadisler (Divan-ı Lügati’t Türk) Divan-u Lügat‘te iki yerde Türkler üzerine, iki hadis geçmektedir. Birisi “Türk dilini öğreniniz, çünkü onların egemenlikleri uzun sürecektir.” anlamında, birisi de “Yüce Tanrı, benim Türk adlı ordum vardır, onları Doğu’da oturttum. Kızdığım ulusun üzerine onları saldırtırım” manasındadır. Bu hadislerin her ikisi

Kitap Nerede Yazılmış? – (Divan-ı Lügati’t Türk)

Kitap Nerede Yazılmış? (Divan-ı Lügati’t Türk) Kitapta, bu eserin nerede yazıldığını gösterir hiçbir yazı, biçbir işaret yoksa da, Bağdat’ta Halife’ye sunulmuş olduğuna bakılırsa, Bağdat’ta yazılmış olması ihtimali kuvvetlidir. Kitabın Kaşgar’da veyahut başka bir yerde yazılarak Bağdat’a getirilmiş olması düşünülebilirse de burası çok zayıfır; çünkü Kaşgarlı Mahmut‘un birçok Türk boylarını,

Kitabın Yazıldığı Tarih – (Divan-ı Lügati’t Türk)

Kitabın Yazıldığı Tarih (Divan-ı Lügati’t Türk) Kaşgarlının kitabının sonunda 464 senesinin Cemaziyülevvelinin gurresinde yazmaya başlandı: “Dört gözden geçirdikten ve iyice süzdükten sonra 466’da bitti.” demiş olmasına bakılırsa ve 464 Hicri ve 1068 Miladide başlanmış, iki sene üzerinde çalışıldıktan sonra 4566 Hicri ve 1072’de bitirmiş olduğu anlaşılıyor ise de, cilt

Kitabı Yazan Zat – (Divan-ı Lügati’t Türk)

Kitabı Yazan Zat (Divan-ı Lügati’t Türk) Kitabı yazan zatın adının Mahmut, babasının adının Hüseyin, büyük babasının da Mehemet olduğunu kendi kitabından öğreniyoruz. Kaşgarlı olduğu anlaşılıyorsa da Barsgan şehrini anlatırken “(…)” demesi kendisinin Kaşgar’da doğmuş olduğunu, babasının Barsganlı bulunduğunu gösteriyor.   Kitap sahibi her zaman, kendisinden bahsederken Mahmut demektedir: Bunun

Divanü Lügat-it Türk nasıl bir kitaptır? Niçin Yazılmıştır?

Divanü Lügat-it Türk nasıl bir kitaptır? Niçin Yazılmıştır? (Divan-ı Lügati’t Türk) Hicretin üçüncü asrından, onuncu asrın ortalarına değin, Türklüğün altın devri idi; bu devirde Türkler bir yandan Çin sınırlarından – Pekin yakınlarından- Macaristan’a ve Avrupa ortalarına, bir yandan da Kuzey Buze Denizleri’nden Hindin ve Arabistan’ın sıcak denizlerine, Südan’a ve

Doğu Türkistan Kan Ağlarken – [Ali Haksever]

Doğu Türkistan Kan Ağlarken (Ali Haksever) Zulüm tarihi insanlık tarihi kadar eskidir. Zulümler, haksızlıklar insanlık var olduğundan beri var olmuştur. İnsanlığa uygulanan bu zulüm ve işkenceler kimi zaman dozuna arttırırken kimi zaman daha hafif bir şekilde devam etmiştir. Fakat çağımızda uygulanan insanlık dışı politikalar zulmün zirve dönemini yaşadığını göstermektedir.

Vasiyeti – (Hüseyin Nihal ATSIZ)

Vasiyeti (Hüseyin Nihal ATSIZ) Yağmur Oğlum!Bugün tam bir buçuk yaşındasın. Vasiyetnameyi bitirdim, kapatıyorum. Sana bir resmimi yadigar olarak bırakıyorum. Öğütlerimi tut, iyi bir Türk ol. Komünizm bize düşman bir meslektir. Bunu iyi belle. Yahudiler bütün milletlerin gizli düşmanıdır. Ruslar, Çinliler, Acemler, Yunanlılar tarihi düşmanlarımızdır. Bulgarlar, Almanlar, İtalyanlar, İngilizler, Fransızlar,

Türklerde Cirit Oyunu

Türklerde Cirit Oyunu Cirit, bir diğer deyimle Çavgan, Türklerin yüzyıllardan beri oynadıkları bir ata oyunudur. Türkler, Orta Asya‘dan Anadolu’ya bu atlı oyunu da dolu dizgin beraberlerinde getirmişlerdir. Türkler için at, mukaddes ve vazgeçilmez bir unsurdur. At sırtında doğar, at sırtında büyür, at sırtında savaşır, at sırtında ölürlerdi. At sütü

Türk Tarih ve Kültüründe “At”

Türk Tarih ve Kültüründe “At“ Atın Türkler Tarafından Evcilleştirilmesi ve Kullanılması Batılıların Ari ırkın üstünlüğünü kanıtlamağa çalışan İndo-Germen kuramına göre, Hint-Avrupalıların çok eski dönemlerde Çin’in Kansu bölgesine değin bütün Orta Asya’ya yayıldıkları ve aslında göçebe (bozkırlı) oldukları, atın ilk kez onlarca evcilleştirildiği, dünyanın ata binme sanatını onlardan öğrendiği öne

Türk Tarih ve Kültüründe “Bozkurt”

Türk Tarih ve Kültüründe “Bozkurt“ Türk Kültüründe Bozkurt’un Manası (Mehmet Dönmez) Türk kültüründe bozkurt‘un manasını açıklayabilmek için kültürün tanımlanması gerekir. Özellikle kültürde sembolün öneminden bahsettikten sonra Türk kültüründe bozkurt‘un manasını daha rahat açıklayabiliriz. Çünkü bir milletin kültürü ile mitolojisi birbirinden farklı kavramlar değildir. Her ikisi de aynı hayat felsefesinden

Türklerde Okçuluk

Türklerde Okçuluk Ok, eski Türklerde millî silah olarak kabul edilmekte, çeşitli destan ve halk hikâyelerinde ondan bahsedilmektedir. Oğuz kelimesinin “oklar” mânâsına (ok+z) geldiğini, z’nin çoğul eki olduğunu iddia eden linguistler (dilbilimciler) de mevcuttur. Gerçekte “-z” eki birden çok şeyler için kullanılmıştır. “di-z, gö-z, sö-z, yü-z” gibi. Okun aynı zamanda

Türklerde Askerlik

Türklerde Askerlik Türklerin birçok özelliklerinin yanında en fazla ön plana çıkmış yönleri de iyi birer asker olmalarıdır. Çok eski devirlerden beri çeşitli adlarda devlet kurmuş olan Türk Milleti’nin temeli düzenli bir askeri teşkilata dayanır. İlk Türk Ordusu M.Ö.209 yılında Oğuz Han tarafından kurulmuştur. Askerlik ilk önce Türklerde bir meslek,

Türklerde Denizcilik

Türklerde Denizcilik Türklerde denizcilik Selçuklular devrinde başladı. İstanbul’u ve Marmara adalarını kuşatmak için o zamanlar güçlü donanmalar kurmak ihtiyacı duyuldu. Gemlik’i fetheden Selçuklular buralarda tersâneler yapmaya başlayınca, Bizanslılar bu durumu kendileri için tehlike kabul ederek, denizden saldırıya girişerek kızakları yakıp yok ettiler. Marmara’da üstünlük sağlayamayan Selçuklular, İzmir’i fethederek güçlü

Ulu Önder ATATÜRK’ten… – (Özlü Sözler) – 2. Bölüm

Ulu Önder ATATÜRK’ten… (Özlü Sözler) -2. Bölüm- » Bir takım şeyhlerin, dedelerin, seyyitlerin, çelebilerin, babaların, emirlerin arkasından sürüklenen ve falcılara, büyücülere, üfürükçülere, muskacılara talih ve hayatlarını emanet eden insanlardan mürekkep bir kütleye, medeni bir bir millet nazariyle bakılabilir mi? » Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En

Ulu Önder ATATÜRK’ten… – (Özlü Sözler) – 1. Bölüm

Ulu Önder ATATÜRK’ten… (Özlü Sözler) Konularına göre Ulu Önder Atatürk‘ün özdeyişlerini görmek için “buraya” dokunun. -1. Bölüm- » Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz. » Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek

Hüseyin Nihal ATSIZ’dan… – (Özlü Sözler) – 2. Bölüm

Hüseyin Nihal ATSIZ’dan… (Özlü Sözler) -2. Bölüm- » Ortak düşüncesi olmayan toplulukta, herkes, yalnız kendi çıkar ve zevkini düşünür. Böyle bir toplulukta fedakarlık, saygı, nezaket kalmaz. Bencillik, kabalık, rüşvet, iltimas ve namussuzluğun türküsü alır yürür. » Ölümsüz hayat olmayacağı gibi, kin olmadan da sevgi olmayacaktır. » Ölürken gözlerimizde parlayan

Göktürk Alfabesinin Kökeni – Göktürkçe ve Orhun Yazısı

Göktürk Alfabesinin Kökeni Göktürk alfabesindeki harfler dikkatle incelendiği zaman, Türklerin günlük yaşamda kullandığı nesnelerin yazıdaki hâli gibi olduğu anlaşılabilir. Özellikle “” (ok) ve “” (yay) gibi, benzetilen nesneleri hem görsel olarak hem de ses açısından birebir karşılayan bu harfler, Göktürk alfabesinin TÜRKlere ait olduğunu da kanıtlamaya yeterlidir. Çünkü harflerin

Sınavlara Hazırlık Arama Robotu
YGS & LYS TEOG KPSS TUS KPDS Ehliyet Sınavı PMYO JANA

Seçim esnek olup ilgili alanları seçiniz, Örneğin ehliyet sınavı için branş olarak matematik seçmeyiniz :)