Halka Doğru (Türkçülüğün Esasları) Türkçülüğün ilk esaslarından biri de şu “Halka Doğru” prensibidir. Vaktiyle, bu prensibi uygulamak üzere, İstanbul’da Halka Doğru adlı bir dergi çıkarıyorduk. Sonraları, İzmir’de de aynı isimde bir dergi yayınlandı. “Halka doğru gitmek”, ne demektir? Halka doğru gidecek olanlar kimlerdir? Bir milletin aydınlarına, fikir adamlarına
Batıya Doğru (Türkçülüğün Esasları) Bir eski atalar sözü bize şöyle diyor: “İşini bil, aşanı bil, eşini bil!” Bu ilkeye gönderme sosyoloji de bize böyle diyebilir: “Milletini tanı, ümmetini tanı, medeniyetini tanı!” Türkçülerin yayınları ve milli yıkımlar bize, az çok, milletimizin, ümmetimizin nelerden ibaret olduğunu anlattı. Bu noktalarda, artık,
Tarihi Maddecilik ve Sosyal İdealizm (Türkçülüğün Esasları) Sosyal olayların anlatılmasında ve açıklanmasında birbirine hem yakın, hem de uzak olan iki sosyoloji sistemi vardır. Bunlar, tarihi maddecilik ve sosyal idealizm sistemleridir. Bu sistemlerden birincisi Karl Marx tarafından, ikincisi Emile Durkheim tarafından meydana atıldı. İlk bakışta, bu iki sistemin birbirine yakın
Milli Vicdanı Güçlendirmek (Türkçülüğün Esasları) Sosyal sınıflar başlıca, üç bölüme ayrılır: Aile toplulukları, politik topluluklar ve meslek toplulukları bunlar arasında en önemli olan, politik topluluklardır. Çünkü politik bir topluluk kendi başına yaşayan, bağımsız veya yarı bağımsız bir kuruldur. Aile gruplarıyla meslek grupları ise bu kurulların parçaları, bölümleri niteliğindedir. Yani
Milli Dayanışmayı Güçlendirmek (Türkçülüğün Esasları) Mütareke’den sonra, İngilizleri, fransızları yakından görmeğe, tanımağa başladık. Bunlarda ilk gözümüze çarpan yön medeni ahlakın bozukluğudur. Özellikle yurdumuza gelen veya Malta’da egemen olan İngilizlerin medeni ahlakının çok düşük bulduk. Sömürge halkının soyma, yenilmişlere kul, köle gibi davranmak savaş esirlerinin ve hatta barış esirlerinin parasını,
Hars ve Tehzip (Türkçülüğün Esasları) Fransızca “culture” kelimesinin iki ayrı anlamı vardır. Bu anlamlardan birini hars (milli kültür), diğerinin “tehzib” (yetiştirme, yükseltme) biçiminde dilimize çevirebiliriz. Kültür hakkındaki bütün yanlış anlamalar, Fransızca kültür kelimesinin böyle iki anlamlı olmasındandır. O halde biz, dilimizde, bu iki anlamı hars ve tehzib kelimeleri ile
Yazı Dili ve Konuşma Dili (Türkçülüğün Esasları) Türkiye’nin milli dili İstanbul Türkçesi’dir; buna şüphe yok! Fakat, İstanbul’da iki Türkçe var: biri konuşulup da yazılmayan İstanbul Lehçesi, diğeri yazılıp da konuşulmayan Osmanlı, dilidir. Acaba, milli dilimiz bunlardan hangisi olacaktır? Bu soruya cevap vermeden, dilimizi, başka dillere karşılaştıralım: başak diller de,
Halk Diline Girmiş Arapça ve Farsça Kelimeler (Türkçülüğün Esasları) Karşı düşünenlerden bazıları diyorlar ki: “Siz, Osmanlı dilindeki arapça ve farsça kelimelerden yakınıyorsunuz. Oysa ki, halk dilinde de, bu dillere ait birçok kelimeler vardır.” Gerçekten, halkın konuşma dilinde de arapçadan alanmış birçok kelimeler vardır. Fakat halkın konuşma diline almış
Türkçüler ve Kelime Bilginleri (Türkçülüğün Esasları) Türklerin dildeki ilkeleri kelime bilginlerine ait düşüncelerin tersi olmakla beraber, arı Türkçeci (tafsiyei adını alan dil ülkücülerinin görüşlerine de uygun değildir. Arı dilcilere göre, bir kelimenin Türk olabilmesi için, onun, aslen bir Türk Kökü’nden gelmesi, gereklidir. Buna dayanarak kitap, kalem, abdest, namaz, mektep,
Kipler – Edatlar – Tamlamalar (Türkçülüğün Esasları) a) Türkçülere göre, bir dil başka dillerden kendisinde aynı anlamda kelime bulunmaması şartıyla, kelimeler almıştır ve alabilir. Fakat bir dil başka dillerden kip alamaz. Osmanlıcılara göre, Osmanlı dili arap ve fars dillerinden, kelimelerle beraber kipler de alır. Mesela, mektup kelimesi, osmanlıcılara göre,
Yeni Türkçe’nin Millileştirilmesi ve İşlenmesi (Türkçülüğün Esasları) Bazıları,yeni Türkçe‘yi, yalnız oluşsuz ilkelere sahip zannederler: Dilimizde, Osmanlı edebiyatının soktuğu fazla ve zararlı birçok sözler çekimler tamlamalar, edatlar vardır. Yeni Türkçe, yalnız fazla unsurların dilimizden çıkarılması ile meydana gelemez. Bu hedef, yeni Türkçe‘nin yalnız olumsuz amacıdır. Yeni Türkçe‘nin, olumlu amaçları da
Dilde Türkçülüğün İlkeleri (Türkçülüğün Esasları) Şimdi, burada, dilde Türkçülüğün ilkelerini sıralayalım: 1) Milli dilimizi meydana getirmek için, Osmanlı dilini hiç yokmuş gibi bir tarafa atarak Halk edebiyatına temel görevini gören Türk dilini aynen kabul edip İstanbul halkının ve özellikle İstanbul hanımlarının konuştukları gibi yazmak. 2) Halk dilinde
Türklerde Estetik Zevk (Türkçülüğün Esasları) Eski Türklerde, estetik zevk çok yüksekti. Turfan’da bulunan mermer heykeller, hiç de yunan heykellerinden aşağı değildir. Tolunlular ile Ahşidlerin, Selçuk terklerinin, Harezm Türklerinin, Timurluların, Osmanlıların, Akkoyunlu ve Karakoyunlu Türklerinin Mısır’da, Irak’ta, Suriye’de, Anadolu’da, İran’da, Türkistan’da, Hint’te, Afganistan’da yaptırdıkları camiler, saraylar, türbeler, köprüler, çeşmeler dünyanın
Milli Şiir Ölçüsü (Türkçülüğün Esasları) Eski Türklerin şiir ölçüsü hece ölçüsüydü. Kaşgarlı Mahmud’un sözlüğündeki Türkçe şiirler, hep hece ölçüsündedir. Sonraları Çağatay ve Osmanlı şairleri, taklit yoluyla, İranlılardan aruz ölçüsünü aldılar. Türkistan da Nevai, Anadolu’da Ahmet Paşa aruz ölçüsünü yükselttiler. Saraylar, bu ölçüye değer veriyorlardı. Fakat halk, aruz ölçüsünü bir
Edebiyatımızın Millileştirilmesi ve İşlenilmesi (Türkçülüğün Esasları) Türkçülere göre, edebiyatımız yükselebilmek için, iki sanat müzesinde eğitim görmek zorundadır. Bu müzelerden birincisi Halk Edebiyatı, ikincisi Batı Edebiyatı’dır. Türkçü şairler ve yazarlar bir taraftan halkın güzel eserlerini, öte yandan Batı’nın şaheserlerinin model olarak almalıdırlar. Türk edebiyatı, bu iki çıraklık devresini geçirmeden,