Edebiyatımızın Millileştirilmesi ve İşlenilmesi (Türkçülüğün Esasları) Türkçülere göre, edebiyatımız yükselebilmek için, iki sanat müzesinde eğitim görmek zorundadır. Bu müzelerden birincisi Halk Edebiyatı, ikincisi Batı Edebiyatı’dır. Türkçü şairler ve yazarlar bir taraftan halkın güzel eserlerini, öte yandan Batı’nın şaheserlerinin model olarak almalıdırlar. Türk edebiyatı, bu iki çıraklık devresini geçirmeden,
Hüseyin Namık Orkun (Hayatı) H. Namık Orkun 1902 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. İlk,orta ve lise eğitimini tamamladıktan sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nü bitirdi. Derin tarih merakı yüzünden Macaristan’a gitti. Orada Budapeşte Üniversitesi’nin Felsefe Bölümü’nde ünlü Macar Türkoloğu Gyula Nemeth’in öğrencisi olarak türkoloji öğrenimi yaptı. 1930 yılında
Elli Yıl Sonra Hüseyin Namık Orkun… (Rasim Giresunlu) Bana hayatımda kimse, Hüseyin Namık Orkun şöyle bir insandır, eserlerini oku ve tanı demedi? Nerede, ne şekilde onun kitaplarından bazılarını bulup okudum, net bir şekilde hiç hatırlayamıyorum. Fakat tahminim, onun kitaplarından bazılarını, sahaflardan bulmuş olmalıyım. Örneğin; “Yeryüzünde Türkler” adlı kitabını
Türkçülük (Hüseyin Nihal ATSIZ) Türkçülük, Türk milliyetçiliğinin adıdır. Kelimenin sonundaki ek, yerine göre, mensupluk, sevgi, taraftarlık gösteren bir ektir. Türkçülük de Türk sevgisi ve taraftarlığı demek olduğuna göre, kelime, yerinde kullanılmıştır. Başka milletlerin Türk taraftarlığı ve Türk sevgisi bu kelime ile ifade olunamaz. Zaten başka milletlerin Türk’ü sevmesi de
Türkçü Kimdir? (Hüseyin Nihal ATSIZ) Türkçü, Türk soyunun üstünlüğüne inanmış olan kimsedir. Bilir ki bugün görülen geri ve kötü ne varsa, hepsi, geçici bir hastalığın belirtisidir ve geçmiş zamanlarda bizi ileri götüren, zaferden zafere yürüten erdemlerin hepsi kanımızda, ruhumuzda, içimizde gizli bir halde yaşamakta, belirecek imkan ve fırsat aramaktadır.
Türkçülük, Değişmez Bir Fikirdir (Hüseyin Nihal ATSIZ) ORKUN’u beğenmiyenler onda eski teranelerden başka bir şey olmadığını söylüyorlar. Haklıdırlar. Türkçülük değişmez bir fikir olduğu için burada hep aynı sözler söylenecek. Türkçülük bir moda olmadığı için değişmeyecek, bir ilim olmadığı için sabit kalacak, bir eğlence olmadığı için kendini beğendirmeğe uğraşmayacaktır.
Turancılık (Hüseyin Nihal ATSIZ) Turancılık, Türkiye’de 60 yıldan beri tartışılan bir konudur. Zaman zaman, Türklerle akraba milletleri de içine alan bir sistem hâlinde düşünülmekle beraber bugün “Turancılık” deyince Türkiye’de anlaşılan şey, tarihî mirasları da dahil olduğu halde bütün Türkleri tek devlet hâlinde birleştirmek ülküsüdür ve her ülkü gibi nesillere
Ömer Seyfettin (Hayatı) 28 Şubat 1884’te Gönen’de doğdu. 6 Mart 1920’de İstanbul’da yaşamını yitirdi. Çağdaş Türk öykücülüğünün ile “Milli Edebiyat Akımı”nın kurucularından. Kafkas göçmenlerinden Yüzbaşı Ömer Şevki Bey’in oğlu. Öğrenimine Gönen’de başladı. Babasının görevi nedeniyle sürekli yer değiştirmemeleri için annesiyle bilikte İstanbul’a gönderildi. 1892’de Aksaray’daki Mekteb-i Osmaniye’ye yazdırıldı. 1896’da
Reha Oğuz Türkkan (Hayatı) 1920 yılında İstanbul’da doğdu. Babası Halid Ziya Bey, annesi Saibe hanımdır. İyi bir eğitim gördü. St. Joseph, Galatasaray ve Kabataş liselerinde okuduktan sonra, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun oldu. İstanbul Üniversitesi’nde master yaptı. Tarih ve Türkoloji dallarında Sorbonne Üniversitesinde, Tecrübî psikoloji dalında ise Columbia Üniversitesinde
Yusuf Akçura (Hayatı) 1879 yılında doğan Yusuf Akçura, 1803 yılında İstanbul’a gelmiştir. Türkçülük akımının önde gelen düşünür ve tarihçisidir. Onbeş yıl İstanbul’da kalmıştır. 1896 yılında Erkan-ı Harbiye’ye giren Akçura, Jön Türk faaliyetlerine katıldığı için tutuklanmış ve okuldan bir süre uzaklaştırılmış, Trablusgarp’a gönderilmiştir. Arkadaşı Ferit Tek’le birlikte kaçarak Paris’e gitmiş,
Ergenekon Destanı Moğol ilinde Oğuz Han soyundan il Han’ın hükümdarlığı sırasında Tatarların hükümdarı Sevinç Han Moğol ülkesine savaş açtı. ilhan’ın idaresindeki orduyu Kırgızlar ve diğer boylardan da yardım alarak yendi. ilhanın ülkesindeki herkesi öldürdüler. Yalnız il Han’ınn küçük oğlu Kıyan ve eşi ile yeğeni Nüküz ile eşi kaçıp kurtulmayı
Dağları Bekleyen Kız (Esat Mahmut Karakurt) Konu Milli Mücadele içinde geçen yaşanması zor aşklar ve vatan sevgisi. Özet Karaköse vilayetinin bir kasabası ve bir askeri hava alanı. Nöbetçi başçavuş, Binbaşı İhsan’a göreve giden uçakların geri döndüğünü haber eder. Yalnız on
Bomba (Ömer Seyfettin) Konu Milli dil ve kültürüne yabancı yetişen kimliğini bulmasıdır. Özet Serin ve karanlık eylül gecesinin yıldızsız seması altında Selanik, sanki gündüzkü heyacanlardan, gürültülerden yorulmuş gibi, baygın ve sakin uyumaktadır. Rıhtım tenhadır. Olimpos Palas’ın, Kristal’in, Splandit Palas’ın, diğer küçük gazinoların lambaları
Yavuz Bülent Bakiler (Görüntülemek istediğiniz başlığa dokunun…) Yavuz Bülent Bakiler’in Hayatı Hayatı Yavuz Bülent Bakiler’in Şiirlerinden Örnekler Anadolu Bizim Türkümüz İşte Böyle Sen, Sen, Sen… Turan Türkiyem, Anayurdum, Sebebim, Çarem ! Yağmur Güzeli Not: İçerik, internetten alıntılanarak derlenmiştir… |» “Yazarlar ve Şairler”
Turan (Yavuz Bülent Bakiler) -Sadık Kemal Tural kardeşimize- Ben Altay dağlarından koparak geldim Yüreğimde Türkistan’dan binbir nakış var. Çok şükür aslım da neslim de belli. Türküm müslümanım o dağlar kadar. Dokuz tuğ taşıdım ben, dokuz davula vurdum. Dokuz evliya gücüyle yürüdüm geldim. Büyüdü benimle mübarek yurdum.
…Ziya Gökalp… (Görüntülemek istediğiniz başlığa dokunun…) Ziya Gökalp’in Hayatı Hayatı Şiirlerinden Örnekler Ala Geyik Altın Destan Köy Lisan Medeniyet Vatan Not: İçerik, internetten alıntılanarak derlenmiştir… |» “Yazarlar ve Şairler” Sayfasına Dön! « |
Ziya Gökalp (Hayatı) Ziya Gökalp (1876-1924) öncelikle Türkiye’yi Sosyoloji ile tanıştıran kişiydi ve ateşli bir Türk Milliyetçisi olarak sosyolojiyi entellektüel bir temel oluşturmada esas aldı. Mahallî,resmî bir gazetede mesul müdür bir memurun oğlu olan Mehmet Ziya (daha sonra Gökalp) Diyarbakır’da doğdu, orada laik okullara devam etti ve aynı
Ala Geyik (Ziya Gökalp) Çocuktum, ufacıktım, Top oynadım,acıktım. Buldum yerde bir erik, Kaptı bir Ala Geyik. Geyik kaçtı ormana, Bindim bir ak doğana. Doğan, yolu şaşırdı, Kaf Dağından aşırdı. Attı beni bir göle; Gölden çıktım bir çöle, Çölde buldum izini, Koştum, tuttum dizini.
Lisan (Ziya Gökalp) Güzel dil Türkçe bize, Başka dil gece bize. İstanbul konuşması En sâf, en ince bize. Lisanda sayılır öz Herkesin bildiği söz; Ma’nâsı anlaşılan Lûgate atmadan göz. Uydurma söz yapmayız, Yapma yola sapmayız, Türkçeleşmiş, Türkçedir; Eski köke tapmayız. Açık sözle kalmalı, Fikre ışık
…Türk Edebiyatı Dönemleri… (Görüntülemek istediğiniz başlığa dokunun.) 1. İslamiyetten Önceki Türk Edebiyatı a) Sözlü Edebiyat Dönemi b) Yazılı Edebiyat Dönemi 2. İslamiyetten Sonraki Türk Edebiyatı a) Divan Edebiyatı Dönemi b) Halk Edebiyatı Dönemi 3. Batı Etkisindeki Türk Edebiyatı a) Tanzimat Edebiyatı Dönemi b) Servet-i Fünun Edebiyatı c) Fecr-i Ati