[kpss]
2005 KPSS Eğitim Bilimleri Soruları ve Çözümleri Online Test

Başla
%%FORM%%
Sınav Adı: 2005 KPSS Eğitim Bilimleri Soruları ve Çözümleri Online Test
Soru Sayısı: %%TOTAL%%
Doğru Sayısı: %%SCORE%%
Yanlış Sayısı: %%WRONG_ANSWERS%%
Doğru yüzdesi: %%PERCENTAGE%%
Sınav İçin Verilen Süre: %%TIME_ALLOWED%% sn
Kullanılan Süre: %%TIME_USED%% sn
Değerlendirme Sonucu: %%RATING%%
Oops! We could not locate your form.
Yanıtlarınız aşağıdaki gibidir.
Soru 1 |
Bir psikolog: “0-1 yas arası dönemde, çocugun temel güven duygusunu kazanması gerekir. Bu dönemde temel güven duygusu kazanılmadıgı takdirde, daha sonra kazanılması güçtür.” demektedir.
Bu psikolog hangi gelisim ilkesini vurgulamaktadır?
Bu psikolog hangi gelisim ilkesini vurgulamaktadır?
A | Gelisim nöbetlesedir |
B | Gelisim genelden özeledir |
C | Gelisimde kritik dönemler vardır |
D | Gelisim bastan ayagadır |
E | Gelisimin belli asamaları vardır |
1 numaralı soru için açıklama
Çocuklar bazı gelisim dönemlerinde ve yaslarda belli
tür ögrenmelere karsı yüksek duyarlılık gösterme
egilimindedirler. Çevre etkilerine karsı daha
duyarlıdırlar ve çevrede düzenlenen ögrenme
yasantılarını diger dönemlerden daha hızlı
kazanabilirler. Psikologlar bu dönemlere kritik gelisim
dönemleri adı vermektedirler. (N. Senemoglu, Gelislim
Ögrenme ve Ögretim, s.5). Erikson’un kisilik gelisim
kuramından da hatırlayacagımız gibi 0-1 yas çocukların
kendine güven duygusunu kazanmaları için kritik bir
dönemdir. Çocukların bu dönemde anne-baba ve
çevrelerinden yakın ilgi görmeleri güven duygusunun
kazanılması için önemlidir. 0-1 yas arası dönem
çocukların kisilik gelisimi için kritik bir dönemdir.
(Cevap C)
Soru 2 |
Ahmet önceleri bütün basketbolcuların uzun boylu oldugunu düsünmektedir. Sonraları ise kısa boylu bir basketbol oyuncusu görmüs ve genelde uzun boylu olmalarına ragmen kısa boylu basketbolcu olabilecegini de anlamıstır.
Ahmet’in önceki ve sonraki düsünceleri asagıdakilerden hangisiyle açıklanabilir?
Ahmet’in önceki ve sonraki düsünceleri asagıdakilerden hangisiyle açıklanabilir?
A | Özümleme-özümleme |
B | Özümleme-uyumsama |
C | Uyumsama-dengeleme |
D | Dengeleme-uyumsama |
E | Örgütleme-özümleme |
2 numaralı soru için açıklama
Özümleme, bireyin, kendisinde var olan bilissel
yapılarla (semalarla) çevresine uyumunu saglayan
bilissel bir süreçtir. Diger bir deyisle çocugun
karsılastıgı yeni bir olayı, fikri, objeyi kendisinde daha
önceden var olan bilissel yapı içine alması sürecidir.
Eger mevcut bilissel yapılar, yeni durumlara cevap
vermek için uygun ise özümleme yapılır. Yeterli degilse,
mevcut bilissel yapılar yeniden düzenlenir (uyumsama)
(N. Senemoglu, Gelislim Ögrenme ve Ögretim, s.36,37)
Verilen parçada da çocugun basketbolcu seması ‘uzun
boylu insanlar’dır. Tüm basketbol oyuncularını bu sema
içinde degerlendirirken özümleme yapmıstır. Daha
sonra kısa boylu bir basketbolcu görünce mevcut
semasını degistirmis, kısa boyluların da basketbol
oyuncusu olabilecegini anlamıs yani uyumsama
yapmıstır.
(Cevap B)
Soru 3 |
4 yasındaki Ayse oyuncak bebeginin yagmurda
balkonda kalırsa, üsüyüp hastalanacagını düsünerek
oyuncak bebegi içeri almıstır.
Ayse'nin bu davranısı Piaget’nin bilissel gelisim kuramı açısından hangi kavramla açıklanır?
Ayse'nin bu davranısı Piaget’nin bilissel gelisim kuramı açısından hangi kavramla açıklanır?
A | Canlandırmacılık |
B | Sembolik oyun |
C | Tepki |
D | İçsellestirme |
E | Ben merkezcilik |
3 numaralı soru için açıklama
Piaget’nin bilissel gelisim kuramına göre 4 yasında bir
çocuk islem öncesi dönemdedir. Bu dönemin özellikleri:
ben merkezcilik, tek yönlü düsünme, animizm
(canlandırmacılık), tek yönlü sınıflama, sembolik oyun.
Animizm: Canlı ve cansız nesneler arasında ayrım
yapamama; sihirli - majik düsünce. (taslar yasıyor,
lokomotifler canlıdır, agaçlar düsünebilir, cam elimi
acıttı, agaç yapraklarını asagıya ittigi için yapraklar
düsüyor, vb.) Ayse’nin bebeginin dısarıda kaldıgı için
üsüyecegini düsünmesi, cansız nesnelere canlılık
özelligi verme olan animistik (canlandırma) bir düsünce
tarzıdır.
(Cevap A)
Soru 4 |
Çevresel etkilere maruz kalmadan türe özgü
organizmadaki biyolojik gelisim sürecine ne
denir?z
A | Dogustan donanım |
B | Olgunlasma |
C | Hazırbulunusluk |
D | Gelisme |
E | Gelisim |
4 numaralı soru için açıklama
Olgunlasma, ögrenme yasantılarından bagımsız,
biyolojik olarak kalıtım tarafından kontrol edilen bir
degismedir. (N. Senemoglu, Gelislim Ögrenme ve
Ögretim, s.3) Olgunlasmada çevresel etmenlerin ve
ögrenmenin etkisi yoktur. Organizmanın kendinden
beklenen fonksiyonları yerine getirebilmesi için
tamamen kalıtımsal etkilerle geçirdigi biyolojik
gelismedir.
(Cevap B)
Soru 5 |
Bir çocuk okula gittigi yoldan eve dönebilmektedir.
Piaget’ye göre bu çocuk hangi dönemdedir?
Piaget’ye göre bu çocuk hangi dönemdedir?
A | İslem öncesi |
B | Somut islemler |
C | Soyut islemler |
D | Duyusal motor |
E | İslem sonrası |
5 numaralı soru için açıklama
Çocugun gittigi yoldan eve geri dönebilmesi onun
islemleri tersine çevirebildiginin bir kanıtıdır. Piaget’ye
göre islemleri tersine çevirebilme yetenegi çocuklarda
somut islemler döneminde kazanılmaktadır. Bu
dönemde çocuklar somut nesneler üzerinde islem
yapabilir, üst düzey sınıflamaları anlayabilir ve islemleri
tersine çevirebilir (2+3=5 ise 5-3=2)
(Cevap B)
Soru 6 |
“Seni dolandırmayan birini sen de
dolandırmamalısın” anlayısı Kohlberg’in ahlak
gelisiminde hangi evreye denk gelir?
A | Ceza ve itaat |
B | Kontaks ve toplumsal yasa |
C | Evrensel ahlak ilkeleri |
D | Karsılıklılık |
E | Araçsal iliskiler egilimi |
6 numaralı soru için açıklama
Araçsal iliskiler egilimi: Çocukların kendi ihtiyaç ve
isteklerinin karsılanması önemlidir. Diger insanların da
ilgilerinin farkına varırlar ancak ahlaki yargıda
bulunacakları zaman, baskalarının ihtiyaçlarını somut
bir sekilde dikkate almakla birlikte, hala birinci planda
kendileri vardır. Ne kadar alırlarsa o kadar vermeleri
söz konusudur. “Sen benim sırtımı kası, ben de
seninkini.” ata sözüne uygun davranmaktadırlar. (N.
Senemoglu, Gelisim ögrenme ve Ögretim, s.65)
Örnekteki ahlaki yargıda karsılıklılık söz konusudur.
Kohlberg’in ahlaki gelisim kuramına göre araçsal
iliskiler egilimi dönemine rast gelmektedir.
(Cevap E)
Soru 7 |
Asagıdakilerden hangisi islem öncesi dönemdeki
çocugun ben merkezci oldugunu gösterir?
A | Arkadaslarıyla oynaması |
B | Kendisinin sevdigi yemegi arkadasının da
sevdigini düsünmesi |
C | Nesneleri islevleri dısında kullanması |
D | Bebegi düstügünde canının acıdıgını düsünmesi |
E | Tek yönlü sınıflama yapabilmesi |
7 numaralı soru için açıklama
Ben merkezci düsünme egilimi Piaget’nin bilissel
gelisim kuramına göre islem öncesi dönemde
görülmektedir.
Bu dönemdeki (islem öncesi) çocuklar ben merkezlidir.
Kendini baskalarının yerine koyamazlar. Dünyayı
baskalarının açısından göremezler. (N. Senemoglu,
Gelisim ögrenme ve Ögretim, s. 42)
Seçeneklere baktıgımızda B seçeneginde çocuk yemek
sevme olayına arkadasının açısından bakamaz ve
onun da kendi sevdigi yemekleri sevdigini düsünür.
(Cevap B)
Soru 8 |
Dersleri çok iyi olmayan ilkögretim 3. sınıf
ögrencisine ögretmeni; “Senin ilerde basarılı
olabilecegini biliyorum.” demistir.
Ögretmenin bu sözü ile Erikson’un hangi gelisim dönemi vurgulanmıstır?
Ögretmenin bu sözü ile Erikson’un hangi gelisim dönemi vurgulanmıstır?
A | Güvene karsı güvensizlik |
B | Bagımsızlıga karsı utanma ve süphecilik |
C | Giriskenlige karsı suçluluk |
D | Kimlik kazanmaya karsı rol karmasası |
E | Basarıya karsı asagılık duygusu |
8 numaralı soru için açıklama
Basarıya karsı asagılık duygusu dönemi, altı yasından
oniki yasına kadar sürer (ilkögretim birinci kademe).
Erikson’a göre birey, kisilik gelisimi dönemlerinden
ilkinde “bana ne verildiyse ben oyum” ikincisinde “ne
yaparsam oyum”, üçüncüsünde “hayal ettigim seyi
olacak kisiyim”, dördüncüsünde “ne ögrenirsem oyum”
inancına sahiptir. Bu dönemde çocugun okula
gitmesiyle sosyal dünyasında büyük bir genisleme
meydana gelmistir. Arkadaslar ve ögretmenin çocuk
üstündeki etkisi artarken ana babanın etkisi giderek
azalmıstır. Çocukta isi planlama, isbirligi yapma ve isi
basarma özel bir öneme sahiptir. Basarma çalıskanlık
duygusunu getirir. (N. Senemoglu, Gelisim Ögrenme ve
Ögretim, s.77) Bu dönemde ögretmenlere büyük görev
düsmektedir. Ögretmenler çocukları çalısmaya tesvik
etmeli, yapabildiklerini desteklemeli ve basarma
duygusunu ögrencilere tattırmalıdır. Örnekteki
ögretmen de Erikson’un basarıya karsı asagılık
duygusu dönemine uygun davranmıstır.
(Cevap E)
Soru 9 |
Karsılastıgı bir kaza sırasında, kurtarılacak
kisinin sosyal statüsüne bakmaksızın hayati
önem derecesini göze alan kisi hangi ahlak
gelisimi dönemindedir?
A | Evrensel ahlak |
B | Saf çıkarcı egilim |
C | Kisilerarası uyum |
D | Ceza ve itaat egilimi |
E | Sosyal sözlesme egilimi |
9 numaralı soru için açıklama
Evrensel ahlak ilkeleri egilimi: Bu asama ahlak
gelisiminin sonuncu asamasıdır. Kisi, ahlak ilkelerini
kendisi seçip olusturur. Bu ilkeler adalet, esitlik, insan
hakları gibi bazı soyut kavramlara dayalıdır. Bu ilkeleri
ihlal eden kanunlara uyulmamalıdır. (N. Senemoglu,
Gelisim Ögrenme ve Ögretim, s. 67) Kohlberg’in ahlak
gelisim kuramının son evresi olan Evrensel ahlak
döneminde olan bir birey için ahlaki bir yargıda en
önemli kriter kisilerin haklarıdır. Bu dönemde olan
bireye göre insan her seyden önemlidir. Örnekteki
durumda da kisi yardımda bulunurken kisilerin sosyal
statülerine göre degil de hayati önemlerine göre karar
vermektedir. Bu, kisinin evrensel ahlak döneminde
oldugunu göstermektedir.
(Cevap A)
Soru 10 |
Asagıdakilerden hangisi Vygotsky’nin egitim ile
ilgili görüslerinden birisi degildir?
A | Çevrenin insan üzerindeki etkisini önemser |
B | İsbirlikçi ögrenmeyi savunur |
C | Sosyal çevreyi önemser |
D | Ögrencinin bilissel gelisiminin esas kaynagı
kisisel psikolojik süreçlerdir |
E | Sosyolojik süreçleri önemser |
10 numaralı soru için açıklama
Rus psikologu Lev Vygotsky, çocugun sosyal
çevresinin bilissel gelisiminde önemli bir rolü oldugunu
ileri sürmüstür. Çocuklar, çevresindeki kisilerden ve
onların sosyal dünyalarından ögrenmeye
baslamaktadırlar. Çocukların kazandıkları kavramların,
fikirlerin, olguların, becerilerin, tutumların kaynagı
sosyal çevreleridir. Çocugun içinde yasadıgı çevre,
kültür, ona saglanan uyarıcıların türünü ve niteligini
belirler. O halde bilissel gelisimin kaynagı, kisisel
psikolojik süreçlerden önce insanlar ve kültür
arasındaki etkilesimdir. (N. Senemoglu, Gelislim
Ögrenme ve Ögretim, s.55-56) Vygotsky bilissel
gelisimde sosyal çevre üzerinde durmaktadır. Ona göre
bilissel gelisimi öncelikli olarak bireyin içinde yasadıgı
çevre belirlemektedir. Bilissel gelisimde kisisel
psikolojik süreçler ikinci plandadır.
(Cevap D)
Soru 11 |
Asagıdakilerden hangisi kritik dönemin özelligidir?
A | Belli ögrenme yasantılarını gerektirir |
B | Gelisim bu dönemlerde yavaslar |
C | Bilissel gelisim alanının ön plana çıktıgı bir
dönemdir |
D | Duyussal ögrenmelerin agırlık kazandıgı bir
dönemdir |
E | Çevresel uyarıcı ve olayların çocugun gelisim ve
ögrenmesi üzerinde daha kuvvetli etkiye sahip
oldugu dönemdir |
11 numaralı soru için açıklama
Çocuklar bazı gelisim dönemlerinde ve yaslarda belli
tür ögrenmelere karsı yüksek duyarlılık gösterme
egilimindedirler. Çevre etkilerine karsı daha
duyarlıdırlar ve çevrede düzenlenen ögrenme
yasantılarını diger dönemlerden daha hızlı
kazanabilirler. Psikologlar bu dönemlere kritik gelisim
dönemleri adı vermektedirler. (N. Senemoglu, Gelislim
Ögrenme ve Ögretim, s.5) Kritik dönemde bireyler
çevre etkilerine karsı diger dönemlere göre daha
duyarlıdırlar. Örnegin fiziksel gelisim için dogum öncesi
dönem kritik bir dönemdir, bu dönemde annenin kötü
bir ortamda kalması, ilaç, alkol vb. kullanması fiziksel
gelisimi sekteye ugratabilir.
(Cevap E)
Soru 12 |
Ayse hanım kızına hiçbir kısıtlama getirmiyor ve
hiçbir seyine karısmıyor. Ayse hanımın bu
davranısını asagıdakilerden hangisi açıklar?
A | Demokratik tutum benimsemistir |
B | Asırı koruyucu tutum benimsemistir |
C | Kızını hiç sevmiyor |
D | Çocuk yetistirmede izin verici tutumu
benimsemistir |
E | Asırı cezalandırıcı tutum benimsemistir |
12 numaralı soru için açıklama
Ayse hanımın davranısları çocuk yetistirme tutumuyla
ilgilidir. Demokratik tutum dengeli, tutarlı ve kararların
aile içinde beraberce tüm aile fertleriyle alındıgı bir
tutumdur. Asırı koruyucu tutum ise çocukların sürekli
kontrol altında tutuldugu, kendi baslarına hiçbir
faaliyete izin verilmedigi bir tutumdur. ?zin verici tutum
da örnekteki gibi çocuga hiçbir kısıtlama getirmeden
her türlü etkinligine izin verildigi bir tutumdur.
(Cevap D)
Soru 13 |
Yemek masasının etrafında dolasan köpege, yemek
yiyen çocuklar bazen yediklerinden vermektedir. Bir
gün anneleri etrafı kirletiyorsunuz diye kızınca bir
daha köpege yiyecek vermezler.
Bu durumda köpek nasıl tepki gösterir?
Bu durumda köpek nasıl tepki gösterir?
A | Bir daha yiyecek istemez |
B | Önceleri yiyecek isteme davranısı artar sonra
söner |
C | Çocuklara gitme olasılıgı artar |
D | Annenin yanına gider |
E | Köpek, yemek isteme davranısından vazgeçer |
13 numaralı soru için açıklama
Ögrenilen davranıslar uzun süre pekistirilmezse
davranısın görülme sıklıgı azalır ve davranıs söner.
Örnekte de köpege yiyecek pekistireci verilmezse
yemek masasına gelip yiyecek isteme davranısı
sönecektir. Fakat unutulmaması gereken nokta
sönmenin baslangıcında davranısın (köpegin yiyecek
istemesi) siddetinde artma olacagıdır. Pekistireç
verilmediginde davranısta görülen bu artma sönmenin
habercisidir.
(Cevap B)
Soru 14 |
“Topu yatagının altına kaçan çocuk diger
oyuncaklarını topa çarptırarak topu çıkarmak istemis
ancak bunu basaramamıstır. Sonraki birkaç
denemesi de yine basarısızlıkla sonuçlanmıstır.
Daha sonra uzaktan kumandalı arabasıyla topu
yönlendirerek çıkarabilecegini kesfetmistir.”
Yukarıda anlatılan parçada çocugun topunu yatagının altından çıkarmayı ögrenmesi ne tür bir ögrenmedir?
Yukarıda anlatılan parçada çocugun topunu yatagının altından çıkarmayı ögrenmesi ne tür bir ögrenmedir?
A | Kavrama yoluyla ögrenme |
B | Bilgiyi isleme yoluyla ögrenme |
C | Deneme yanılma yoluyla ögrenme |
D | Edimsel ögrenme yoluyla ögrenme |
E | Klasik kosullanma yoluyla ögrenme |
14 numaralı soru için açıklama
Köhler’e göre kisi, önceki bildigi yollarla problemin
çözümüne ulasamayınca, oturup düsünmekte, etrafı
gözden geçirmekte ve çözüme ani ve zihinsel olarak
ulasmaktadır. Bu ögrenmelere kavrama yoluyla
ögrenme denir. Birey çözümü bulmak için çevresel
uyarıcıları degerlendirir. Çözüm anidir ve tamdır. Bu
örnekte de çocuk çevredeki uyarıcıları degerlendiriyor
ve yatagının altına kaçan topunu uzaktan kumandalı
arabasıyla çıkarabilecegini kesfediyor.
(Cevap A)
Soru 15 |
Telefon numarasını arkadasına söylerken
rakamları tek tek degil de, 325 46 33 gibi
gruplandırarak söylemek asagıdakilerden
hangisini kolaylastırır?
A | Hatırda tutma |
B | Hafızaya kaydetme |
C | Kısa süreli bellek |
D | Uzun süreli bellek |
E | Ezberleme |
15 numaralı soru için açıklama
Kısa süreli bellek aynı anda ortalama 7+2 bilgiyi alabilir.
Bu nedenle bilgiyi gruplamak kısa süreli bellegin
kapasite sınırlılıgını azaltır. Yani yedi numaralı bir
telefon numarasını 325 46 33 seklinde üç birime
indiririz. Böylece hem yeni gelecek bilgiye kısa süreli
bellekte yer açmıs hem de bilgiyi hatırda tutarak uzun
süreli bellege kolay aktarmıs oluruz. Bilgi kısa süreli
bellekten uzun süreli bellege aktarılmadıgı taktirde
unutulur.
(Cevap A)
Soru 16 |
Asagıdakilerden hangisi ögrenilmis bir davranıs
degildir?
A | Çocugun sınavda karsılastıgı bir matematik
problemini çözmesi |
B | Çocugun ezberledigi siiri yıl sonu
müsameresinde okuması |
C | Ahmet’in bos vakitlerinde kitap okuması |
D | Veli’nin arkadaslarının yanında sigara içmesi |
E | Ayse’nin rahatsızlanıp atesi çıktıgında
huzursuzluk ve mızmızlık davranısları
sergilemesi |
16 numaralı soru için açıklama
Ögrenme; davranıslarda meydana gelen kalıcı izli
degisikliklerdir. Hastalık, alkol, uyusturucu madde
kullanımı vb. sonucunda meydana gelen geçici
davranıs degisiklikleri ögrenilmis davranıs olarak
nitelendirilemez. Seçeneklere baktıgımızda E
seçenegindeki Ayse’nin gösterdigi davranıslar hastalık
sonucudur, geçicidir ve ögrenilmis bir davranıs degildir.
(Cevap E)
Soru 17 |
Evde yemegini bitirmeden kalkan Selim anaokuluna
gittiginde ögretmenin yemegini bitirmeden kalkan
arkadasını azarladıgını görüyor ve anaokulundayken
yemegini bitirmeden kalkmıyor ama eve gelince yine
yemegini bitirmeden kalkıyor.
Selim’in bu davranısı asagıdakilerden hangisiyle ifade edilir?
Selim’in bu davranısı asagıdakilerden hangisiyle ifade edilir?
A | Genelleme |
B | Ayırt etme |
C | Kosullu tepki |
D | Kosulsuz tepki |
E | Alıskanlık |
17 numaralı soru için açıklama
Selim ana okulunda yemegini bitirmeden masadan
kalkmamayı baska bir arkadasının davranısının
sonucunu gözleyerek ögrenmistir. Eger Selim aynı
davranısı (yemegini bitirmeden masadan kalkmama)
evde de gösterseydi genellemis olacaktı. Fakat Selim
ana okulu ve evi birbirinden ayırt etmistir.
(Cevap B)
Soru 18 |
Bir aslana merdivenin basına oturmayı ögretmek
isteyen bakıcı aslana önce ilk merdivene çıktıgında
sonra 2. sonra 3. vs. sonra en üste çıkıp
oturdugunda et vermistir.
Bakıcının kullandıgı yöntem hangisidir?
Bakıcının kullandıgı yöntem hangisidir?
A | Kademeli yaklasma |
B | Modelden ögretme |
C | Klasik kosullandırma |
D | Sistematik duyarsızlastırma |
E | Simgesel pekistirme |
18 numaralı soru için açıklama
Kademeli yaklasım: Önce, gösterilen davranıslardan
istenilen davranısa en yakın olan davranıs
pekistirilmekte, bir müddet sonra daha yakını ve
giderek daha yakını pekistirilerek beklenilen davranısın
gösterilmesi saglanmaktadır. (N. Senemoglu, Gelislim
Ögrenme ve Ögretim, s.157) Verilen örnekte de aslana
en üst basamakta oturma davranısını ögretmek için bu
davranısa yakın olan davranıslar kademeli olarak
pekistirilmistir.
(Cevap A)
Soru 19 |
Çocuk egitiminde premack ilkesini benimseyen
bir baba asagıdakilerden hangisini söylerse
premack ilkesine uygun olur?
A | Dersini bitirirsen bilgisayarda oyun oynayabilirsin |
B | Televizyon izledikten sonra dersini çalısmalısın |
C | Önce matematik ödevlerini yap sonra kitap oku |
D | Meyve mi yersin yoksa tatlı mı |
E | Yaramazlık yaparsan seni parka götürmem |
19 numaralı soru için açıklama
Kisilerin yapmak istedikleri davranısların belli bir sırası
vardır. Çocuk için çikolata sebze yemekten daha üst
sırada yer alır. Premack ilkesi de kisinin yapmak
istedigi davranısı yapmak istemedigi davranıs için
pekistireç olarak kullanmaktır. Seçeneklere
baktıgımızda A seçeneginde bilgisayar oynama ders
çalısma için pekistireç olarak kullanılmıstır.
(Cevap A)
Soru 20 |
Ögretmen ögrencilerine bir soru sormus ve
ögrenciler parmaklarını kaldırmıstır. Ögretmen bir
ögrenciye söz vermis ve sorunun yanıtını almıstır.
Bunun üzerine ögretmen cevap veren ögrenciye ve
elini kaldıran ögrencilere tesekkür etmistir.
Ögretmenin tesekkür etmesi ne ile açıklanabilir?
Ögretmenin tesekkür etmesi ne ile açıklanabilir?
A | Sürekli pekistirme |
B | Sabit aralıklı pekistirme |
C | Degisken oranlı pekistirme |
D | Degisken aralıklı pekistirme |
E | Sabit oranlı pekistirme |
20 numaralı soru için açıklama
Ögretmenin ögrencilerin davranıslarını pekistirmesi
sürekli bir pekistirmedir. Ögrencilerin tüm olumlu
davranısları pekistirilmistir. Bir davranıs kazandırılırken
ilkönce sürekli pekistirme yapılır daha sonra digerlerine
geçilir. Davranıs kazanıldıktan sonra diger pekistirme
tarifelerine geçilmelidir. Ayrıca sönmeye karsı en
dirençli pekistirme tarifesi sürekli pekistirmedir.
(Cevap A)
Soru 21 |
Bir ögretmen sınıfta olumlu bir davranıs
gelistirmek istiyor.
stedigi davranısı pekistirmek
ve kalıcılıgını saglamak için ögretmen hangisini
yaparsa en dogru olur?
A | Ögretene kadar sürekli, sonra aralıklı
pekistirmeli |
B | Davranısı sürekli pekistirmeli |
C | Sadece dogru davranısı pekistirmeli |
D | Dogru davranısı belirli zaman aralıklarıyla
pekistirmeli |
E | Davranısı ögrencinin beklemedigi zamanlarda
sürpriz olarak pekistirmeli |
21 numaralı soru için açıklama
En basit pekistirme tarifesi sürekli pekistirmedir. Bu
tarife, denege yeni bir sey ögretirken kullanılmalıdır.
Tepki ögrenildikten sonra sürekli pekistirme bırakılıp
diger pekistirme tarifeleri uygulanmalıdır. (N.
Senemoglu, Gelisim Ögrenme ve Ögretim, s.163)
Ögrenci davranısı kazanana kadar sürekli pekistirilmeli
davranıs kazanıldıktan sonra aralıklı pekistirmelere
geçilmelidir.
(Cevap A)
Soru 22 |
Cezaya alternatif olarak kullanılabilecek yöntem
asagıdakilerden hangisidir?
A | Olumsuz pekistirme yapma |
B | Aralıklı pekistirme uygulama |
C | Ortama yeni bir uyarıcı katma |
D | Olumlu pekistirme yapma |
E | Olumsuz davranısları görmezden gelme |
22 numaralı soru için açıklama
Skinner cezaya alternatif olarak sunları önermektedir.
1) ?stenmeyen davranısa neden olan ortamı
degistiriniz
2) ?stenmeyen davranısı bıkıncaya kadar yaptırınız
(bıktırma)
3) Eger istenmeyen davranıs çocugun gelisim
döneminin bir özelligi ise, çocugun bu dönemi
atlatmasını sabırla bekleyiniz
4) ?stenmeyen davranısı görmezden gelip, istenen
davranıs gördügünüzde hemen pekistiriniz
5) Cezalandırmaya alternatif en etkili süreç
sönmedir. Ancak uzun zaman alır ve sabırla beklemeyi
gerektirir. (N. Senemoglu, Gelisim Ögrenme ve
Ögretim, s. 155 -156)
Yukarıda da belirtildigi gibi cezaya alternatif en etkili yol
görmezden gelerek söndürmedir.
(Cevap E)
Soru 23 |
Bos zamanlarında otobüs terminalinde dolasmayı
seven bir kisi bir gün is geregi bir ile gitmesi
gerektiginde dogruca o ile giden otobüs
yazıhanesine gitmistir.
Bu ne tür ögrenmedir?
Bu ne tür ögrenmedir?
A | Kavrama yoluyla |
B | Gizil ögrenme |
C | Sosyal ögrenme |
D | Deneme yanılma yoluyla ögrenme |
E | Edimsel ögrenme |
23 numaralı soru için açıklama
Gizil ögrenme terimini Edward Tolman ortaya atmıstır.
Tolman fareler üzerinde deneyler yapmıstır. Tolman’a
göre farenin labirent içinde amaca ulasması,
zincirlenmis kosullanmalardan çok kognitif (bilissel) bir
sürecin ürünüdür. Gizil ögrenme ise ögrenme sürecinin
deney yapılırken kendini göstermedigi, fakat daha
sonraki bir anda ögrenilen davranısın ortaya çıktıgı
durumlara verilen addır. Ögrenme sonucunda meydana
gelen davranıs degisikligi hemen gözlenmeyebilir,
ögrenme sonucu ürün daha sonra da ortaya çıkabilir.
Örnekte de terminalde dolasırken ögrenilenler daha
sonra kisinin ihtiyacı oldugunda ortaya çıkıyor.
(Cevap B)
Soru 24 |
Elindeki yap bozu sekil iliskisine göre degil de
rasgele yerlestirmeye çalısan bir kisi ne
yapmaktadır?
A | Deneme-yanılma |
B | Kavrama |
C | Gizil ögrenme |
D | Modelden ögrenme |
E | Edimsel kosullanma |
24 numaralı soru için açıklama
Deneme yanılma yoluyla ögrenmede birey rasgele
davranıslar dener ve bunlar arasından olumlu tepkiyi
aldıgını ögrenir. Yap bozu rasgele deneyerek sekil
iliskisine bakmaksızın yapma, deneme yanılma yoluyla
ögrenmedir.
(Cevap A)
Soru 25 |
Asagıdakilerden hangisi modelden ögrenilemez?
A | Özgün bir beste yapabilme |
B | Araba kullanabilme |
C | Müzik aleti çalabilme |
D | Çocugun kalemi tutması |
E | Kitap okuma alıskanlıgı kazanma |
25 numaralı soru için açıklama
Bandura’ya göre gözlemci, modelden bes sey
ögrenmektedir.
1) Birey baskalarını gözleyerek yeni bilissel beceriler
ve psikomotor beceriler ögrenebilir.
2) Bireyin modeli gözlemesi sonucu önceki
ögrenmis oldugu yasaklar ya güçlenir ya da zayıflar.
3) Gözlemci için model sosyal bir harekete geçirici
olarak görev yapabilir. Gözlemci yeni degerler, inançlar
kazanabilir.
4) Gözlemci modelden çevrenin ve esyaların nasıl
kullanıldıgını da ögrenir.
5) Gözlemci modelin duygularını açıklama biçimini
gözleyerek kendisi de benzer biçimde duygularını
açıklayabilir. (N. Senemoglu, Gelisim Ögrenme ve
Ögretim, s.229-230)
Yukarıda belirtilenlere göre yeni bir içerik olusturma,
özgün bir eser meydana getirme gibi davranıslar
modelden ögrenilemez.
(Cevap A)
Soru 26 |
Babasından sürekli dayak yiyen bir çocugun
siddet yanlısı olması hangi tür ögrenmedir
A | Gözleyerek |
B | Modelden |
C | Gizil |
D | Klasik kosullanma |
E | Edimsel kosullanma |
26 numaralı soru için açıklama
Bandura’ya göre modelden ögrenilebilecek
davranıslardan biri de modelin deger ve inançlarıdır.
Aynı zamanda gözlemci modelin duygularını açıklama
biçimini de ögrenebilir. Çocuklar için ebeveynleri en
önemli modellerdir. Çocuk anne ve babasını model alır.
Saldırgan bir model olan babanın çocugunun da siddet
yanlısı olması modelden ögrenilen bir davranıstır.
(Cevap B)
Soru 27 |
Ali ögretmen arkadasına ögrencilerin büyük bir
bölümünün matematik dersinde ögrendikleri integral
konusunun pratikte nasıl kullanıldıgına ve hangi
amaca yönelik olduguna iliskin fikirlerinin
bulunmadıgını söyler.
Bu durumda önceden ögrenildigi halde gerekli durumda pratik yasamda kullanılmayan bilgi ögrenme psikolojisinde en iyi hangi kavramla açıklanabilir?
Bu durumda önceden ögrenildigi halde gerekli durumda pratik yasamda kullanılmayan bilgi ögrenme psikolojisinde en iyi hangi kavramla açıklanabilir?
A | Duragan |
B | Yanlıs |
C | Eksik |
D | Olgunlasmamıs |
E | Transfer |
27 numaralı soru için açıklama
Ögrenilen bilginin karsılasılan farklı durumlarda
kullanılabilmesine transfer denir. Yukarıda anlatılan
olayda ögrencilerin ögrendikleri teorik bilgileri
uygulamaya geçiremedikleri yani hedef davranıslardan
uygulama basamagına geçemedikleri
vurgulanmaktadır. Bilissel hedef taksonomisinde
uygulama basamagı ögrenilen bilginin yeni durumlarda
kullanılmasını yani bilginin transfer edilmesini
kapsamaktadır.
(Cevap E)
Soru 28 |
Bir ögretmen davranısın ögretilmesinde degisken
oranlı pekistirme kullanmaktadır. Fakat her seferinde
pekistireci degistirmektedir.
Ögretmenin pekistireci her seferinde degistirmesinin amacı ne olabilir?
Ögretmenin pekistireci her seferinde degistirmesinin amacı ne olabilir?
A | Ögrencinin pekistirece alısmasını engellemek |
B | Hangi pekistirecin daha etkili oldugunu
belirlemek |
C | Aynı pekistirece baglı kalmamak |
D | Pekistirecin degil pekistirme tarifesinin etkililigini
ortaya çıkarmak |
E | Ögrenci özelliklerine uygun pekistireci bulmak |
28 numaralı soru için açıklama
Pekistireç ögrencinin özelliklerine cevap verecek
nitelikte olmalıdır. Pekistirecin islevini yerine getirebilmesi
için ögrenci için çekici olmalıdır. Aynı pekistireci
sürekli kullanmak ögrenciyi bıktırır ve pekistireç
özelligini yitirir. Bu sebepten egitim ortamında kullanılan
pekistireçler sürekli degistirilmelidir.
(Cevap A)
Soru 29 |
Sogukta kalınca da yüzümüz kızarır, bir seyden
utanınca da yüzümüz kızarır.
Bu iki durum sırasıyla ögrenmede hangi durumlara örnektir?
Bu iki durum sırasıyla ögrenmede hangi durumlara örnektir?
A | Kosullu uyarıcı - Kosulsuz uyarıcı |
B | Kosulsuz uyarıcı - Kosullu uyarıcı |
C | Klasik - Edimsel |
D | Kosullu tepki - Kosulsuz tepki |
E | Kosulsuz tepki - Kosullu tepki |
29 numaralı soru için açıklama
Soguk insanlar için kosulsuz bir uyarıcıdır. Soguga
karsı insanların yüzünün kızarması kosulsuz uyarıcıya
verilen tepki yani kosulsuz tepkidir. Utanılacak bir sey
ise kosullu bir uyarıcıdır, buna verilen yüzün kızarması
tepkisi de kosullu tepkidir. Sogukta yüzün kızarması
kosulsuz, utanınca yüzün kızarması da kosullu tepkidir.
(Cevap E)
Soru 30 |
İlkögretim 5. sınıfta okuyan Ayse, bisikletini
babasından izin almadan arkadaslarına ödünç
veriyor. Bisiklet arkadasının birindeyken bozuluyor.
Babası Ayse’ye “Bisikletini arkadaslarına verirsen
böyle olur” diyor. Daha sonra Ayse bisikleti
arkadaslarına vermiyor.
Ayse’nin bu davranısı asagıdaki gelisim kavramlarından hangisiyle açıklanabilir?
Ayse’nin bu davranısı asagıdaki gelisim kavramlarından hangisiyle açıklanabilir?
A | Ceza |
B | Olumsuz pekistireç |
C | Olumlu pekistireç |
D | Transfer |
E | Sönme |
30 numaralı soru için açıklama
Olumsuz pekistireç organizma için olumsuz bir
durumun ortamdan çekilmesi ile davranıs sıklıgının
arttırılmasıdır. Bu durumda kızın bisikletini
arkadaslarına verme davranısını ortamdan çekmesi
yani bisikletini vermemesi babası için olumsuz bir
pekistireçtir.
(Cevap B)
Soru 31 |
Ayse evde yaramazlık yaptıgı zaman annesi
tarafından hiçbir tepki görmemektedir ve her istedigi
yerine getirilmektedir. Ana okulunda ise Ayse’nin bu
davranısı ögretmeni tarafından dikkate
alınmamaktadır.
Yukarıdaki paragraftaki davranıslar asagıdaki eslemelerden hangilerine örnektir?
Yukarıdaki paragraftaki davranıslar asagıdaki eslemelerden hangilerine örnektir?
A | Genelleme - ayırt etme |
B | Klasik kosullanma - ayırt etme |
C | Genelleme - sönme |
D | Ayırt etme - sönme |
E | Sönme - ayırt etme |
31 numaralı soru için açıklama
Ayse’nin evde yaptıgı yaramazlıklar sonucu hiçbir tepki
görmemesi ve her isteginin yerine getirilmesi bu
davranıslar için bir pekistirmedir. Ayse’nin bu
davranısları ana okulunda da sürdürmesi bu durumu
genelledigini gösterir. Ögretmenin yaramazlık
davranıslarını pekistirmemesi yani tepki vermemesi
söndürmedir. Pekistirilmeyen davranıslar söner. Soru
bu haliyle genelleme-sönmedir. Ancak Ayse ana
okulunda ögretmeni tepki vermedigi için ana okulunda
yaramazlık yapmaz seklinde olsaydı cevap genellemeayırt
etme olurdu.
(Cevap C)
Soru 32 |
Asagıdakilerden hangisi bilissel ögrenmenin
temel özelligidir?
A | Zihinsel islevler daha çok kullanılır |
B | Zihin kas kontrolünü gerektirir |
C | Ögrencinin ilgi ve tutumlarını kapsar |
D | Ögrencinin güdü düzeyi ile ilgilidir |
E | Fiziksel becerilerini ilgilendirir |
32 numaralı soru için açıklama
Ögrenme egitim ortamında üç boyutta ele alınmaktadır.
1. Bilissel ögrenmeler; Bilme, anlama, problem
çözme, analiz etme, sentez ve degerlendirme yapma
gibi zihinsel etkinliklerle ilgili özellikleri kapsayan
ögrenmeler. 2. Psikomotor ögrenmeler; Zihin kas
koordinasyonunu gerektiren ögrenmeler, 3. Duyussal
ögrenmeler; Deger, ilgi, tutum gibi bireyin duyussal
özelliklerini kapsayan ögrenmelerdir. Bilissel
ögrenmeler daha çok zihinsel islevleri ilgilendirir.
(Cevap A)
Soru 33 |
Bir alanda ögrenilmis bilgi ve becerilerin bir
baska alandaki ögrenmeyi kolaylastırmasına ne
denir?
A | Genelleme |
B | Bilissel ögrenme |
C | Negatif transfer |
D | Zihinde canlandırma |
E | Olumlu aktarma |
33 numaralı soru için açıklama
Bir alandaki daha önceden ögrenilen bir bilgi ya da
becerinin baska bir alandaki ögrenmeleri
kolaylastırmasına olumlu aktarma denir. Örnegin
bisiklet kullanmasını bilen bir kisinin motosiklet
kullanmayı kolay ögrenmesi olumlu bir aktarmadır ya
da baglama çalmasını bilen bir kisinin gitar çalmayı
kolay ögrenmesi gibi.
(Cevap E)
Soru 34 |
Mert okula yeni baslamıstır. Fakat okulda ögretmeni
ile anlasamamıs ve bir takım olumsuzluklar
yasamıstır. Mert’te bir süre sonra okul korkusu
olusmus ve okula gitmek istememistir.
Mert’te okul korkusunun olusmasını ne ile açıklayabiliriz?
Mert’te okul korkusunun olusmasını ne ile açıklayabiliriz?
A | Edimsel kosullanma |
B | Sosyal ögrenme |
C | Gizil ögrenme |
D | Kavrama yoluyla ögrenme |
E | Tepkisel kosullanma |
34 numaralı soru için açıklama
Bazı çocukların mutlu ve istekli bir sekilde bazılarının
da aglayarak ve korkarak okula gitmelerinin nedeni
acaba nedir? Çocukların farklı duygulara sahip
olmalarının nedeni; okul ve çevrelerinde, kendilerine
mutluluk veren ya da kaygı, korku yaratan uyarıcıları
iliskilendirmeleridir. Okul baslangıçta nötr bir uyarıcıdır.
Çocuk okula ilk gittigi gün, kendisini seven, yumusak
davranan, kendisi ile oynayan bir ögretmenle
karsılastıysa, bu sevecen ögretmenin yarattıgı olumlu
etki, ögretmenle birlikte olan okul tarafından da
paylasılacak, ögretmenin olusturdugu mutluluk
duygusunu okul da meydana getirecektir. (N.
Senemoglu, Gelislim Ögrenme ve Ögretim, s. 104-105)
Fobik bütün ögrenmelerin kaynagı klasik
kosullanmadır. Ögrencilerin okuldan, bir dersten
korkmaları da klasik kosullanmanın ürünüdür.
(Cevap E)
Soru 35 |
Asagıdakilerden hangisi klasik (tepkisel)
kosullanmaya örnektir?
A | Bir yemegin görüntüsünün mide bulandırması |
B | Derse zamanında gelme |
C | Ödevlerini sadece ögretmenin kontrol ettigi
günler yapma |
D | Matematik problemi çözme |
E | Haritaya bakarak yol bulma |
35 numaralı soru için açıklama
Klasik kosullanma daha çok tepkisel davranıslarımızı
ilgilendirir. Tepkisel davranıslar herhangi bir uyarıcı
tarafından olusturulurlar. Reflekslerin tümü tepkisel
davranıstır. Örnegin karanlıkta göz bebeginin
genislemesi, sevdigimiz bir yemegi görünce agzımızın
sulanması birer tepkisel davranıstır. Seçeneklere
baktıgımızda ögrenme sonuçlarından sadece A
seçenegindeki mide bulanması tepkisel bir davranıstır.
Bu sebepten bir yemegi görünce mide bulanması
tepkisel kosullanmadır.
(Cevap A)
Soru 36 |
Yanıp sönen ısık ilk baslarda bireylerde herhangi
bir tepkiye neden olmamaktadır. Bir müddet
sonra ise kosullama gerçeklestirilmis ve kisinin
yanıp sönen ısıga tepki vermeye basladıgı
görülmüstür. Yanıp sönen ısık göz kırpma
tepkisini ortaya çıkarmaya baslamadan önce ne
tür bir uyarıcıdır?
A | Kosullu uyarıcı |
B | Kosulsuz uyarıcı |
C | Kosullu tepki |
D | Nötr uyarıcı |
E | Kosulsuz tepki |
36 numaralı soru için açıklama
Pavlov’un klasik kosullanma deneyinde köpege ilk önce
zil sesi veriliyor, köpek bu sese tepki vermiyor. Daha
sonra zil sesinin ardından et tozu veriliyor ve zil sesi ile
et tozu kosullandırılıyor. Kosullanma sonunda köpek
baslangıçta tepki vermedigi (nötr uyarıcı) zil sesine
salya tepkisi vermeye baslıyor. Kosullanma
gerçeklestikten sonra artık zil sesi köpek için kosullu bir
uyarıcı oluyor. Örnege baktıgımızda yanıp sönen ısıga
ilk basta yani kosullanma olmadan önce hiçbir tepki
verilmiyor. Bu durumda yanıp sönen ısık nötr bir
uyarıcıdır. Kosullanma gerçeklestikten sonra ise ısık
artık birey için kosullu bir uyarıcıdır.
(Cevap D)
Soru 37 |
Asagıdakilerden hangisi sönmeyi saglar?
A | Davranıstan sonra kosullu uyarıcı verilmesi |
B | Kosullu uyarıcıya benzer nitelikte uyarıcılar
verilmesi |
C | Kosulsuz uyarıcının bir süre tek basına verilmesi |
D | Kosullu uyarıcının kosulsuz uyarıcı ile aynı anda
verilmesi |
E | Kosullu uyarıcının bir süre kosulsuz uyarıcı
olmaksızın tek basına verilmesi |
37 numaralı soru için açıklama
Kosullu uyarıcı, kosulsuz uyarıcının etkisini yeterince
paylastıktan sonra, diger bir deyisle kosullu uyarıcı
(ses) tek basına kosullu tepkiyi (salya) meydana
getirdikten sonra, uzun süre kosulsuz uyarıcı (et)
olmadan, kosullu uyarıcı (ses) tek basına verildigi
taktirde bir müddet sonra kosullu tepkinin (salya)
azaldıgı ve yok oldugu görülür. Kosullu uyarıcının artık
tek basına kosullu tepkiyi olusturmamasına sönme
denir. (N. Senemoglu, Gelislim Ögrenme ve Ögretim,
s.101) Kosullu uyarıcının kosulsuz uyarıcı olmadan bir
müddet yalnız verilmesi sönmeye yol açar. Köpege
deneyde bir süre zil sesi verdikten sonra et verilmemesi
sönmeye yol açar.
(Cevap E)
Soru 38 |
Bir ögretmen ögrencilerinin ödevlerini bazen iki
hafta bazen de 3 haftada bir kontrol etmektedir.
Ögretmen hangi pekistirme tarifesini
kullanmaktadır?
A | Sürekli pekistirme |
B | Degisken oranlı |
C | Sabit zaman aralıklı |
D | Degisken zaman aralıklı |
E | Sabit oranlı |
38 numaralı soru için açıklama
Degisken aralıklı pekistirme: Bu pekistirme tarifesinde
zaman sabit degildir. Pekistireç bazen hemen bazen
daha geç kazanılabilir. Bu pekistirme türünde sabit
aralıklı pekistirmeden sonra meydana gelen tepkisizlik
gözlenmez, çünkü pekistirecin ne zaman gelecegi belli
degildir. (N. Senemoglu, Gelislim Ögrenme ve Ögretim,
s.165) Ögrencilerin ödevleri sabit bir zaman arlıgı ile
degil degisken bir zaman arlıgı ile kontrol edilmistir.
(Cevap D)
Soru 39 |
Bir ögretmen ögrencilerinin istenmeyen
davranıslarını önlemek için onların sevdigi bir
durumdan onları mahrum bırakabilir.
Bu durumu açıklayan örnek asagıdakilerden hangisidir?
Bu durumu açıklayan örnek asagıdakilerden hangisidir?
A | Ders çalısamadıgı için müzigin sesini kapatmak |
B | Ödevleri her gün kontrol etmek |
C | Sessiz duran sınıfı bahçeye çıkarmak |
D | Gürültü yapan ögrenciler için istedikleri
arkadaslarıyla oturma uygulamasını bir süre
durdurmak |
E | Ödevlerini bitirenlerin resim yapmalarına izin
vermek. |
39 numaralı soru için açıklama

Ögrencilerin sevdigi bir durumun ortamdan çıkarılması cezadır. Ögrencinin sevdigi arkadasıyla oturmasına izin vermemek de bir cezadır. (Cevap D)
Soru 40 |
Çocukların çizgi film kahramanları gibi
davranmalarını hangi ögrenme yaklasımı ile
açıklayabiliriz?
A | Klasik kosullanma |
B | Edimsel kosullanma |
C | Gizil ögrenme |
D | Model alma yoluyla ögrenme |
E | Kavrama yoluyla ögrenme |
40 numaralı soru için açıklama
Bandura ve arkadasları, farklı türdeki modellerin çocuk
üzerindeki etkilerini incelemislerdir. Bu deneylerde bir
grup, model olarak gerçek yasamdaki insanları, bir grup
filmlerdeki insanları, bir grup da çizgi film
kahramanlarını izlemislerdir. Bu deneyde tüm modeller
bir yapma bebege karsı saldırgan davranıslar
göstermislerdir. Deneyin ikinci asamasında modelleri
izleyen çocukların saldırganlık davranısları ölçülmüstür.
En yüksek saldırganlık davranısı, çizgi film modellerini
izleyen grup göstermistir. (N. Senemoglu, Gelisim
Ögrenme ve Ögretim, s.222) Bandura’nın
arkadaslarıyla yaptıgı deney çocukların çizgi film
kahramanlarını model alma egilimlerini göstermistir.
(Cevap D)
Soru 41 |
Asagıdakilerden hangisi sosyal ögrenme
yaklasımında modelin özellikleri arasında yer
almaz?
A | Modelin gerçek ya da hayali olması |
B | Ögrenenin fiziksel beceri yetersizligi |
C | Modelin benzer olması |
D | Modelin sonucunun etkili olması |
E | Modelin yüksek statülü olusu |
41 numaralı soru için açıklama
Sadece modelin davranıslarının sonuçları degil, aynı
zamanda modelin özellikleri de model almayı
etkilemektedir. Modelin özellikleri ne kadar gözlemcinin
özelliklerine benzerse, gözlemci, modelin
davranıslarına o kadar benzer davranıslar
göstermektedir. Model ne kadar yüksek statülü ve
güçlü ise, modelin gözleyiciler üzerindeki etkisi düsük
statülüden yüksek olmaktadır. (N. Senemoglu, Gelisim
Ögrenme ve Ögretim, s.231). Modelin hayali ya da
gerçek olması önemli degildir zira çocuklar için çizgi
film kahramanları güçlü birer modeldir. Ögrenenin
fiziksel beceri yetersizligi model alan kisinin bir
özelligidir. Bu durum modelin etkililigini etkilemez.
(Cevap B)
Soru 42 |
Ögrenme güdüsü düsük ögrencilerde görülen
ortak özelliklerden biri hangisidir?
A | Basarıya ulasma konusunda yeterli tatmin
düzeyindedir |
B | Basarısızlıgın sebebini dıs çevreye yüklerler |
C | Basaramadıgı konuları arastırır |
D | Basarısızlık süreçlerini iyi degerlendirir |
E | Ortak is yapma konusunda iyidir |
42 numaralı soru için açıklama
Ögrenme güdüsü yüksek olan ögrenciler yasadıkları
basarısızlık süreçlerini iyi degerlendirir ve nerede hata
yaptıgını arastırır. Ögrenme güdüsü düsük olanlar ise
basarısızlıgına bahaneler bularak sebepleri dıs
kosullara yüklerler.
(Cevap B)
Soru 43 |
Sınıfın aritmetik ortalamasına göre
degerlendirme yapan bir ögretmen hangi tür
degerlendirme kullanmaktadır?
A | Mutlak degerlendirme |
B | Bagıl degerlendirme |
C | Tanılayıcı |
D | İzleme degerlendirme |
E | Düzey belirleyici degerlendirme |
43 numaralı soru için açıklama
Degerlendirmeye temel olan ölçüt bagılsa yani ölçme
sonuçlarından çıkarılıyorsa böyle degerlendirmelere
bagıl degerlendirme denir. Sınıfın aritmetik ortalaması
bagıl bir ölçüttür yani ölçme sonuçlarından çıkarılır.
Bagıl degerlendirmelerde bireyin degerlendirilmesinde
diger grup elemanlarının da performansları söz
konusudur.
(Cevap B)
Soru 44 |
Asagıda belli bir ögrenci grubunun bir sınavda
aldıgı puanlar ve frekansları verilmistir

Asagıdakilerden hangisi yukarıdaki bilgilere ait grafiktir?


Asagıdakilerden hangisi yukarıdaki bilgilere ait grafiktir?


A | Şıkkı |
B | Şıkkı |
C | Şıkkı |
D | Şıkkı |
E | Şıkkı |
44 numaralı soru için açıklama
Bu dagılımın grafikle gösterimi simetrik bir grafiktir.
Puanlar mod (10-15 puan aralıgı) etrafında simetrik
dagılmıstır. Seçeneklerden A seçenegi sola çarpık, B
seçenegi saga çarpık, D seçenegi çift modlu, E
seçenegi de sola çarpıktır. C seçenegi simetrik bir
dagılım grafigidir.
(Cevap C)
Soru 45 |
Asagıdakilerden hangisi bir olasılık degeri
olamaz?
A | 1/4 |
B | 2/4 |
C | 1/3 |
D | 4/3 |
E | 8/9 |
45 numaralı soru için açıklama
Olasılık degerleri 0 ile 1 arasında deger almaktadır.
Seçeneklere baktıgımızda A seçenegi 0.25, B seçenegi
0.50, C seçenegi 0.33, D seçenegi 1.33, E seçenegi de
0.88 degerleridir. Buna göre 1’den büyük olan D
seçenegi bir olasılık degeri olamaz.
(Cevap D)
Soru 46 |
Bir dagılımdaki bütün frekanslar birbirine esitse
asagıdakilerden hangisini bulamayız?
A | Medyan |
B | Mod |
C | Standart sapma |
D | Aritmetik ortalama |
E | Ranj |
46 numaralı soru için açıklama
Bir dagılımda en çok tekrar eden deger yani frekansı en
büyük olan degere mod denir. Eger bir dagılımdaki tüm
degerlerin tekrar sayıları yani frekansları birbirine esitse
bu dagılımın modu yoktur. Böyle bir dagılım için mod
degeri hesaplanamaz.
(Cevap B)
Soru 47 |
Asagıdakilerden hangisinin güvenirligi fazladır?
A | Kısa cevaplı 10 soru |
B | Bosluk doldurmalı 25 soru |
C | Dogru yanlıs 50 soru |
D | 3'er sıklı 25 soru |
E | 5'er sıklı 50 soru |
47 numaralı soru için açıklama
Güvenirlik; aracımızın ölçmeyi amaçladıgı özellikleri
dogru olarak ölçebilmesidir. Ölçme sonuçlarının
hatadan arınıklıgıdır. Bir testte soru sayısı arttıkça
güvenirlik artar. Egitimde kullanılan ölçme araçlarına
baktıgımızda çoktan seçmeli testler en güvenilir
araçlardır. Yukarıdaki seçenekleri degerlendirdigimizde
en çok soru sayısına sahip testler C ve E
seçenekleridir. C seçenegi dogru yanlıs testi oldugu için
sans basarısı yüksektir. Bu yüzden en güvenilir araç E
seçenegindeki 5’er sıklı 50 soruluk testtir.
(Cevap E)
Soru 48 |
Bir yabancı dil sınavında asagıdakilerden
hangisinin olması geçerliligin kanıtıdır?
A | İyi bilenlerin dogru cevaplaması |
B | Degisik yapıda soruların sorulması |
C | Güç soruların bulunması |
D | Üst düzey hedefleri yoklayan sorular olması |
E | Cevaplamak için sans basarısının az olması |
48 numaralı soru için açıklama
Bir sınavın geçerligi; ölçmek için gelistirildigi özelligi
baska bir özellikle karıstırmadan dogru olarak
ölçebilmesi ile ilgilidir. Bir sınavı iyi bilenlerin
yapabilmesi o sınavın bilen ögrenciyi ayırabildigini
gösterir. ?yi bilen ögrencinin sınavın ölçmek için
gelistirildigi özellik bakımından iyi düzeyde oldugunu
düsünürsek sınavımız da bilenle bilmeyeni ayırmıstır
yani geçerlidir.
(Cevap A)
Soru 49 |
Asagıda üç farklı dagılıma ait grafikler verilmistir.

Yukarıda puan dagılımları verilmis grafiklere göre asagıdakilerden hangisi söylenirse dogrudur?

Yukarıda puan dagılımları verilmis grafiklere göre asagıdakilerden hangisi söylenirse dogrudur?
A | Ranj aynı mod farklı |
B | Mod aynı, ranj farklı |
C | Ortalama aynı mod farklı |
D | Standart sapma aynı, ranj aynı |
E | Ortalama farklı, mod aynı |
49 numaralı soru için açıklama
(Cevap A)
Soru 50 |

I. Bu sütunun grafiginde gösterilen puanların aritmetik ortalaması II. Ortalama, ortanca ve Sx hangisi bir degisim ölçüsü III. Egitim, toplumda “hosgörü kültürünün“ gelismesini hangi yönlerde ve nasıl etkileyebilir? (Etik degerlerle ilgili olarak açıkla ) IV. Sevgi nedir? V. Sonuçları zeka bölümü olarak ifade edilen zeka testleri hangi ölçek türünde ölçme araçlarıdır?
Bu sorulardan kaçıncısıyla ölçülen zihinsel süreç digerlerinden daha üst düzeydedir?
A | I |
B | II |
C | III |
D | IV |
E | V |
50 numaralı soru için açıklama
Bloom taksonomisinde üst düzey zihinsel beceriler
gerektiren basamaklar sentez ve degerlendirme
basamaklarıdır. Üst düzey zihinsel becerilerde,
ögrenciden yaratıcılıgını kullanması, özgün fikirler
üretmesi, neden ve niçinini açıklayarak yorum yapması
beklenir. Bu soruda bu becerileri ölçmeye en uygun
soru 3. sorudur. Çünkü bu soruda ögrenciden yorum
katarak açıklama beklenmektedir.
(Cevap C)
Soru 51 |
Asagıdakilerden hangisi madde seçiminde soru
bankası için alınacak sorularda ilk bakılacak
özelliklerden degildir?
A | Ölçtügü davranısın önemi |
B | Güçlük ve ayırt ediciligi |
C | Sorunun yanıtlanabilir olup olmadıgı |
D | Diger sorularla benzer konuyu içermesi |
E | Madde yazım tekniklerine dikkat edilmesi |
51 numaralı soru için açıklama
Soru seçimi için ilk ölçüt sorunun ayırt ediciligidir. Ön
denemesi yapıldıktan sonra madde analizleri
sonucunda ayırt edicilik indisleri iyi ve güçlügü istenen
seviyede olan sorular seçilir. Bir soruyu seçme
konusunda verilecek karar tamamen sorunun ölçmeyi
amaçladıgı davranısın önemine baglıdır. Eger soru
hatalı degil ve önemli bir davranısı ölçüyorsa muhakkak
test formunda olmalıdır. Eger bir konu uygulayıcı için
önemli ise bu konudan birkaç soru sorulabilir. Bu
yüzden soru seçerken benzer konuyu içermesine degil
konuyu iyi bir sekilde örneklemesine bakılmalıdır.
(Cevap D)
Soru 52 |
Asagıdakilerden hangisi bir sınavın
güvenilirligini etkileyen faktörlerle ilgili degildir?
A | Tüm konuları kapsayıcı sorular sormak |
B | Soru sayısının fazla olması |
C | Objektif puanlanabilmesi |
D | Yoruma açık sorular olmaması |
E | Seçenek sayısının fazla olması |
52 numaralı soru için açıklama
Bir ölçme aracının güvenirligi o ölçme aracının hatadan
arınık ölçme yapabilmesidir. Soru sayısı (birim)
arttıgında güvenirlik yükselir çünkü aracın duyarlılıgı
artmıstır. Objektif olarak puanlanabilmesi ve yoruma
açık soruların olmaması da puanlamadan
kaynaklanacak hataları azalttıgı için güvenirlik artar.
Seçenek sayısı fazla oldugunda da sans basarısından
kaynaklanacak hatalar aza iner yani güvenirlik artar.
Testteki soruların konuları kapsaması testin kapsam
geçerligini ilgilendirir.
(Cevap A)
Soru 53 |
Dersi anlatırken tümdengelim metodunu
uygulayan anlamlı ögrenmeyi saglamak isteyen
bir ögretmen asagıdakilerden hangisini
amaçlamıs olabilir?
A | Ezberleme becerisi kazandırma |
B | Güdülemeyi artırma |
C | Bilgiyi saklama gücünü gelistirme |
D | Kavramların derinligine ögrenilmesi |
E | Benzer kavramları gruplama |
Soru 54 |
Ögretmen yetistirmede kullanılan bir tekniktir.
Ögretmen egitiminde teorik bilgilere agırlık vermeyi
degil, kuramsal çalısmalarla uygulamalı çalısmaları
birlestirerek etkili uygulamalar yapmayı
amaçlamaktadır.
Yukarıda anlatılan ögretim yöntemi asagıdakilerden hangisidir?
Yukarıda anlatılan ögretim yöntemi asagıdakilerden hangisidir?
A | Mikro ögretim |
B | Sosyal ögrenme |
C | Panel |
D | Bilgisayar destekli ögretim |
E | Programlı ögretim |
54 numaralı soru için açıklama
Bir KPSS klasigi olan mikro ögretim (2002-2004) bu yıl
da karsımıza çıktı. Geçmis yılların sorularına
bakanların kolaylıkla yapabilecegi bir soru. Sorudaki
ipucu ögretmen yetistirilmesi. Mikro ögretim ögretmen
adaylarına ögretme becerileri kazandırmak için
kullanılan bir yöntemdir. En az 4 en fazla 20 kisilik
sınıflarda 5-15 dakika arasında islenen dersler videoya
kaydedilir. Daha sonra ögretmen adaylarının ögretme
becerileri dönüt ve düzeltmelerle gelistirilmeye çalısılır.
Mikro ögretim uygulamaya dönük bir yöntemdir.
(Cevap A)
Soru 55 |
Asagıdaki oturma düzenlerinden hangisinde
ögrenci isbirliginin daha fazla olması beklenir?
A | Tam daire |
B | Yarım daire |
C | Sıralı düzen |
D | Küme |
E | Karısık düzen |
55 numaralı soru için açıklama
İşbirlikli ögrenmede grup elemanları birbirlerine
ögrenmelerde yardımcı olurlar. ?sbirlikli ögrenmede
ögrencilerin isbirligi yapma becerileri ve sorumluluk
duyguları gelisir. ?sbirligine dayalı sınıflarda ögrenciler
birbirleriyle etkili iletisim kurabilecekleri yüz yüze bir
oturma düzeni saglanmalıdır. Seçeneklere
baktıgımızda yüz yüze etkili iletisimi saglayan daire ve
küme oturma düzenlerini görmekteyiz. Daire düzeni
kalabalık sınıflar için uygun degildir. Daire oturma
düzeninde ne kadar ögrenciler yüz yüze de olsa
kalabalık grup oldugu için iletisim zayıftır. Ögrencilerin
iletisimini kolaylastıran, isbirligini arttıran en etkili
oturma düzeni kümedir.
(Cevap D )
Soru 56 |
Sınıf kurallarını belirlemede öncelikle hangisi
yapılmalıdır?
A | Açık, net ve kesin olmalıdır |
B | Ögrencinin istegiyle hazırlanmalıdır |
C | Olumsuz ifadelerin yer almasına dikkat edilmelidir |
D | Ögretmen tarafından belirlenmelidir |
E | Kısa ve öz olmalıdır |
56 numaralı soru için açıklama
Sınıf yönetimi ögretimin amaçlarına ulasılmasına
yardımcı olan, ögretme-ögrenme ortamının
olusturulması ve yürütülmesi için yapılan etkinliklerdir.
Etkili bir sınıf yönetimi için ilk yapılması gereken sınıf
kurallarının belirlenmesidir. Sınıf kuralları belirlenirken
ilk dikkat edilecek nokta sınıf kurallarının yanlıs
anlasılmaya yol açmayacak sekilde anlasılır ve net
olmasıdır. Sınıf kuralları ögrencilerin yas ve gelisim
özelliklerine uygun olarak tüm sınıfça belirlenmelidir.
Ayrıca tüm sınıfça belirlenen bu kurallar herkesin
görebilecegi bir yere asılmalıdır.
(Cevap A)
Soru 57 |
Birbirinden farklı özelliklere sahip, ögrenme
hızları farklı ögrencilerin bulundugu ve teknik
yönden çok gelismis imkanlara sahip bir okulda
öncelikle hangi ögretim yöntemi kullanılmalıdır?
A | Yapılandırmacı |
B | Proje tabanlı |
C | Bilgisayarlı ögretim |
D | Drama |
E | Tam ögretim |
57 numaralı soru için açıklama
Ögrencilerin çesitli konularla ilgili olarak bir seyler
üretmesini saglayan teknige proje denir. Proje
ögrencinin motivasyonunu arttırır ve yaratıcılıgını
gelistirir. Grup projelerinde is birligini güçlendirir.
Birbirinden farklı özellikler gösteren ögrencilerin
bulundugu sınıflarda ögretmen bir proje yöneticisi bir
rehber olarak her ögrencinin seviyesine uygun projeler
verebilir. Ayrıca imkanları iyi olan okullarda ögrenciler
yürüttükleri projelerde genis imkanlar bulabilir.
(Cevap B)
Soru 58 |
Asagıdakilerden hangisi ögrenme
stratejilerinden degildir?
A | Okuma-anlatma |
B | Olumlu aktarma |
C | Aralıklı-toplu ögrenme |
D | Bütün ve parça |
E | Önceden bilinenlerle iliskilendirme |
58 numaralı soru için açıklama
Olumlu aktarma dısındaki bütün seçenekler ögrenme
anında kullanılan stratejilerken; olumlu aktarma
ögrenme gerçeklestikten sonra olusmaktadır. Bu
nedenle olumlu aktarma bu stratejilerden degildir.
(Cevap B)
Soru 59 |
Bloom’a göre hangisi ögrenciyi etkileyen dıs
kosul degildir?
A | Dönüt |
B | Ön kosul ögrenmeler |
C | Pekistirme |
D | Düzeltme |
E | İsaret ve açıklama |
59 numaralı soru için açıklama
Bloom’un tam ögrenme modeli herkesin her seyi
ögrenebilecegi üzerine odaklanmıstır. Bloom’a göre ögrencilerin hemen hemen hepsi okulda ögretilen
davranısları ögrenebilir. Bu modele göre insanlar
arasındaki zihinsel farklılıgın nedeni dogustan
getirdikleri özellikler degil, çogunlukla sonradan
meydana gelen ögrenmelerdir. Amaç, ögrenmeye etki
eden faktörleri kontrol altına alarak ögrenmeyi
gerçeklestirmektir. Tam ögrenme için ögrencilerin giris
davranısları esitlenmeli, gerekli yerde isaret ipucu
verilmeli, dogru davranıslar pekistirilmeli ve yanlıs
ögrenmeler anında dönüt yapılıp düzeltilmelidir.
Bunlardan dönüt, pekistirme, düzeltme, isaret ve
açıklama ögretmen tarafından yapılacak ve ögrenmeyi
etkileyecek dıs kosullardır. Ön kosul ögrenmeler ise
ögrencinin egitim ortamına getirdigi iç kosuldur.
(Cevap B)
Soru 60 |
Asagıdakilerden hangisi egitimde kullanılmak
üzere hazırlanan bilgisayar yazılımlarında
bulunması gereken özelliklerden biri degildir?
A | Ögretim programına içerikten daha çok agırlık
verme |
B | Ögrenci düzeyine uygun olma |
C | Anında dönüt saglama |
D | Görsel ve isitsel açıdan zengin olma |
E | Açık ve anlasılır olma |
60 numaralı soru için açıklama
Dersin hedef ve davranıslarına uygun destekleyici
yazılımlar, hatta tüm ögretim programını bizzat ögreten
bilgisayar yazılım programları mevcuttur. Bu tür
programların daha da gelismesi yaygınlasması ve ucuz
bir maliyetle ögrencilerin erisimine sunulması, bireysel
ögrenimin gelismesi açısından çok önemlidir.
Günümüzde bilgisayarlı ögretimden ziyade, bilgisayar
destekli ögretim ön plandadır. Bilgisayar yazılım
programlarında veya bilgisayardan faydalanma ders
içinde veya ders dısında bir tekrar yapma, pratik yapma
gibi tamamen ögrenilenlerin pekismesi veya
gelistirilmesi amacını gütmektedir. (S. TAN, Ögretimi
Planlama ve Deger., s.131) Bilgisayar yazılımları
sadece birer araçtır. Yazılımlar daha çok içerik agırlıklı
olmalıdır. Ayrıca yazılımlar ögrencilerin gelisim
düzeylerine uygun, görsel ve isitsel açıdan ögrencilerin
dikkatini çekecek sekilde zengin olmalıdır.
(Cevap A)
Soru 61 |
Sosyal beceri ögretiminde asagıdakilerden
hangisinin etkisi en azdır?
Altı sapkalı düsünme teknigi: Edward de Bono’nun gelistirdigi, ögrencilerde yaratıcılıgı ve empati yetenegini amaçlayan bir tekniktir. Tartısma: tartısma problem çözümünde ve anti sosyal tutumların degisiminde kullanıma uygun bir ögretim yöntemidir. Tartısma yönteminde, konuyla ilgili olarak ögrenciler aktif bir sekilde birbiriyle konusurlar. Drama: Tiyatro yaparak veya oyun yoluyla bir düsünceyi, olayı veya soyut bir kavramı canlandırmaktır. Ögrencilerin üretkenligini, yaratıcılıgını gelistirme ve ögrencilere aktif bir ögrenim yasantısı saglayan bir ögretim yöntemidir. Gösterip yaptırma: Ögretmenin beceriyi asama asama göstermesi, anlatması ve ögrencilerin ögretmeni izledikten sonra, aynı beceriyi yeterli bir düzeye gelene kadar tekrar etmesi seklinde uygulanan bir ögretim yöntemidir. Psikomotor alanla ilgili üst düzeyde becerilerin kazandırılmasında gösterip yaptırma uygun bir ögretim yöntemidir. Beyin fırtınası: Kısa sürede çok sayıda fikir üretme amacıyla kullanılan bir tekniktir. Anlasılacagı üzere, beyin fırtınasında bir problemin çözümüne yaratıcı olarak çok sayıda çözüm üretmek söz konusudur. (Tanımlar: S. TAN, Ögretimi Planlama ve Degerlendirme) Sosyal beceri ögretiminde yukarıdaki seçeneklere göre gösteri yöntemi etkisi en az olanıdır. Gösterip yaptırma daha çok psikomotor beceriler için uygun bir yöntemdir. (Cevap D)
Altı sapkalı düsünme teknigi: Edward de Bono’nun gelistirdigi, ögrencilerde yaratıcılıgı ve empati yetenegini amaçlayan bir tekniktir. Tartısma: tartısma problem çözümünde ve anti sosyal tutumların degisiminde kullanıma uygun bir ögretim yöntemidir. Tartısma yönteminde, konuyla ilgili olarak ögrenciler aktif bir sekilde birbiriyle konusurlar. Drama: Tiyatro yaparak veya oyun yoluyla bir düsünceyi, olayı veya soyut bir kavramı canlandırmaktır. Ögrencilerin üretkenligini, yaratıcılıgını gelistirme ve ögrencilere aktif bir ögrenim yasantısı saglayan bir ögretim yöntemidir. Gösterip yaptırma: Ögretmenin beceriyi asama asama göstermesi, anlatması ve ögrencilerin ögretmeni izledikten sonra, aynı beceriyi yeterli bir düzeye gelene kadar tekrar etmesi seklinde uygulanan bir ögretim yöntemidir. Psikomotor alanla ilgili üst düzeyde becerilerin kazandırılmasında gösterip yaptırma uygun bir ögretim yöntemidir. Beyin fırtınası: Kısa sürede çok sayıda fikir üretme amacıyla kullanılan bir tekniktir. Anlasılacagı üzere, beyin fırtınasında bir problemin çözümüne yaratıcı olarak çok sayıda çözüm üretmek söz konusudur. (Tanımlar: S. TAN, Ögretimi Planlama ve Degerlendirme) Sosyal beceri ögretiminde yukarıdaki seçeneklere göre gösteri yöntemi etkisi en az olanıdır. Gösterip yaptırma daha çok psikomotor beceriler için uygun bir yöntemdir. (Cevap D)
A | Altı sapka |
B | Beyin fırtınası |
C | Tartısma |
D | Gösteri |
E | Drama |
Soru 62 |
Beceri ögretiminde kullanılan basamaklar
arasında geçis olmayan ve adım adım ilerleyen
biri ögrenilmeden digerine geçilmeyen yöntem
hangisidir?
A | Programlı ögretim |
B | Tam ögrenme |
C | Bulus yoluyla ögretim |
D | Sunus yoluyla ögretim |
E | Gösteri |
62 numaralı soru için açıklama
Ögretmenin beceriyi asama asama göstermesi,
anlatması ve ögrencilerin ögretmeni izledikten sonra,
aynı beceriyi yeterli bir düzeye gelene kadar tekrar
etmesi seklinde uygulanan bir ögretim yöntemidir. (S.
TAN, Ögretimi Planlama ve Degerlendirme s. 88)
Gösteri yönteminin etkin bir sekilde kullanılması için
bazı hususlara dikkat etmek gerekir.
• Gösterinin her asaması ögrenciler tarafından yanlıs
anlasılmaya olanak vermeyecek sekilde açık ve net
olmalıdır.
• Beceri ögretiminde asamalılık ilkesine uyulmalı,
beceri basamakları kolaydan zora dogru sıralanmalıdır.
• Ögrencilerin ögrenilecek beceriyle ilgili motive
edilmesi gerekir.
• Beceri ögretilirken ögrencilerin hazır bulunusluk
düzeyleri dikkate alınmalıdır.
• Gösteri yöntemi kullanılmadan önce ögretmen
tarafından gerekli hazırlıklar yapılmalı ve ögretim tam
olarak planlanmalıdır.
(Cevap E)
Soru 63 |
Ögretmenin asırı koruyucu bir tutum sergilemesi
sonucunda ögrencinin sürekli daha fazla onay ve
yönlendirme beklemesine ne denir?
A | İçine kapanıklık |
B | Serbestlik |
C | Saldırganlık |
D | Çekingenlik |
E | Bagımlılık |
63 numaralı soru için açıklama
Sınıf içinde ögretmen tutumlarına baktıgımızda;
baskıcı, otoriter, demokratik, asırı koruyucu seklindedir.
Asırı koruyucu bir tutum benimseyen ögretmenin
ögrencileri daha çok onay bekleyen, pasif ve
baskalarına bagımlıdır. Ögrencinin sürekli onay
beklemesi ögrencinin bagımlılıgıdır.
(Cevap E)
Soru 64 |
Rogers’a göre asagıdakilerden hangisi ögretmenögrenci
iletisimini engelleyen unsurlardan
birisidir?
A | Ögrenciyi anlamaya çalısma |
B | Yaratıcılıgını gelistirecek ortamlar sunma |
C | Ögrenci merkezli ögretim yöntemleri kullanma |
D | Ögrencinin öznel dünyasını dikkate alma |
E | Ögrenci üzerinde otorite kurma |
64 numaralı soru için açıklama
Rogers’a göre insan kendini yönetme, yön verme ve
denetleme gücüne, kapasitesine sahiptir. Bireye seçme
özgürlügü saglandıgında, iyiyi, dogruyu ve gelismeye
götüren davranısları seçer; uygun bir gelisme ortamı
saglandıgında gizilgücünü yapıcı bir biçimde gelistirir.
Toplumsal kurallar bireyin dogal gelisimini
engellediginde ruhsal rahatsızlıklar ortaya çıkar. (Y.
Kuzgun, Rehberlik ve Psikolojik Danısma, s:133)
Rogers’a göre egitim ortamları bireylere seçme
özgürlügünün tanındıgı, kısıtlama olmadan onun
kendini gelistirmesine ve kendini gerçeklestirmesine
olanak saglayacak sekilde düzenlenmelidir. Ögretmen
sınıfta bir otorite olmamalıdır.
(Cevap E)
Soru 65 |
Problem çözmede problemin tanımlanmasından
sonraki asama nedir?
A | Problem durumunun degerlendirilmesi |
B | Çözüm yollarının tasarlanması |
C | Hipotezlerin ortaya konması |
D | Problemin çözümü |
E | Problem çözüm asamalarının degerlendirilmesi |
65 numaralı soru için açıklama
Problem çözme yönteminde, ögrenci nerede hata
yaptıgını görerek, bu hataları bir daha yapmamayı
ögrenecektir. Ögrencinin problem çözme becerisinin
gelistirilmesine yönelik etkinlikler, ögrencide saglıklı
düsünme yaklasımını da gelistirir.
Problem çözme yöntemi bilimsel arastırma yöntemini
temel alır:
* Problem çözme yönteminde öncelikle bir problemin
farkına varılır ve problemin ne oldugu net olarak
tanımlanır.
* Daha sonra problemin olası çözümlerinin neler
olabilecegi konusunda beyin jimnastigi yapılır.
* Bir sonraki asamada üretilen olası çözüm yolları uygulanır. Gerekli ispatlar arastırmaya dayalı olarak tamamlanır. * Son olarak da elde edilen bulguların yorumlanması ve degerlendirilmesi yapılır. (S. Tan, Ögretimi Planlama ve Degerlendirme, s. 87) Problem çözmenin ilk asaması problemin tanınmasıdır. ?kinci asamada tanımlanan problemin olası çözümlerinin (hipotezlerinin) ortaya konması yer alır. (Cevap C)
* Bir sonraki asamada üretilen olası çözüm yolları uygulanır. Gerekli ispatlar arastırmaya dayalı olarak tamamlanır. * Son olarak da elde edilen bulguların yorumlanması ve degerlendirilmesi yapılır. (S. Tan, Ögretimi Planlama ve Degerlendirme, s. 87) Problem çözmenin ilk asaması problemin tanınmasıdır. ?kinci asamada tanımlanan problemin olası çözümlerinin (hipotezlerinin) ortaya konması yer alır. (Cevap C)
Soru 66 |
Degisik ögrenme düzeylerine sahip olan
ögrencilerin bulundugu bir sınıfta bir ögretmen
petrolün damıtılması olayını isleyecektir. Okulun
araç gereç açısından zengin oldugunu
düsünürsek bu ögretmenin kullanacagı ögretim
yolu asagıdakilerden hangisidir?
A | Yapılandırmacılık |
B | Sunus |
C | Çoklu zeka |
D | Bilgisayar destekli egitim |
E | Programlandırılmıs egitim |
66 numaralı soru için açıklama
Bir sınıfta farklı ögrenme düzeylerine sahip yani farklı
zeka çesitlerine sahip ögrenciler var ise en ideal
ögretim yolu çoklu zekadır. Çünkü çoklu zeka
yönteminde ögrencilerin bireysel farklılıklarını dikkate
alarak, zeka çesitlerine, ilgi ve ihtiyaçlarına göre egitim
yapılması esastır.
(Cevap C)
Soru 67 |
Asagıda verilen yöntem ve felsefe akımı
eslestirmelerinden hangisi dogrudur?
A | İlerlemecilik- Problem Çözme |
B | İlerlemecilik - Düz anlatım |
C | Yeniden Kurmacılık- Sunus yöntemi |
D | Esasicilik- Problem Çözme |
E | Daimicilik- Problem Çözme |
67 numaralı soru için açıklama
Sunus yöntemi yani düz anlatım yöntemi ögrencilere
bilgilerin anlatılmasıdır. Sunus yöntemi tamamen
ögretmen merkezli bir yöntemdir. ?lerlemecilik ve
Yeniden Kurmacılık felsefeleri ise ögrenci merkezli
görüsler oldugu için bu eslestirmeler yanlıstır. Esasicilik
ve Daimicilik akımları ögretmen ve konu merkezli
oldugu için ögrenci merkezli olan problem çözme
yöntemi bu akımlar için uygun degildir. Seçeneklerdeki
uygun eslestirme ikisi de ögrenci merkezli olan
ilerlemecilik-problem çözme eslestirmesidir.
(Cevap A)
Soru 68 |
Asagıda verilen hangi ögretim stratejisinde
ögrencilerin öz degerlendirme yapma imkanı en
azdır?
A | Bulus yoluyla ögrenme |
B | Sunus yoluyla ögrenme |
C | Tam ögrenme |
D | Programlı ögrenme |
E | Arastırma inceleme yoluyla ögrenme |
68 numaralı soru için açıklama
Sunus yoluyla ögretim bulus yoluyla ögretime alternatif
olarak gelistirilmistir ve ögrencinin bilgiyi hazır aldıgını
savunur. Sunus yoluyla ögretimde bilgiler, olgular ve
kavramlar ögrenciye hazır olarak verilir. Ausubel’e göre
ögrenmenin anlamlı olabilmesi için bilginin illa da
ögrenci tarafından bulunması gerekemez. Bu ögretim
yönteminde ögrenci pasiftir. Ögrencinin ögrenecegi
bilgiyi muhakeme etmesi arastırması gerekmez, bilgiyi
hazır alır. Ögrencinin pasif oldugu bu ögretim stratejisi
ögrenciye öz degerlendirme yapma imkanı daha az
tanır.
(Cevap B)
Soru 69 |
Ögretmen gezi yöntemini kullanacaksa öncelikle
ne yapmalıdır?
A | Ögrencileri gezi hakkında bilgilendirmeli |
B | Gezilecek yerleri belirlemeli |
C | Velilerden gerekli izinleri almalı |
D | Ögrencileri geziye motive etmeli |
E | Gerekli güvenlik tedbirlerini almalı |
69 numaralı soru için açıklama
Gezi ögrencilere ögretim materyallerini oldugu yerde
görme, gözlem yapma, ögretimle gerçek yasam
arasında bag kurma olanakları veren bir yöntemdir.
Gezilerden daha fazla yarar saglayabilmek için bazı
konulara dikkat etmek gerekir. Öncelikle detaylı bir gezi
planı yapılmalıdır. Tabiki bu planda da öncelikle
belirlenmesi gereken sey gezinin yapılacagı yer ve
gezinin amacıdır. Ayrıca geziyi planlayan ögretmen
gerekli izinleri almalı, hava sartlarına dikkat etmeli ve
gezi süresince ögrencilere rehberlik etmelidir.
(Cevap B)
Soru 70 |
Egitim dönemlerinin basında uygulanan, ilgi,
yetenek ve düzey belirlemeye yönelik
degerlendirme türü hangisidir?
A | Biçimlendirmeye yönelik degerlendirme |
B | Tanıma ve yerlestirmeye yönelik degerlendirme |
C | İzlemeye dönük degerlendirme |
D | Bagıl degerlendirme |
E | Mutlak degerlendirme |
70 numaralı soru için açıklama
Egitimde degerlendirme yapılıs amacına göre üçe
ayrılır;
1. Diagnostik (tanılayıcı) degerlendirme: Bu
degerlendirmeler daha çok egitim programının basında
ögrencilerin hazır bulunusluk düzeyini belirlemek veya
bir egitim programına ya da okula ögrenci seçmek için
yapılır. Tanılayıcı degerlendirme de denir.
2. Formatif degerlendirme: Egitim süreci devam
ederken ögrencilerin eksik ve yanlıs ögrenmelerini
belirlemek için yapılır. Biçimlendirici degerlendirme de
denir.
3. Summatif degerlendirme: Egitim süreci sonucunda
ögrencilerin program hedeflerinin ne kadarını
kazandıgını belirlemek ve ögrencilere bir bitis notu
vermek için yapılır. Düzey belirleyici
degerlendirmelerdir.
(Cevap B)
Soru 71 |
Ayrı ögrenme disiplinleri yerine tek ögrenme
disiplin anlayısını benimseyen yaklasım
hangisidir?
A | Sarmal yaklasım |
B | Disiplin yaklasımı |
C | Genis alanlı yaklasım |
D | Süreç tasarımı |
E | Çekirdek program yaklasımı |
71 numaralı soru için açıklama
Genis alan tasarımına göre ögrencilere kazandırılmak
istenen bilgilerden birbirlerine yakın olanların
birlestirilmesi gerekir; çünkü bunlar bir bütündür. Bilim,
teknoloji, sanat ve politika gibi alanlardaki bilgi gelisimi
çagımızda çok hızlı olmaktadır. Her bilgi, beceri ve
duyusun olusturdugu büyük yapı ayrı bir ders
gerektirmektedir. Bunun için ne zaman, ne derslik, ne
de ders yeter. Bilgi patlamasının oldugu bu çagda
yapılacak is, egitim programları programlar genis alan
yaklasımına göre yeniden düzenlemektir. Bu, hem bilgi,
beceri ve duyusları bir bütünlük içinde ögrenciye
sunulması, hem de aralarındaki iliskinin görülüp
anlasılması için gereklidir.
(Cevap C)
Soru 72 |
Bilim ve teknolojideki gelismeler ögretmenlerin
rollerinde nasıl bir degisiklik olusturmustur?
A | Ögretmenin önemini azaltmıstır |
B | Ögrencilerle iletisimini artırmıstır |
C | Daha fazla bilgi ve beceriye sahip olmasını
gerektirmistir |
D | Farklı ögretim yöntemleri kullanmayı
gerektirmistir |
E | Ögretimin daha çok ögrenci merkezli yapılmasını
gerektirmistir |
72 numaralı soru için açıklama
Günümüz egitim sisteminde yaygın egitim anlayısına
göre ögretmen egitim ortamında bir lider, proje
yöneticisi ve yol gösterici durumundadır. Egitim gittikçe
ögrenci merkezli olmakta ve bireysellesmektedir. Bilim
ve teknoloji sürekli gelismektedir. Bu gelisim sürecinde
ögretmene düsen görev bu süreci yakından takip etmek
ögrencilerini gelismelerden haberdar etmek ve onları
arastırmaya ögrenmeye tesvik etmektir.
(Cevap C)
Soru 73 |
I. Sadece gözlenebilir davranıslar ögrenilir dedigi için içsel ögrenmeleri açıklayamaz.
II. Ögrenmeyi basit ve uyarıcı-tepki bagı ile mekanik bir sekille açıklar.
Yukarıda elestirileri verilen ögrenme kuramı hangisidir?
II. Ögrenmeyi basit ve uyarıcı-tepki bagı ile mekanik bir sekille açıklar.
Yukarıda elestirileri verilen ögrenme kuramı hangisidir?
A | Davranısçı Kuram |
B | Yapısalcı Kuram |
C | Sosyal Ögrenme |
D | Bilgiyi İsleme Kuramı |
E | Gestalt Kuramı |
73 numaralı soru için açıklama
Davranısçı kuramcılar ögrenmeyi uyarıcı ile davranıs
arasında bag kurma isi olarak görmektedir.
Davranısçılara göre ögrenme uyarıcı ve bu uyarıcıya
karsı verilen tepki arasındaki bagdır. Davranısçılara
göre sadece gözlenebilir davranıslar ögrenme ürünü
olacagından içsel ögrenmeleri açıklayamamaktadır.
(Cevap A)
Soru 74 |
Sınıf içi disiplin sorunlarını en aza indirmede
asagıdakilerden hangisi daha etkilidir?
A | Otoriter tutum benimsemek |
B | Rehberlik servisiyle isbirliginde bulunmak |
C | Ceza kullanmak |
D | Görev paylasımı yapmak |
E | Farklı ögretim yöntemleri kullanmak |
74 numaralı soru için açıklama
Sınıfta sorun olan davranısları ortadan kaldırmak yani
disiplini saglamak için; ögrencilerin küçük yanlıslarını
görmezden gelmek (söndürme), yeniden yapılandırma
(ortam, yöntem, teknik ve ögretmen davranıslarında
degisiklik yapmak), sorumluluk vermek kullanılacak
etkili yöntemlerdir. ?sbirligine dayalı ögrenme
yöntemlerinin kullanıldıgı sınıflar disiplin sorunlarının en
az yasandıgı sınıflardır. Ögrencilere verilen görevler
sınıfta sorun davranısların olusmasını engeller.
(Cevap D)
Soru 75 |
Ögrencilerinin hazır bulunusluluk düzeyine göre
egitim-ögretim ortamını düzenlemek isteyen bir
ögretmen asagıdakilerden hangisini öncelikle
yapar?
A | Ögrenci ilgi ve beklentilerini göz önünde tutar |
B | İsbirlikçi bir ortam düzenlemesi yapar |
C | Farklı ögretim yöntemleri kullanır |
D | Program hedeflerinde degisiklik yapmaz |
E | Ögretilecek konuları ön planda tutar |
75 numaralı soru için açıklama
Hazır bulunusluk ögrencinin egitim ortamına getirdigi
tüm özellikleridir. Derse iliskin ön kosul ögrenmeler, o
derse iliskin tutumu, ögrenmeye karsı ilgisi gibi bilissel,
psikomotor ve duyussal tüm özellikleri ögrencinin hazır
bulunuslugudur. Hazır bulunusluk düzeyini göz önüne
alan ögretmen ögrenci ilgi ve beklentilerine önem verir
ve ders amaçlarını bunlara göre sekillendirir.
(Cevap A)
Soru 76 |
Almanca dersinde ögrendikleriyle, tatilde
gördügü bir Alman turistle konusmayı basaran
Yasar’ın bu davranısı, hangi düzeyde bir hedef
davranıs ifade eder?
A | Hatırlama |
B | Uygulama |
C | Kavrama |
D | Degerlendirme |
E | Sentez |
76 numaralı soru için açıklama
Ögrencinin ögrendigi bilgiyi kullanması, degisiklige
ugratması bilissel alan hedeflerinin taksonomisinde
uygulama basamagına ait bir hedef davranıstır.
Ögrencinin ögrendigi bilginin olgular, kavramlar,
yöntemler, ilkeler ve kuramlar gibi yönlerini yeni
durumlara uygulamasını gerektirir. Uygulama
basamagında ögrenci; bütünüyle degistirme, degisiklige
ugratma, hesaplama, ilave etme, ekleme, ispat etme,
kullanma ve üretme gibi eylemleri gerçeklestirebilir.
Derste ögrendigi teorik Almanca’yı tatilde turistlerle
konusurken farklı bir yerde uygulamıstır.
(Cevap B)
Soru 77 |
Egitim felsefelerinin en reformcusundan en tutucusuna dogru sıralanısı nasıldır?
I. Daimicilik
II. Esasicilik
III. İlerlemecilik
IV. Yeniden Kurmacılık
I. Daimicilik
II. Esasicilik
III. İlerlemecilik
IV. Yeniden Kurmacılık
A | I-II-III-IV |
B | III-IV-I-II |
C | IV-III-II-I |
D | IV-III-I-II |
E | III-IV-II-I |
77 numaralı soru için açıklama
Daimicilik felsefesi evrensel, degismez bir egitim
anlayısıdır. Bilginin degismezligini ve insanın da bu
degismez bilgilere göre yetistirilmesini savunur. Egitim
felsefeleri arasında en eski ve en tutucu olanıdır.
Esasicilik felsefesi de daimiciligin devamı niteligindedir.
Egitimde konu alanı ön plandadır ve ögretmen
otoritesini savunur. Pragmatik felsefenin egitime
yansıması olan ilerlemecilik bilginin degistigini ve
egitimin de sürekli gelisme ve degisim içinde olması
gerektigini savunur. ?lerlemecilik reformcu bir felsefi
anlayıstır. ?lerlemeciligin devamı olan yeniden
kurmacılık tasarımında egitimin amacı toplumu yeniden
düzenlemek ve demokrasiyi kurmaktır. Buna göre
egitim felsefelerinin en reformcusundan en tutucusuna
dogru sıralanısı Yeniden kurmacılık – ?lerlemecilik –
Esasicilik – Daimiciliktir.
(Cevap C)
Soru 78 |
İçerik belirleme yaklasımlarından Bruner’in
savundugu içerik yaklasımı asagıdakilerden
hangisidir?
A | Dogrusal |
B | Sarmal |
C | Modüler |
D | Çekirdek |
E | Piramitsel |
78 numaralı soru için açıklama
Bruner’e göre ögrenciyi ögrenmede aktif kılabilmek için
çalısılacak konu alanı yapısının ögrenci için anlamlı,
faydalı ve hatırlanabilir nitelikte olması gerekir. Bruner
konu alanı yapısını alandaki iliskilerin, fikirlerin temel
çerçevesi; yani alandaki temel bilgi olarak
açıklamaktadır. Konu alanı yapısı konu hakkındaki
ayrıntıyı ya da özel olguları kapsamaz. Konu alanındaki
temel fikirler, iliskileri kapsar; bunlar da basit olarak
semalarla, formüllerle ifade edilebilir niteliktedir. (N.
Senemoglu, Gelisim Ögrenme ve Ögretim, s.471)
Ögretimde bulus yöntemini yani tümevarımı savunan
Bruner konu içeriginin de ögrencilerin konunun genel
yapısını kesfedebilmeleri için asamalı olarak
sıralanması gerektigini savunmustur.
(Cevap A)
Soru 79 |
İlkögretim kademesinde egitsel amaçların
belirlenmesinde asagıdakilerden hangisi daha az
etkilidir?
A | Toplumsal deger yargıları |
B | Toplumun yasam anlayısı |
C | Bireyin gelecege yönelik ihtiyaçları |
D | Konu alanının temelleri |
E | Toplumdaki istihdam olanakları |
79 numaralı soru için açıklama
İlkögretim kademesinde hedeflerin belirlenmesinde
toplumun genel basar felsefesi, deger yargıları, yasam
tarzı, konu alanI temelleri, gelecege yönelik ögrencilerin
ihtiyaçları dikkate alınır. Toplumdaki istihdam olanakları
daha üst kademelerdeki hedeflerin belirlenmesinde
daha çok dikkate alınır.
(Cevap E)
Soru 80 |
Türk milli egitiminin genel hedefleri
asagıdakilerden hangisine göre belirlenir?
A | Milli Egitim Temel Kanunu |
B | Okul yönetmeligi |
C | Ders planı |
D | Tebligler Dergisi |
E | Müfredat Programı |
80 numaralı soru için açıklama
Egitimde hedefler üç düzeyde belirlenmektedir. Ülkenin
politik felsefesini yansıtan ve oldukça genel olarak
belirlenen uzak hedef, uzak hedefin yorumu aynı
zamanda da okulun is görüsünü yansıtan genel hedef,
Ögrenciye kazandırılması uygun görülen özellikler ve
bir disiplin ya da bir çalısma alanı için hazırlanmıs olan
hedeflere de özel hedefler olarak tanımlanır. Bu
sıralama bir bakıma hedeflerin dikey sıralanmasını
ortaya koymaktadır. (Ö. Demirel, Egitimde Program
Gelistirme, s.106) Uzak hedefler kolay kolay
degismeyen hedeflerdir. Genel hedefler ise yetistirilmek
istenen insan profili seklinde ifade edilen hedeflerdir.
Bu hedefler de Milli Egitim Temel Kanunu’nda yazan
hedeflerdir. Uzak hedefler ülkenin hedefleri, Genel
hedefler Milli Egitimin hedefleri seklinde düsünülebilir.
(Cevap A)
Soru 81 |
I- Niçin?
II- Nasıl?
III- Ne kadar?
soruları sırayla hangilerine cevap verir?
II- Nasıl?
III- Ne kadar?
soruları sırayla hangilerine cevap verir?
A | Hedef-egitim durumu-degerlendirme |
B | Egitim durumu-degerlendirme-hedef |
C | Degerlendirme-hedef-egitim durumu |
D | Hedef-degerlendirme-egitim durumu |
E | Degerlendirme-egitim durumu-hedef |
81 numaralı soru için açıklama
Egitim programının dört temel ögesi bulunmaktadır:
Hedef, içerik, egitim durumları ve degerlendirme.
Hedef, ögrenene egitim sonunda kazandırılacak
istendik davranıslardır. “Niçin ögretelim?” sorusunun
cevabı program hedefleridir. Program hedeflerini
gerçeklestirmek için seçilecek konular içerik ögesidir.
“Ne ögretelim?” sorusunun cevabı programın içerik
boyutunu olusturmaktadır. Program hedeflerine
ulasmak için içerigin nasıl sunulacagı, hangi strateji,
yöntem ve araçların kullanılacagı egitim durumları
ögesidir. Egitim durumları “Nasıl ögretelim?” sorusunun
cevabıdır. Degerlendirme boyutu ise hedeflenen
davranısların ne kadarının kazanıldıgının ve egitimin
islerliginin bir kontrolüdür. “Ne kadar?” sorusunun
cevabı degerlendirme ögesidir.
(Cevap A)
Soru 82 |
Asagıdakilerden hangisi günlük planda
bulunmaz?
A | Dersin süresi |
B | Genel hedefler |
C | Yöntem teknik |
D | Araç gereç |
E | İslenecek konu |
82 numaralı soru için açıklama
2551 sayılı (Agustos, 2003) Tebligler Dergisinde ders
planı asagıdaki sekilde tanımlanmıstır.
“Ders planı, bir ders için o dersle ilgili egitim
programlarında yer alan ve birbiriyle iliskili ögrenci
kazanımlarını (hedef ve davranıslarını) bir ya da birkaç
ders saatinde islenecek konu örüntüsünü, konuya
iliskin deney, tartısma soruları, proje ve ödevleri, uygulama çalısmalarını, ders araç gerecini içine alan
birinci derecede sorumlu oldugu, zümre ögretmenleri ile
sube ögretmenlerinin ortak katkısıyla ders
ögretmenlerince önceden hazırlanan plandır.” (Tebligler
Dergisi, 2551:442)
Günlük ders planında genel hedef ifadeleri bulunmaz.
Günlük plan sadece o ders içinde gerçeklestirilecek
hedef davranısları içerir.
(Cevap B)
Soru 83 |
Hangisi program gelistirmede içerikle ilgili
sorulardan degildir?
A | Tekrar edilme özelligi |
B | Bilimsel içerik tasıması |
C | Güncel olması |
D | Güncel olması |
E | Ögrencinin ilgisini çekmesi |
83 numaralı soru için açıklama
Konu Seçiminde Dikkate Alınacak Ölçütler
1) Kullanım sıklıgı (A seçenegi)
2) Nitelik
3) Önemlilik
4) Evrensellik
5) Verimlilik
6) Zorluk
7) Egitsel gereklilik (Ö. Demirel, Egitimde Program
Gelistirme, s. 129-130)
Egitim programlarına seçilecek içerik öncelikle program
hedefleriyle tutarlı olmalıdır. ?çerik program hedeflerini
gerçeklestirmek için kullanacagımız araçtır. Ayrıca
içerik evrensel nitelikte olmalıdır, kullanacagımız içerik
güncel genel geçer konulardan çok evrensel nitelikte
bilgileri kapsamalıdır.
(Cevap A)
Soru 84 |
Ögrencilerin okula uyum saglamaları için
uygulanan “akran danısmanlıgını”
asagıdakilerden hangisi dogru ifade eder?
A | Ögretmenlerin sorunlarıyla ilgilenen kisi |
B | Üst sınıftakilerin alt sınıftakilere danısmanlık
yapması |
C | Ailesinin çocukla ilgilenmesi |
D | Psikolojik danısmandan alınan yardım |
E | Sınıf rehber ögretmeninin ögrenciye sundugu
danısma hizmetleri |
84 numaralı soru için açıklama
Akran danısmanı üst sınıftaki ögrencilerin rehberlik
etkinliklerinde kullanılmasıdır. Üst sınıflardan seçilecek
ögrencilerin alt sınıftaki ögrencilerle kaynastırılması,
onlara sorunlarında yardımcı olması demektir.
(Cevap B)
Soru 85 |
Bosanmak üzere olan ögretmen Fatma hanım bir
gün sınıfındaki bir çocugun anne-babasının
bosanacagını ögrenmistir.
Çocuga asagıdakilerden hangisini söylerse kendi sorununu yansıtmamıs olur?
Çocuga asagıdakilerden hangisini söylerse kendi sorununu yansıtmamıs olur?
A | Kesin suç babandadır |
B | Yazık! Olan çocuklara oluyor |
C | Annen üzülüyor degil mi? |
D | Sen ne düsünüyorsun? |
E | Baban size bakacak mı? |
85 numaralı soru için açıklama
Seçeneklere baktıgımızda D seçenegi hariç tüm
seçenekler kisinin kendi yasadıgı sorunun sonucudur.
Söyleyen kisinin yasadıgı sorunun izlerini tasımaktadır.
D seçeneginde ise söyleyenden bir duygu yoktur
tamamen karsıdakini anlamaya yöneliktir.
(Cevap D)
Soru 86 |
Danısman ve danısan arasında asagıdakilerden
hangisinin olması zorunlu degildir?
A | İçtenlik |
B | Dinleme |
C | Güven |
D | Degerlendirme |
E | Saygı |
86 numaralı soru için açıklama
Psikolojik danısma sürecinin basarısı danısman ile
danısan arasında kurulan iliskinin etkinligine baglıdır.
Etkili bir iliski ise iki tarafın beklentisi birbirine uygun
düstügü ölçüde mümkündür. (Y. Kuzgun, Rehberlik ve
Psikolojik Danısma, s.154) Psikolojik danısma süreci
karsılıklı saygı, anlayıs ve güven temellidir. Taraflar
birbirine içten olmalı ve güvenmelidir. Bu temellerden
yoksun bir danısma süreci yürümez ve asla etkili
olamaz. Ancak danısma sürecinde degerlendirme yani
bir yargılama yoktur. Danısman asla danısanın
davranıslarını, duygularını yargılamaz; degerlendirmez.
(Cevap D)
Soru 87 |
Bir ögrenci hakkında ögrencinin durumunu ve
çevresinin (ailesi, arkadasları, diger ögretmenler
vs.) ne düsündügü bilmek isteyen ögretmen
hangi yöntemi kullanmalıdır?
A | Portfolyo |
B | Anket |
C | Mülakat |
D | Gözlem |
E | Derecelendirme ölçekleri |
87 numaralı soru için açıklama
Anket okullarda ögrencilerin ev ve aile yasamları, saglık
durumları, egitsel ve mesleki planları, okul içi ve okul
dısı etkinlikleri, çalısma alıskanlıkları gibi çok çesitli
özellikleri hakkında kendilerinden, velilerinden ya da
diger ilgililerden bilgi toplamada yaygınlıkla kullanılır.
(M. Kepçeoglu, Psikolojik Danısma ve Rehberlik, s.157)
Anketin en önemli özelligi kısa zamanda çok sayıda
bilgi toplama olanagı vermesidir. Ögrenci hakkında çok
sayıda bilgiyi toplayabilmek için anket en etkili yollardan
biridir.
(Cevap B)
Soru 88 |
Asagıdakilerden hangisi Rehberlik Arastırma
Merkezlerinin görevleri arasında degildir?
A | Rehber ögretmenlerin stajyerligini kaldırmak |
B | Gizil güçleri olan çocukları tespit edip toplu
dosyalarını tutmak |
C | Özel egitime ihtiyacı olan ögrencilerin tespit
edilmesi ve egitsel kararlarının alınması |
D | Yıllık rehberlik program taslagını hazırlamak |
E | Rehberlik programlarının gelistirilmesi amacıyla
arastırmalar yapmak |
88 numaralı soru için açıklama
Rehberlik hizmetlerinin il düzeyinde örgütlenmesi, ?l
Milli Egitim Müdürlügüne baglı Rehberlik ve Arastırma
Merkezi (RAM) ile saglanmaktadır. RAM’lar il
düzeyinde tüm özel egitim ve rehberlik hizmetlerinin
yürütülmesinden sorumludur. RAM’lar Rehberlik ve
Psikolojik Danısma ve Özel Egitim olmak üzere iki
temel bölümden olusmaktadır. (Bu bölümlere ek olarak
RAM’larda Arastırma, Halka ?liskiler, Basın Yayın gibi
bölümler de bulunabilir.) Özel egitim bölümü ildeki özel
egitim ihtiyacı olan ögrencileri tespit etmek ve egitsel
kararlarını almakla sorumludur. Rehberlik ve Psikolojik
Danısma bölümü okullarda yürütülen rehberlik
hizmetlerinin isleyisinden sorumludur. Ögrencilerin
toplu dosyalarını tutmak okullarda Sınıf Rehber
ögretmenlerinin sorumlulugundadır.
(Cevap B)
Soru 89 |
Asagıdakilerden hangisi rehberligin temel
islevlerinden degildir?
A | Sınıflandırma |
B | Önleyici |
C | Tamamlayıcılık |
D | Yönlendirici |
E | Gelisimsel |
89 numaralı soru için açıklama
Rehberlik ile asıl amaçlanan bireyin gizil güçlerini
kesfetmesine, kendisi ve çevresiyle barısık bir biçimde
yasamasına yani kendini gerçeklestirmesine yardım
etmektir. Rehberlik bu amacına ulasırken bazı islevleri
de yerine getirmek zorundadır. Rehberligin temel
islevleri;
Uyum saglayıcılık: Ögrencilerin okula, çevresine ve birbirlerine uyum saglayacakları etkinlikler düzenlenmelidir. Yöneltici islevi: Bireyin basarı, ilgi ve yetenekleri dogrultusunda alan, okul ve mesleklere yönlendirilmesi. Ayarlayıcılık: Okul rehberlik programlarının hazırlanmasında arastırıcılık islevidir. Gelistirici: Ögrencilerin gelisim görevlerini basarıyla yerine getirecekleri etkinliklere yer verilmesi. Önleyicilik: Bazı olumsuzluklar ve sorunlar ortaya çıkmadan gerekli önlemlerin alınması islevidir. Tamamlayıcılık: Ögretim etkinliklerini tamamlama ve destekleme islevidir. Rehberligin islevleri arasında sınıflama yoktur. Ögrencileri degerlendirme, yargılama, onları sınıflandırma rehberligin temel ilkelerine ters düser. (Cevap A)
Uyum saglayıcılık: Ögrencilerin okula, çevresine ve birbirlerine uyum saglayacakları etkinlikler düzenlenmelidir. Yöneltici islevi: Bireyin basarı, ilgi ve yetenekleri dogrultusunda alan, okul ve mesleklere yönlendirilmesi. Ayarlayıcılık: Okul rehberlik programlarının hazırlanmasında arastırıcılık islevidir. Gelistirici: Ögrencilerin gelisim görevlerini basarıyla yerine getirecekleri etkinliklere yer verilmesi. Önleyicilik: Bazı olumsuzluklar ve sorunlar ortaya çıkmadan gerekli önlemlerin alınması islevidir. Tamamlayıcılık: Ögretim etkinliklerini tamamlama ve destekleme islevidir. Rehberligin islevleri arasında sınıflama yoktur. Ögrencileri degerlendirme, yargılama, onları sınıflandırma rehberligin temel ilkelerine ters düser. (Cevap A)
Soru 90 |
Asagıdakilerden hangisi okul rehber
ögretmeninin görevlerinden biri degildir?
A | Okul rehberlik servisine baskanlık etmek |
B | Okul rehberlik programını hazırlamak |
C | Ögrencilere uygulanacak bireyi tanıma
etkinliklerini yürütmek |
D | Okul içinde Rehberlik ve Psikolojik Danısma ile
ilgili konularda arastırmalar yapmak |
E | Rehberlik programının uygulanmasında sınıf
rehber ögretmenlerine rehberlik etmek |
90 numaralı soru için açıklama
Okulda rehberlik hizmetlerinin örgütlenisine
baktıgımızda isin basında müdürü görürüz. Bir okulda
rehberlik hizmetlerinin saglıklı ve verimli bir sekilde
yürütülmesinden sorumlu kisi okul müdürüdür. Müdür
rehberlik hizmetlerinin baskanıdır. Rehber ögretmen ise
okulda rehberlik hizmetlerinin yürütülmesi, okul
rehberlik programının hazırlanması ve etkili sekilde
uygulanması, bireyi tanıma etkinlikleri, okul içinde
yapılacak diger rehberlik faaliyetlerinden sorumludur.
(Cevap A)
Soru 91 |
Bir ögretmenin asagıdakilerden hangisini
söylemesi kendisini açmasına örnektir?
A | Egitsel gezilerde ögrenciler çok eglenir. |
B | Bu gezi çok eglenceli olmalı. |
C | Siz bu gezi hakkında ne düsünüyorsunuz? |
D | Geziler sizi heyecanlandırıyor mu? |
E | Ögrenciyken yıl sonunda ben de sizin gibi
hissederdim. |
91 numaralı soru için açıklama
Ögretmenin kendini açması bir olay ya da durumla ilgili
olarak kendi duyussal yönünü yansıtması demektir.
Seçeneklere baktıgımızda E seçenegi dısındaki tüm
seçeneklerde ögretmen kendisi ile ilgili bir seyden
bahsetmemekte sadece ögrenciyi anlamaya yönelik
yansıtmalar yapmaktadır. E seçeneginde ise kendi
yasantı ve duygularını konusmasına yansıtıp kendini
ögrencilere açmaktadır.
(Cevap E)
Soru 92 |
Özgüveni düsük bir ögrenciye özgüvenini
arttırmak için PDR hizmetlerinden hangisini daha
önce yapmak gerekir?
A | Bilgi verme |
B | Psikolojik danısma |
C | Konsültasyon |
D | Müsavirlik |
E | Oryantasyon |
92 numaralı soru için açıklama
Psikolojik danısma hizmetleri: Psikolojik danısma,
bireylerin kendilerini tanımlarını, güçlü ve zayıf yönlerini
fark ederek yasadıkları problemleri etkili bir biçimde
çözmek amacıyla, yüz yüze bir iliski süreci içinde
sunulan ve duyussal yönü ön planda olan profesyonel
bir yardım hizmetidir. Nihai amacı da bireyin karar
verme ve problem çözme becerisini gelistirerek kisisel
gelisimini saglamaktır. (Ed. G. Can, Psikolojik Danısma
ve Rehberlik, s.60) Özgüven problemi yasayan bir
ögrenci için verilecek hizmet psikolojik danısmadır.
Psikolojik danısma hizmetinin amacı bireyin kendini
gerçeklestirme sürecinde bireye yardım etmek ve
çevresiyle ve kendiyle barısık bir yasam sürmesine
katkıda bulunmaktır.
(Cevap B)
Soru 93 |
Ögrencisinin mesleki gelisimine yardım isteyen
bir ögretmenin sahip olabilecegi görüslerden
hangisi mesleki rehberlik anlayısına uygun
degildir?
A | Ögrenciyi her açıdan iyi bir sekilde tanımalı |
B | Ögrencinin ilgi, ihtiyaç ve yeteneklerini ön planda
tutmalı |
C | Meslekler hakkında olumlu bir tutum
yerlestirmeye çalısmalı |
D | Ögrencilerin meslekleri tanımasına yardımcı
olmalı |
E | Ögrencileri toplumsal cinsiyet rollerine uygun
mesleklere yönlendirmeli |
93 numaralı soru için açıklama
Mesleki rehberlik bireyleri tanıma, onlara kendilerini
tanıtma ve kendi özelliklerine uygun meslek seçiminde
rehberlik etmeyi kapsamaktadır. Bir bireyin meslek
seçimini etkileyen etkenlerin basında toplumun ve
ailesinin beklentileri gelir. Ancak bir bireyin verecegi
mesleki bir karar öncelikle bireyin ilgi, ihtiyaç ve
yetenekleri dogrultusunda olmalıdır. Kadın ve erkekler
kariyer gelisiminde esit düzeyde katılımcı
durumundadır. Özellikle son yıllarda kadınların eskiden
sadece erkekler için düsünülen soförlük, pilotluk,
mühendislik gibi mesleklere yönelim göstermekte; aynı
sekilde erkekler de kadınlar için düsünülen hemsirelik,
sekreterlik gibi mesleklere girebilmektedir. Bir
ögretmenin mesleki anlamda sahip olması gereken
görüs; meslek seçiminde bireyin ilgi, ihtiyaç ve
yetenekleri toplum deger, norm ve kalıplarından daha
önemlidir.
(Cevap E)
Soru 94 |
Asagıdakilerden hangisi PDR’de her bireyin
kendini gerçeklestirmeyi amaçlamadıgını
gösteren uygun bir seçenektir?
A | Ögrenciye alacagı kararlarda yardımcı olmak |
B | Her birey dogustan gizilgüçlerini gerçeklestirme
egilimine sahiptir |
C | Ögrencilerin topluma uyumlu bireyler olmalarını
saglamak |
D | Bireylerin verecekleri kararlara saygılı olmak |
E | Her alanda bireysel gelisimi desteklemek |
94 numaralı soru için açıklama
Kendini gerçeklestirme günümüzde Rehberlik ve
Psikolojik Danısma ile ilgili tüm hizmetlerin amacı
olarak görülmektedir. Hümanistik psikolojinin ortaya
attıgı bu kavramın temelinde her bireyin degerli oldugu
yatmaktadır. Kendini gerçeklestirme insan
davranıslarına yön veren ana güdü olarak görülmüstür.
Her birey kendini gerçeklestirme amacı ile yasar yani
gizil güçlerini gelistirme egilimindedir.
(Cevap B)
Soru 95 |
Asagıdakilerden hangisi rehberlik tanımındaki
ortak ögelerden birisi degildir?
A | Profesyonel bir süreçtir |
B | Bireye dönük bir hizmettir |
C | Amaç bireyin kendini gerçeklestirmesidir |
D | Bir yardım sürecidir |
E | Ögüt verme vardır |
95 numaralı soru için açıklama
Günümüzde benimsenen çagdas rehberlik anlayısının
temelini olusturan ve her biri önemli bir kavrama isaret
eden bazı anahtar sözcükler dikkati çekmektedir.
Bunlar arasında “süreç”, “yardım”, “birey”, “kendini
anlama”, “seçim yapma”, “uyum saglama”, “kendini
gerçeklestirme” gibi sözcüklere sık rastlanmaktadır. (M.
Kepçeoglu, Psikolojik Danısma ve Rehberlik, s.11)
Rehberlik bireyin kendini gerçeklestirmesi, çevresine
uyum saglaması için verilen bir yardım sürecidir.
Rehberlik anlayısında ögüt verme, ne yapacagını
söyleme, onun yerine kararlar verme, yargılama yoktur.
(Cevap E)
Soru 96 |
Asagıdakilerden hangisi ögrenci kisilik
hizmetlerinin amaçlarından birisi degildir?
A | İhtiyacı olan ögrencilere sosyal yardımda
bulunmak |
B | Ögrencilere saglık hizmetleri sunmak |
C | Psikolojik danısmanlık hizmetlerinde bulunmak |
D | Bireylerin gizilgüçlerini gelistirmek |
E | Bireysel farklılıkları ortadan kaldırmak |
96 numaralı soru için açıklama
Ögrenci kisilik hizmetleri genellikle ögrencilerin
barınma, beslenme, saglık, serbest zamanları
degerlendirme gibi ihtiyaçlarını giderecek yardımlar yanında, onların gizilgüçlerini gelistirme, yetenek ve
ilgilerine uygun okul ve meslek seçme, insanlarla daha
iyi iliskiler kurabilme gibi, kisilik gelisimleri ve uyum
sorunlarının çözümü için onlara yapılacak yardımı
kapsamaktadır. Ögrenci kisilik hizmetlerinin amacı,
ögrencinin egitim ortamından en yüksek düzeyde yarar
saglayabilmesi için gerekli olanakları hazırlamak ve var
olan engelleri kaldırmaktır. (Y. Kuzgun, Rehberlik ve
Psikolojik Danısma, s. 3) Ögrenci kisilik hizmetleri
bireysel farklılıkları kaldırmayı amaçlamaz, amaç
bireysel farklılıklarla bireylerin kabulüdür.
(Cevap E)
Soru 97 |
Asagıdakilerden hangisi dogrudan ögrenciye
yönelik rehberlik hizmeti degildir?
A | Konsültasyon |
B | İzleme |
C | Sevk |
D | Yöneltme |
E | Psikolojik danısma |
97 numaralı soru için açıklama
Konsültasyon hizmetleri dogrudan ögrencilere dönük
olmayan, ögrencilere sunulan psikolojik danısma ve
rehberlik hizmetlerinin etkililigini arttırmaya yönelik olan
hizmetlerdir. Bu çalısmaların amacı; okuldaki yönetici
ve ögretmenlerin daha uygun ve ortak bir rehberlik
anlayısına sahip olmasını, çalısmalarda bu anlayısın
esas alınmasını ve okuldaki tüm olanakların bu
anlayısa uygun bir biçimde kullanılmasını saglamaktır.
(Ed. G. Can, Psikolojik Danısma ve Rehberlik, s.64)
Yukarıda da belirtildigi gibi rehberlik hizmetlerinden
konsültasyon hizmetleri dogrudan ögrenciye degil okul
yöneticileri, ögretmenler, veli ve çevrede ögrenciyle ilgili
diger kisilere sunulan hizmetlerdir.
(Cevap A)
Soru 98 |
Asagıdakilerden hangisi gelisimsel rehberlik
anlayısının özelligi degildir?
A | Bireyin her yönden kendini gelistirmesine
yardım edilmelidir |
B | Bireylerin gelisim görevlerini gerçeklestirmesine
iliskin yardımları içerir |
C | Kendini gerçeklestirme hizmetlerin temelindedir |
D | Kendini gerçeklestirme hizmetlerin temelindedir |
E | Sadece problemi olan ögrenciye yönelik hizmet
verilmelidir |
98 numaralı soru için açıklama
Rehberlikte gelisimsel yaklasım, rehberlik ve psikolojik
danısma hizmetlerinin, program ya da meslek seçimi
sorunları ile sınırlandırılmasına ve bunalım
durumlarında düzeltici, çare bulucu yardımlar
saglamaya agırlık vermesine bir tepki olarak gelismistir.
Gelisimsel rehberlik bireyi sürekli gelisim halinde
oldugu bir gelisim basamagını basarı ile geçirenlerin
daha sonraki gelisim basamagının gelisim görevlerini
daha iyi basaracagı gerçegine dayanmaktadır. (Y.
Kuzgun, Rehberlik ve Psikolojik Danısma, s.19)
Gelisimsel rehberlik rehberligi sadece sorunu olan
ögrencilere sunulan hizmetler olarak degil tüm bireylere
sunulması gereken bir hizmet olarak görmektedir.
(Cevap E)
Soru 99 |
Sosyometri teknigi uygulandıktan sonra
olusturulan sosyogram’dan asagıdaki bilgilerden
hangisine ulasılamaz?
A | Sınıf içindeki gruplasmalar |
B | Sevilen ve sevilmeyen ögrenciler |
C | Sınıftaki lider özellikteki ögrenciler |
D | Gruptaki sevilmeyen ögrencilerin sevilmeme
nedenleri |
E | Sınıftaki izole edilmis bireyler |
99 numaralı soru için açıklama
Bir grubun üyeleri arasındaki etkilesim örüntüsünü
saptamak amacı ile kullanılan teknige Sosyometrik Test
adı verilir. Sosyometrik test için önce gruba belli bir
konuda bireylerin sosyal iliskilerini ifade edebilecekleri
bir Sosyometrik Anket uygulanır. Ve elde edilen
cevaplar Sosyogram adı verilen bir tabloda gösterilir.
(Y. Kuzgun, Rehberlik ve Psikolojik Danısma, s.58) Bir
sosyometri uygulamasından sonra hazırlanacak
Sosyogram bize grup içindeki lider kisiler, terkedilmis
kisiler, reddedilenler, karsılıklı çekenler, sınıf içindeki
gruplasmalar ve klikler hakkında bilgi verir. Sosyogram
sonucunda bireylerin seçilmeme (tercih edilmeme)
sebepleri hakkında bir bilgi elde edilemez.
(Cevap D)
Sınavı tamamlamak için butona tıklayınız, yanlışlarınız gösterilecektir.
Sonuçları al.
99 tamamladınız.
← |
Liste |
→ |
Geri dön
Tamamlananlar işaretlendi.
1 | 2 | 3 | 4 | 5 |
6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
11 | 12 | 13 | 14 | 15 |
16 | 17 | 18 | 19 | 20 |
21 | 22 | 23 | 24 | 25 |
26 | 27 | 28 | 29 | 30 |
31 | 32 | 33 | 34 | 35 |
36 | 37 | 38 | 39 | 40 |
41 | 42 | 43 | 44 | 45 |
46 | 47 | 48 | 49 | 50 |
51 | 52 | 53 | 54 | 55 |
56 | 57 | 58 | 59 | 60 |
61 | 62 | 63 | 64 | 65 |
66 | 67 | 68 | 69 | 70 |
71 | 72 | 73 | 74 | 75 |
76 | 77 | 78 | 79 | 80 |
81 | 82 | 83 | 84 | 85 |
86 | 87 | 88 | 89 | 90 |
91 | 92 | 93 | 94 | 95 |
96 | 97 | 98 | 99 | Son |
Geri dön
Başarıyla tamamladınız.
sorular
soru
Aldığınız skor
Doğru
Yanlış
Partial-Credit
Sınavı henüz tamamlamadınız. Eğer sayfadan ayrılırsanız, verdiğiniz yanıtlar kaybolacak!
Correct Answer
You Selected
Not Attempted
Final Score on Quiz
Attempted Questions Correct
Attempted Questions Wrong
Questions Not Attempted
Total Questions on Quiz
Question Details
Results
Date
Score
İpucu
Time allowed
minutes
seconds
Time used
Answer Choice(s) Selected
Question Text
Sona erdi
Daha çok pratiğe ihtiyaç var
Böyle devam et
Kötü değil
Güzel
Mükemmel
[kpss]