[kpss]
2008 KPSS Türkçe Soruları ve Çözümleri Online Test

Başla
%%FORM%%
Sınav Adı: 2008 KPSS Türkçe Soruları ve Çözümleri Online Test
Soru Sayısı: %%TOTAL%%
Doğru Sayısı: %%SCORE%%
Yanlış Sayısı: %%WRONG_ANSWERS%%
Doğru yüzdesi: %%PERCENTAGE%%
Sınav İçin Verilen Süre: %%TIME_ALLOWED%% sn
Kullanılan Süre: %%TIME_USED%% sn
Değerlendirme Sonucu: %%RATING%%
Oops! We could not locate your form.
Yanıtlarınız aşağıdaki gibidir.
Soru 1 |
Bir sanatçı olarak, okumaktan, araştırmaktan hiçbir
zaman vazgeçmeden sanatta doyumsuzluğu korumak
gerektiğine inanıyorum.
Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A | Bir birikim oluşturmaya çalışmak |
B | Sanatla ilgilenmekten zevk almak |
C | Ulaştığı noktayı yetersiz bulmak |
D | Sanata yön vermeye çalışmak |
E | Başarılı yapıtları örnek almak |
1 numaralı soru için açıklama
Araştırmaktan ve öğrenmekten hiçbir zaman vazgeçmeyip
çok yüksek bir seviyeye ulaştığında dahi, daha
yükseklere varmak isteyen kişi için sınır ve son nokta
yoktur. Dolayısıyla bu kişi elde ettikleriyle asla doymaz
ve ulaştığı noktayı daima yetersiz bulur. [Cevap C]
Soru 2 |
Ana dilinin, anneden öğrenilen dil olduğu söylenir ama
bu, yalın kat bir açıklama bence. Çünkü dil bilimle ilgili
sözlükler, ana dilini daha çok, çevrenin dili olarak açıklamaktadır.
Ancak, çevrenin dili denilen dil üzerinde annenin
etkisi olduğu da yadsınmamalıdır.
Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A | Genel kanılara uyan |
B | Etkisiz olanı etkili gösteren |
C | Duygusal gerekçelere dayanan |
D | Tartışmaya açık görüşler içeren |
E | Basit, derinliği olmayan |
2 numaralı soru için açıklama
Bu tarz sorularda sözcük anlamı ön planda olmakla
beraber verilen sözcüğü metin içinde değerlendirmek
de ihmal edilmemelidir. “Yalın kat” ifadesi burada “sade”
anlamına gelmeyip “yüzeysel” açıklamayı kastetmiştir.
Çünkü dil konusu çok girift bir meseledir ve çevrenin etkisi
inkar edilemez. Ana dilin sadece anneden öğrenilen
dil şeklinde ifade edilmesi yetersiz ve derinliği olmayan
bir ifadedir.
Soru 3 |
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir çıkarım
yapılmıştır?
A | Yapıtları üzerine yazılmış inceleme yazılarının sayısı,
onun nitelik açısından ciddi bir okur kitlesine sahip
olduğunu gösterir. |
B | Bu incelemelerde öne çıkarılan düşüncelerden biri,
yazarın, edebiyatın her şeyden önce bir “dil kurma”
işi olduğu düşüncesine inanması gerektiğidir. |
C | Beğenilme ve çok satma kaygısı duymayan bu yazarın
dili üzerinde bir iki araştırma yapılmış ancak
dilinin niteliğiyle ilgili kapsamlı bir çalışma yapılmamıştır. |
D | Bu bibliyografya hazırlanırken, yazarla ilgili çok sayıda
haber ve köşe yazısı incelenmiş, bunlardan,
eleştirel çalışmalarda kullanılabilecek olanlar seçilmiştir. |
E | Basında, bu yazarımızın, gerek yazınsal gerek siyasal
kimliğiyle ilgili çeşitli yorumlar yapılmaktadır. |
3 numaralı soru için açıklama
Çıkarım yapmak, nesnel sonuçlar üzerinden daha öznel
yorumlar yapmaktır. A seçeneğinde, yazarın yapıtları
üzerine çok sayıda inceleme yazısı kaleme alınmış olması
nesnel bir sonuçtur. Bu sonuçtan yazarın “nitelik
açısından ciddi bir okur kitlesine sahip olduğu”nu çıkarmak
öznel bir yargıdır. Diğer seçeneklerde nesnel
sonuçlara dayanan yorumlar yoktur.
(Cevap A)
Soru 4 |
(I) Dünyada 10.000 dolayında kuş türü var. (II) Bunların
6.600’den fazlası hızla azalmakta. (III) 1000’e yakın kuş
türü ise yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. (IV) Dünyadaki
kuş türlerinden 513’ü yalnızca Türkiye’de yaşıyor.
(V) Bunlardan da 30’a yakınının soyu tükenmekte.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde “kesinlik” vardır?
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde “kesinlik” vardır?
A | I. |
B | II. |
C | III. |
D | IV. |
E | V. |
4 numaralı soru için açıklama
I. cümlede “dolayında”, II. cümlede “…’den fazlası”,
III. cümlede “…’e yakın”, V. cümlede “…’e yakınının” ifadeleri
kesin olmayan “yaklaşıklık” belirten ifadelerdir.
Oysa IV. cümlede rakam (513) ve anlam (yalnızca Türkiye)
kesinliği vardır.
(Cevap D)
Soru 5 |
(I) İki - üç yaş arasındaki çocuklar, yetişkinler üzerindeki
güçlerini keşfetmeye ve bunu sık sık denemeye eğilimlidirler.
(II) Görülen odur ki annelerle babaların, çocuğun
her istediğini yerine getirme konusundaki duyarlıkları,
çocukların bu özelliklerini pekiştirmektedir. (III) Her çocuk
böyle bir dönemden geçer. (IV) Bu yaştaki çocuklar,
akıllarından geçen her şeyi isterler. (V) Bu nedenle birtakım
sınırların çizilmesi ve onlara istedikleri her şeyin
her zaman olamayacağının öğretilmesi gerekmektedir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A | I. cümlede, bir yönelimden söz edilmektedir. |
B | II. cümlede, bir tutumun sonucu belirtilmektedir. |
C | III. cümlede, geçici bir evre anımsatılmaktadır. |
D | IV. cümlede, bir uyarıda bulunulmaktadır. |
E | V. cümlede, alınması gereken önlemlerden söz edilmektedir. |
5 numaralı soru için açıklama
“Bu yaştaki çocuklar, akıllarından geçen her şeyi isterler.”
cümlesinde bir uyarı söz konusu değildir. IV. cümlede
“uyarı” yer almamaktadır.
I. cümlede “… sık sık denemeye eğilimlidirler.” ifadesi
yer aldığı için bir yönelim söz konusudur.
II. cümlede, anne - babaların tutumunun sonucu belirtilmektedir.
III. cümlede, “Her çocuk böyle bir evreden geçer.”
ifadesinde geçici bir dönemden bahsedilmektedir.
V. cümlede ise “… öğretilmesi gerekmektedir” yargısı
yer aldığı için alınması gereken önlemlerden söz edilmektedir.
(Cevap D)
Soru 6 |
(I) Duygusallık ve duyarlık, insanı insan yapan değerlerdendir.
(II) Eğitimin temel hedeflerinden biri de duygularının
farkında, çevresine ve topluma duyarlı bireyler
yetiştirmektir. (III) Bilinir ki duygusallık, dengelenir ve
duyarlıkla birleşirse insana özgü, üstün bir özellik durumuna
gelir. (IV) Duyarlıksa bireyin, çevresindeki sorunları
görebilmesini, sorunlara anlık değil, kalıcı çözümler
üretebilmesini sağlar. (V) Bunun bireye kazandırılabilmesi
için eğitim sürecinde, ailelerle iş birliği yapılması
ve bireyin toplumsal hizmet etkinliklerine katılması sağlanarak
farklı bakış açılarıyla yaşamını zenginleştirmeye
yöneltilmesi gerekir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A | I. cümlede, iki kavramın önemi vurgulanmaktadır. |
B | II. cümlede, eğitimin amaçlarından biri belirtilmektedir. |
C | III. cümlede, insanın gelişim aşamalarından söz edilmektedir. |
D | IV. cümlede, bir kavramla ilgili açıklama yapılmaktadır. |
E | V. cümlede, duyarlı bireylerin yetişmesinde eğitimin
rolünden söz edilmektedir. |
6 numaralı soru için açıklama
"Bilinir ki duygusallık, dengelenir ve duyarlıkla birleşirse
insana özgü, üstün bir özellik durumuna gelir.” cümlesinde
“duygusallık” ve “duyarlık” kavramlarından söz edilmektedir.
İnsanın gelişim aşamalarıyla ilgili bir ifade
yer almamaktadır.
(Cevap C)
Soru 7 |
Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki altı çizili sözcükte
eylemin devam ettiği anlamı yoktur?
A | Bu yöntemle, işler daha hızlı ve güvenilir biçimde
tamamlandı. |
B | Sen yemeği yapadur, ben gelince ortalığı toplarım. |
C | Bu, yıllardır tartışılagelen ama çözüm bulunamayan
bir sorundur. |
D | Suna hızlı hızlı yürüyor, koşalım da ona yetişmeye
çalışalım. |
E | Annesini yolcu eden çocuk, otobüsün arkasından
bakakaldı. |
7 numaralı soru için açıklama
A seçeneğindeki cümlede “tamamlandı” sözcüğünde
eylemin bittiği anlaşılmaktadır. B, C, D ve E seçeneğindeki
altı çizili sözcüklerde ise eylem devam etmektedir.

(Cevap A)

(Cevap A)
Soru 8 |
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde işin nasıl yapıldığını
belirten bir söz kullanılmıştır?
A | Biz yola çıktığımızda ortalık henüz aydınlanmamıştı. |
B | Birbirlerine çocukluk anılarını anlatırken ağır ağır
kaleye kadar yürüdüler. |
C | Okullar açılınca yazlıkçılar evlerine döndü. |
D | Okul arkadaşım onun, özgürlüğüne düşkün ve akıllı
bir kız olduğunu söyledi. |
E | Sabahleyin geç kalmamak için giyeceği gömleği akşamdan
ütüledi. |
8 numaralı soru için açıklama
B seçeneğindeki cümlenin yüklemine “nasıl” sorusu
sorulduğunda “ağır ağır” yanıtını almaktayız. Diğer seçeneklerde
ise işin nasıl yapıldığını belirten bir söz yer
almamaktadır.
(Cevap B)
Soru 9 |
Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki virgül (,) kaldırılırsa
cümlenin anlamı değişir?
A | Doğduğu, çok sevdiği bu kenti terk edip gitti. |
B | O, bunları kimseden yardım almadan yapıyor. |
C | O yıl, bu bölgede büyük bir kuraklık olmuştu. |
D | Sonunda, çok istediği bölümü kazanmış ve buradan
mezun olmuştu. |
E | Onlar biraz önce, verdiğim ödevi hazırlıyorlardı. |
9 numaralı soru için açıklama
E seçeneğindeki cümlede virgül kaldırıldığında cümlenin
anlamı değişir. “Onlar biraz önce verdiğim ödevi hazırlıyorlardı.”
cümlesindeki anlamla “Onlar biraz önce,
…” cümlesindeki anlam aynı değildir.
(Cevap E)
Soru 10 |
Bizans Döneminin İstanbul’u (I) heykeller, çeşitli anıtlar,
dikili taşlar bakımından çok zengindi. Ancak yüzyıllar
boyunca depremler, yangınlar, yağmalamalarla bunlar
ya yok olmuş (II) ya hasar görmüş ya da yurt dışına götürülmüştü.
Çoğu günümüze kalamayan bu yapıtların
kimilerini, Avrupalı (III) sanatçıların çok eski dönemler de
(IV) yaptıkları resimlerde ya da Osmanlı minyatürlerinde
(V) görebiliyoruz.
Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisinin yazımı yanlıştır?
Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisinin yazımı yanlıştır?
A | I. |
B | II. |
C | III. |
D | IV. |
E | V. |
10 numaralı soru için açıklama
Yazım yanlışı IV numaralı sözcükte yapılmıştır. Bu
sözcüğün yazımı “dönemlerde” şeklinde olmalıdır. Bu
sözcükte “-de, -da” bağlaç olmadığı için bitişik yazılmalıdır.
(Cevap D)
Soru 11 |
En basitinden en karmaşığına değin birçok buluş , (I)
gerçekleştirilinceye kadar olanaksız birer düştü. En
yüksek dağ , (II) tırmanılmadan önce “ulaşılamaz”, en
uzak ülke, oraya ayak basılmadan öncesine kadar
“gidilemez” olarak nitelendirilirdi. İnsanın içindeki başarma
isteği , (III) “yapılamaz, gerçekleştirilemez” denen
şeylere bir bakıma meydan okuyarak ; (IV) “olmaz”
deneni “olur”a çeviriyor . (V)
Bu parçadaki numaralanmış noktalama işaretlerinden hangisi yerinde kullanılmamıştır?
Bu parçadaki numaralanmış noktalama işaretlerinden hangisi yerinde kullanılmamıştır?
A | I. |
B | II. |
C | III. |
D | IV. |
E | V. |
11 numaralı soru için açıklama
“Okuyarak” sözcüğünden sonra noktalı virgül konulması
doğru değildir. Noktalı virgül, sıralı cümleleri birbirinden
ayırmak amacıyla kullanılır.
(Cevap D)
Soru 12 |
Bence bu iş o kadar da pek kolay değil.
Bu cümledeki anlatım bozukluğu aşağıdaki değişikliklerin hangisiyle giderilebilir?
Bu cümledeki anlatım bozukluğu aşağıdaki değişikliklerin hangisiyle giderilebilir?
A | “bence” yerine “bana göre” sözü getirilerek |
B | “iş” yerine “araştırma” sözcüğü getirilerek |
C | “o” yerine “söylendiği” sözcüğü getirilerek |
D | “değil”den sonra “dedi” sözcüğü getirilerek |
E | “pek” sözcüğü atılarak |
12 numaralı soru için açıklama
“Bence bu iş o kadar da pek kolay değil.” cümlesindeki
“pek” sözcüğü gereksiz yere kullanılmıştır. “o kadar da”
ifadesi “pek” sözcüğünün anlamını karşıladığı için cümledeki
anlatım bozukluğunu “pek” sözcüğünü çıkararak
giderebiliriz. (Cevap E)
Soru 13 |
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu
vardır?
A | Bütün bildiklerimi ona anlattım. |
B | Eski kitapların hepsini bu rafa yerleştirdim. |
C | Hayatın her zorluklarına göğüs gerdim. |
D | Konukların çoğunu ben ağırladım. |
E | Çektiğim sıkıntıları artık unuttum. |
13 numaralı soru için açıklama
“Her” sözcüğü tekil ifadeleri nitelemede kullanılır. “Hiçbir,
her” gibi sözcüklerin nitelediği kelimeler tekil olmalıdır.
Dolayısıyla C seçeneğinde yanlış sözcük kullanımından
kaynaklanan anlatım bozukluğu vardır. Cümle,
“Hayatın tüm zorluklarına göğüs gerdim.” şeklinde olmalıydı.
(Cevap C)
Soru 14 |
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu
vardır?
A | Çarşıda karşılaştığı delikanlıyı önce tanıyamamış,
sonra ilkokul arkadaşı olduklarını anlamışlardı. |
B | Bugün hava çok sıcak olacağı için, dışarı çıkmaktan
vazgeçti. |
C | O kocaman çuvalları sürükleye sürükleye depoya
taşıdılar. |
D | Bu takımdaki futbolcular Avrupa’nın ünlü kulüplerinden
kaçırılmayacak teklifler aldılar. |
E | Bu hafta üç ayrı televizyon kanalında o konuyla ilgili
programlar izledim. |
14 numaralı soru için açıklama
A seçeneğindeki sıralı cümlede özne - yüklem uyumsuzluğu
vardır. Cümlenin ilk bölümünde özne III. tekil
şahıs yani “o” dur. Fakat ikinci bölümde III. çoğul şahıs
(onlar) kullanılmıştır. Oysa yüklem “anlamıştı.” olmalıydı.
Çünkü cümlenin öznesi tektir. “O … tanıyamamış, o
… anlamıştı.”
(Cevap A)
Soru 15 |
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu
vardır?
A | Görenleri şaşırtacak kadar güzel resimler yapmış. |
B | Yabancı dil öğrenmemek bana pişmanlık verdi. |
C | Bahçeye daha çok, meyve ağacı dikmişler. |
D | Buranın, dost canlısı, sevecen bir halkı var. |
E | Anlatacaklarını dikkatle dinlememizi istedi. |
15 numaralı soru için açıklama
B seçeneğinde “pişmanlık vermek” ifadesi yanlış kullanılmıştır.
Cümle “Yabancı dil öğrenmemek beni pişman
etti.” ya da “Yabancı dil öğrenmediğime pişman oldum.”
şeklinde olmalıydı. (Cevap B)
Soru 16 |
(I) Her çocuk küçükken mahalle arasında top oynamıştır.
(II) Topunun, yanlışlıkla komşunun camını kırmasını
korkuyla ve fal taşı gibi açılmış gözlerle izlemiştir. (III)
Bu durumda, genellikle komşu amca ya da teyze, dökülen
gözyaşlarına aldırmadan topu patlatır. (IV) Böylece
oyun, komşunun azarlayan sözleriyle biterdi: “Okuyup
adam olacağınıza, sabahtan akşama kadar top peşinde
koşuyorsunuz!” (V) Halbuki çocukluk çağı oyun çağıdır.
(VI) Tabii derslerine hiç çalışmayan çocuklar da vardır.
(VII) Komşunun bunu bilmemesi değil, topu patlatma
zevkini (!) tatmak istemesi buna neden olmaktadır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi anlatımın akışını bozmaktadır?
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi anlatımın akışını bozmaktadır?
A | II. |
B | III. |
C | IV. |
D | V. |
E | VI. |
16 numaralı soru için açıklama
Bu tarz sorularda anlatımın akışını bozan cümleyi
bulmak için “ne anlatıldığını” yani “konuyu” iyi kavramak
gerekir. Paragrafta “çocuklukta top oynama” anlatılmaktadır.
Metnin sonlarında komşuların oyunlara verdiği
tepkiler anlatılırken konuyla ilgisi olmayan VI. cümle akışı
bozmuştur. Çünkü burada derslerden bahsedilmemektedir.
(Cevap E)
Soru 17 |
(I) Bir şeyi bildiğini “sanan” insanın onu öğrenmesi
olanaksızdır. (II) Çünkü “biliyorum” düşüncesi o konuyu
algılamayı engeller. (III) Bu durumdaki kişi, başkalarının
söyleyeceklerine de kulaklarını tıkamış gibidir. (IV) Bir
“güzel söz söyleme sanatı” varsa bir de “güzel dinleme
ve anlama sanatı” vardır. (V) İyi bir dinleyici olmak için
karşınızdakini anlamayı gerçekten istemeniz gerekir.
(VI) İyi dinleyici, işittiğini kavrayan, bellekte saklayan ve
değerlendiren kişidir.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf hangi cümleyle başlar?
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf hangi cümleyle başlar?
A | II. |
B | III. |
C | IV. |
D | V. |
E | VI. |
17 numaralı soru için açıklama
Paragrafta iki farklı konudan bahsedilmektedir. İlki
“bildiğini ‘sanan’ insanın gerçekten öğrenmesinin mümkün
olmadığı”dır. I, II ve III. cümlelerde bu anlatılmaktadır.
Sonra konu değişmiş “iyi dinleyicinin özelliklerine”
geçilmiştir ve bu konu açıklanmıştır. Dolayısıyla IV.
cümle konunun değiştiği yeni paragraf cümlesidir.
(Cevap C)
Soru 18 |
Yapıtlarımı oluşturma aşamasında genellikle geziye
çıkar, yeni yerler görür, insanlarla tanışırım. Onların yaşayışlarını
gözler, anlattıklarını dinler, onlarla konuşurum.
Bunları yorumlamaktan kaçınır, gördüklerimi, dinlediklerimi
yapıtlarıma yansıtmakla yetinirim, gerisi okuyucunun
işidir. Çünkü ………
Bu parça düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisiyle sürdürülebilir?
Bu parça düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisiyle sürdürülebilir?
A | okuyucu okuma sürecinde etkindir, bu insanlara bakar
ve kararını kendi verir |
B | öne sürülen düşüncelerin özgünlüğü, sanat yapıtının
okunurluğunu artırır |
C | okuyucularımın da insanlar hakkında yorum yapmaktan
kaçınmalarını isterim |
D | düşüncelerimle okuru şaşırtmak hoşuma gider |
E | bir yazınsal yapıt neyi, nasıl anlatırsa anlatsın yazarından
izler taşıyacaktır |
18 numaralı soru için açıklama
Metinde anahtar ifadeler şunlardır: “Yorumlamaktan
kaçınır” ve “gerisi okuyucunun işidir.” Dolayısıyla yazar
okuyucunun etkin (faal) olmasını istemektedir. Öyleyse
yazarın ortaya koyduğu malzemeyi okuyucunun yorumlaması
gerekir. Bu şekilde anlam bütünlüğünü A seçeneği
sağlar.
(Cevap A)
Soru 19 |
Şiir üzerine çok düşünen onu bu kadar önemseyen biri
olmama karşın niçin roman da yazdığımı sorabilirsiniz.
O zaman size derim ki şiir, söylemekten çok susma işidir.
İşte o susup anlatamadıklarımı öykü ve romanlarımda
anlatırım. Mümkün olduğu kadar kapalı olmasını
istediğim şiirlerimin ana hatlarını roman ve öykülerim
verir.
Bu parçaya göre, sanatçının, şiiri, “bir susma işi” olarak görmesi onun öykü ve romanlarıyla ilgili nasıl bir sonuç doğurmaktadır?
Bu parçaya göre, sanatçının, şiiri, “bir susma işi” olarak görmesi onun öykü ve romanlarıyla ilgili nasıl bir sonuç doğurmaktadır?
A | Duyguların en iyi biçimde bu türler aracılığıyla yansıtılabilmesi |
B | Şiirlerini açıklayıcı nitelikler taşıması |
C | Yazınsal açıdan yetkin olması |
D | Şiirsel nitelikli ürünler yaratılması |
E | Bu türlerin titiz çalışmayı gerektirmesi |
19 numaralı soru için açıklama
Sanatçı, şiirlerinde sustuğunu yani açıkça anlaşılabilecek
bir mesaj iletmediğini bunun yerine bu açıklamaları
öykü ve romanlarında yaptığını belirtmektedir. Buna göre
öykü ve romanların, sanatçının şiirde sustuğu, açıklamadığı
duyguları açıklayıcı nitelikte olduğunu söylemek
mümkündür. Bu anlamı en iyi ifade eden seçenek
B seçeneğidir.
(Cevap B)
Soru 20 |
Ben öykü ve romanlarımda sözcüklerden oluşan bir
dünya kurarım. Yazdıklarım yazınsal bir tat taşır. Ne var
ki bunlardan kimileri sinema ya da televizyon dizisi için
senaryolaştırılıyor. İşte o zaman onlar benim yapıtım
olmaktan çıkıyor. Çünkü bu tür metinlerde görüntüden
oluşan bir dünya kurmak gerekiyor.
Bu sözler aşağıdaki soruların hangisine cevap olarak söylenmiş olabilir?
Bu sözler aşağıdaki soruların hangisine cevap olarak söylenmiş olabilir?
A | Günümüzde sinemanın edebiyata göre daha çok ilgi
görmesi konusunda ne düşünüyorsunuz? |
B | Sinemanın, kimi düşünceleri insanlara aktarması
edebiyat yapıtına göre daha kolay mıdır? |
C | Öykü ve romanlarınızdan esinlenerek yapılan filmler
yeterli ilgiyi görüyor mu? |
D | Televizyon ve sinemaya uyarlanan yapıtlarınız hakkında
ne düşünüyorsunuz? |
E | Yazarlığınızın yanı sıra yönetmenlik de yapıyorsunuz,
hangisini daha çok benimsiyorsunuz? |
20 numaralı soru için açıklama
Parçada, yazınsal bir ürünün görüntüye dönüşmesi,
yani sinema ve televizyona aktarılması hakkında bir değerlendirme
yapılmıştır. Bu içeriği gerektirecek olan soru:
“Televizyon ve sinemaya uyarlanan yapıtlarınız hakkında
ne düşünüyorsunuz?” sorusudur. (Cevap D)
Soru 21 |
Yazar, bu romanında, öykülerinden farklı olarak okurlarını
söylem tuzağına düşürmüyor, hissettiklerinin ve düşündüklerinin
uyum içinde olduğu bir evrende yaşatıyor.
Onlara yeni yaşantılar kazandırıyor.
Bu cümlede sözü edilen yazarla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
Bu cümlede sözü edilen yazarla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A | Duygularını ve düşüncelerini dengeli bir biçimde anlattığı |
B | Öz eleştiri yapmayı ilke edindiği |
C | Alışılagelmiş anlatımların dışına çıktığı |
D | Anlattıklarını gözlemlerine dayandırdığı |
E | Yapıt ve yaratılarında değişik konuları ele aldığı |
21 numaralı soru için açıklama
Soruda verilen metni doğru anlayabilmek için “söylem
tuzağına düşürmüyor” söz grubunun taşıdığı anlamı
bilmek gerekir. Bu söz grubu, söylenen sözlerin taşıdığı
anlamı eyleme dönüştürülüp dönüştürülmeme meselesidir.
Yani yazar yalnızca söylemiyor, söylediklerini hissediyor.
Buna göre A seçeneğindeki sonuca varılabilir.
(Cevap A)
Soru 22 |
Yazarlık konusunda gençlere şunu söylüyorum: “Ben
sizlere ancak bu işin tekniğini öğretebilirim. Siz de nitelikli
kitaplar okuyarak bu tekniği pekiştirebilirsiniz, bu olanaklıdır.
Öte yandan dünyanın dersini de alsanız, yeteneksizseniz
bunun bir yararı olmaz. Ayrıca, çok iyi bir
kaleminiz olabilir ama eğer hayata bir itirazınız yoksa
onu olduğu gibi benimsiyorsanız kesinlikle iyi bir yazar
olamazsınız. Çok iyi bir reklam yazarı olursunuz, zengin
de olursunuz, o kadar.”
Sanatçı bu sözleriyle, yazar olabilmek için asıl neyin gerekli olduğunu belirtmek istemiştir?
Sanatçı bu sözleriyle, yazar olabilmek için asıl neyin gerekli olduğunu belirtmek istemiştir?
A | Okuma yoluyla kendini geliştirmenin |
B | Ustaların önerilerini dikkate almanın |
C | Yaşama, karşı bir tutum içinde olmanın |
D | Yaratma yeteneğine sahip olmanın |
E | Durmaksızın yazma çalışması yapmanın |
22 numaralı soru için açıklama
Sanatçı, iyi bir yazar olmanın şartı olarak hayata itiraz
şartını öne sürmüştür. Yazar süregelen hayatla kavgalı
olmak gerektiğini vurgulamıştır. “Yaşama karşı bir tutum
içinde olmak” ifadesi yazar olabilmenin gerekliliğidir.
(Cevap C)
Soru 23 |
İnsanlar artık birçok şeyi anımsama gereği duymuyor.
Bu durum anı biriktirme alışkanlığını da ortadan kaldırıyor.
Bir zamanlar benim fotoğraf çekme tutkum vardı.
Bir sürü fotoğraf çektim, çoğunu da kitaplarımda kullandım.
Sonra birdenbire fotoğraf çekmeyi bıraktım. Çünkü
fotoğrafını çektiğim şeyler üzerinde hiç düşünmediğimi
ve bir süre sonra onları anımsama gereği bile duymadığımı
fark ettim. Yaptığım sadece, elimde bir makineyle
dolaşıp deklanşöre basmaktı. Bu da bana pek anlamlı
gelmiyordu.
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A | İnsanların önemli bulduğu olayları anımsadıkları |
B | Kimi fotoğrafların insanın düş gücünü sınırlayabileceği |
C | İlerleyen teknolojik olanaklara çabuk uyum sağlandığı |
D | Kolayca elde edilen görüntülerin insanları düşünce
tembelliğine itip belleksizleştirdiği |
E | Kimi alışkanlıkların, kişilerin öz eleştiri yapmasını
engellediği |
23 numaralı soru için açıklama
Fotoğrafı çekilen şeyler üzerinde düşünmemeye başlamış
olmak, fotoğraf çekmeyi bırakmanın gerekçesi olarak
verilmiştir. Bu öncüle dayanılarak D seçeneğindeki
yargıya varılabilir.
(Cevap D)
Soru 24 |
Yüksek yaylalardan dağlara, derin vadilerden ormanlara,
el değmemiş göllere, metrelerce yükseklerden akan
çağlayanlara hayranlıkla baktım. Baharda, düzlükleri bin
bir renge büründüren çiğdemlerin, orkidelerin, süsenlerin
güzelliklerini doyasıya izledim. 3000 - 4000 m yükseklikteki
buzlu dorukların korku uyandıran görüntüleri
ve rüzgârı hiç eksik olmayan nemsiz yaz havası çok
değişik günler geçirmemi sağladı. Bu olağanüstü ortamda
yaşarken edindiğim dostların sıcak, konuksever
davranışlarını unutabilir miyim hiç!
Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A | Doğal görüntülerin insanda kimi duyguları harekete
geçirdiği belirtilmiştir. |
B | İklimin insanlar üzerindeki etkileri öne çıkarılmıştır. |
C | Doğanın, mutluluğun kaynağı olduğundan söz edilmiştir. |
D | Doğadaki dengeyi korumanın yolları açıklanmıştır. |
E | İnsan ilişkilerinde nelerin önemsenmesi gerektiği
vurgulanmıştır. |
24 numaralı soru için açıklama
Buzlu dorukların korku uyandırması, nemsiz havanın
değişik günler geçirmeyi sağlaması ve bu ortamda yaşarken
dostların davranışlarının unutulmaması gibi parçaları
birleştirdiğimizde A seçeneğindeki anlam ortaya
çıkacaktır.
(Cevap A)
Soru 25 |
Onun öykü serüvenine baktığımızda, öykülerinin yükselen
değil, düşen bir başarı grafiği izlediğini görürüz. İlk
öykülerindeki yoğun şiirsel dil, sonrakilerde tümüyle konuşma
diline dönüşür. Son iki kitabı, usta bir öykücünün
elinden çıkmış, sıradan öyküler içerir. Artık özgünlük
arayışları, yazma sıkıntısına dönüşmüştür. O da yazma
serüvenini öyküleştirir. Sonuçta yazma sıkıntısı ve özgünlük
arayışları, öykünün kendisi olmaya başlar. Bu
kurgu ve mekaniklik ise öykülerdeki sıcaklığı, içtenliği
örter.
Aşağıdakilerden hangisi, parçada konuşan kişinin, sözünü ettiği yazarla ilgili görüşleri arasında yer almaz?
Aşağıdakilerden hangisi, parçada konuşan kişinin, sözünü ettiği yazarla ilgili görüşleri arasında yer almaz?
A | Öykülerinin niteliğinde zamanla zayıflama olduğu
görülmektedir. |
B | Sanatındaki başarısı, çalışmalarının verimli olduğunun
göstergesidir. |
C | Kimi öyküleri yetkin bir yazardan beklenmeyecek
kadar basittir. |
D | Başka yazarlara benzememe gayreti, onu yenilik
yaratma çabasına yöneltmiştir. |
E | Öykücülüğünün ikinci döneminde kendi yaşamından
esinlenmiştir. |
25 numaralı soru için açıklama
A → … düşen bir başarı grafiği …
C → … artık özgünlük arayışları …
D → … özgürlük arayışları …
E → … yazma serüvenini …
Parçada B seçeneğindeki ifadeye değinilmemiştir.
(Cevap B)
C → … artık özgünlük arayışları …
D → … özgürlük arayışları …
E → … yazma serüvenini …
Parçada B seçeneğindeki ifadeye değinilmemiştir.
(Cevap B)
Soru 26 |
Günlükler, yazan kişinin hem kendisiyle hem yaşadığı
dönemle hem de o günlükleri okuyacak olanlarla kurduğu
içtenlikli bir diyalogdur. Bu yazarımız da günlüklerinde
her şeyi olduğu gibi yazıyor. Düş kırıklıklarını, öfkelerini,
sevinçlerini, karşılaştığı ilginç olayları ve kişileri anlatırken
“kendisini kendisi yapan” süreci de bizimle paylaşıyor:
sevdiği kahvehaneler, girdiği polemikler, evin
akan damı, hakkında yazılanlarla ilgili kişisel yorumları,
gördüğü rüyalar, her şey… Bu günlükleri okurken zaman
zaman gülmekten katılıyorsunuz zaman zaman da
onunla birlikte ağlıyor, birilerine kızıyorsunuz.
Bu parçada sözü edilen yazarla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Bu parçada sözü edilen yazarla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A | Günlük yaşamın çeşitli ayrıntılarına yer verdiği |
B | Kişiliğini biçimlendiren etkenlere değindiği |
C | Düşüncelerini içinden geldiği gibi anlattığı |
D | Anlattıklarıyla okurlarını etkilediği |
E | Yaşamının akışını değiştirmeye çalıştığı |
26 numaralı soru için açıklama
A → … her şeyi olduğu gibi yazıyor
B → … kendisi kendisi yapan …
C → … içtenlikli diyalog …
D → … onunla birlikte ağlıyor …
Parçada E seçeneğindeki ifadeye değinilmemiştir.
(Cevap E)
B → … kendisi kendisi yapan …
C → … içtenlikli diyalog …
D → … onunla birlikte ağlıyor …
Parçada E seçeneğindeki ifadeye değinilmemiştir.
(Cevap E)
Soru 27 |
Bu şairimizin büyük bir titizlikle yazdığı şiirleri giderek
yetkinleşip olgunlaşıyor. Her kitabı bir öncekini aşıyor,
derinleştiriyor, bütünlüyor. Okurun duyarlığını geliştiriyor.
Böylece çağının, toprağının, insanının tarihi oluyor
onun şiiri. Sessiz, usul usul akan, kişisel ve toplumsal
bir tarih.
Aşağıdakilerden hangisi, bu parçada sözü edilen sanatçının yazdığı şiirlerin bir özelliği değildir?
Aşağıdakilerden hangisi, bu parçada sözü edilen sanatçının yazdığı şiirlerin bir özelliği değildir?
A | Zaman içinde gelişme |
B | İnsanı, yaşadığı dönemin havası içinde yansıtma |
C | Özenle oluşturulma |
D | Değişik konuları işleme |
E | Okuyanın sezme ve anlama gücünü etkileme |
27 numaralı soru için açıklama
Parçada sözü edilen sanatçının şiirlerinin özellikleri
arasında zaman içinde gelişme; insanı, yaşadığı dönemin
havası içinde yansıtma, özenle oluşturulma, okuyanın
sezme ve anlama gücünü etkileme gibi nitelikler
vardır. Sözü edilen şiirlerin özellikleri arasında “değişik
konuları işleme” gibi bir nitelik yoktur; çünkü parçada,
sözü edilen şiirlerin içeriğinden söz edilmemiştir. Dolayısıyla
A, B, C ve E seçenekleri bu şiirlerin özelliklerindendir.
D seçeneğindeki ifade bu şiirlerin özelliklerinden
değildir.
(Cevap D)
Soru 28 |
“Mükemmel”in peşine düşmüş her birey için yaşam
zordur. Böyle bir tutum içinde olanlar, kendi yaşamını
ve çevresindekilerin yaşamını zorlaştırır. Çünkü onlar
bir tür ulaşılmazın peşine düşmüşlerdir. Bunun için, ulaşma
aşaması onlara keyif verir, onun uğruna mücadele
etmekten zevk alırlar. Divan edebiyatı şairleri gibi,
sevgili değildir onların derdi, sevgiliye kavuşma yolunda
çektikleri cefadır.
Bu parçaya göre kusursuzu arayanlarla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi söylenemez?
Bu parçaya göre kusursuzu arayanlarla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi söylenemez?
A | Her yönden yetkinliğe erişmeleri uzun zaman alır. |
B | Kusursuzu ararken, yaşamı güçleştirirler. |
C | Kusursuzu arayanlar, yakınındakilere de sıkıntı verirler. |
D | Kusursuzu bulmaları neredeyse olanaksızdır. |
E | Amaca ulaşmaktan çok, harcadıkları çabayı önemserler. |
28 numaralı soru için açıklama
Bu parçadan hareketle, kusursuzu arayanlarla ilgili
olarak yaşamlarını güçleştirdikleri, yanındakilere de sıkıntı
verdikleri, kusursuzu bulmalarının neredeyse imkansız
olduğu, amaçtan çok çabayı önemsedikleri söylenebilir.
Yani, kusursuzu arayanlarla ilgili olarak B, C, D
ve E seçeneklerindeki ifadeler söylenebilir; ancak yetkinliğe
ulaşmalarının uzun zaman alacağı söylenemez.
(Cevap A)
Soru 29 |
Bu şairimizin hiç unutamadığım özellikleri alçakgönüllülüğü
ve hoşgörüsüydü. Edebiyatla uğraşmanın sürekli
çalışmak olduğunu düşünürdü. Bazen ben birinin şairliğini
beğenmediğimi söylesem, “Söylenme, yıllardır şiir
yazar o. On tane bile iyi dizesi olsa, birini şair olarak nitelemek
için yeterlidir bu.” derdi.
Bu parçada sözü edilen şair aşağıdakilerden hangisiyle nitelendirilemez?
Bu parçada sözü edilen şair aşağıdakilerden hangisiyle nitelendirilemez?
A | Emeğe saygı duyan |
B | Kendini olduğundan aşağı gösteren |
C | Yeterince tanınmamış olan |
D | İyimser olan |
E | Anlayışlı davranan |
29 numaralı soru için açıklama
Parçada sözü edilen şair; emeğe ve çalışmaya saygı
duyan, alçakgönüllü; yani kendini olduğundan aşağı
gösteren, hoşgörülü ve iyimser, insanlara ve diğer şairlere
anlayışlı olan biridir. Dolayısıyla bu şair A, B, D ve
E seçeneklerindeki niteliklere sahiptir; ancak C seçeneğinde
söylenen “yeterince tanınmamış olan” niteliğine
sahip değildir. Parçada şairin tanınmış olup olmadığından
söz edilmemiştir.
(Cevap C)
Soru 30 |
O benim yalnızca sevdiğim, beğendiğim bir şair değil,
en yakın dostumdu. Kırklı yıllardan doksanlı yıllara kadar
süren bir dostluk… Şiirlerinde her zaman canlı, hareketli,
coşkulu… Her zaman yeni duyarlıklar arayan…
Belki, çok yazmayan ama her dizesi ışık veren, insanın
içine işleyen, etkin, kalıcı…
Bu parçada sözü edilen sanatçı ve şiirleri aşağıdakilerden hangisiyle nitelendirilemez?
Bu parçada sözü edilen sanatçı ve şiirleri aşağıdakilerden hangisiyle nitelendirilemez?
A | Heyecan veren |
B | Okurun tepkilerini önemseyen |
C | Duygusal nitelikler barındıran |
D | Uzun süre unutulmayan |
E | Yol gösteren |
30 numaralı soru için açıklama
Parçada sözü edilen şair ve şiirleriyle ilgili olarak; heyecan
veren, coşkulu; duygusal nitelikler barındıran, uzun
süre kalıcı olan, unutulmayan, ışık veren; yani yol gösteren
nitelikleri söylenebilir Dolayısıyla bu sanatçı ve şiirleri
A, C, D ve E seçeneklerindeki ifadelerle nitelendirilebilir.
Ancak, parçada sözü edilen şairin B seçeneğinde
yer alan “okurun tepkilerini önemseyen” bir yönünden
söz edilmemiştir.
(Cevap B)
Sınavı tamamlamak için butona tıklayınız, yanlışlarınız gösterilecektir.
Sonuçları al.
30 tamamladınız.
← |
Liste |
→ |
Geri dön
Tamamlananlar işaretlendi.
1 | 2 | 3 | 4 | 5 |
6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
11 | 12 | 13 | 14 | 15 |
16 | 17 | 18 | 19 | 20 |
21 | 22 | 23 | 24 | 25 |
26 | 27 | 28 | 29 | 30 |
Son |
Geri dön
Başarıyla tamamladınız.
sorular
soru
Aldığınız skor
Doğru
Yanlış
Partial-Credit
Sınavı henüz tamamlamadınız. Eğer sayfadan ayrılırsanız, verdiğiniz yanıtlar kaybolacak!
Correct Answer
You Selected
Not Attempted
Final Score on Quiz
Attempted Questions Correct
Attempted Questions Wrong
Questions Not Attempted
Total Questions on Quiz
Question Details
Results
Date
Score
İpucu
Time allowed
minutes
seconds
Time used
Answer Choice(s) Selected
Question Text
Sona erdi
Daha çok pratiğe ihtiyaç var
Böyle devam et
Kötü değil
Güzel
Mükemmel
[kpss]