Hayvanlarda Solunum Hayvanlar aleminde solunum organları hayvan gruplarına göre çeşitlilik gösterir. Bunlar deri, trake, solungaç ve akciğerdir. Solunum organlarının ortak özellikleri: Geniş solunum yüzeyi bulundururlar. İnce bir epitel doku ile örtülüdürler. Trakeler hariç yapılarında bol miktarda kılcal kan damarı bulunur. Yüzeyleri nemlidir. Su canlılarında dışa, kara canlılarında (kuruma tehlikesinden dolayı) içe doğru […]
Bitkilerde Solunum Bitkiler hücre solunumunda oluşan karbondioksit ve suyu, fotosentezde; fotosentez sonucu oluşan besin ve oksijeni de hücre solunumu için kullanırlar. Fotosentez sonucu oksijenin fazlası atmosfere verilir, ihtiyaç halinde atmosferden karbondioksit alınır. Bitkiler gündüz hem fotosentez hem solunum, gece ise sadece solunum yaparlar. Bitkilerde gaz alışverişinde etkili olan yapılar: – Stomalar (gözenekler) – Lentiseller (kovucuklar) – Köklerdir. Stoma (Gözenek) Yapraklarda […]
Bir Hücrelilerde Solunum Bir hücrelilerde solunum yani gaz alış verişi hücre yüzeyi ile yapılır. Dış ortamla doğrudan temas halinde olduklarından özel bir solunum sistemine gerek yoktur. Difüzyonla gaz alışverişi sağlanır.
Solunum Sistemi Canlıların büyüyüp gelişmesi, hareket etmesi, üremesi ve tüm sistemlerini çalıştırabilmesi için enerjiye gereksinimleri vardır. Bu enerji, besin maddelerinin hücrelerde parçalanmasıyla elde edilir. Canlıların çoğu besin maddelerini oksijenle yıkarak enerji sağlarlar. Oksijen alabilmek için bir çok yardımcı organ gelişmiştir. Solunum organlarıyla yapılan gaz alışverişine dış solunum denir. Hücrelerle kan ya da diğer vücut sıvıları arasındaki gaz alışverişine iç solunum (hücre solunumu) […]
Bağışıklık Sistemi Vücudun herhangi bir hastalık etkenini önceden tanıyarak, ona karşı etkili savunma maddelerini (antikorları) kanında hazır bulundurmasına bağışıklık denir. Bağışıklık maddeleri olan antikorlar, mikroorganizmaya özgüdür. Antikorlar protein yapıdadır ve genler doğrultusunda sentezlenir. Antikorlar akyuvar hücreleri tarafından üretilir. Vücuda mikrop girdiğinde akyuvar ve antikor sayısı artar. Mikropların kana verdiği zehirli maddelere toksin denir. Toksinlere karşı üretilen maddelere ise antitoksin denir. Vücutta bağışıklık […]
Lenf Sisteminin Görevleri İnce bağırsaktan emilen yağ asitleri ve gliserolü kan dolaşımına katar. Lenfosit üreterek vücudun savunma sisteminde etkilidir. Doku sıvısı ile kan sıvısının dengede kalmasını sağlar. Kılcaldamarlara geçemeyen fazlalıkları, dolaşım sistemine katarak dengeyi sağlar. Lenf düğümlerinde lenf sıvısını mikroplardan arındırır. ÖRNEK: Lenf sıvısı aşağıdaki damarlardan hangisiyle kan dolaşımına katılır? A) Karaciğer kapı […]
Lenf Sistemi Lenf dolaşımı üç kısımda incelenir. 1. Lenf sıvısı 2. Lenf damarları 3. Lenf düğümleri 1. Lenf Sıvısı Lenf sıvısı alyuvar taşımayan, renksiz doku sıvısıdır. Bu nedenle akkan olarak da adlandırılır. Lenf sıvısında; kılcallardan doku sıvısına geçen maddeler, akyuvarlar, küçük protein molekülleri görülür. 2. Lenf Damarları Yapı olarak toplardamara benzerler. Atardamar bulunmaz. Lenf kılcalları ve lenf […]
Kan Grupları Alyuvar zarlarında bulunan antijenlere göre; dört çeşit kan grubu bulunmaktadır. Kan nakli yapılırken kan veren kişinin antijenine, kan alan kişinin antikorlarına bakılır. Kan alan kişi ile kan veren kişinin antijen – antikor ilişkisi önemlidir. Eğer alyuvarlarında B antijeni olan bireye, alyuvarlarında A antijeni taşıyan kan verilirse; (kan veren bireyde antijen: A, kan alan bireyde antikor: anti – […]
Kanın Pıhtılaşması Zedelenen kan damarının salgıladığı tromboplastin ve kan pulcuklarından salgılanan bazı maddeler etkileşerek pıhtılaşma reaksiyonlarını başlatır. Tromboplastin ve trombositler birlikte protrombinaz enzimini oluştururlar. Protrombinaz, protrombini – trombine dönüştürür. Bu olaylar için K vitamini ve Ca++ iyonları gereklidir. Trombin, fibrinojeni – fibrine dönüştürür. Fibrin pıhtıyı oluşturur. Pıhtı, zedelenen bölgeyi tıkayarak kanın damar […]
Kan Kan doku, kan plazması ve kan hücrelerinden meydana gelir. Kanın % 55 ini plazma, % 45 ini kan hücreleri oluşturur. Kan Plazması Plazmanın % 90 – 92 si su, % 7 – 8 i fibrinojen protrombin gibi kan proteinleri, sindirilmiş besinler, vitaminler, mineraller,oksijen, karbondioksit gibi gazlar, hormonlar, karbonhidrat ve yağlar, mikroplar, toksinler, antikorlar ve […]
Büyük Kan Dolaşımı Kalp ile vücut arasında gerçekleşen dolaşımdır. Amaç; temiz kanı tüm hücre ve dokulara taşımaktır. Sol karıncığın kasılmasıyla temiz kan aort atardamarına geçer. Aort ikiye dallanır. Üst kısımdan baş ve kollara; alt kısımdan ise bacaklara ve iç organlarımıza giden damarlara ayrılır. Dallara ayrılan atardamarlar, kılcaldamarlara açılır. Böylece hücre ve dokularda madde iletimi gerçekleşir. Hücrelerde oluşan artık maddeler ve […]
Küçük Kan Dolaşımı Kalp ile akciğerler arasında gerçekleşir. Amaç kirli kanın temizlenmesini sağlamaktır. Sağ karıncığın kasılmasıyla kirli kan akciğer atardamarına oradan da akciğerlere taşınır. Akciğerlerde alveol kılcallarında gaz alış – verişi olur. Böylece kan temizlenir. Temizlenen kan akciğer toplardamarıyla kalbin sol kulakçığına taşınır.
Kan ve Vücut Hücreleri Arasındaki Madde Alış – Verişi Starling hipotezine göre; kılcal damarlar boyunca osmotik basınç sabittir. Oysa kan basıncı atardamarlardan toplardamarlara doğru azalmaktadır. Bu basınç farklılığına bağlı olarak kılcaldamarların atardamar ucunda kan basıncının osmotik basınçtan fazla olması besin ve minerallerin kılcaldamardan hücreler arası sıvıya geçmesine neden olurken; kılcaldamarların toplardamar ucunda kan basıncının osmotik basınçtan düşük olması doku sıvısından artık maddelerin, CO2 […]
Damarlar İnsanda dolaşım sisteminde atardamar, toplardamar ve kılcaldamar olmak üzere 3 tip damar bulunur. Atardamarlar Kalbin karıncıklarından çıkar. Akciğer atardamarları hariç bütün atardamarlar temiz kan taşır. Kanın akış yönü kalpten vücut çeperine doğrudur. Kapakçıklar damarların kaide (dip) kısmında bulunur. Çeperleri kalındır, dağılışları düzenlidir. Genellikle vücudun derinliklerinde seyrederler. Kanın hareketi; – Karıncıkların […]