Hayatın en önemli gerçeği samimiliktir. Bu itibarla, hayat ile bağı olan edebiyat, mutlaka samimi bir edebiyattır denilebilir. Hayatı en gizli, en karışık yönleriyle anlatmayan, duygularımızı tıpkı hayatta olduğu gibi saf ve derin bir şekilde duyurmayan, elemlerimizi, felaketlerimizi, açık açık yansıtmayan bir edebiyat, hayat ile ilgisiz bir edebiyattır.
Bu parçaya göre edebiyat nasıl bir yapıda olmalıdır?

Evde bulunduğum zaman hayatım daha çok kitaplığımda geçer; oradan ev işlerini yönetmek imkanını da bulurum. Hiçbir düzene uymadan, hiçbir amaç gütmeden bir bu kitabı, bir şu kitabı karıştırırım; zaman olur hayal kurarım, zaman olur kurduğum hayalleri ya kendim yazarım ya da bir aşağı bir yukarı dolaşarak başkasına yazdırırım.
Bu parçada anlatılan kişi için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

Okumak, insana olgunluk; konuşmak, canlılık; yazmak da açıklık verir. Bu sebeple, az yazanın, hafızasının kuvvetli, az konuşanın hazır cevap, az okuyanın da bilmediğini bilir gibi göstermesi için, kurnaz olması lazımdır. Tarih kitapları insanı akıllandırır, şiir nükteci, matematik dikkatli kılar; felsefe eserleri de derinleştirir. Mantık ve hitabet, münakaşalarda ustalaştırır; ahlak da ağırbaşlı yapar.
Bu parçadaki ana düşünce aşağıdakilerden hangisidir?

"Ben bir sanat eserinin hangi kültür ve medeniyet sahasına ait olursa olsun tüm insanlığa hitap edebilme kapasitesine sahip olması gerektiğine inanıyorum. Gerçek sanat eserini, sahte ve sözde sanat eserlerinden ayıran en önemli taraşardan biri de bulurur."
diyen bir kişi aşağıdaki kavramlardan hangisine vurgu yapmaktadır?

Şair nasıl bir söyleyiş benimsemiş olursa olsun her konuyu dile getirebilir. Onun anlatamadığı hiçbir şey yoktur. Kuş seslerinden aşka, hüzünlerden yalnızlığa her şeyi dile getirebilir.
Bu parçadan hareketle şairle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?