Adli soruşturma ve yargı sürecinde bir olayın aydınlatılması, mahkemelerin teknik konularda bilgi edinerek olayı çözebilmesi için bilirkişilik hizmetine gereksinim olabilmektedir. Bilirkişilik çok değişik alanlarda olabilir. Adli tıp bu bilirkişilik hizmetlerinin içinde en yaygın olarak bilinen çalışma alanlarından birisidir ve hukuk ile tıp uygulamalarının kesiştiği bir alandır. Adli Tıp denildiğinde ilk akla gelen otopsi olsa da, otopsi adli tıp uygulama alanlarından sadece bir tanesidir. Bunun ile birlikte tüm bilirkişilik hizmetleri geniş bir şemsiye altında toplanacak olursa, bu şemsiyenin adını “adli bilimler” koyabiliriz. Adli bilimler şemsiyesinin çalışma mekanizmasında adli tıbbın önemli bir yeri ve işlevi bulunmaktadır. Parçaları biraraya getirerek, uyum içinde çalışmayı sağlayan bir düzenek gibi tanımlanabilir. Türkiye’de ise değişik disiplinler arasındaki ayırımlar ve bir ekip çalışmasının koşulları çok belirginleşmemiştir.
Adli tıp; iç hastalıkları, genel cerrahi, cildiye gibi bir tıpta uzmanlık alanıdır. Tıp fakültesinden mezun olduktan sonra hekimlerin adli tıp uzmanlık eğitimi almaları gerekmektedir. Bir ölüm veya yaralanmada, kişilerin görmüş olabileceği zararın saptanması ve ölçülmesi amacıyla yapılan otopsi ya da canlı muayeneleri, kimliklendirme amaçlı değişik incelemeler, ilaç ve madde kullanımlarının aydınlatılması, yazılı belge incelemeleri, silah tür ve kullanım alanları, ceza sorumluluğu ve hukuki sorumluluk, hukuki yaklaşımlar uzmanlık eğitimi içinde çalışılan alanlardan bazılarıdır. Bu eğitimi tamamlayan hekimler, adli tıp uzmanı veya adli tabip olarak anılmaktadır.
Adli tıp kurumu mahkemelerin resmi bilirkişisi olarak yasa ile kurulmuş bir birimdir. Adalet bakanlığına bağlı çalışmaktadırlar ve merkezi İstanbul’da bulunmaktadır. Adli Tıp Kurumu Başkanı’nın adli tıp uzmanı olması gerekmektedir ve adli tıp uzmanları arasından, Adalet Bakanı tarafından yapılan teklifle Adalet Bakanın kendisi, Başbakan Yardımcısı, Başbakan ve Cumhurbaşkanının imzaladığı dörtlü bir kararname ile atanmaktadır. Merkeze bağlı olarak çalışan grup başkanları ile şube müdürleri değişik illerde hizmet yürütmektedir. Merkezde hizmet ihtisas daireleri ve ihtisas kurullarının çalışmaları yürütmektedir.
Adli tıp tıbbi konularda yargı sürecine bilirkişilik hizmetinin uzmanlık düzeyinde sunulması amacıyla kurulmuş bir bilim dalıdır. Bu bilim dalında eğitim alabilmek ve “adli tıp uzmanı” olmak için Tıp Fakültesinden mezun olmak ve daha sonra da adli tıp uzmanlık eğitimi almak gerekmektedir. Adli Tıp Uzmanlık eğitimi Tıp Fakültelerinin Adli Tıp Ana bilim Dalları ve Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumunda verilmektedir.
Adli Tıp Kurumu ve Tıp Fakültelerinin Adli Tıp Ana bilim Dallarının yanı sıra iki kentimizde, İstanbul ve Ankara’da Adli Tıp Enstitüleri vardır. Adli Tıp Enstitüleri İstanbul ve Ankara Üniversitesi’ne bağlı enstitüler olup adli bilimlerin değişik alanlarında yüksek lisans ve doktora düzeyinde eğitim vermekte, ancak adli tıp uzmanlık eğitimi vermemektedir. Enstitü’de eğitim alan değişik bilim alanlarından öğrenciler bu eğitimin sonunda adli tıp uzmanı olamazlar, çünkü tıpta uzmanlık ayrı bir tüzük ile kuralları belirlenmiş ve Sağlık Bakanlığı’nca tescil edilen uzmanlık diploması ile gerçekleşen bir eğitim sürecidir ve öncelikle hekim olmayı gerektirir.