Keyif verici bir madde olan alkol , günümüzde birçok insanın tükettiği bir içecektir. Fakat alkol tüketiminde aşırıya kaçıldığında keyif verici hal alır.Fazla tüketildiğinde ise, sonuçları kötü olacak şeylere sebep olabilir ve devamlı kullanıldığında da bağımlılık yaratabilir. En önemli etkisi de beynin olaylar karşısındaki tepkisinin azalmasıdır. Sinirler üzerinde de aynı büyük etkiye sahip olan alkol, insanların acıları hissedemeyeceği ,olay ve durumları anlayamayacağı hale gelmesine sebep olur. Tabi ki tüketen kişilere keyif verme sebebi de budur.
Kararında tüketildiği takdirde yararları da var tabi ki. Mesela ,beynin kısmen rahatlaması sonucu aşırı heyecan vb. olumsuz durumları önler. İdrar söktürücü etkisi de vardır .Ama unutmalayım ki bu faydaları sağlayan daha sağlıklı besinler ve içecekler de vardır. Yani sırf bu sebepten tüketimi çok yanlış olur. Eğer kişi vazgeçemeyecek kadar seviyor ise içmeyi , o zaman kararında içmek en doğrusudur. Alkolün miktarı arttıkça kandaki oranı da aynı ölçüde artar ve zayıf insanlar çok daha çabuk etkilenir ve etkisinden daha zor kurtulur. İçkiyi tüketirken yavaş tüketilmesi ve öncesinde yağlı yiyecekler yenmesi yoğunluğun artmasını yavaşlatıcı özelliğe sahiptir. Yavaş içildiğinde etkisinin azalması sadece hafif alkollü içkiler için geçerlidir.
Beyne etki etmesi sebebi ile aşırı tüketim yapıldığında beyni tahrip edici etkiye sahiptir. Alkol beyin hücrelerini öldürmüyor ancak yeni oluşan hücrelerin yavaş büyümesine sebep oluyor. 19. Yüzyılın başlarında alkole karşı olan kişilerin düzenlediği kampanyalar sonucu yapılan araştırmalara göre, alkol tüketen ve tüketmeyen kişilerin toplam nöron sayıları arasında çok fark görülmemiştir.Bu sebeple bu durumun herhangi bir bilimsel dayanağı yoktur. Alkol zihnimizde boşluk oluşumuna sebep olur ve denge kaybı ve reflekslerimiz de zayıflama meydana gelir. Fazlasıyla duygusallık söz konusu olur ve devamında konuşma bozukluğu da meydana gelir. Alkol bağımlılık haline geldiğinde sirozu önlemek mümkün olmayabilir.Mideye aniden yüklenen alkol akut gastrit e ve sürekli gerçekleşir ise bu durum kroner gastrite sebep olur. Erkeklerde iktidarsızlık söz konusu olduğu gibi hamile bayanlarda da düşüğe yol açabilir. Fazla alkol alındıktan sonra beynin su kaybetmesinden dolayı beyni saran zar gerilir ve baş ağrısına sebep olur.
Üzüm: Bir ay sürecek alkol tedavisinde günde üç defa beş saatte bir tüketilmelidir. Elma ile de yapılabilecek bir yöntemdir ama güçlü irade gerekir.
Kabak yaprağı: Kabak yaprakları sıkılarak sütle karıştırılıp bir ay boyunca her gün üç çay kaşığı içilmelidir. amaç , alkol sebebi ile zayıflayan karaciğeri güçlendirmek.
Kereviz suyu: Yarım bardak su ve yarım bardak kereviz suyu karıştırılıp bir ay her gün içilmelidir. Bu yöntem çok etkilidir.
Muz: Bol miktarda muz tüketmek tedavide çok etkilidir.
Zencefilli gazoz: Zencefilli gazoz ve meyve suları bol bol tüketilmelidir.
Limon: Alkol içilme isteği oluştuğunda limon emmek bağımlılıktan kurtulmaya yardımcı bir yöntemdir. Bununla beraber çinko takviyesi de alınmalıdır.
Moldova : Kişi başı ortalama 18,22 litre
Çek Cumhuriyeti : Kişi başı ortalama 16,45 litre
Macaristan: Kişi başı ortalama 16,27 litre
Rusya : Kişi başı ortalama 15,76 litre
Ukrayna : Kişi Başı Tüketim ortalama 15,60 Litre
Estonya : Kişi Başı Tüketim ortalama 15,57 Litre
Andorra : Kişi Başı Tüketim ortalama 15,48 Litre
–Nefes alıp vermede yavaşlama
–Derin uyku hali
–Nabız hızlanma veya yavaşlaması
–Göz bebeklerin genişlemesi
–Nefesin alkol kokması
–Konuşma bozukluğu
–Kusma -bulantı
–Şiddetli karın ağrısı
–Uyuşukluk ,uyumsuz davranışlar
–Bilinç bulanıklığı ,baş ağrısı
–Çift görme ,konuşma yeteneğinin kaybedilmesi
–Düşünme kaybı ,baygınlık -ayılamama
–Mide yıkama ,
–Hastaya 5-10 mg. konvülziyon uygulanır,
–Diazepam uygulanır,
–Aktif karbon uygulaması,
–Asidoz tedavisi için sodyum bikarbonat uygulanır,
–Ağır zehirlenmelerde hemodiyaliz uygulanır,
–Etil alkol ve antidotal tedavisi uygulanır ,
Ve hastaya metabolizmasının kendini toparlayabilmesi için en 3-6 ay arası alkol tüketmemesi önerilir.