Almanya'da Türkçe Anadil Derslerine İlgi Artıyor
Türkçenin öğretilmesine yönelik Rastatt gibi bazı yerlerde çıkarılan engellere rağmen 200 bine yakın Türkün yaşadığı Berlin'de son 1‚5 yılda ilkokullarda Türkçe dersi alan öğrenci sayısı arttı. Veliler bu artışta kendi çocuklarının Türkçe öğrenmesinin gerekliliğinin yanı sıra devam etmekte olan tartışmaların da etkili olduğunu söylüyor. Berlin Eğitim Ataşesi Mustafa Çokyiğit de Türkçe anadil derslerine artan ilginin velilerin bu konuda daha fazla bilgi sahibi olması ve yeni neslin gittikçe daha fazla bir şekilde bu derslere ihtiyaç duymasından kaynakladığını ifade etti.
Berlin'de gelen talepler doğrultusunda her geçen gün Türkçe anadil dersi yapan okul sayısının artmakta olduğuna dikkat çeken Çokyiğit buna paralel olarak da öğretmen sayısını arttırdıklarını ifade etti. Berlin'de bu yıl 120 ilkokulda Türkçe anadil dersi verdiklerini belirten Çokyiğit‚ ”Özellikle geçtiğimiz yıllarla karşılaştırdığımızda 2005-2006 öğretim yılındaki 3 bin 200'lerdeki öğrenci sayımız‚ 2007-2008 yılında 4000'lere ulaşmıştır. Bu sayı elbette ki yeterli değildir. Ancak daha fazla öğrenciye ulaşabilmek için elimizden geleni yapıyoruz.” dedi. Türkçe anadili dersine katılan öğrenci sayısındaki artışın çeşitli nedenleri olduğunu ifade eden Çokyiğit‚ ”Türkiye'den atanan öğretmenlerimizin Almanca biliyor olarak gelmeleri. Vatandaşlarımızın‚ Türkçe ana dili dersi olanakları hakkında her geçen gün daha fazla bilgi sahibi olmaları ve çocuklarımızın Türkçe ana dili dersine daha fazla ihtiyaç duymaları bu nedenlerin en önde gelenlerindendir. Üçüncü sırada zikredilen husus meselenin özünü oluşturmaktadır. Yani öğrencilerimizin yeterli Türkçe bilgisine sahip olmamaları.” ifadelerini kullandı.
Artık Türk çocukların hiç de iyi Türkçe konuşamadıklarına şahit olduklarına dikkat çeken Çokyiğit‚ süreci ise şu sözlerle özetledi: ”Her geçen gün Türkçeyi çok kötü konuşan‚ hatta konuşamayan gençlerle karşılaşıyoruz. Alman yetkililer de göçmen kökenli gençlerin Almancayı iyi bilmediklerinden yakınıyorlar. Sonuç‚ kendi anadilini de geldiği ülkenin dilini de iyi konuşamayan gençler yetişiyor. Yaşadığı ülkenin dilini iyi bilmeyince‚ eğitim şansından yeterince yararlanamıyor‚ iyi bir eğitim almayınca iyi bir meslek sahibi olamıyor. Görüldüğü gibi mesele bir dili konuşabilmek değil‚ bütün yaşamı etkileyen bir edinimden söz ediyoruz. Almanca ve Türkçeyi ve iki kültürü de çok iyi bilen kişi sayısı o kadar az ki.”
Bu çalışmalar kapsamında Türkçe derslerinin yeni başlayacağı Hugo-Heimann İlkokulu'ndaki öğrenci velileri bu gelişmeden duydukları memnuniyeti dile getiriyor. Okul Müdür Yardımcısı Christoph Singer‚ Türkçe derslerinin okullarında başlaması için gerekli düzenlemeleri en kısa zamanda yapacaklarını ifade ederek‚ ”Almanya'da Türkçeye karşı olanları anlamıyorum. Almanya'da yaşanların Almanca bilmesi gerekir. 20 yıldır burada yaşayıp bir kelime bile Almanca konuşmayan veliler var. Ancak diğer taraftan evde daha çok Türkçe konuşulması daha iyi Türkçe konuşması demektir. Benim ve diğer birçok kişinin fikri eğer anadile hakim olunursa diğer dillere hakimiyet de mümkün olur. Bunun için burada çocuklar sadece Türkçe değil anadillerini daha iyi öğrenerek Almancayı da daha iyi öğrenebilirler.” dedi.
Türkçe derslerinin başlamasıyla ilgili olarak okul yönetimine ve Berlin Eğitim Ataşeliğine başvuruda bulunan velilerden Sevim Boydan evde çocuklarına elinden geldiğince Türkçe öğretmeye gayret ettiğini ifade ederek‚ ”Biz aileler olarak çocuklarımızın Türkçe dersi almasını çok istiyoruz. Çocuklarımızın anadillerini iyi bir şekilde öğrenmeleri lazım ki ikinci veya üçüncü bir yabancı dili daha iyi öğrenebilsin. Ataşelikle bir süredir devam eden temaslar sonunda bu noktaya gelindi. Herşeyden önemlisi bizim çocuklarımız izne gittiği zaman uzaylı gibi kalmamaları lazım. Allah'a bin şükür benim çocuklarımda bu düzeyde bir problem yaşamıyorum. Ancak genelde buradan giden çocuklar Türkiye'de arkadaşları‚ kuzenleri ne konuşuyor onları anlamada zorluk yaşıyorlar. Çocuklarım için elimden geldiğince bu konuda gayret sarf ediyorum.” ifadelerini kullandı.
Üçüncü sınıf öğrencisi çocuğunun 1.5 yaşında yuvaya başladığını ifade eden Hülya Memiş‚ ”Okulda Türkçe derslerinin açılmasını uzun zamandır istiyorduk. Benim çocuğum daha Türkçeyi pek öğrenmeden yuvaya başladı. Söylenen her şeyi anlıyor ancak pek konuşamıyor konuşsa da Almanların konuştuğu gibi konuşuyor. Türkiye'ye gittiğimiz zamanda arkadaşlarıyla pek oynayamıyorlar. Dil konusunda çok zorluk çekiyoruz. Türkiye'ye dönme gibi bir düşüncemiz de var. Bu nedenle Türkçe öğrenmelerini çok istiyoruz.” dedi. Velilerden Tubanur Akosman ise 6.ıncı ve 4.üncü sınıfta iki çocuğunun olduğunu ifade ederek‚ ”Ben şimdiye kadar okulda böyle bir imkan olmadığı için evde elimden geldiği kadar öğretmeye çalıştım. Türkçe okuyabiliyorlar ancak okullarda verilecek eğitim daha önemli. Şimdiye kadar bu tür imkanlar olduğunu duyuyor fakat çok üzerinde durmuyorduk. Rastatt vb. olaylar sonrasında çocuklarımız daha çok kendilerine gelsinler ve kendilerini savunsunlar diye bunları istiyoruz. Türklüklerini unutmamalarını istiyoruz.” şeklinde konuştu.
Kaynak: Türkcan
Bence bu olay Türkiye’nin ne kadar geliştiğini gösterir.