“Alo, karnem zayıf.” Hattı
Arkadaşlar bugün, Türkiye'de okuyan yaklaşık 15 milyon ilk öğretim ve lise öğrencisi karne alıyor. Karne gerçekten öğrencilerin geçtik artık eğitim durumlarını, yaşam seyirlerini bile değiştiriyor. Şöyle ki, aldığı karnede zayıfları olduğu için ailesinden çekinip evden kaçanlar, veya babasından dayak yememek için intihar edenler… bile var. Peki karne, dediğimiz şey nedir? Dönem içerisinde öğrencinin göstermiş olduğu başarı düzeyinin belgelenmiş hâlidir. Bu yönüyle düşündüğümüz zaman, başarıyı etkileyen birçok neden olduğu için, karnedeki notlar da tek bir nedene bağlanmamalıdır.
Yandaki resimde gördüğünüz hanım kız, karnesini büyük olasılıkla 10 – 15 saniye önce eline almış ve hafif bir tebessümle geçici bir bilinç kaybı yaşıyor kanımca. 🙂 Zaten Ntv'nin seçtiği “o an…” lardan birisi bu. Umuyorum ki her öğrenci için bu kısa süreli bilinç kaybının sonunda, gülümsemeler başlar. 🙂
“15 Tatil” veya “Şubat Tatili“ diye adlandırılan bu ara tatil, 11 Şubat 2008 Pazartesi günü bitecek ve yıl sonu tatilinin başlangıcı olan 13 Haziran 2008 ‘e kadar eğitim koşuşturmacası yeniden başlayacak. Yaklaşık 15 Milyon öğrenci ve 600 Bin öğretmen, iki haftalık bu ara tatilden sonra yeniden derslere başlayacak.
Bir de pendik Belediyesi, karnelerin öğrenciler ve aileler üzerinde oluşturabileceği olumsuz baskıyı engellemek için “Alo, karnem zayıf.” diye bir telefon ağı kurmuş. Yurt içinden “0212 585 11 12” numaralı telefonu arayan veliler ve öğrenciler için, 8 psikolog ve uzman eğitimci rehberlik hizmeti sunacakmış. Gerekli görüldüğünde yüz yüze görüşme olanağı da tanınacakmış. Pek güzel. 🙂
Milli Eğitim Bakanlığı da bu dönem “sanal karne” uygulamasını başlattı. Birçok alanda ağ üzerinden çevrim içi işlem yapmaya yönelen bakanlıklar, bu yolla da ilk defa ağ üzerinden karne görüntülemeyi başlattılar. Veliler veya öğrenciler “www.meb.gov.tr” adresine girerek, gerekli bilgileri (TC Kimlik) doğrulayıp karnelerini internetten de görebilirler.
Velilerin, karnenin bir “ara değerlendirme” olduğunu unutmayarak aşağıdaki uyarıları dikkate almalarında yarar var:
1- Karne, öğrencinin başarılı veya başarısız olduğunu kesin bir biçimde belirten bir belge değildir.
2- Karne, öğrencinin içinde bulunduğu çevreden tutun da, öğretmenin kalitesine kadar birçok etkenden etkilenmektedir.
3- Karnesinde zayıf olan öğrenciler, kesinlikle baskı altına alınmamalı; öğrencilerin ilerideki dönemde neler yaparak bu eksikliklerini tamamlaması yolunda yapıcı kararlar alınmalıdır.
4- Öğrenciler kesinlikle azarlanmamalıdır.
5- Her doğru davranışın ödüllenerek pekiştirilmesi gerektiği gibi, iyi bir karne de güzel bir hediye ile ödüllendirilmelidir.
6- Çocukları yargılamak yerine, onların karnelerini yorumlamalarını sağlamak daha doğrudur.
7- Karnenin, sevgi bağında bir kopukluğa neden olmadığını velinin çocuğuna açıklaması doğrudur.
8- Özellikle başkalarının yanında çocuğu küçük düşürecek veya başkalarıyla kıyaslayacak davranışlar, çocuk övülse bile onun psikolojisini olumsuz etkiler.
9- Her zaman çocuğun kendi karnesi hakkında yorum yapmasını isteyin ve onunla varsa eksikliklerini nasıl gidereceği yönünde duygu / düşünce paylaşımında bulunun.
Umarım bu yazdığım dokuz madde, Türkiye'deki velilerin tamamının uygulayacağı şeyler olur ve hiçbir öğrenci kötü karne getirip de olumsuzluklar yaşamaz.
slm cok güzel site
Bana göre bu site de ğüzel bir site ama ben karnemi açamıyorum. Bundan dolayı karnemi neden göremiyorum?