İki şekilde karşımıza çıkar anne yoksunluğu, birincisi kısa süreli ikincisi ise uzun süreli olanıdır.
Çocukların doğumundan 18 yaşına kadar en az 1 ay kadar ann ailelerinden veya ailelerinden ayrı kalan çocuklarda yada gençlerde görülmektedir. Bu durumdaki çocukların tepkileri;
şeklinde görülür. Ancak bu ayrılık devam ettiğinde ise;
olarak görülür.,
Geçen bu iki üç ay gibi bir sürede çocuğun duygusal yaşamı çöküntüye uğrar ve depresyona girmiş olur. Bu durumdaki çocuklar tüm canlılar ile iletişimini keser ve tamamen kendi içine kapanır. Bu durum da annesinin yada annesinin yerini alan kişinin ilgisi ve sevgisi ile iyileşmede hızlanma görülebilir.
Uzun süre başkalarının yanında kalan çocuklar annelerinden veya ailelerinden ayrılmış yetiştirme yurtlarında büyümüş çocuklarda görülmektedir. Bir çocukta anne yoksunluğu depresyonu olduğunu gösteren en önemli etken yalancı zeka geriliğidir. Eğer ki çocuklar 4-5 yaşlarına kadar anne yada yerini alan kişiye kavuşur ise yalancı zeka geriliği hastalığı kısa sürmektedir. Ancak, tam tersi durumda eğer çocukların annesizliği uzun sürer ise bu 4-5 yaşını geçtiği zaman bu hastalık hayatında kalıcı olmaktadır. Bu hastalığın bulunduğu çocuklar kendi yaşıtlarından daha az gelişmiş bedene sahiptirler. Yaşanılan olaylara tepkileri çok yavaş ve de zor olur. Canlı veya cansız hiç fark etmez kim olursa olsun iletişimleri giderek azalır.
Bazı çocuklar ise, dış dünya ile tamamen iletişime kapatır kendini. Bu gibi çocuklar;
belirtiler görülür.
Erken gelişim döneminde yaşanan olumsuz deneyimler, yetişkin döneminde de yaşamı tamamen etkilemektedir. Uzun süren anne yoksunluğunun, çocuğun gelişiminde geri dönülemeyen olumsuzluklara ve de şiddetli etkilerin olmasına neden olacaktır. Anne yoksunluğu, merkezi sinir sisteminde;
olarak da değişikliklere sebep olmaktadır.