aras'la Dertleşme
(Almas yıldırım)
Oğlum “Aras” için
Gelin gibi kurulursun,
Akıp, akıp yorulursun,
Gök Hazerde durulursun,
Turna gözlüm taşkın Aras,
Nedir senin aşkın Aras?
Yılan gibi akışın var,
Ceylan gibi bakışın var,
Ince sözden çakışın var,
Dilber yüzlüm Tellim Aras!
Bingöllerin kaynağından,
Akıp yiğit oynağından,
Öpüp yârın yanağından,
Dertli dertli akan Aras,
Dost kalbini yakan Aras!…
Erzurum'un ovasından,
şahinlerin yuvasından,
Akıp Türk'ün kovasından,
Gönlüm gibi coşan Aras,
Git Guzğun'a boşan Aras..
Bizim bozkırdan geçerken,
Birleşip “Kür”den geçerken,
Doğduğum yerden geçerken,
Gel ol benim dilim Aras,
Sor, nicedir “Mil” im Aras..
Hep akarsın durduğun yok,
Dost halinden sorduğun yok,
Yârdan haber verdiğin yok,
Kalbin taştan sert mi Aras,
Bu sende bir dert mi Aras?…
Sonra neden döndü huyun,
Devran sana kurdu oyun,
Eğdiğin o yağıya boyun,
Eski aşkın soldu Aras,
Verdiğin söz noldu Aras?…
Fırtınalı, boralısın,
Eski dertten yaralısın,
Soran olsa haralısın,
Söyle Türk'tür soyum Aras,
Sana olmaz doyum Aras…