Asımın Nesli
(Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu)
Sakarya'nın kan fışkıran toprağından yoğrulup
Unutulmuş pınarlardan doldurulan testiler…
Azgın kuzey yellerinin ateşinde kavrulan
Bağırlardan, dudaklardan susuzluğu kestiler.
Her birinden bölük bölük yumaklanan bulutlar
Şol Ebabil kuşlarınca kanatlanıp, estiler…
Haykırdılar…Can bölünmez, et tırnaktan ayrılmaz! ..
bozkurt olup, çakalları inlerinde bastılar.
En kudurgan namlulardan boşaltılan ölüm
Döşleriyle göğüsleyip, başlarıyla süstüler.
İtildiler, kakıldılar, dövüldüler, öldüler…
Lakin düşen bayrakları burçlarına astılar.
Yaz yağmuru sağnaklardan kırk ikindi gürleyip
Şom ağızlı baykuşların seslerini kıstılar.
Ne dünyalık istediler, ne aferin umdular,
Ne kavgadan vazgeçtiler, ne gücenip küstüler.
Vatan, millet, din ve devlet, alsancaklar hakkına
Dar günlerin erkek aslan sesiydiler…Sustular!