Atatürk İlkeleri
1. Cumhuriyetçilik
- Toplum, halk kelimelerinden türetilmiştir. Cumhuriyet, egemenliğin halka ait olduğu yönetim şekli veya devlet idaresi demektir. Bu sistemde devlet başkanlığı hayat boyu devam etmez.
- Halkın kendini doğrudan yönetmesine dayanan rejimdir. Demokrasinin en iyi şekilde uygulandığı yönetim biçimidir.
- Cumhuriyet ilkesi doğrultusunda yapılan başlıca inkılaplar şunlardır: TBMM’nin açılması, saltanatın kaldırılması, çok partili hayata geçme denemeleri, ordunun siyasetten ayrılması, kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilmesi.
ÖRNEK: I. Saltanatın kaldırılarak cumhuriyetin ilan edilmesi II. Toplumsal ve siyasal hayatta cinsiyet farkının kaldırılması III. Gelen çağrı üzerine Türkiye’nin Milletler Cemiyeti’ne
üye olması Yukarıdakilerden hangilerinin amacı demokrasinin sağlanmasıdır?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II D) I ve III E) I, II ve III
2006 ÖSS
ÇÖZÜM: Saltanatın kaldırılarak cumhuriyetin ilan edilmesi ve kadınlara siyasal yaşam hakkı tanınması demokrasinin gelişmesi ile ilgilidir.
Yanıt C
- Mustafa Kemal Paşa cumhuriyet rejimini demokrasi olarak nitelendirmiştir: “Cumhuriyet milletin yüksek siyasî ve iktisadî müessesesidir. Asri (çağdaş) bir cumhuriyet kurmak demek, milletin insanca yaşamasını bilmesi, yaşamanın neye bağlı olduğunu öğrenmesi demektir.”
2. Milliyetçilik
- Zengin bir geçmiş mirasına sahip bulunan, insanlardan oluşan topluma millet denir. Ait olduğu milletin varlığını sürdürmesi ve yüceltmesi için diğer bireylerle beraber çalışmaya, bu çalışma bilincini de diğer kuşaklara aktarmaya Millîyetçilik denir.
- Dini, mezhebi, soyu ve dili ne olursa olsun kendini Türk gören herkesi Türk olarak kabul eder. Millîyetçilik doğrultusunda TBMM’nin açılması, kapitülasyonların kaldırılması, Türk Tarih Kurumu’nun ve Türk Dil Kurumu’nun açılması gibi inkılâplar yapılmıştır.
ÖRNEK: Atatürkçü Millîyetçilik anlayışı, toplumu sadece ırk çizgileriyle değil din ve mezhep çizgileriyle bölmeyi de reddeder. Bu duruma göre aşağıdakilerden hangisinin önemiminin vurgulandığı savunulabilir?
A) Sınırları belli ve bölünmez vatan anlayışının
B) Ulusal ve insani değerleri kaynaştırmanın
C) Devletin ulusal ve bağımsız olmasının öngörüldüğünün
D) Siyasi varlığının dışındaki Türklerin yönetimlerine saygılı olmanın
E) Bir milletin mutluluğunun diğer milletlerin de mutluluğuna bağlı olduğuna inanmanın
2008 ÖSS
ÇÖZÜM: Atatürk’ün toplumun ırk çizgisi dışında, din ve mezhep çizgisinde de bölmeyi reddetmesi ulusal ve insani değerlerin kaynaşması vurgulanmıştır.
Yanıt B
- Türk milletinin her konuda yücelmesini ve çağdaş medeniyet seviyesine yükselmesini isteyen Atatürk‘ün milliyetçiliği hiçbir zaman ırkçılığa dayanan bir milliyetçilik olmamıştır.
3. Halkçılık
- Bir milleti oluşturan çeşitli mesleklerin ve toplumsal grupların içinde bulunan insanlara halk denir. Halkçılık ise, millet içindeki çeşitli insan gruplarının çıkarına ve yararına bir siyaset izlenmesi, halkın kendi kendini yönetmesini esas alır. Cumhuriyetçilik ve milliyetçiliğin doğru sonucudur.
- Halkçıkta eşitlik ilkesi son derece önemlidir. Hiçbir toplumsal grubun ve zümrenin ayrıcalığı yoktur. Ayrıca Halkçılık sınıf mücadelesini reddeder ve toplumsal dayanışmayı öngörür.
- Halkçılık ilkesi doğrultusunda yapılan çalışmalara soyadı kanunun çıkarılması ve medeni kanunun kabulü örnek verilebilir.
- Atatürk’e göre Halkçılık siyasi bir mahiyet taşımaktadır
- Atatürk’ün halkçılık anlayışı ayırıcı değil, bütünleştirici bir niteliğe sahiptir. Bu anlayış sadece sınıf ve mesleki farklılıkları değil, bölgesel ve inanç farklılıklarını da aynı amaçlar etrafında birleştirmeyi amaç edinmiştir. Türkiye içinde yaşayan halk, ümmetçilik aşamasından millet aşamasına eriştirilmiştir.
- Halkçılık ilkesi, bütün toplum katmanlarını, birbirine eşit olarak kabul eder. Bu eşitlik, sosyalizmde savunulan iktisadi eşitlik anlamında değildir. Atatürk’ün halkçılık görüşlerinde teşebbüs hürriyetleri olacaktır ve çalışan daha çok kazanacaktır.
4. Devletçilik
- Devletçilik, devlet yetkilerinin artması, genişlemesi, kamu hizmet ve faaliyetlerinin yaygınlaşması demektir.Devletçilik, bir tür devlet müdahalesi, daha önce devlet faaliyet alanına girmeyen konularda, kamu menfaati nedeni ile devletin bu alana karışması, katılması demektir. Türkiye devletçilik ilkesini 1930’lu yıllarda varolan ekonomik koşullar gereği uygulamıştır.
- Özel sektör teşvik edilmiş, ancak teşebbüs sahibi sermayedar olmadığı için devletçilik politikası uygulanmıştır.
- Atatürk, devletçiliğin ölçüsünü koymuştur: Yurttaşın gelişmesi ve yücelmesi için gerekli alanlarda devlet müdahale edecektir.
- Atatürk geniş anlamıyla devletçidir. Devletçilik halkçılığın zorunlu bir sonucudur. Bu ilke doğrultusunda devlet halkın parasızlık nedeniyle üretimine katılamadığı şeker, dokuma demir-çelik sanayi gibi bazı yatırımları bizzat kendisi yapmıştır.
ÖRNEK: Atatürk, 1 Mart 1922’de TBMM’nin üçüncü toplantısında, “Efendiler, milletimiz çiftçidir. milletin çiftçilikteki çabasını, çağdaş ekonomik önlemlerle azami haddine ulaştırmalıyız.
Köylünün çalışmasının sonuçlarını ve ürünlerini kendi menfaati lehine azami haddine çıkarmak ekonomik siyasetimizin temel ruhudur.” demiştir. Atatürk’ün bu sözlerinin aşağ>dakilerin hangisinde birlikte verilen ilkelerin doğrudan ilgili olduğu savunulabilir?
A) inkılapçılık – Cumhuriyetkçilik
B) Halkçılık – inkılapçılık
C) Devletçilik – Laiklik
D) Laiklik – Halkçılık
E) Cumhuriyetçilik – Devletçilik
2009 ÖSS
ÇÖZÜM: Atatürk hep çağdaşlaşmaya, daha iyiyi aramaya çalışan bir liderdir. O bu yönüyle inkılapçı bir karaktere sahiptir. Atatürk’ün amaçlarından biri de hep halkı ile iç içe olmak
ve halkının çıkarlarını düşünmektir. Paragrafta verilen bilgiler de bu doğrultudadır ve Atatürk’ün inkılapçı ve halkçı yönünü gözler önüne serer. Yanıt B
ÖRNEK: 1934 yılında uygulamaya konulan Birinci Beş Yıllık Sanayi Planı’nda temel tüketim mallarının üretimine önem verilmesi ve ham maddesi Türkiye’de bulunan sanayi işletmelerinin kurulması amaçlanmıştır.
Yalnız bu bilgiye dayanarak,
I. ithalatın azaltılması istenmektedir.
II. Ticaret dengesinin korunması istenmektedir.
III. Yabancı sermayeden yararlanmak istenmektedir.
yorumlarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II D) I ve III E) II ve III
2006 ÖSS
ÇÖZÜM: Devletçilik uygulamasına paralel olarak beş yıllık kalkınma
planının uygulanması ile ithalat azaltılmış ve ticaret
dengesi korunmak istenmiştir. Yanıt C
5. Laiklik
- Devlet işlerinin ve hukuk kurallarının dine değil, akla ve bilime dayandırılmasıdır. Bu ilkeyle devlet ve din işleri birbirinden ayrılmıştır.
- Kişilere Laiklik ilkesiyle din, vicdan ve ibadet özgürlüğü sağlanmıştır. Saltanatın kaldırılması din ve siyasetin birbirinden ayrılması anlamında atılan en önemli adımdır. Ardından halifeliğin kaldırılmasıyla Laiklik’te ileri bir aşamaya geçilmiştir.
ÖRNEK: Cumhuriyet döneminde,
I. Tarih,
II. Hukuk,
III. Dil
alanlarının hangilerinde yapılan inkilaplarda laiklik anlayışını yerleştirme amacı olduğu savunulabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III
2006 ÖSS
Medeni Kanun’un kabul edilmesi ile hukuk, laik temel üzerine oturtulmuştur. Tarih alanında yapılan inkılâplar milliyetçilik, dil alanında yapılanlar ise inkılâpçılık ve Milliyetçilikilkesiyle ilgilidir. Yanıt: B
6. İnkılâpçılık
- Atatürk liderliğinde uygulanan Türk inkılabının gayesi öncelikle Türk devletini, toplumunu çağdaş seviyeye getirmektir. Bu çağdaşlaştırma hareketi evrensel değerlerin alınmasıyla birlikte millî değerlere de sahip çıkma anlamındadır.
- Medeni Kanun’un kabulü, öğretimin birleştirilmesi, Latin harflerinin kabulü, mahkemelerin birleştirilmesi, Aşar vergisinin kaldırılması gibi inkılaplar çeşitli alanlarda yapılmış çağdaşlaştırma hareketleridir.
Bütünleyici İlkeler
Millî Egemenlik
- 23 Nisan 1920’de açılan TBMM’de “Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir.” denilerek, millî hakimiyet ilkesi resmen yürürlüğe konulmuştur.
- Millî egemenlik ilkesinden taviz verilmeyeceği kesin bir şekilde devletin anayasasında da yer almıştır.
- Atatürk ulusal egemenliğin millet tarafından kullanılabilmesi için Halk fırkasını kurmuştur. Terakkiperver ve Serbest Fırka’nın kurulmasını destekleyerek çok partili rejimi kurmaya çalışmıştır.
- Millî egemenlik ilkesi yalnız saltanata değil, her türlü tek partici sisteme, diktatörlüğe, toplumu bölen etnik ayrımcılığa, sınıf kavgasına dayanan anlayışa karşı olmayı gerektirir.
Millî Bağımsızlık
Atatürk Türkiye’de tam bağımsızlığı savunmuş, Kurtuluş Savaşı’ndan itibaren himaye sistemine karşı çıkmış, Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra da emperyalizme karşı olduğunu göstermiştir. Bağımsızlığı ekonomik alanda da savunmuş, kapitülasyonların kaldırılmasını sağlamıştır.
Millî Birlik ve Beraberlik
- Millî birlik, bir milletin içinde yaşayan farklı dil, din, düşünce, inanç kümelerinin ortak idealler ve menfaatler etrafında bir arada yaşaması ve bütünleşmesidir.
- Milli birlik ve beraberlik anlayışı insanların sosyal, biyolojik, düşünce farklılıklarına bakmaz, onları bir milletin fertleri olarak görür. Yurtta Barış Dünyada Barış,
Bilimsellik ve Akılcılık
Çağdaşlık ve Batılaşma, İnsan v e İnsanlık Sevgisi Türk İnkılâbını Korumanın Yolları
- Her şeyden önce devrim, onu yapanlar ve uygulayanlar tarafından sağlamlaştırılmalıdır.
- inkılabın topluma kazandırdıkları duyurulmalıdır.
güzel