Ölmek mi? Yaşamak mı? (Almas Yıldırım) Bir an susmak serin toprak altında, Kurtulmak bu sonsuz, ağır zilletten; Zor mu acep Ezrailin pençesi, Daüssıla denen bu güç illetten?!.. Kim dayanır bu içilmez ağuya, Tanrı onu vermesin bir yağıya!.. Verem olsa hükmünü tez bildirir, Ecel gelir solgun yüzü güldürür, Yirmi yıldır ne biter, ne öldürür, […]
Lanet Şairliğime (Almas Yıldırım) Durma güzel sevgili, okşa beni, sev beni, çoktan beridir ki, ben bir gülüşe muhtacım.. Doğdum doğalı sardı kızıl bir alev beni, Nerde yeşil dileğim, nerde benim amacım.. Neyleyim felek beni mahkum etmiş gurbete, Lânet onun sunduğu ağu dolu şerbete!.. Ben bilirim, bu yolun yok ucu, yok bucağı, Otuz […]
Mukaddes İhtilal (Almas Yıldırım) Karanlıkta gözlerim dikilmiş ufuklara, Bir fırtına sesi var, bulutlar gökte dal dal, Açmış doğu bağrını sökecek şafaklara, Kop ey deli fırtına, râşeni gönlüme sal, Ihtilâl istiyorum, mukaddes bir ihtilâl!.. Doğan güneşle kopsun bir akın velvelesi, Görünsün kan köpüklü kısrakların yelesi, Bitsin esir Türklüğün, bitsin artık çilesi, Ne zincirli bir […]
Kalk Sevgilim (Almas Yıldırım) Kalk sevgilim, kalk da beni yola vur, Geç kalınsa, yurt başıma çökecek.. Ben artık beklemem, gün doğsun diye, Kim bu bitmez intizârı çekecek?!. Kalk ki yollar uzun, emel uzakta, Bu uğurda ölüm de var, tuzak da. Kalk, sevgilim, kalk da atımı gemle, Sıcak bir öpüşle anlımı nemle, Yeter, […]
Moskova (Almas Yıldırım) Orda hür ülkeleri saran zincirin ucu, Orda piç Neronların ölüm dağıtan gücü, Aldanıp tuzağına düşen her diyâr bilir, Orağı İnsan biçer, çekici öldürücü. Kremlin.. O’nu sorun tarihin yaprağına, Kaç milyon İnsan kanı çilenmiş toprağına, Içtikçe kan istiyor, içtikçe kuduzlaşır, Dikkat!.. Hudutlarında örülü İnsan ağına. Orda Deli Petro’nun hırsı var, emeli […]
Kızıl Köleler Dünyasına (Almas Yıldırım) Hür İnsanlık haykırdı: Kalksın zulüm, korku, kin!.. Verdi milyonla kurban…Ya gene bu korku ne?.. Milletleri kızıl bir orakla biçmek için, Hortlayan barbarlığın eskisinden farkı ne?.. Dünya gene tersine döner, serhoş mu bilmem, Kanlı bâdirelerle eğlenmek hoş mu bilmem, Bunca çekilen emek beyhûde, boş mu bilmem, Muzdarip dudaklarda bu […]
Garip Kuşum (Almas Yıldırım) Garip kuşum bu gelişin nereden Uçup geldin hangi dağdan dereden Ben anlamam göğsündeki yaradan Beyhudedir bende merhem arama Merhem olsa koyarım öz yarama. Kim dost ola yarama ilişe Bir es bulsam öz derdimi bölüşe Gel aldanma yüzümdeki gülüşe Dal ruhuma geçirdiğim ahi gör Gir kalbime içten akan kanı gör […]
Bahtiyar Vahapzade (Görüntülemek istediğiniz başlığa dokunun.) Şiirleri Yaşamı Bahtiyar Vahapzade’den Mektup |» “Azerbaycan Edebiyatı” Sayfasına Dön! « | Not: İçerik, internetten alıntılanarak derlenmiştir… Daha fazlası için “Vahapzade.Net“i ziyaret ediniz.
Bahtiyar Vahapzade (Şiirleri) Adsız Şiir Akıl Başka Yürek Başka Allah Ana Dili Annem Öldü mü? Bas Açmadım Ömrüm Boyu Ben Yazık Benden Habersiz Dönge Ecdada Borcumuz Elveda Gereksiz Gözle Germek Kâfi mi? Neylemeli Sükut, Hayal, Muhabbet… Tenha Mezar Tora Düştü Keleğinden Dünyanın Vicdan Yol İşareti |» “Bahtiyar Vahapzade” Sayfasına Dön! « |
Bahtiyar Vahapzade (Yaşamı) Mahmud oğlu Bahtiyar Vahabzade, 16 Ağustos 1925 tarihinde Şeki’de doğdu. 9 yaşında ailesiyle beraber Bakü’ye taşındı. İlk ve orta öğrenimini bu şehirde tamamladı. 1942 yılında girdiği Bakü Devlet Üniversitesi Filoloji Bölümü’nden 1947 yılında mezun oldu ve aynı bölümde öğretim üyesi olarak ders vermeye başladı. 1964 yılında tamamladığı S.Vurğunun hayat ve yaradıcılığı isimli […]
Bahtiyar Vahapzade’den Mektup Fikirdaşım, meslektaşım, kardeşim Namık Kemal Bey! ´Türk Olmak´ kitabınızı büyük hevesle,taktir ederek okudum. Okudum demek hata olur, su gibi içtim. Bu kitabınız,benim Azerbaycan´da yaptığım 50 yıllık mücadelenin aynısıdır. Fikirlerimizin, kaygı ve dertlerimizin ne kadar yakın olduğuna hayret ettiğimi söylemeliyim. Ben sizi uzun bir zamandan beri tanıyor ve sizinle aynı dertlerde […]
Adsız Şiir (Bahtiyar Vahapzade) Gözümde göllendi, güllendi yaşlar Dağıldı başımdan dostlar, tanışlar Bedbahtlık- yüreğe çapraz dağ çeken Tekliğin zamanda ikiz kardeşi Teklik – gönül sıkan, teklik bel büken Dünyanın en büyük, en ağır taşı! Yalan bin boyalı, gerçek boyasız Yalan-kıpkırmızı, gerçek- ak olur Yalan kışkırıkçı, yalan hayasız Gerçekse her zaman utancak(1) olur. […]
Akıl Başka Yürek Başka (Bahtiyar Vahapzade) Birbirine benzese de Yel başkadır, külek* başka Itrı da hoş, rengi de hoş Gül başkadır, çiçek başka. Her diki yokuş bilme gel Her meyi meyhoş bilme gel Her uçanı kuş bilme gel Kuş başkadır, böcek başka. Her derdine ortak benim Her ağrını ten bölenim Sen çekensin, […]
Allah (Bahtiyar Vahapzade) İdrakte yol açmış geceden gündüze Allah. Güldürmesen öz gönlünü, gülmez yüze Allah. Dünyaya şafaklar gibi Tanrım sepelenmiş, Kalbin gözü yanmazsa, görünmez göze Allah. Allah! Biliriz cisim değil, ya nedir Allah? En yüksek olan hakta, hakikattedir Allah. Dondunsa Tekâmül ve güzellikler önünde, Derket, bu taaccübde , bu hayrettedir Allah. Bildik, […]
Ana Dili (Bahtiyar Vahapzade) Dil açanda ilk defa ‘ana’ söylerik biz ‘Ana dili’ adlanır bizim ilk dersliyimiz İlk mahnımız laylanı anamız öz südüyle İçirir ruhumuza bu dilde gile-gile. Bu dil – bizim ruhumuz, eşgimiz, canımızdır, Bu dil – birbirimizle ehdi-peymanımızdır. Bu dil – tanıtmış bize bu dünyada her şeyi Bu dil – ecdadımızın […]
Annem Öldü mü? (Bahtiyar Vahapzade) Annem Öldü Mü? Ne hız ellerini üzdün dünyadan Balanı tek koyup nereye gittin? Nasıl yok oluyormuş bir anda insan Sanki bu dünyada hiç yok imişsin.. Güneş gurup etti… oda karardı… Bir anda yok oldun sen hayal gibi. Şimdi düşünürüm senden ne kaldı.. Gönlünde hatıran kara hal gibi… […]
Bas Açmadım Ömrüm Boyu Ben Yazık (Bahtiyar Vahapzade) Bas açmadim ömrüm boyu ben yazik Iblisinden, meleginden dünyanin adem satti bir elmaya cenneti tora düstü keleginden dünyanin Ne güzeldir, yürek genis, söz açik Yasamadim bir sevdami yarimcik. Azap adli degirmenden narin cik Geçeceksin eleginden dünyanin Arzum için bir meleyen cüyürdüm o tepeden bu tepeye […]
Benden Habersiz (Bahtiyar Vahapzade) Ömrün fasılları tez geldi geçti. Yazı verimlidir, kışı verimsiz Bir gün gördüm ki, güçten düşmüşüm. Yıllar öz atını sürdü eğersiz. Ülkü olan yere baş koyan yıllar Gamlı gözlerime yaş koyan yıllar Ey yaşım üstüne yaş koyan yıllar, Nere kaçarsınız benden habersiz? Ey ömür! Görünür artık sahilin, Elin kısıldıkça uzanır […]
Dönge (Bahtiyar Vahapzade) Bu yollardan katar geçti Kulağımda sesi kaldı. Tükense de canda takat Yaşamak hevesi kaldı. Dayazda gördüm derini Hayırda gördüm şerrini Ömrün iyi günlerini Yola saldım, pisi kaldı. Ömür ki, var birce karış İlki savaş, sonu barış. Katar geçti, buruş buruş Yüz gözümde isi kaldı Unutulmuş çoktan beri Dünyanın toy […]
Ecdada Borcumuz (Bahtiyar Vahapzade) İmandan, gümandan, esen külekten Bu millet bir nice yere bölündü. Biri öbürünü iğnelemekten Sanki çevrilerek akrebe döndü. Bu ona şer atar, o buna bühtan Allah kendi yetsin feryadımıza Bıkıp kendimizi damgalamaktan Şimdi de geçmişiz ecdadımıza. İyiyi dışarda arıyoruz biz Farkını bilmeden boşla dolunun Savaş meydanından çekilmeğimiz Adına yazılmış […]