TÜRK ve Rum (Hüseyin Nihal ATSIZ) Türkiye 1040’ta Dandanakan Savaşı’ndan sonra Horasan’da kurulmuş, İran, Irak, Azerbaycan ve Anadolu’yu daha sonra ele geçirmiştir. Türkiye tarihinin On Beşinci Yüzyıl sonlarına kadar olan bölümü “Türk-Rum Savaşı” olarak özetlenebilir. Çünkü, daha devlet kurulmadan, Çağrı Beğ’in birkaç bin atlı ile, aradaki Gazneliler İmparatorluğu topraklarından geçerek Bizans’a yaptığı akınla başlayan savaşlarda […]
Ülkücüler Saldırıcıdır (Hüseyin Nihal ATSIZ) Biyoloji bakımından canlıların, yani hayvanlarla bitkilerin gayesi kendi soyunun bütün dünyayı bürümesidir. Hiçbir hayvan veya bitki cinsi dünyayı kaplayamıyorsa bunun sebebi aynı gayeyi güden başka cinslerin mukavemetine maruz kalmasıdır. Cinslerin aynı gaye için yaptıkları bu tesir ve maruz kaldıkları tepkiden “hayat kavgası” doğuyor. Bu arada zayıflar eziliyor, azalıyor; güçlüler yapılıp […]
Ne Yaptığını Bilmeyenler (Hüseyin Nihal ATSIZ) Artık “anarşist” diye adlandırılan komünistlerin duruşmaları ilgi çekici bir şekilde sürüp gidiyor. Türkiye’yi yıkmak için kurulup adına “Dev-Genç” denilen teşkilatın başkanı, duruşma sırasında, perişan ruh halini anlatan sözler söyleyip davranışlarının manasız olduğunu kabul etti. 21 Mayısçılardan olduğunu öğrendiğimiz Yusuf Küpeli’de aşağı yukarı aynı şekilde konuştu. Anlaşılan şu: Bu […]
Sol Milliyetçi Olamaz (Hüseyin Nihal ATSIZ) “Sağ” ve “sol” deyimlerinin iktisadî mânâsından başka bir de ideolojik anlamı olduğu malûmdur. Günümüzde iktisadî doktrinler 15. Asırdaki tarikatlar gibi birbirine karıştığı halde fikriyat bakımından sağ ve sol hâlâ kesin çizgilerle birbirinden ayrılmış durumdadır. Çünkü iktisadî şekiller ve şartlar zamanla değişmekte, fakat “ülkü” sabit kalmaktadır. Sosyal demokrat, Hıristiyan […]
Mustafa İsmet ve Kızıllar (Hüseyin Nihal ATSIZ) Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı’nın Radyo’da birkaç kere okunan, gazetelere de geçen bildirisi, iki yıl önce intihar ettiği ileri sürülen “Dursun Önkuzu” adlı milliyetçi öğrencinin ölümündeki korkunç gerçeği aydınlığa çıkardı. Sıkıyönetimin aralıksız olarak yakalamayı başardığı kömünistlerden birisinin itirafina göre Dursun önce kaçırılarak feci şekilde dövülmüş, sonra bilek […]
Halk Partisinin Tek Yanlışı (?) (Hüseyin Nihal ATSIZ) 12 Ekim 1969’da yapılacak seçimler için partiler şimdiden yarışmaya başlamıştır. Parti başkanlarıyla ileri gelenlerinin yurdu dolaşarak yaptıkları konuşmalar bunu gösteriyor. Bu arada Halk Partisi kendisi için iane toplamaya kalkışarak Türkiye’de ilk defa görülen bir mücadele şekli denemektedir. Burada asıl söz konusu etmek istediğimiz şey Halk Partisi […]
Bir Ansiklopedi’nin Büyük Yanlışları (Hüseyin Nihal ATSIZ) Türkiye`de mânâsı bir türlü anlaşılamayan iki kelime “Türkçülük” ile “Turancılık”tır. İnsanlara bir düşünceyi, bir kavramı anlatmak çok güçtür. Beyinlere yanlış olarak kazılan bir şeyi düzeltmek için başlıca çare ciddî yayınlar olabilir. Türkçü olarak Türkçülük ile Turancılık kelimelerinin ne mânâya geldiğini birkaç defa açıkladığımız hâlde görülüyor ki maksadımızı […]
Milli Benlik (Hüseyin Nihal ATSIZ) Yirminci asır medeniyeti ve Avrupa milletleri ile temasa gelen insanların birçoğunda millî benlik hissinin sarsıldığını görüyoruz. Şüphesiz yüksek duygulu olan her medenî insan Avrupa ve Amerika’nın yüksek ilmini ve ince tekniğini görünce onlara karşı takdir ve hürmetle karışık bir hayranlık duyar. Fakat birçokları bu kadarla da kalmayarak onların dinî, siyasî, […]
Milli Şuur Uyanıklığı (Hüseyin Nihal ATSIZ) Millî şuur, bir milletin, kendini duyması ve bilmesidir. Hem duyguya hem de düşünceye dayanan millî şuur, bir milletin mânevî kuvvetlerinden en önemlisidir. Milletlerin hayatını koruyan dört savunma hattından en geride olanı yâni sonuncusu ve en mühimi millî şuurdur. İnsan uzviyetinin akciğer, karaciğer, kalp ve beyin nasıl dört önemli organı […]
Milli Semboller (Hüseyin Nihal ATSIZ) Millet halinde yaşamanın şartlarından biri de milli sembollere saygı göstermektir. İnsan, medenileştiği oranda hürriyetlerinden bir bölümünü fedaya ve bazı kaidelere saygı göstermeye mecburdur. Medenî insan, hayvan gibi rasgele yerde uzanıp uyuyamaz. Her istediği zaman bağıramaz veya türkü söyleyemez. Her istediği şeyi her zaman ve her yerde yapamaz. Medenî insan […]
Milli Değerler ve Milli Ruh (Hüseyin Nihal ATSIZ) Yahya Kemal, Ziya Gökalp’la olan manzum bir şakalaşmasında: “Kökü mâzide olan atiyim” demişti. Bu dört kelimelik mısra, yaşamak kabiliyeti olan bütün milletler için değişmez bir düsturdur. Maziyi unutsak, atsak, inkâr etsek bile kökümüz, aslımız oradadır. Manevî kanımızda, yani ruhumuzda olan istidatların, iyi ve kötü her şeyin genleri […]
Cihan Tarihinin En Büyük Kahramanı “Kür Şad” (Hüseyin Nihal ATSIZ) Yedinci asrın ilk yarısından Gök Türk Kağan sülâlesi arasında şahsî ihtiras ve entrikalar yüzünden devlet parçalanmak tehlikesine maruz kalmış ve nihayet işe Çinin fesadı da karışarak Gök Türk ülkesinin şark kısımları 630’da Çinin eline geçmişti. Bu arada Kieli Han da Çinliler için bulunmaz bir nimet […]
En Büyük TÜRK Kahramanı: “Kürşad” (Hüseyin Nihal ATSIZ) Türk tarihi, dünyanın en hamasî şiiri, Türk kahramanları da o şiirin berceste mısralarıdır. Bir zafer şehrâhını dolduran heykeller gibi 26 asrı süsleyen bu ölmezler tümeni arasında bir teki bir millete şeref verecek ne büyük faniler gelip geçti. Tanrın Türk Tanrısı olduğuna, mavi gökle kara toprak arasındaki insan […]
İstanbul’un Fetih Yılına Ait Bir Mezar Taşı (Hüseyin Nihal ATSIZ) İstanbul’u zapteden Türk askerlerinden 18 kahramanın taşlarını saklayan bir mezarlık bakımsızlıktan yok olmak üzere. İstanbul’da, Şehzade Başında, Şehzade Başı Polis Merkezi yanında On Sekiz Sekbanlar Sokağı adında bir sokak var. Bakımsız ve tozlu olan bu sokakta küçük bir mezarlık var. Duvarının bir kısmı yıkılmış ve […]
Işık (Hüseyin Nihal ATSIZ) Korku ve şaşkınlık içinde yaşayan ilk insanın biricik dostu ışıktı. Çünkü onun sayesinde yiyeceğini bulabiliyor, onun yardımıyla düşmanlarından kurtuluyordu. Işıksızlık onun için korkunç bir şeydi. İnsan muhayyilesinin bulup yarattığı, nesilden nesile göçürerek günümüze kadar ulaştırdığı ne kadar fena, yabani, tehlikeli şey varsa hepsi karanlıktan doğmuştu. Eski büyük dinlerin bazılarında kainat […]
Veda (Hüseyin Nihal ATSIZ) Birçok Türkçünün maddi, manevi yardımıyla çıkmakta olan Orkun, onu idare edenlerin yorgunluğu yüzünden kapanıyor. Bu kararı verenlerin ızdırabı büyüktür. Uzun konuşma, tartışma ve danışmalardan sonra, yapılacak başka bir şey olmadığı için bu neticeye varılmıştır. Yurdun her tarafındaki genç Türkçülerin, bu sonuç karşısında duyacakları acıyı düşünmek bizi elem içinde bırakmakta ve […]
Yalan (Hüseyin Nihal ATSIZ) Hamit Şevket, ömrünün kışını yaşıyan, belki kırk yıllık bir hukukçudur. Bilhassa milletvekili olduktan sonra bir hukukçunun tartılı ve ölçülü konuşması, delilsiz iddialarda bulunmaması, vatandaş şeref ve haysiyetini düşünerek söz söylemesi lazımdır. 1944 Mayısında, komünist Sabahattin Ali’nin aleyhime açtığı dava Ankara mahkemesinde görülürken Savcı Hadi Tan, çok genç olmasına rağmen, Hamit […]
Genç Kızlarımıza Çağrı (Hüseyin Nihal ATSIZ) Her sosyal yapı, kadın ve erkek dediğimiz iki cinsin birbirini tamamlamasıyla var olmuş bir bütündür. Tek başlarına düşünülemeyen bu bireyler, birlikte yaratıcı bir güç kazanırlar. Erkek, kadınla beraberken daha bahadır, daha erdemli ve daha bilge olmak zorunluluğunu duyar.Kadın da bir erkekle birlik olunca daha soylu, daha ince ve daha […]
Gaza Topraklarının Gazi ve Şehit Çocukları (Hüseyin Nihal ATSIZ) En eski zamanlardan beri gaza toprağı olan Türk Elleri dünyanın sonuna kadar da gaza yurdu olarak kalacaktır. Eski al bayrağımız, sonraki gök bayrağımız, bugünkü ay yıldızlı sancağımız nasıl gazalarla yanmış, delik deşik olmuşsa bu toprağın çocukları da öyle yanıyor, öyle delik deşik oluyor. Burda her şey […]
16 Devlet Masalı ve Uydurma Bayraklar (Hüseyin Nihal ATSIZ) Son zamanlarda basında görülen haberlerle ve TRT`nin bastırdığı bir takvimle Türklerin şimdiye kadar 16 büyük devlet kurduğunu, bu yüzden Türkiye Cumhurbaşkanlığı forsunda 16 yıldız bulunduğu iddiaları öne sürüldü. Her şeyimiz gibi tarihimiz de henüz kesin şeklini almış değildir. Türk tarihi nerden başlayıp hangi gidişi takip […]