Bağışıklık Sistemi Vücudun herhangi bir hastalık etkenini önceden tanıyarak, ona karşı etkili savunma maddelerini (antikorları) kanında hazır bulundurmasına bağışıklık denir. Bağışıklık maddeleri olan antikorlar, mikroorganizmaya özgüdür. Antikorlar protein yapıdadır ve genler doğrultusunda sentezlenir. Antikorlar akyuvar hücreleri tarafından üretilir. Vücuda mikrop girdiğinde akyuvar ve antikor sayısı artar. Mikropların kana verdiği zehirli maddelere toksin denir. Toksinlere karşı üretilen maddelere ise antitoksin denir. Vücutta bağışıklık […]
Lenf Sisteminin Görevleri İnce bağırsaktan emilen yağ asitleri ve gliserolü kan dolaşımına katar. Lenfosit üreterek vücudun savunma sisteminde etkilidir. Doku sıvısı ile kan sıvısının dengede kalmasını sağlar. Kılcaldamarlara geçemeyen fazlalıkları, dolaşım sistemine katarak dengeyi sağlar. Lenf düğümlerinde lenf sıvısını mikroplardan arındırır. ÖRNEK: Lenf sıvısı aşağıdaki damarlardan hangisiyle kan dolaşımına katılır? A) Karaciğer kapı […]
Lenf Sistemi Lenf dolaşımı üç kısımda incelenir. 1. Lenf sıvısı 2. Lenf damarları 3. Lenf düğümleri 1. Lenf Sıvısı Lenf sıvısı alyuvar taşımayan, renksiz doku sıvısıdır. Bu nedenle akkan olarak da adlandırılır. Lenf sıvısında; kılcallardan doku sıvısına geçen maddeler, akyuvarlar, küçük protein molekülleri görülür. 2. Lenf Damarları Yapı olarak toplardamara benzerler. Atardamar bulunmaz. Lenf kılcalları ve lenf […]
Kan Grupları Alyuvar zarlarında bulunan antijenlere göre; dört çeşit kan grubu bulunmaktadır. Kan nakli yapılırken kan veren kişinin antijenine, kan alan kişinin antikorlarına bakılır. Kan alan kişi ile kan veren kişinin antijen – antikor ilişkisi önemlidir. Eğer alyuvarlarında B antijeni olan bireye, alyuvarlarında A antijeni taşıyan kan verilirse; (kan veren bireyde antijen: A, kan alan bireyde antikor: anti – […]
Kanın Pıhtılaşması Zedelenen kan damarının salgıladığı tromboplastin ve kan pulcuklarından salgılanan bazı maddeler etkileşerek pıhtılaşma reaksiyonlarını başlatır. Tromboplastin ve trombositler birlikte protrombinaz enzimini oluştururlar. Protrombinaz, protrombini – trombine dönüştürür. Bu olaylar için K vitamini ve Ca++ iyonları gereklidir. Trombin, fibrinojeni – fibrine dönüştürür. Fibrin pıhtıyı oluşturur. Pıhtı, zedelenen bölgeyi tıkayarak kanın damar […]
Kan Kan doku, kan plazması ve kan hücrelerinden meydana gelir. Kanın % 55 ini plazma, % 45 ini kan hücreleri oluşturur. Kan Plazması Plazmanın % 90 – 92 si su, % 7 – 8 i fibrinojen protrombin gibi kan proteinleri, sindirilmiş besinler, vitaminler, mineraller,oksijen, karbondioksit gibi gazlar, hormonlar, karbonhidrat ve yağlar, mikroplar, toksinler, antikorlar ve […]
Büyük Kan Dolaşımı Kalp ile vücut arasında gerçekleşen dolaşımdır. Amaç; temiz kanı tüm hücre ve dokulara taşımaktır. Sol karıncığın kasılmasıyla temiz kan aort atardamarına geçer. Aort ikiye dallanır. Üst kısımdan baş ve kollara; alt kısımdan ise bacaklara ve iç organlarımıza giden damarlara ayrılır. Dallara ayrılan atardamarlar, kılcaldamarlara açılır. Böylece hücre ve dokularda madde iletimi gerçekleşir. Hücrelerde oluşan artık maddeler ve […]
Küçük Kan Dolaşımı Kalp ile akciğerler arasında gerçekleşir. Amaç kirli kanın temizlenmesini sağlamaktır. Sağ karıncığın kasılmasıyla kirli kan akciğer atardamarına oradan da akciğerlere taşınır. Akciğerlerde alveol kılcallarında gaz alış – verişi olur. Böylece kan temizlenir. Temizlenen kan akciğer toplardamarıyla kalbin sol kulakçığına taşınır.
Kan ve Vücut Hücreleri Arasındaki Madde Alış – Verişi Starling hipotezine göre; kılcal damarlar boyunca osmotik basınç sabittir. Oysa kan basıncı atardamarlardan toplardamarlara doğru azalmaktadır. Bu basınç farklılığına bağlı olarak kılcaldamarların atardamar ucunda kan basıncının osmotik basınçtan fazla olması besin ve minerallerin kılcaldamardan hücreler arası sıvıya geçmesine neden olurken; kılcaldamarların toplardamar ucunda kan basıncının osmotik basınçtan düşük olması doku sıvısından artık maddelerin, CO2 […]
Damarlar İnsanda dolaşım sisteminde atardamar, toplardamar ve kılcaldamar olmak üzere 3 tip damar bulunur. Atardamarlar Kalbin karıncıklarından çıkar. Akciğer atardamarları hariç bütün atardamarlar temiz kan taşır. Kanın akış yönü kalpten vücut çeperine doğrudur. Kapakçıklar damarların kaide (dip) kısmında bulunur. Çeperleri kalındır, dağılışları düzenlidir. Genellikle vücudun derinliklerinde seyrederler. Kanın hareketi; – Karıncıkların […]
Kalbin Çalışması Kalbin çalışması otonom sinirler ve hormonlar tarafından düzenlenir. Kalbin sağ kulakçığının üzerinde kendi kendine uyarı gönderebilen bir grup hücre bulunur. Bu bölgeye sinoatrial düğüm (SA) denir. Bazı hayvanlarda kalp yapısı vücuttan çıkarılıp uygun besi ortamına konulduğunda da atmaya devam etmektedir. Sinoatrial düğümün oluşturduğu etki kas liflerine yayılır ve kulakçıklar kasılır. Kalp kasının kasılmasına sistol, gevşemesine diastol denir. Kulakçıklar […]
İnsanda Dolaşım Sistemi İnsanda dolaşım sistemi üç bölümde incelenir. 1. Kalp 2. Damarlar 3. Kan 1. Kalp Kalp insanın göğüs boşluğunda, sağ ve sol akciğerin arasında ve göğüs kemiğinin hemen arkasında yer almaktadır. Tabanı üstte, tepe kısmı altta ve ucu sol akciğere doğru yerleşmiş bir koniyi andırmaktadır. İnsanda kalp 4 bölmelidir. Üstte 2 kulakçık altta 2 […]
Bitkilerde Organik Besinlerin Taşınması Organik besinler soymuk (şoem) borularıyla taşınır. Taşıma çift yönlüdür. Besinlerin taşınmasında pasif ve aktif taşıma etkilidir. Madde iletimi odun borularına göre daha yavaştır. ÖRNEK: Endospermi gelişmiş kapalı tohumlu bir bitkiye işaretlenmiş azotlu tuzlar verilmiş ve bir süre sonra bu bitkinin meyvesinde işaretlenmiş azot içeren protein bulunmuştur. Buna göre işaretlenmiş […]
Hayvanlarda Taşıma Sistemi Canlılarda canlılığın devamlılığı için besin ve O2 gibi gerekli olan maddelerin hücre ve dokulara taşınması, artık maddelerin (karbondioksit ve amonyak gibi) uzaklaştırılması için taşıma (dolaşım) sistemi gereklidir. Hayvanlarda dolaşım farklı şekillerde gerçekleşmektedir. Sünger, sölenter, yassı soluncan gibi ilkel omurgasızlarda dolaşım sistemi yoktur. Madde alış – verişi vücut yüzeyinden difüzyonla sağlanır. Hayvanlar aleminin diğer üyelerinde ise taşıma sıvısı, damarlar ve […]
Bitkilerde Su ve Minerallerin Taşınması 1. Su ve minerallerin emici tüylerle alınması 2. Su ve minerallerin odun borularıyla iletilmesi 1. Su ve Minerallerin Emici Tüylerle Alınması Kökte bulunan emici tüyler su ve minerallerin alınıp, odun borularına taşınmasını sağlayan yapılardır. Emici tüyler toprağa yayılarak emilim yüzeyini arttırır ve binlerce kilometrelik emme bölgeleri oluşturur. Su, emici tüylere osmoz ya da […]
Bitkilerde Taşıma Sisteminin Yapısı 1. Odun Boruları (Ksilem) Odun boruları, üst üste dizilmiş bitki hücrelerinin enine çeperlerinin erimesiyle oluşmuştur. Bu hücreler sitoplazma, çekirdek ve organellerini kaybetmiştir. Bu şekilde meydana gelen boru biçimindeki açıklıkla kökten yapraklara kadar su ve minerallerin taşınması gerçekleşir. Odun boruları; trake, trakeid, sklerenkima ve parankima hücrelerinden meydana gelir. Parankima hücreleri canlı diğerleri cansızdır. Trake borularının eni geniş, boyu […]
Terleme (Transprasyon) Stomalardan suyun buhar (gaz) halinde dışarı verilmesi olayına terleme denir. Bitkilerde aşırı ısınmanın engellenmesini sağlar. Su ve minerallerin alınmasını ve iletim demetlerinde taşınmasını sağlar. Terleme Hızına Etki Eden Faktörler Sıcaklık CO2 miktarı Nem Işık şiddeti Rüzgar ÖRNEK: Bitkilerde terleme, I. Madensel tuzların taşınmasına yardımcı olma II. Bitkinin aşırı ısınmasını önleme III. […]
Gövde Kök ve yapraklar arasında bulunan dal, yaprak, çiçek, meyve gibi kısımları taşıyan yapıdır. Gövdede su, mineral ve besin maddelerinin taşınmasını sağlayan iletim demetleri yer alır. Gövde bitkinin dik durması, kurak bölge bitkilerinde su depolanmasını, bazı bitkilerde organik besin maddelerinin depo edilmesini sağlar. Gövde uçlarında meristem doku hücreleri bulunduğu için büyüme sınırsızdır. Büyüme yer çekiminin tersi doğrultusundadır (negatif (–) geotropizma). Gövde […]
Taşıma Sistemi Canlılar içinde yaşadıkları ortamdan aldıkları besin maddelerini su, mineralleri, O2 moleküllerini gerekli hücre ve dokularına ulaştırmak zorundadır. Hücre ve dokulardan ise oluşan artık maddeleri, vücuttan uzaklaştıracak bölümlere taşımalıdır. Bu nedenle gelişmiş yapılı canlılarda taşıma ve dolaşım sistemi gereklidir. Tüm canlılarda dolaşım vardır. Tek hücreli canlılarda organizasyon olmasa da (hücre > doku > organ> sistem>organizma) dolaşım vardır. Hücre zarından alınan besin […]
Stomaların Yapısı ve Çalışması Yaprak ve genç gövde kısımlarında koruyucu doku epidermisten oluşur. Epidermisin farklılaşmasıyla stoma hücreleri oluşur. Stoma hücreleri karşılıklı olarak dizili fasulye tanelerini andırır. Stoma hücreleri epidermisten farklı olarak fotosentez yapabilir, kloroplast taşır. Stoma hücrelerinin birbirine bakan kısımlarındaki çeper kalın, dış kısımlarındaki çeperleri ise incedir. Bu nedenle stoma hücrelerinde turgor basıncı meydana geldiğinde stomalar dışarıya doğru açılır ve stoma hücreleri […]