Ek ve Eylem Eksikliği Bazı sıralı, bağlı cümlelerde ek fiilin (idi, imiş, ise) ya da ek-fiil eklerinin (di, miş, se) bulunmaması anlam karışıklığı na sebep olur. Düşünceleri sağlam ama konuşması mantıklı değildi. (sağlam idi) Örnek: Ek ve Eylem Eksikliği Bazı sıralı, bağlı cümlelerde ek fiilin (idi, imiş, ise) ya da ek-fiil eklerinin (di, miş, se) bulunmaması anlam karışıklığı na sebep […]
Çatı Uyuşmazlığı Sıralı, bağlı ya da birleşik cümlelerde yer alan fiil ve fiilimsiler arasında etkenlik-edilgenlik açısından bir uyum olmalıdır. Aksi halde çatı uyumsuzluğu ortaya çıkar. Birden kapı açılıp içeri girdi. (Birden kapıyı açıp içeri girdi) Bu konuyu çok soru çözülerek öğrenirsin. (Bu konuyu çok soru çözerek öğrenirsin.) Realizmin etkisiyle yaşama bağlı kalmış, gözleme önem verilmiştir. (Realizmin etkisiyle yaşama […]
Özne Yüklem Uyumsuzluğu Cümlede özne ile yüklem arasında bulunması gereken tekillik-çoğulluk, kişi ve olumluluk – olumsuzluk uyumu ortadan kalkınca anlatım bozulur. Aşağıda özne-yüklem uyumu ile ilgili kurallar tekrar edilmiş ve bu uyum kuralına aykırı olan örnekler sıralanmıştır: Tekillik ve Çoğulluk Açısından Uyumsuzluk Akşam Cengiz seni sordular. (yanlış) Özne insansa ve tekilse yüklem tekil olur. Sıcaklar aniden bastırdılar. Okullar […]
Tamlama Yanlışları Tamlama yanlışları birkaç farklı şekilde karşımıza çıkabilir. Aynı cümlede hem isim tamlamasının hem de sıfat tamlamasının ortak bir sözcüğe bağlanması tamlama yanlışlığı meydana getirir. Ekonomi ve kültürel açılardan…(ekonomik ve kültürel açıdan) Fen ve askeri liseler…(fen liseleri ve askeri liseler) Kamu ve özel kuruluşlar…(kamu kuruluşları ve özel kuruluşlar) Askeri ve polis güçleri…(askeri güçler ve polis güçleri) […]
Öğe Fazlalıkları Öğe eksiklikleri daha sık sorulmakla birlikte, öğe fazlalıkları da bir tür anlatım bozukluğu olarak karşımıza çıkmaktadır. Sıralı, bağlı veya birleşik cümlelerde bir öğe, her iki cümle için de kullanılabilirse, aynı öğeyi diğer cümlede tekrar kullanmaya gerek yoktur. Bu durum, bir çeşit gereksiz sözcük kullanımıdır. a. Özne fazlalığı Öznelerden birine gerek yoktur; çünkü diğer özne her iki cümle için […]
Öğe Eksiklikleri İlk cümlenin ortak öğesi, ikinci cümleye uymaz. Bu yüzden ikinci cümleye yeni bir öğe eklenmesi gerekir. İşte eklenmesi gereken bu öğe, eksik olan öğedir. a. Özne eksikliği İlk cümle ile ikinci cümlenin öznesi uyuşmaz. Bu sebeple ikinci cümleye bir özne eklenmesi zorunluluğu doğar. Eğitimin aksaması hepimizi üzüyor, halbuki her şeyden daha gerekli. (eğitim) Hiç kimse böyle bir şeye […]
Öğe Yanlışları Bu tarz yanlışlar, içinde ortak öğe bulunan sıralı, bağlı veya birleşik cümlelerde karşımıza çıkar. Bu yanlışlıklar iki yönlüdür: Öğe eksikliği veya öğe fazlalığı. Sıralı, bağlı veya birleşik cümlelerde ortak kullanılan sözcük veya sözler diğer cümlelerin de öğesine uymalıdır. Aksi takdirde sözünü ettiğimiz anlatım bozukluğu meydana gelir. Örnek “Zeki, kitapları topladı ve rafa yerleştirdi. cümlesinde “Zeki ve kitapları” ifadesi […]
Anlam Bulanıklığı Anlam bulanıklığı çeşitli şekillerde olabilmektedir. A. Zamirlerden kaynaklanan anlam bulanıklığı Kimi zamirlerin iyelik ve hal ekini birlikte aldıklarında kime ait oldukları anlaşılamamakta, bu da anlatımdaki açıklığı zedelemektedir. Örnek Ayşe şimdi ödevini yapıyor. (kimin ödevi; senin mi, onun mu) Tavrını hiç beğenmiyorum. (kimin tavrını)) Dün akşam evine girmişler. (kimin evine)) Giderken saatini bana bıraktı. (kimin saatini)) […]
Mantıksız ve Çelişkili İfadeler Cümlenin anlamındaki çelişkili ifadeler ve mantık hataları anlatım bozukluğudur. Bu tür anlatım bozuklukları birkaç şekilde oluşabilir: a. Kesinlik – olasılık çelişkisi Cümlede hem kesinlik hem de olasılık ifade eden sözcüklerin bulunması bu tür anlatım bozukluklarını oluşturur. Örnek Emin misiniz de bu işten para kazanabilirsiniz. Kesinlikle biz de orada olacağız sanırım. Kuşkusuz siz de haklı […]
Deyim ve Atasözü Yanlışları Atasözleri ve deyimlerin yanlış anlamda kullanılması ve bu kalıplaşmış sözlerde yapılan değiştirmeler anlatım bozukluğuna yol açar. Deyim ve Atasözü Yanlışları İki Türlüdür. a. Deyimin yanlış anlamda kullanılması Bu tip bozukluklarda verilen deyimle açıklaması birbirene uymaz. Örnekler Etrafta kimsecikler yoktu, adeta ana baba günüydü. Bir ayağı çukurda olmasına rağmen çok sağlıklı görünüyor. Bir dediği iki […]
Sözcüğün Yanlış Yerde Kullanılması Bu anlatım bozukluğuna söz dizimi yanlışlığı da denir. Yanlış yerde kullanılan sözcükler yanlış anlamalara yol açarlar. Genellikle bu tarz anlatım bozukluğunda zarf olarak kullanılması gereken sözcük, yanlış yerde bulunduğu için bir başka sözcüğün sıfatı olur. Bu da yanlış anlamlar ortaya çıkarır. Ben çok denizde yüzerim. Pek çok Asya kıtası hakkında bilgi bulunmaktaydı kütüphanede. Her zamanki gibi […]
Sözcüğün Yanlış Anlamda Kullanımı Her sözcüğün belli bir anlam sınırı vardır. Sözcüğün bu anlam sınırı aşılıp da başka ifadeler yerine de kullanılması anlatımı bozar. Bilhassa yazılışları birbirine benzeyen sözcükler birbirlerinin yerine kullanıldıklarında bu tarz anlatım bozukluğu oluşur. Örnek : “Eşine çok bağımlı bir insandır” cümlesinde “bağımlı’ sözcüğü yanlış kullanılmıştır. Zira bağımlı olmak, bağımsız iş görememektir. “Bağımlı” sözcüğü yerine “bağlı” sözcüğü kullanılmalıdır. Bu […]
Anlatım Bozuklukları insanlar sözlü ve yazılı olarak birbirleriyle sürekli bir iletişim halindedir ve bu iletişimin temeli insanların birbirini doğru an lamasına bağlıdır. Şüphesiz ki doğru anlamak ve anlaşılmak için; kurulan cümlelerin anlam bakımından doğru ve açık, anlatım bakımından eksiksiz olması gerekmektedir. Bu ifadede belirtilen unsurlardan herhangi birine uyulmaması anlatım bozukluğuna neden olur ve bu durum insanlar arasındaki iletişimi güçleştirir. Bu konuyla […]