Doğrudan Anlatım
Bir kişinin sözünü aynen koruyarak yazıda vermektir. Parçada yer alan tanık göstermeler de genellikle doğrudan aktarmalarla yapılır.
Yıllardır bu proje üzerinde çalışıyorum, dedi.
Yahya Kemal : “Kökü mazide olan âtiyiz.” diyor.
Dolaylı Anlatım
Bir kişinin sözünü içerik açısından değil, aktarım açısından değiştirerek vermektir.
Yıllardır bu proje üzerinde çalıştığını söylüyor.
Mecazlı Söyleyiş
Cümlenin bütününde gerçekten farklı bir olgu ya da düşüncenin ifade edilmek istenmesidir. Atasözleri ve özdeyişlerde sıkça rastlanan bir anlatım tarzıdır.
Acı patlıcanı kırağı çalmaz.
Körle yatan şaşı kalkar.
Tarizli Söyleyiş
İlk bakışta anlaşılması zor bir alay ya da yergi barındıran, sözün karşıt anlamlar içerdiği anlatım çeşididir. Bir tür mecazi kullanımdır.
Ne kadar kibar olduğun bağırıp çağırmandan anlaşılıyor.
Kinayeli Söyleyiş
Bir ifadenin hem gerçek hem de mecazi anlama gelebilmesidir. Kinayeli ifadelerde amaç, mecaz anlama işaret etmektir.
Hamama giren terler.
Gülü seven dikenine katlanır.
Sonunda Cengiz'in de gözü açıldı.
Mübalağalı Söyleyiş
Bir varlığı ya da durumu abartarak anlatmaktır.
Yürümekten ayaklarımıza kara sular inmişti.
Örnek:
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde söyleyenin düşüncesi, kinayeli bir biçimde dile getirilmiştir?
A) Otel görevlisi salondaki televizyonun sesini sonuna kadar açmış ama kimse dinlemiyor.
B) Eh, bu hızla gidersek, okula belki yarın sabah varırız.
C) Bu küçük tatil köyünde, her sabah üçe kadar arabesk türünde parçalar çalınıyor.
D) Son on yılda tükenen hayvan ve bitki türü, daha önceki elli yılda yok olanlara eşitmiş.
E) Gürültüyle etkili bir biçimde savaşabilmek için bir yasa çıkarılması gerekir.
Çözüm:
Kinaye toplumda “iğneleyici, dokundurmacı konuşma” olarak da bilinir. B seçeneğinde kinayeli bir anlatım söz konusudur. İfadede gerçek ve mecaz anlama birlikte yer verilmiştir.
Yanıt B
Çözüm:
“Ben öykülerimde düşsel ve duygusal öğelere yer vermekten özellikle kaçınırım.” diyen bir yazar, öykülerini oluştururen aşağıdakilerden hangisine özen gösterir?
A) Olağanüstü durumları yansıtmaya
B) Renkli ve şiirsel bir dil kullanmaya
C) Tek yönlü karakterler çizmeye
D) Okurlarını yaşananın dışına çıkarmaya
E) Olabilir izlenimini yaratmaya
Çözüm:
Yukarıdaki gibi söyleyen bir yazar olağanüstülüklere, renkli ve şiiirsel bir dile, tek yönlü karakterler çizmeye, okurlarını yaşananın dışına çıkarmaya başvurmaz.
Yanıt E
Örnek:
Ünlü bir bilgin söyle diyor: “Eğer işiniz doğruyu tanımlamaksa süslemeyi başkalarına bırakın.”
Burada sözü edilen özdeyişle anlatılmak istenene en yakın açıklama aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yinelemelerden kaçınma
B) Sonuçları özet olarak verme
C) Anlaşılır bir dil kullanma
D) Anlatımda yalınlığa önem verme
E) Olumluyu da olumsuzu da belirtme
Çözüm:
Özdeyişte anlatılmak istenen, “anlatımda yalınlığa önem vermek”tir.
Yanıt D
Örnek:
(I) Haklarında fazla bir şey bilinmeyen hariciyeciler dünyasında gezinmek isteyenler için keyişe okunabilecek bir kitap. (II) Yazar, yirmi beş yılı yurt dışında geçen, otuz yedi yıllık meslek yaşamında edindiği izlenimleri okurlara duyurmak istemiş. (III) Mesleğinin sorunlarını, iyi ve kötü yanlarını dile getirmeye çalışmış. (IV) Çok akıcı bir dili var. (V) Kişilerin belirleyici özelliklerini en ince ayrıntı larına değin, somut biçimde yansıtmış.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangileri, söz konusu yazarın üslubuyla ilgilidir?
A) I. ve II. B) I. ve V. C)II. ve III. D) II. ve IV. E) IV. ve V.
Çözüm:
Yazarın üslubuyla ilgili cümleler IV. ve V. cümlelerdir. IV. cümlede yazarın konuyu nasıl anlattığı, V. cümlede kişilerini nasıl yansıttığı verilmiştir.
Yanıt E