Dağların Gözyaşları – 2
(A. Necati Ulunay Ucuzsatar)
KİTABIN ADI : Dağların Gözyaşları II. Cilt
KİTABIN YAZARI : A. Necati Ulunay UCUZSATAR
BASIM TARİHİ : I. Baskı Kasım 1999
KİTABIN YAYIM MAKSADI : Güneydoğu ve PKK’nın Gerçek Yüzü
KİTABIN ÖZETİ II. BÖLÜM
Teröristlerin Irak tarafına geçtikleri ve bunu haber alan komando komutanı Kemal YÖRÜKOĞLU’nun Barzani peşmergeleriyle buluşma ve bu peşmergelerin anlattıklarına, göre peşmergelerle beraber nasıl savaştıkları anlatılıyor. Bu arada Komando Birlik Komutanı’nın çatışmalarda eline geçen sağ teröristlerin anlattıkları, komandoları bir kez daha hırslandırıyor. Çünkü Türk askeri ona hiç zarar vermemiştir. Komandoların zor iklim şartlarında nasıl bir mücadele örneği ortaya koyduğu anlatılmakta; ve ele geçirilen dağlardaki diğer aç ve sefil olan eşkiyaların inlerini öğrenen komandoların onlara verdiği ders anlatılmaktadır. Ayrıca Komando Birlik Komutanının eline geçen isimler, kodların titizlikle incelenmekte olduğu ve bunların ışığında tüm bilgilerin değerlendirildiği ve operasyonlarda kullanıldığı anlatılmaktadır.
Bu kısımda İran gizli servis subaylarının bir militan olan Hamza’yı Ocak 1996 yılında alıp Ninova’ya kadar götürdüklerinin hikayesi anlatılmaktadır. Hamza’nın örgüt evlerine götürülüşü, burada örgüt mensuplarının Abdullah ÖCALAN ‘a veryansınları, ve örgüt mensuplarının nasıl bir ideolojiyle yetiştirildiklerine yer veriliyor. Bu ideolojik talimatlarda, sözde PKK militanlarının meziyetleri ve şerefli oldukları anlatılıyor. Burada, eskiden köylerinde olan bir olay da anlatılıyor. Hamza’nın öç alma duygusundan en ince ayrıntısıyla bahsediliyor.
Ayrıca Zap Suyu üzerindeki Zap kampının ne derece teröristler için faydalı, şerefli olduğu, teröristlere güven sağladığı, burada kış için girişilen hazırlıklar, yapılan yığınaklar, tutulan bölgeler anlatılıyor. Türk ordusunun darbelerinden yenilen PKK militanlarının olumsuz gidişattan etkilendikleri anlatılıyor. Tabii bu esnada Komandolar harekata devam etmektedir ve çatışmalarda çok miktarda ele geçirilen erzakın dökümü yapılıyor.Yüz Temel Eser Özetleri, Kitap Özetleri, Roman Özetleri, Yüz Temel Eser, Özet
Nisan 1996 tarihinde ayın son günlerinde komandoların intikali, bu intikal esnasında yoğun hava ve arazi şartlarıyla nasıl mücadele ettikleri, verilen şehitlerimiz ve yaralılarımız anlatılmaktadır. Burada ele geçen malzemelerden söz edilmektedir.
Komando Birlik Komutanının günlüğünde yazanlar son derece zorlu şartlarda yapılan mücadelenin yorgunluğu,bazen uykusuzluğun verdiği iç çekici durum, askerlerimizin aile ve ev yemeklerinin özlemi bir başka duyguyla anlatılmaktadır. Abdullah ÖCALAN’ ın bu operasyonların sonucunda örgüte yaptığı konuşmanın içeriğinden bahsedilmektedir.
Operasyonlarımız tabiiki bitmemişti. Yapılan operasyonlarda çıkan sonuçları komando komutanı Kemal YÖRÜKOĞLU bunları 95 madde’de özetlemiştir. Burada bahsedilen örgütler çok değerli örgütlerdir. Komando komutanı’nın eviyle giderdiği özlem de anlatılmaktadır.
1997 yılı başlarında Komandolar, yapılan tahkikata göre, yurt içindeki ve yurt dışından da gelecek olan teröristlerin haberini aldılar. Yürüyecekleri bölge Kuzey Irak’taki Sinat-Haftanin’den Yazlıca Dağı’na oradan da Şırnak bölgesine yürüyeceklerdir. Burada Komando Birlik Komutanı Kemal, yapılacak olan operasyon için askerlerine nasıl bir harekat tarzı olması gerektiğine ilişkin soru sormaktadır. Ama Kemal yaptıklarının bir iç güvenlik harekatı olmadığını savunmakta, bunu kendi yorumuyla neden böyle olmadığını anlatmaktadır. Ayrıca tarihten beri kardeş olan bölge halkının birbirini neden vurduğunu anlamamakta ama yapılanların yanlış olduğunu söylemektedir. Her ne olursa olsun zarar verenlerle mücadele yerine bunların kökünü kurutmanın yararlı olacağını ve bunun için mücadele etmemiz gerektiğini söylemektedir.
Burada askerlerimizin sözde Zap Cumhuriyeti diye anılan mekana yapılan ilerleyiş ve Zap’ın yıkılışı, ardından yapılan açıklamalara yer verilmektedir. Ama kaçan teröristlerin aralarında yaptıkları konuşmalar ve polimikler anlatılıyor. Yeni Zap’tan kaçırılacak malzemeden ne kadarını kaçırırsak kar olacağı, kendi aralarındaki konuşmalardan bahsedilmektedir.
Zap kampının, ele geçmesiyle ele geçen malzeme listesi açıklanmaktadır. Mehmetçiğimize duyulan hayranlık ele alınıyor. Bu şiirlerle destekleniyor. Zap kampının ele geçmesi ile verilen mücadelenin devamı anlatılmakta ve Mehmetçiğin varoluşu bir kez daha vurgulanmaktadır.
KİTABIN ANAFİKRİ
Engin bir tarih bilgisiyle geleceğe bağlanmadıkça, kabahat; olagelen bilinçsiz, beceriksiz, basiretsiz ve verimsiz uygulamalardan çok hasım devletlerin eylem, tavır ve amaçları üzerine atıldıkça, dost ve düşman ayırd edilmedikçe, beşeri ilişkilere adalet, vatan sevgisi, bilim ve irfan değil de; kişisel çıkar hırsı ve bilgisizlik hakim oldukça, ufuk ötesi hadiselere kafa yormak yerine güncel işlerle uğraşmak yeğ tutuldukça, ülkenin istismara açık hassasiyetleri ortadan kaldırılmadıkça, ilahi aşkın ve sevginin yerini kin, nefret, zulüm, baskı, şiddet ve zorbalık aldıkça, yoksulluk, sefalet ve cehalet irin saçacak ortam buldukça ve aydınlıklar karanlıkları yırtmadıkça, dağların gözyaşları dindirilemez.
KİTAPTAKİ ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ
Fikret: Vatanını ve milletini seven fakat teroristler tarafından vatanına karşı savaşması için tehdit edilen bir kişi. Abisi Kara Harp Okulunda okurken kendisi PKK’nın eline esir düşmüştür. Bu olaydan sonra ailesinden hiç kimseye ulaşamamıştır.
Kemal:Kara harp okulunda öğrenimini görmüştür.Ailesi PKK tarafından öldürülmüştür. Kemal bunun öcünü almak üzere kendini vatanına ve milletine adamıştır.
KİTAP HAKKINDAKİ ŞAHSİ GÖRÜŞLER
Geliniz bu kitabın her satırını büyük bir ibret ve dilekle hep birlikte okuyalım. Oyunu bir daha dirilmemek üzere bozalım. Acılarımızı gömelim. Kandırılmış gafil vatan evlatlarını dağlardan indirip bağrımıza basalım. Onları menfur amaçları için kullanan düşmanlarımızı daima hatırlayalım ve hatırlatalım.Dağların gözyaşları dinsin… parlak geleceğiniz ışısın… Tarihimizde olduğu gibi bir ve bütün olarak yeniden şahlanalım!
KİTABIN YAZARI HAKKINDA KISA BİLGİ
1949 yılında İstanbul’da doğdu.Askerlik yaşamına 11 yaşında Selimiye askeri ortaokulunda başladı. Kuleli Askeri Lisesi, Harp Okulu, Piyade Okulu ve Dağ Komando okullarında okudu.Öğrenimini Kara Harp Akademisi, İngiltere Kraliyet Kurmay Koleji ve Silahlı Kuvvetler Akademisi’nde tamamladı. Marmara Üniversitesi’nde tarih bilimi dalında doktora yaptı.
Silahlı kuvvetlerimizin her kademesinde birlik ve karagahlarında kurmay hizmetleri yanında, Kara Harp Akademisi’nde Harp tarihi öğretim üyeliği, Polonya ateşe Militeri ve Azerbaycan Türk eğitim grup komutanı olarak görev yapan Kur. Kd. Albay Ucuzsatar, bilgi ve deneyim yüklü birikimleri sonucu 1995-1997 yıllarında Komando Tugay K. yardımcısı olarak bölücü terör örgütüne karşı savaştı.
|» Roman Özetleri Sayfasına Dön! « |
Not: İçerik, internetten alıntılanarak derlenmiştir…
Bu hikayeyi çok merak ettim ödevimi yapmak için araştırdım. Çok güzel bir romana benziyo çok beğendim.
Slm değerli komutanım. Ben 95-96 da sizin birliğinizde görev yaptım kitabınızı. 2 gecede okudum öncelikle kutlarım. Mükemmel bir eser. Ktabınızda şatır başçavuşumun şehit olduğu geçiyor. Konu gercek mi. Bunu öğrenmek istedim gercekse mekanı cennet olsun saygılarımla.
ben 2000 yilinda askerlik yaptim askerligimin bitmesine 3 ay kala kitabi gordum ama tavsiye uzerine deyil daglarin goz yasi dikkatimi cekti ve birinci ciltini okudum hosuma gitti. Derken otekileri de okudum muhtesem bir seydi ve bayagi etkilendim. Seynonun olayi beni etkiledi askerden sonra cok aradim bu kitabi ama yazari aklimda olmadigi icin bulamadim ve simdide tekrar okuyorum internetden tek kelimeyle muhtesem bir eser. Herkese tavsiye ederim tum kitap okurlara.
ben kitabı iki sefer okudum tek kelimeyle mükemmel.eğer olaylar gerçekse sonu çok acı,hayalsa sonu daha güzel bitirilebilirdi.