Danıştay 8. Dairesi‚ ’belediye hizmetlerinde çok dilli belediyecilik yolunda karar alan’ Diyarbakır’ın DTP’li Sur Beldesi Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş’ın başkanlığını düşürdü‚ kararı alan belediye meclisini de feshetti.
Sur Belediye Meclisi geçen yılın ekim ayında Türkçenin yanı sıra Kürtçe olmak üzere “Çok dilli belediyecilik kararı” aldı. Kararın ardından Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı ve İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı. İçişleri Bakanlığı‚ Sur Belediye Başkanı Demirbaş’ın görevden alınması ve Belediye meclisinin feshi talebiyle Danıştay’a başvurdu. Başvuruyu değerlendiren Danıştay 8. Dairesi‚ Demirbaş’ın başkanlığının düşürülmesine ve belediye meclisinin feshine oybirliğiyle karar verdi. Danıştay’ın kararında ’Çok dilli belediyecilik kararının’ gerek Anayasa ve yasa maddeleri‚ gerekse Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı kapsamında bir hakkın kullanımı olarak değerlendirilmesinin olanaklı olmadığı belirtilerek‚ şöyle denildi: “Anayasa ve uluslararası sözleşmelerde belirlenen ve güvence altına alınan temel ve hak özgürlüklerin kullanımını aşan‚ bu kuralların amacına ve öngörüsüne aykırı bir niteliğin oluştuğu sonuç ve kanaatine ulaşılmaktadır.”
BÜYÜKŞEHİR ONAYLAMIŞTI
Danıştay’ın aldığı kararla Demirbaş’ın başkanlığını düşürürken‚ 14’ü DTP’li üçü CHP’li ve sekizi AKP’li toplam 25 meclis üyesinin bulunduğu belediye meclisi de feshedildi. Belediye meclisinin aldığı ’Çok dilli belediyecilik’ ile ilgili karara 17 üye kabul‚ yedi üye ret oyu vermişti. Kararı Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir onaylamıştı.
Sur Belediyesi Meclisi üyesi olan Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili İlhan Diken’in de belediye meclisinin feshedilmesi nedeniyle görevi düştü. Demirbaş ve meclis üyelerinin aynı konu nedeniyle Diyarbakır’da açılan davada yargılanmaları sürüyor. Baydemir de aynı davada yargılanıyor.
Demirbaş davalarda verdiği savunmada‚ uygulamanın günlük yaşamda geleneksel olarak kullanılan farkli dil ve lehçelerde yayın yapılabilmesiyle ilgili mevzuata uygun olduğunu savunmuştu. Demirmaş‚ savunmalarında şöyle demişti: “Mahalli ihtiyaçlara uygun araç ve kanallar oluşturulmaya çalışılarak toplumun yönetime katılması ve yönetimin hemşerilerle bütünleşmesi amaçlanmıştır. Sosyal ve kültürel alanda hizmet vermek ve yerel mahalli ihtiyaçları ve buna özgü hizmetleri halka anlatmak ve halkın yönetime katılmasını sağlamak amacıyla göçle gelen ve büyük çoğunluğu yerel dil kullanan kitlelerle temas ve iletişim dili olarak resmi dilimiz Türkçenin yanında kullanma gerekliliği doğmuştur.”
’BU AB’NİN REDDİDİR’
Demirbaş kararı Radikal’e değerlendirdi. Görevden alınmasının siyasi olduğunu söyleyen Demirbaş‚ şöyle konuştu: “Biz ’çok dilli belediyecilik’ kararıyla Türkiye’nin birlik ve bütünlüğü ile demokrasisine çok önemli katkılarda bulunduk. Bizim tutumumuzda iddia edildiği gibi ülkeyi bölmek değil‚ tam tersine birleştirme çabası olduğu görülecektir. Bu kararla Türkiye’de demokrasi yara aldı. Çok dilli belediyecilik‚ Türkiye’nin sosyolojik gerçeğine uygundu. Demokrasi yara aldı. Danıştay sadece Kürtçe değil‚ Ermenice‚ Süryanice‚ Keldanice ve İngilizce hizmet verilmesinin de önünü kesti. Çok dilliliğin reddi AB’nin reddidir. AİHM’ye kadar gideceğiz.”
{Radikal‚ dha}
|» Türkçe Haberleri Sayfasına Dön! « |
siz ne anlarsınız yöğes ten