Düzgün Türkçeye Teşvik Edin
Araştırmacı Yazar Ahmet Tunca ana babaları ve eğitimcileri uyardı.
Güzel Türkçemizin elden gittiğini söyleyen Tunca‚ ”Bu konuda en önemli görev yine anne babalara düşüyor” dedi. Yıllardır dil çalışmaları yapan ve bu konuda yazılmış‚ çok sayıda makalesi bulunan emekli eğitimci araştırmacı yazar Ahmet Tunca'nın ”Afyon Ağzı”‚ ”Afyon Deyimleri” ve konuştuğumuz dil‚ anadilimiz Türkçe hakkında çok sayıda makale ve incelemesi bulunuyor.
”Türkçemiz üzerinde oyunlar oynanıyor”
Ahmet Tunca bu yolda önemli mesajlar verdi. ”1950 li yıllardan bu yana anadilimiz Türkçe üzerinde oynanan oyunlar yüzünden‚ on binlerle ifade edilen güzel dilimizin sözcük zenginliği her geçen gün zayıflatılarak‚ binlere‚ hatta yüzlere indirilmeye çalışılıyor. İnsanlarımız‚ çocuklarımız ve gençlerimiz çok az sayıda‚ birkaç yüz kelimeyle ifade edilebilecek kelime dağarcığıyla konuşup anlaşmaya çalışıyor. Bu fukaralaşmaya dur demek‚ bu uğurda uğraş verenlere arka çıkmak gerekiyor.” dedi.
”Yabancılaşmaya izin vermeyelim”
Tunca sözlerini şöyle sürdürdü: ”Yarı Türkçe‚ yarı İngilizce konuşur hale geldik. Çocuklarımızın ağzından çıkan her söze‚ her kelime ve cümleye‚ özellikle dikkat ederek‚ yanlış ve yabancılaşmaya izin vermeyelim. Ana babalar‚ öğretmenler ve diğer eğitimciler bir milleti fukaralaştırarak‚ yok edemezsiniz. Savaşarak da bitiremezsiniz. Ama ana unsuru olan dilini ve bunun üstüne bina edilen kültürünü yok ederek‚ koskoca bir milleti yok edebilirsiniz. Bugün ülkemizde‚ dil üzerinde büyük oyunlar oynanıyor. dilimiz beş dilin birleşiminden oluşan‚ kuralsız‚ üretken olmayan‚ fukara bir dilin‚ İngilizcenin egemenliğe girmiştir.”
”Dinimizi bile İngilizce öğrenir hale geldik”
Ciddi bir bilim dili olan Türkçe bir kenara itilmiş‚ yerine ilim dili olarak bazı üniversitelerde ve Anadolu liselerinde İngilizce olmuştur‚ diyen Tunca‚ ”Dinimiz bile İngilizce öğrenir hale gelinmiş‚ bu amaçla Anadolu İmam Hatip Liseleri eğitim öğretime açılmıştır. Maalesef‚ böyle bir uygulama dünyanın hiçbir ülkesinde‚ {sömürgeler hariç} yoktur. Atatürk ”Türk demek‚ Türkçe demektir. Ne mutlu Türk'üm diyene” demiştir. Bugün yanlış uygulamalarla Türklüğünden utanır hale gelen bir kısım insanımıza veya O'na önem vermeyen çocuklarımıza‚ Türkçeyi‚ Türk kültürünü unutturmamalı‚ teşvik ve ödüllendirmeliyiz. Sıkma‚ mintan sonra gömlek‚ tişört olmuştur. Sako‚ palto‚ kebe‚ pardesü‚ kaban olmuştur. Hiç kimse harım demiyor bahçeye.” dedi.
”Şaşıp kalıyorum”
Artık öyle kelimeler kullanıyoruz ki‚ şaşıp kalıyorum ve bunlar tamamen yabancı‚ yerlileri kapı dışarı edilmiş diyen Tunca sözlerini şöyle tamamladı. ”Ambulans‚ trend‚ erozyon‚ parlementer‚ kabine‚ medya‚ dizayn‚ kompanse‚ fasfood‚ servis‚ mail‚ termik‚ brifing‚ center‚ kompoze‚ kompozisyon‚ shopping center‚ market‚ star‚ süper‚ sosyal‚ sprey‚ deterjan‚ fuel oil‚ petrol‚ organize‚ provakasyon‚ bariyer‚ operatör‚ antik‚ pasif‚ galeri‚ spesiyel… Buna daha ekleyebileceğimiz günlük hayatımıza girmiş ve Türkçeleri söylenip kullanılmayan yüzlerce kelime dilimizden adeta kovulmuştur. Ne yazık ki bunların pek farkında bile değiliz. Yozlaşıyor‚ yabancılaşıyor‚ kimlik ve kişilik kaybediyor. Türklüğümüz‚ Türkçemiz kaybolmasın büyüsün isterseniz‚ lüften‚ okuduğumuz kitaplara‚ dinlediğiniz radyo kanalına‚ seyrettiğiniz televizyonlara‚ tiyatro oyunlarına‚ sokaktaki tabelalara‚ sırtınıza giydiğiniz ”tişört”‚ denen giysilere‚ markalara‚ levhalara‚ özellikle ”Evde‚ okulda‚ sokaktaki konuşmalarımıza dikkat edelim” Özellikle çocuk ve gençleri Türkçe'ye özendirelim. Bin yıldır Anadolu'da ayakta duran bu yüce milletin diline dil uzatmaya çalışarak‚ bizi yok etmeye çalışanlara izin vermeyelim. Bunun için önce ANNELERE sesleniyorum siz çok önemlisiniz.
Eğitimciler‚ sizde çok önemlisiniz. Türkçenin yücelip‚ gelişmesi için güzel Türkçemize sahip çıkalım.” Böylece Anadolu'da bin yıldır varız‚ binlerce yıl daha varolalım. Ne mutlu Türk'üm diyene.”
Kaynak: Türkcan