Bu sorular insan yaşamını pratik açıdan doğrudan değiştiriyor gibi görürse de, insanlar bu soruları sordu. Bunlara cevap aradı. Üstelik farklı coğrafyalarda, farklı zamanlarda, farklı insanlar bu sorulara birbirinden çok farklı cevaplar ürettiler.
Yunanca’da Phila yani “sevgi” ve Sophia yani “bilgi” (bilgelik) sözcüklerinden bugün kullandığımız felsefe sözcüğü türemiştir. İçerik olarak ise felsefe: insanı, yaşamı, evreni kısacası var olan her şeyi yalnızca biçim olarak değil, öz olarak da anlamak için yapılan, sistemli düzenli, birleştirici bir çalışmadır.
Ele aldıkları felsefi sorunlar benzer olmasına rağmen, filozoşar felsefe ile ilgili birçok tanımlar yapmışlardır. bu tanımlardan bazıları şunlardır.
Felsefi sorular herkesi ilgilendirmekle birlikte herkes filozof olamaz. Filozof herşeye merak ve hayret duygularıyla yönelir. Filozof varlığa bir yönüyle değil, bütün yönleriyle bakar. Sorulara akla dayanarak, tutarlı şekilde yanıtlar bulmaya çalışır.
Filizof esas, olarak; sistemli bir şekilde insan yaşamı ve genel olarak varlık hakkında parçaları değil bütünü araştı ran, özü, ilk nedenleri anlamak için sorular soran kişidir.
Filizof bu soruları sorarken akla ve mantık ilkelerine uygun cevaplar da üretmelidir. Fakat; öncelik varlığı anlamak için doğru soruları sormaktadır. Yani soru sormak önemli; ama bunun yanında akla ve mantığa uygun cevaplar bulunmak da gereklidir. Fakat her soru için farklı cevaplar gelebilir. Aynı zamanda her cevap yeni sorular da ortaya çıkarabilir. Dolayısıyla iki bin beş yüz yıllık felsefe tarihi dinamizmini kaybetmeden varlığını sürdürmektedir.
işte bu aradığım sorunun cevabı burdaymış. teşekkürler!
işime çok yaradı thanks
cok teşekkür ederiz s