Fiilimsiler
(Eylemsiler)
Fiillerden türemiş olmakla birlikte bir fiil gibi çekimlenemeyen olumlu, olumsuz şekilleri yapılabilen ve cümlede isim, sıfat, zarf gibi görevlerde kullanılan sözcüklerdir. Aslında fiil oldukları halde cümle içinde çekimli halde bulunmayan, fiile benzeyen, ama fiillerin görevini yapmayan kelimelere fiilimsi denir. Bir cümlede ne kadar fiilimsi varsa o kadar cümlecik vardır. Çünkü her fiilimsi bir yan cümlecik oluşturur. Çekimli fiilin bulunduğu gruptaki kelimeler temel cümleciği meydana getirirler. Üç grupta incelenir.
a. İsim – Fiil
Fiillere “-mak, -mek” , “-ma, -me”, “-ış, -iş, -uş, -üş” eklerinin getirilmesiyle yapılır. Fiil kök ve gövdelerine eklenen “-me, -mek, -iş” ekleri sonucu meydana gelirler. Fiillerin isim gibi kullanılabilen şekilleridir. İsim – fiiller; hem bir eylemin adı oldukları için isim, hem de özne, nesne, tümleç aldıkları için fiil olan kelimelerdir.
“O şimdi romanını bitirmekle meşguldür.”
“Size gelmeyi ben de çok istemiştim.”
“Onun yemek hazırlayışını gördün mü hiç?” cümlelerinde altı çizili sözler isim-fiildir. Bu ekleri benzer eklerle karıştırmamak gerekir.
“Sana, bir daha buraya gelme, demiştim.” cümlesinde altı çizili sözcükteki ek isim-fiil eki değil, olumsuzluk ekidir.
Bazı sözcükler aslında isim-fiil ekleriyle türediği halde, zamanla isimleşmiş, yani fiilimsi özelliğini kaybetmiş olabilir.
“Biraz ekmek alabilir miyim?”
“Bugün gelmediğini danışmadan öğrendim.”
“Derste yağış türlerini inceledik.” cümlelerinde altı çizili sözcükler isim-fiil değildir.
“Deneme sınavlarıyla bu öğrencileri denememiz doğru değil.” cümlesinde altı çizili birinci sözü “denememe” şeklinde kullanamayız; çünkü bu sözcük artık isimleşmiştir. Ancak altı çizili ikinci sözcük “denemememiz” şeklinde kullanılabilir; yani olumsuz yapılabilir, öyleyse fiil anlamı devam ediyor; yani bu isim-fiildir.
b. Sıfat – Fiil
Fiillere “-an, -ası, -mez, -ar, -dik, -ecek, -miş” eklerinin getirilmesiyle yapılır. Çoğu zaman sıfat görevinde kullanılır. Varlıkları niteledikleri için sofat, yan cümlecik kurdukları için de fiil sayılan kelimelerdir.
“Kışta açan çiçeklerin ömrü az olur.”
“Öpülesi elleri vardı analarımızın.”
“Senin ne bitmez çilen varmış böyle.”
“Buralarda bir akar çeşme yok galiba.”
“Size biraz bilinmedik fıkralar anlatayım.”
“Bana gazetemi getirecek biri yok mu burada?”
“Onda ne yakası açılmamış sözcükler vardır.” cümlelerinde altı çizili sözcükler sıfat-fiildir.
Sıfat-fiil eklerinden “-dik” ve “-ecek” ekleri çoğu zaman kendinden sonra iyelik eki alarak kullanılır.
“Çözdüğüm soruları niçin yeniden soruyorsun?”
“Gideceğin gün belli mi?” cümlelerinde altı çizili sıfat-fiiller iyelik eki almıştır.
Bu ekler aynı zamanda sıfatla hiç ilgisi olmayan kullanımlarda da görülür. Bu, daha çok dolaylı anlatımda karşımıza çıkar.
“Kitabımı sana verdiğimi unutmuşum.”
“Senin de bizimle geleceğini bilmiyorduk.” cümlelerinde sıfat-fiil ekleri sıfatla ilgisi olmayan bir kullanımda görülüyor.
Sıfat-fiiller niteledikleri isimler düştüğünde onların yerine geçebilir.
“Benden aldıklarını ne zaman geri göndereceksin?”
“Beni arayanların adreslerini almayı unutma.” cümlelerinde altı çizili sıfat-fiiller ismin yerine geçecek şekilde kullanılmıştır.
Kimi zaman sıfat-fiiller çekimli fiillerle karışabilir.
“Gideceğim bu şehirden artık.”
“Gideceğim herkes tarafından biliniyor.” cümlelerinde altı çizili sözcüklerin yazılışları aynıdır. Ancak birincisinde “Ben gideceğim” ifadesi olduğundan çekimli fiildir. İkincisinde ise “benim gideceğim” anlamında olduğundan, yani fiilin sonunda iyelik eki kullanıldığından fiil, sıfat-fiildir.
Elbette fiilden türeyip sıfat olan her sözcük de fiilimsi değildir.
“Yıkık duvarların resmini çektik.” cümlesinde altı çizili sözcük “yıkmak” fiilinden türemiştir. Ancak fiilimsi değildir. Çünkü fiilimsilerin fiil anlamı devam ettiğinden olumsuz şekilleri de kullanılabilir. Biz bu sözü “yıkmayık” şeklinde kullanamayız.
Aynı cümleyi biz;
“Yıkılmış duvarların resmini çektik.” şeklinde söyleseydik, bunu “yıkılmamış” şeklinde de ifade edebilirdik. Çünkü bu sözcük fiilimsidir.
c. Bağ-Fiil (zarf-fiil)
Fiillere, bağ-fiil eki dediğimiz eklerin getirilmesiyle yapılır; cümlede daima zarf olarak kullanılır. Birleşik bir cümlede iki cümleyi bağladıkları için bağlaç; özne, nesne, tümleç aldıkları için fiil sayılan kelimelerdir. Bağ fiillere “ulaç” da denir. Çekim ekleri almazlar. Cümlede zarf olarak kullanılırlar.
“Kapıyı açınca karşımda onu gördüm.”
“Soruları çözdükçe konuyu daha iyi anlıyorum.”
“Bize haber vermeden gitmeyin sakın.”
“Bu kağıdı müdüre imzalatıp geri getirin.”
“Televizyon seyrederken çoğu kez uyuyakalırdı.”
“Gezdiği yerleri anlata anlata bitiremiyordu.”
“Sınıfa girer girmez öğrencileri azarlamaya başladı.”
“Sadece kitap okuyarak bu kadar bilgi kazanılamaz.”
“Köyden ayrılalı yaklaşık on yıl oldu.”
“Ders çalışmaksızın sınavı kazanacağını mı sanıyorsun?” cümlelerinde altı çizili sözcükler bağ-fiildir. Görüldüğü gibi yüklemin durumunu ya da zamanını bildirerek onun zarfı olmuşlardır.
Bunlar arasında yapı bakımından diğerlerine benzemeyen bağfiil eki “-ken” ekidir.
Bu ek diğer fiilimsi eklerinin aksine kendinden önce bir çekim eki alarak kullanılır. Bunun nedeni “-ken” ekinin, ekfiilin bir bağ-fiil eki olmasındandır. Hatta bu özelliğinden dolayı isimleri bile zarf yapabilir.
“Ben çocukken burada yaşlı bir çınar ağacı vardı.” cümlesinde “-ken” eki “çocuk” ismini zarf yapmıştır. Elbette bu, bir fiilimsi değildir. Çünkü fiilimsiler fiillerden türeyen sözcüklerdir.
Bağ-fiil eklerinin diğer fiilimsi eklerinden önemli bir farkı vardır. Diğer fiilimsilerden sonra isim çekim ekleri kullanılabildiği halde bağ-fiillerden sonra hiçbir çekim eki kullanılamaz. Bazı bölgelerde “koşaraktan” gibi kullanımlar görülse de yazı dilinde böyle bir kullanım yoktur.
|» Sözcük Türleri Sayfasına Dön! « |
Not: İçerik, internetten alıntılanarak derlenmiştir…
Çok teşekkür ediyorum, çok güzel bir site ve inanın bana çok yardımcı oldunuz. Yazılma buradan çalıştım.
Gerçekten güzel bir site. Emegi geçen herkese çoook teşekürler.
Gerçekten çok güzel bir site yapmışsınız ellerinize sağlık. Diğer yorum yapan arkadaşlarla da tanışmak Türkçe hakkında yardımlaşmak isterim. Msnimi ekleyip ordan konuşmayı kabul ederseniz çok sevinirim. *******@hotmail.com
Yönetici Notu: E-posta adresi paylaşımı yasaktır.
Gerçekten çok güzel bir site çok yararlı olcağına inanıyorum şu anda yazılıma burdan çalışıyorum iyi not alırsam binlerce defa teşekkür edeceğim. Çok sağ olun bize zaten böyle siteler lazım.
güzel olmuş teşekkürler
Gerçekten çok süper, yarın yazılım var ve ben buradan çalışıyorum şu anda. Ellerinize sağlık. (:
Teşşekürlerimi sunuyorum. Yardımcı oldunuz, sınava biraz daha hazırlık yaptım.
Yarın sınavım var.Gerçekten çok yardımcı oldu.Çok teşekkürler.Ellerinize,emeğinize sağlık.
Bir sorum olacak. Diyelim ki bir soruda, bu cümlede kaç tane sıfat var diye sorulduğunda sıfatfiilleri de sıfat olarak sayacak mıyız?
Fatih,
Fiilimsiler, özünde “eylem” kökenli bir sözcüğün çeşitli eklerle “sıfat, zarf veya ad” durumuna gelmesiyle oluşurlar. Bir fiile sıfat fiil yapan eklerden biri geldiğinde, o fiil artık sıfat görevini üstlenir. Bunun için sıfat fiilleri de sıfat olarak saymak gerekir. Fakat şuna dikkat etmelisiniz: Sözcük sıfat fiil eklerini alıp, sıfat görevini üstlendiği hâlde bir adı nitelemiyorsa, bu durumda bu sözcük adlaşmış bir sıfat olabilir. Örneğin;
(1) Bize konuşan gençlik lazım.
(2) Öğretmen, konuşanları uyardı.
Birinci cümlede “konuşan” sözcüğü sıfat olarak sayılabilir; fakat ikinci cümlede nitelenen ad belli olmadığı için, bunu “adlaşmış sıfat” olarak kabul edebiliriz. Bu durumda ikinci cümledeki sıfat fiili, sıfat olarak saymamalıyız.
Esenlikle…
Gerçekten muhteşem bir site her zaman edebiyat olsun dil ve anlatım olsun her türlü ders alanında bana en çok yardımcı olan kaynak bu sitedir herhalde. Çok sağ olun hepinize teşekkürler.
Arkadaşlar bu konu çok kafa karıştırabilir. Filimsiler fiile benzeyen demektir. Ma ış mak eklerimiz fiilden isim yapan eklerdir.
Örneğin: Okumak güzel bir alışkanlıktır. Oku fiildir mak eki alarak fiilden isim olmuştur. Mak eki fiillere gelirdi artık isimlerede geliyor. Çünkü fiil iş oluş hareket bildirir ama okumak taki mak iş oluş hareket bildirmediği için fiilden isim olmuştur. Örneğin görüşmek için erken çıktı. Sözcüğün görmek fiil gör-üş-mek fiilden isim oldu çünkü ma ış mak ekleri kelimeleri fiilden isim yapan eklerdir ve bu eklerden iki tane almıştır.
Fiilimsiler bence Türkçe’nin en zor konularından biridir. Tavsiyem: Aynen burada yazdığı gibi örneklerle öğrenin. Aksi takdirde (yani kısaltmalar ve hatırlaması kolay cümlelerle) öğrenirseniz kafasın fazlasıyla karışıyor.
Bu yazları yayınlayana teskkur edyorum. Bu yazıda emeği geçen herkese tesekkur ediyorum.
Gerçekten çok güzel bir site. Çok beğendim. Bize sbs ve yazılılarda yardımı çok olacak. Ellerinize sağlık.
Bence gayet guzel bir site.
Ben alican. Bu site gerçekten güzel ben çok beğendim ama biraz daha kısa yazarsanız güzel olur eminim çok işime yarayacak. Bu sitenin oluşmasında emeği geçen herkese çok teşekkür ederim elinize sağlık.
Bence Türkçenin en zor konusu gibi hiç anlamıyorum ama site süper olmuş, ellerinize sağlık. Ödevimi yaptım sağ olun.
Gerçekten güzel bir site ama soruların nerede olduğunu bulamadım ama bu siteyi hazırlayanlara çoook tesekkür. =)
Merhaba dostlarım! Bu site cok güzel ama konular ile ilgili sorular koyarsanız çok berhudar oluruz. Saygılar bu siteyi hazırlayan arkadaşlerımıza…