Gagauzlarda İlk Yaz Bayramı – Nevruz
(Yrd.Doç.Dr. Tudora ARNAUT)
Başka Türk boylarında olduğu gibi, Gagauz Türkleri’nde sene iki kısma ayrılır. Birinci kısım “Hedrelez” veya “Hederlez” denilen, Hıdrellez’dir. O eski anlayış nisandan başlayıp, kasıma kadar devam eder ve ikinci kısım buradan başlar. Şimdi burada, Gagauzlar’da bu ayların nasıl adlandırıldıklarını vermek istiyoruz…
YıIbaşı “vasil” günü olan 1. Sonkanun (ocak)’dur. Bu aya “Büyük Ay” denir. Şubata, “GücükAy”, marta, “Baba”, nisana, “Çiçek Ay”, mayısa “Mayıs Ay” (veya kelebek), hazirana “Ay Petro”, temmuza “Ay İlya” (veya Orak Ayı), ağustosa “Panaya Orucu” / veya Harman ayı), eylüle “İstavros Ayı” İlkteşrin (ekim)’e “Kasım”, sonteşrin (kasim)’e “Canavar Yortuları”, İlkkanun (aralık)’a ise “Hristos orucu” (veya Kırım) denir.
Nevruz yaklaşırken, mart ayının başında, Gagauz kadınlar, sabahın erken saatlerinde, evlerinde esaslı bir temizliğe girişirler. Gagauz ağzında çokça kullanılan “mart içeri, pire dışarı” sözü, Gagauz kadınlarının bu temizlik harekatından kaynaklanmaktadır. Türk folklorunda da aynı söz kullanıldığına göre, Türkiye ile, Gagauzların yaşadıkları bölgelerde, birçok gelenek ve göreneklerin aynı olduğu somut bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Bu temizlik hareketinin çok büyük önemi vardır. Kadınlar temizlik yaparken, tabiidir ki evdeki pislikleri dışarıya atarlar. O esnada herhangi birisi orada bulunuyor ise, o kişinin hemen elbise ve ayakkabılarını silkeleyip temizlenmesi gerekmektedir. Aynı zamanda bir süre dışarıda dolaşması gerekir ki, pireler onun üzerine konup, tekrar eve girmesinler.
Bilindiği gibi Gagauz Türklerinin dini, Hıristiyanlığın Ortodoks mezhebidir. Dolayısıyla dini inançlara bağlı olarak Gagauzlar, Hıristiyanların bahar bayramı olan “İlkyaz Yortusu”nu da kutlamaktadırlar. Bu yortu, şubat ayının son Pazar günü yapıldığı için, buna “Aziz Lazar Günü” adı da verilmekte dir. O gün, kızlar aralarındaki küçük yaşta olanlardan birisini seçerek “İlkyaz Gelini” yaparlar. Başına çiçeklerden taç yaparlar. Bulgaristan da yaşayan Gagauzlar ise gelinin yüzünü bir peçe ile örterler. Kızlar ev ev gezerek, türkü söylerler; el-ele tutuşup hora oynarlar.Şayet kızlar çok küçük bir grup ise bu takdirde gelinin arkadaşlarından birisi hem türkü söyler, hem de eliyle gelini hafifçe silkeler. Türkü, o ikonoya karşı söylenir. Ev sahibi tatlı, yumurta, peynir vs. ile onları konuk eder.
Gagauzlar için Nevruz öncesinde yapılan hazırlıklar çok önemlidir. Mart ayının başlarında, küçük çocuklara ve genç kızlara kırmızı yün ipliğinden bilezikler örülüp, kollarınatakılır. Evlenme çağına gelen kızlar ise, turnaların gelişini bekleyerek, onların yuvalarına yün ipliği bırakarak “bu ipliği yuvanıza alın ,bizim çocuklarımız olacak,bizim için Allah’a dua edin”derler.
Küçük çocukların ve gençlerin, kış aylarında kuzulayan, nişanlanmış kuzuları vardır. Bu çocuklar veya gençler akşamdan hazırladıkları kırmızı ipliği ertesi sabah erken kalkıp, kuzularının boyunlarına takarlar. Eğer sürüde “Vakla Kuzu (Alaca Kuzu)” var ise, ona iki kat kırmızı iplik takılır ki nazar değmesin. Eğer o kış koç sürüden kesildiyse, onun çanını damda bir köseye asarlar. Mart başında mal sahibi genç kuzuların arasından bir koç tespit eder ve onun boynuna çanı asar. Sürüde koç olsa bile boynuzlu koç olacak kuzuya, küçük bir çan takılır. Bu inançlar sistemine uygunhareket etmeyen Gagauz kadınların işleri rast gitmeyeceğine onların hayvan otlatmaya gittiği sırada birden yağmur yağmaya başlayacağına inanılır Derler ki; “Bir Gagauz kadın hayvanlarını otlatmak için kıra gittiğinde yağmur, ardından kar yağmaya başlamış. Dokuz gün sonra, bir kürk giymiş olmasına rağmen kadınla beraber, her şey donmuş! Onun için kadınlar 1 Martta çalışmazlar.
Basarabya Gagauzlan o gün ateşte mısır patlatıp, buğday tanesi ve çekirdek kavururlar. Gençler o akşam toplantılar yaparak, maniler, atasözleri bilmeceler, atma, türküler söylerler”. Bunların hepsi ilkyazla ilgili olanlar folklor malzemeleridir.
Mart ayının ortalarında bir kap içindeki toprağa soğan, buğday veya çimen tohumu ekilir. Bunlar yeşerdiği zaman, yaz geldiğinin işareti olmaktadır. Bu gelenek Azeri Türklerinde de vardır. Azeriler buna “Semeni” adını vermektedirler ve doğrudan Nevruz‘la ilgili gelenektir.
Yine mart ayının başlarında mezarlık ziyaret edilerek , mezarların etrafındaki gereksiz, otlar temizlenir; yeni çiçekler ve fidanlar dikilerek, süslenir ve tamirat yapılırBu iş bittikten sonra mezarın yanı başına bir şişe su konulur, mum veya kandiller yakılır.
Baharın gelişi 9 Martta düzenlenen “Kırk Kaşık” veya “Kırk Ayoz” günü kutlanır. Buna “40 Kurbanlar (Martir) günü” denilir. Bu gün ne yapılsa, geleneğe göre bu kırk gün süreyle tekrarlanır. Kadınlar ekmeklerini dört parçaya ayırarak pişirirler ve pişen ekmeği komsularına üleştirirler. O gün de öğleye kadar mezarlığa gidilir; orada ölülerin veya Ayozların ruhları için ekmek dağıtılır, küçük yudumlarla kırk kere şarap içilir.
Bütün bunlar, 21 Mart’ta geniş biçimde kutlanacak olan İlkyaz yortusu yani Nevruz bayramı içindir.
İlkbahar bayramları, insanlar için, bayramların en önemlisi ve en değerlisidir. Türk toplumunun “İlkbahar bayramı” ya da “Nevruz” diye adlandırdığı bayram hakkında bilgi veren bütün kaynaklar, bu bayramın gerçek bir Türk bayramı olduğunda hemfikirdirler… Gagauzların İlkyaz Yortusu, Nevruz‘un ta kendisidir. Bir yandan Hristiyan dininin tesiri, öte yandan Gagauzların, çeşitli Hristiyan halklar arasında yaşamış olmaları sebebiyle, Nevruz adı, zamanla İlkyaz Yortusu’na dönüştürmüştür. Bu yortuya Gagauzlar çok önem vermektedirler. Öte yandan Gagauzlar, Nevruz ve Hidrellez geleneklerini birlikte değerlendirmiş ve yaşatmışlardır. Hatta Hıristiyan olmalarına rağmen, Islami bazı kavramları da dilleri ve gelenekleri arasına almışlardır.
Sonuç olarak diyebiliriz ki; Nevruz, bir Gagauz İlkyaz bayramıdır… Nevruz, gerçek anlamda bir Türk bayramıdır.
*Kaynak:Yrd.Doç.Dr. Tudora ARNAUT,TÜRKSOY Dergisi, Mayıs 2003
Not: İçerik, internetten alıntılanarak derlenmiştir…
Nevruz, Nevruz Nedir, Nevruz Bayramı, Nevruz Kutlamaları, 21 Mart Nevruz
Çok güzel yazı.