Güney azerbaycanlı Kardeşimizden
Türkçe Sitemi
Türkiye'de pek az kimsenin haberdar olduğu dış Türkler, birçok yazı ve paylaşımımızda belirttiğimiz üzere Türk Ulusu için vazgeçilmez ve yegane kurtuluş yoludur. Doğu Türkistan‘da Uygur TÜRKlerinin zalim – komünist Çin'e karşı verdikleri var olma savaşı; Güney Azerbaycan Türklerinin İran‘daki Farslaştırma çabalarına karşı koyuşu ve Kerkük'teki Türkmen kandaşlarımızın ABD'nin maşası – sömürgesi hâline gelen Irak'taki oyunlara müdahil olmadan TÜRKlüklerini koruma mücadeleleri gibi Türkiye dışında yaşayan Türk soylu toplulukların büyük sıkıntılar içinde olduğundan çoğu kişi habersiz yaşıyor…
Yukarıdaki videoda Güney Azerbaycan'da yaşayan bir TÜRK kızının anadili Türkçeyi korumak, onu koruyarak gelecek kuşaklara aktarmak için seslendirdiği Bahtiyar Vahapzade‘ye ait “Ana Dili” adlı güzel bir şiir bulunuyor. Bu küçük bozkurt balasının, Türkiye'nin herhangi bir şehrinde yaşayan Türk kızlarından daha bilinçli olduğunu görmemek mümkün müdür? Türkiye Türkleri olarak bizler çocuklarımıza bu kadar anadil bilinci ve sevgisi aşılayabiliyor muyuz?
Küçük kızın vurgularına dikkat ederseniz, şiirdeki sözleri ne kadar içten söylediğini, yüreğini resmen şiiriyle ortaya koyduğunu çok iyi anlayabilirsiniz. İşte Türkiye dışında yaşayan milyonlarca TÜRK'ün yüreği, Türklük değerlerine böylesine büyük bir sevgiyle atıyor. Çünkü hepimizin ortak paydası olan ve hiçbir zaman vazgeçemeyeceğimiz bir değer olarak mezara kadar bizimle gelecek olan Türklük çatısı altında yaşıyoruz. Çünkü hepimiz Türk'ün ortak dili olan Türkçeyi konuşuyor, milyonlarca kilometrelik bir alana yayılmış olsak da aynı Türk yaşayışı içinde, aynı sanat ve edebiyatı paylaşıyoruz.
Bu şiiri dinledikten sonra hâlâ Güney Azerbaycan‘da yaşayan 40 milyon TÜRK'ün yüreğindeki sızılı Türklük aşkını görmezden gelebilecek misiniz?
Tanrı TÜRK'ü korusun!
Orkun KUTLU
Yürekli Türk balasının okuduğu “Ana Dili” adlı Vahapzade şiirini aşağıya ekliyorum:
Ana Dili
Dil açanda ilk defa ‘ana' söylerik biz,
‘Ana dili' adlanır bizim ilk dersliyimiz.
İlk mahnımız laylanı anamız öz südüyle,
İçirir ruhumuza bu dilde gile-gile.Bu dil bizim ruhumuz, eşgimiz, canımızdır,
Bu dil birbirimizle ehdi-peymanımızdır.
Bu dil tanıtmış bize bu dünyada her şeyi,
Bu dil ecdadımızın bize goyup getdiyi,
En gıymetli mirasdır, onu gözlerimiz tek,
Goruyub, nesillere biz de hediyye verek.Bizim uca dağların sonsuz ezemetinden,
Yatağına sığmayan çayların hiddetinden,
Bu torpağdan, bu yerden,
Elin bağrından gopan yanığlı neğmelerden,
Güllerin renglerinden, çiçeklerin iyinden,
Mil düzünün, Muğanın sonsuz genişliyinden,
Ağ saçlı babaların aglından, kâmalından,
Düşmen üstüne cuman o gıratın nalından,
Gopan sesden yarandın.
Sen halgımın aldığı ilk nefesden yarandın.Ana dilim, sendedir halgın aglı, hikmeti,
Ereb oğlu Mecnunun derdi sende dil açmış.
Üreklere yol açan Füzulinin sen'eti,
Ey dilim, gudretinle dünyalara yol açmış.
Sende menim halgımın gahramanlığla dolu,
Tarihi verağlanır.Sende neçe min illik menim medeniyyetim,
Şan-şöhretim sahlanır.
Menim adım, sanımsan,
Namusum, vicdanımsan!
Milletlere halglara halgımızın adından,
Mehebbet destanları yaradıldı bu dilde.Bu dil tanıtmış bize bu dünyada her şeyi,
Bu dil ecdadımızın bize goyup getdiyi,
En gıymetli mirasdır, onu gözlerimiz tek,
Goruyub, nesillere biz de hediyye verek.