Seçim esnek olup ilgili alanları seçiniz, Örneğin ehliyet sınavı için branş olarak matematik seçmeyiniz :)
Sitenizi çok sevdim teşekkür ederim.Nasreddin Hocayı da eklerseniz sevinirim, herkese öneriyorum bu siteyi.
Site için diyecek bir şey yok çünkü muhteşem hazırlanmış. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.
Yavuz Bey,
Kusura bakmayın ama bir şey sormak istiyorum.Bu kadar gayret çok güzel, Türk kültürüne yaptığınız ve yapacağınız katkılara da peşinen teşekkür ediyorum.
Yüksek öğrenimimi Elazığ’da tamamladım. Elazığı çok iyi bilenlerdenim. Yirmi yıl geçmesine rağmen Gakkoşlara ve Elazığa muhabbetim, sevgim ve saygım tamdır. Bildiğim Elazığlılar genelde olaylara dar kesitleriyle bakmazlar. Siyasi düşüncelerinize saygı duyuyorum çoğuna da katılıyorum.Fakat; biraz da Necip Fazıl veya Cemil Meriç tarafından olaylara bakmak lazım. Evet; Nihal ATSIZ, Abdulhamit Han’a hakkını teslim edenlerdendir. Bu konuda hayırlarla anıyorum. Türklüğü veya Türkçülüğü tartışacak değilim.
Bir şiir Necip Fazıl rahmetliden:
”HASİS SARRAF KENDİNE BİR KESE DİKTİR;
MEZARDA GEÇER AKÇE NEYSE ONU BİRİKTİR ”
Olaylara biraz da kul gözüyle baksan, düşüncelerinin Allah katında da anlamı olsa olmaz mı? Bir de bu açıdan dene ve kendine acı. İnanıyorum ki düşüncelerinde halis bir Anadolu evladısın. Bir çok insana da örnek olabilecek çalışmalara imza koyabileceğine inanıyorum. Amacım tartışmak da değil. Senin gibi yüreği ve sevdası büyük olan bir vatan evladının, çalışmalarının karşılığını Allah katında da almasını istemem, bunları yazmaya yönlendirdi. Dilerim hangi konulara parmak bastığım anlaşılmıştır. Fazla söze ne hacet Allah yar ve yardımcın olsun.
Sayın Selami Bey,
Yorumunuz ve güzel dilekleriniz için teşekkür ederim. Beni, yalnızca burada yazdıklarım ölçüsünde tanıyabildiğiniz için, belki zihninizde yalnızca dünyevi işlerle uğraşan, maddeci bir kişi olarak tasavvur edilmiş olabilirim. Hâlbuki Tanrı’ya olan bağlılığım, diğer bütün çabalarımın temelinde yer alır.
Bunun bilincinde olduğum ve böylece yaşadığım için kendimi şanslı görüyorum. Kaldı ki Türkçülüğü, yalnızca Türk budununu yeniden diriltmek ve yüceltmek adına değil; Tanrı’nın sevgisini kazanma adına da benimsemiş bir TÜRK’üm.
Esenlikle kalın.
TTK.
Selam. İlk önce sizi tebrik ediyorum. Site çok güzel olmuş. Size bir sorum olacaktı. Bu bilgileri hangi kaynaktan aldınız? Söylerseniz sevinirim. Çünkü hoca bizden kaynak ismi de istiyor da ondan. Gönderirseniz çok sevinirim. Başarılarınızın devamını dilerim…
Bu site gerçekten çok yararlı.
Çok süper bir siteniz var. Çok teşekkür ederim yardımcı olduğunuz için.
Çok ayrımcı bir sitesiniz sadece iyi yorumları ediyorsunuz ama size kaç yorumumdan beri yağ çekiyorum bir türlü yazımı kabul etmeyip yorum panonuza koymuyorsunuz sizi dava ederek sitenizi kapattıracağım sakın hafife almayın.
Atatürkçüyüm ve öyle kalmaya devam edeceğim.Seni ÇOK SEVİYORUZ.
Çok süper bir siteniz var. Çok teşekkür ederim yardımcı olduğunuz için. 🙂
Tebrik ediyorum. Gerçekten güzel bir site.
Sayın Yavuz Tanyeri,
Ben Isparta’da görev yapan bir Türkçe öğretmeniyim. Ders kaynakları araştırırken sitenize girdim ve girdiğim anda birbirinden güzel sayfalar arasında kayboldum. Daha sonra ise sayfanızı sık kullanılanlara ekleyerek web sitenizin müptelası oldum.
Bir gün öğrencilerime sitenizi tanıtmak için tahtaya http://www.bilgicik.com yazdım ve sınıfa dönerek sitenizden bahsetmeye başladım. Öğrencilerin sitenizden haberdar olup olmadıklarını merak edip, siteye daha önceden girenlerin parmak kaldırmasını istedim. İnanın ki sınıfın yüzde 80’i sitenizi biliyor ve sıkça kullanıyormuş. Bu beni şaşırttı ve sitenizi geç keşfetmiş olduğum için beni utandırdı.
Yaptığınız ve yapacağınız bütün çalışmalar için size teşekkür ediyorum. Öğrenci ve öğretmenler için oluşturmuş olduğunuz bu bilgi hazinesini her yerde tanıtmak için elimden geleni yapacağım.
Çalışmalarınızda başarılar diliyorum.
Akın Birol
Keçiborlu/ISPARTA
Çok güzel bir site…
Ben Kaan. Bende sizin gibi Elazığlıyım.
Sayın Yavuz TANYERİ,
Öncelikle böyle bir site hazırladığınız için teşekkür ederim.Ben bir lise öğrencisiyim ve kanımın her danlası TÜRKLÜK ateşiyle kaynıyor.Böyle bir site kurarak TÜRK gençliğini bilinçlendirmeniz ve de ayrıca tarihine sahip çıkan gençliği buluşturduğunuz için tekrar teşekkür ederim.
Ayrıca böylesine güzel bir siteyi daha da zenginleştirip üyelerin birbirleriyle ve sizinle bilgi alış-verişinde bulunabileceği bağlantılar kurarsanız sevinirim.
Size tekrar teşekkür ediyor ve de sitenizi her ortam da tanıtmaya çalışcağımı bilmenizi istiyorum.
Efendim,
Kıymetli Şair Yavuz Bülent Bakiler’e göre “ulus” kelimesi Moğolca’dır. (-sal)(sel) ekleri de, Latince’dir. “Ulusal” kelimesini de, varın Siz hesabediniz. Bir ilim adamımış demiş ki: “Türkçe gibi amma Türkçe
olmayan kelimeler, uydurukçadır”. Bana göre “olanak” kelimesi de, bu kelimelerden bir tanesidir.
Rahatsız ettim; ne olur kusura bakmayınız. Allah’a Emanet Olunuz.
Tanrı Türk’ü Korusun.
Vehbi Okur
Sayın Vehbi Okur,
Ağelimizdeki birçok sayfada, benzer mesajlar vermeye çalışmışsınız. “Ulus, yanıt, olanak, sorun…” gibi sözcüklerin gerçek anlamda Türkçe olmadığını, bunların yerine daha “köklü” (?) olduğunu düşündüğünüz “millet, cevap, imkân, mesele…” gibi sözcüklerin kullanılması gerektiğine değinmişsiniz.
Düşüncenize saygı duyarım; fakat Türkçeleştirme çalışmalarını birkaç aydından ezberlediğiniz cümlelerle eleştirmeye çalıştığınızı belirtmek isterim. Türklük bilincine sahip gerçek TÜRKler olarak biz, Türkçenin her zaman özleştirilmesinden yanayız. Fakat bu özleştirme, kuşkusuz ki sizin anladığınız biçimde fosilleşmiş sözcükleri diriltmeyle veya dilimizdeki yabancı kökenli sözcükleri pervasızca kaldırıp atma ile olmamalıdır.
Peki Türkçeleştirme çalışmalarında nasıl bir yol izlenmelidir? Bir kere şunu düşünmek gerekir: Türkçenin tarihi gelişimi içinde, farklı dönemlerde farklı dillerin etkisi görülmektedir. TÜRKlerin islamı benimsemesiyle birlikte Arapça – Farsçadaki binlerce sözcüğün kutlu dilimizi istila etmesi veya Batılılaşma adı altında Fransızcadan binlerce sözcüğün dilimize sokulması anlamsız ve zararlı iki ayrı dönem olarak bu düşünceye örnektir.
Bir dilin öz sözcükleri, bir olayı, durumu, kavramı… karşılayabilecek kadar zenginse ve o dil toplumun yeni karşılaştığı bir kavram için yeni sözcükler yaratacak türetme gücüne sahipse, elin dilinden sözcük almanın anlamı nedir? Unutmamak gerekir ki TÜRK soylu bir kişi için, TÜRK budununun dil yaratma becerisiyle yarattığı bir sözcük; bir arabın, farsın veya nice yabancı milletin yarattığı bin sözcükten daha üstündür.
Türkçenin özleştirilmesi ile ilgili Yavuz Bülent Bakiler’in düşüncesine katılmıyorum. Çünkü biz “bilimsel” düşünüyor, sözcüklerin binlerce yıllık köklerine uzanarak yorum yapıyoruz. Ayrıca sizin Osmanlıca savunuculuğu yapmanıza da hiçbir anlam veremiyorum. Türkçeden soyutlanmış, yapay ve kirli bir dile bugün özlem duymak; mozaikçi düşüncenin sizi içine çektiği bir bataklıktır.
Titreyip özünüze dönmeniz dileğiyle.
Tanrı TÜRK’ü korusun!
Çok Kıymetli Kardeşim, Yavuz Tanyeri,
Böylesine güzel, sevimli ve faydalı bir site hazırladığınız çok teşekkür ederim. Allah, emeği
geçenlerden razı olsun.
Türkiye bazı konularda haklı olduğunu nasıl Dünya milletlerine anlatamadıysa, Türkçe mevzuunnda bazı
endişeler taşıyanlar da, fikirlerini, Türkçe endişelerini diğer kardeşlerimize anlatamamışlardır. Acı amma hakikat bu. Mesela, “us” kelimesi, elbette Türkçe’dir. Çocuklarımıza “uslu olun” diye ihtarda bulunuruz. Amma “akıl” kelimesi de dilimize aittir:”Akıllı, uslu ol” deriz; “aklını başına topla” deriz;”aklını peynir
ekmekle mi yedin”.. deriz. Şimdi “us” kelimesi var diye “akıl” kelimesini kullanmayalım mı?
Mesela “bilim sel” kelimesi.. Bu kullanılan ek, Latince’dir. Yavuz Bülent Bakiler Beğ böyle söylüyor. O bakımdan, sonu (-sal) ve (-sel) ekleriyle biten hiçbir kelimeyi kullanmıyorum. Bizim “ilmi” kelimemiz var,
bizim “ilim adamımız” var.. Bunları yüzlerce senedir kullanıyoruz; gayet de memnunuz.
Gelelim “yaşam” mevzuuna. Bizim “yaşamak” kelimemiz var; “yaşa” kelimemiz var; “yaşayış” kelmemiz var; bizim “hayat” kelimemiz var. “Yaşam”dan “Maşam”dan bize ne. Rahmetli Üstat Necip Fazıl Kısakürek, bir kıta’sında diyor ki:
“Ruhsal-parasal-soyut-boyut-YAŞAM-eğilim,
Ya bunlar Türkçe değil, yahut ben Türk değilim.
Oysa halis Türk benim, bunlar işgalcilerim,
Allah Türk’e acısın, yalnız bunu dilerim.”
Başınızı ağrıttım. Beni affediniz.
Allah’a Emanet Olunuz.
Tanrı Türk’ü Korusun.
Vehbi Okur
Emekli Yapımcı
TRT
Değerli meslektaşım, böyle güzel bir siteyi sanal âleme kazandırdığın için teşekkür ederim. Sitenden hem kendim faydalanıyorum, hem de faydalanmaları için öğrencilerime tavsiye ediyorum.
Allah senden razı olsun, yolun açık olsun.
A.Kurtalp
Adınızı, Yavuz Tanyeri olarak biliyordum. Yanlış hatırlamıyorsam, birkaç hafta önce Orkun KUTLU yerine Yavuz TANYERİ yazıyordu. Merakıma mazur görün, bu değişikliğin sebebi nedir? Esen kalın.
Tanrı, Türk’ü korusun; Turan eller var olsun!