Ülkemiz coğrafya yönünden zenginliği ile birçok ülkenin ilgisini çekmeyi yıllardır başarmaktadır. Doğal güzellikleri ve heyecan verici zenginlikleri ile tüm medeniyetin ilgi odağı halini almıştır. Türkiye'nin dört bir yanı doğa harikaları ile çevrilidir. Ülkemizde var olan görülmeye değer muhteşem zenginlikleri ile turistlerin ilgisini önemli derecede çekmektedir. Turistlerin ziyaretlerini gerçekleştirdiği hala hayattayken görmemize değecek muhteşem göllerimizi beraber inceleyelim mi?
Bitlis de yer alan bu göl, Nemrut Krater adını M.Ö 2100 yılında yaşamış Babil hükümdarı Nemrut'tan almıştır. Nemrut dağının patlaması ile meydana gelen Nemrut Krater gölü fazlasıyla büyük bir göldür. Nemrut Krater Gölünün en bilindik önemli özelliği ise, Türkiye'nin en büyük krater gölü olduğudur. Nemrut gölü kraterinin içerisinde beş göl bulunmaktadır. Bir diğer önemli özelliği ise Dünyanın ikinci en büyük krater gölü olarak bilinmesidir. Nemrut Gölü, Van Gölü nün batısında ,Bitlis/Tatvan , Ahlat Güroymak ilçeleri arasında yer almaktadır. Nemrut Gölünün bulunduğu coğrafyada başka bölgeler ait bitkilerin bir arada yetişmesi,göl seviyesinin hemen hemen sabit kalabilmesi, yağış ve buharlaşma dengesinin kurulmuş olması bu bölgenin mikro klimaya sahip olduğunun bir göstergesidir. Nemrut Gölünün diğer önemli özelliği ise, birici derecede sit alanı ünvanına sahip olmasıdır. Dışarıya herhangi bir akıntısı olmayan gölün içerisindeki Ilıca Gölünün, suyu sıcak olup kışın da donmama özelliğine sahiptir.Hem sıcak hem soğuk sular ile dolan gölü görmeye gelen turistlerin ilgisini, çekerek turizmi geliştirmek adına göl çevresine kayak pistleri,tesisler ve aktivite yerleri yapılmıştır. Nemruttaki patlama sonucu oluşan kraterin ağız genişliği 48 km2, taban genişliği 36 km2'dir. Deniz seviyesinde 2.247 m yükseklikte krater alanı içerisinde yer alan beş gölün ikisi büyük ev ikisi devamlı üçü mevsimliktir. Derinliği yaklaşık 100 m ve en derin noktası 155 metredir. Volkanik faaliyetlerin son izleri olarak göl çevresinde kaplıcalar ve sıcak sular mevcuttur. Kar ve kaynak suları ile beslenen Nemrut Gölünün suları soğuk,tatlı,berrak,renksiz,kokusuz ve içilen suyun lezzetinde olduğu yapılan analizlerle tespit edilmiştir. Nemrut kalderası tabanının batı tarafının yarısı göl ile çevrilidir. Bir de Nemrut Gölünde 1986 yılında az sayıda olan aynalı sazan balıkları, kısa sürede çoğalmış ve balıkçılık yapılabilecek kadar sayısında artış görülmüştür.
Van Gölü Türkiye'nin en büyük gölü olarak bilinir. Nemrut volkanik dağının patlaması sonucu ile oluşan Van Gölü bir set gölüdür. Bu bölgede yer alan tektonik çöküntü alanının önünün kapanması da volkanik dağının patlaması ile olmuştur. Van Gölü üzerinde dört ada yer almaktadır.Bitlis ili sınırları içerisinde yer alan Van Gölünün yüz ölçümü 3.713 km2'dir. Deniz eko sistemlerinden farklı bir sucul eko sisteme sahip olan gölün suları tuzlu ve sodalıdır. Tuz oranı %19, ph ise 9.8 dir. Ayrıca Van Gölü sadece Türkiye'nin değil Dünyanın da en büyük sodalı gölüdür. Suyunun sodalı ve tuzlu olması göl çevresindeki çeşitliliğin az olmasına sebeptir. Van Gölü, yüksek rakıma ve kış şartlarına rağmen donmayan bir göldür. Gölün su seviyesi iklim şartlarına göre değişik gösterip bir yükselip bir düşmektedir. Yine de ortalama deniz yüksekliği 1646 m, derinliği 171 m ve en derin yeri ise 451 metredir. Van Gölünün doğu tarafında dört ada bulunmaktadır demiştik. Bunlar; Akdamar, Çarpanak, Adır ve Kuş adalarıdır. Adalar turistik ve tarihi özelliklere sahiptir. Van Gölü ile alakalı bir de inanış vardır. Bu da van gölü canavarıdır. Ancak bu söylentinin bölgeye turist çekmek amaçlı söylenildiği düşünülmektedir. Yalnız, Van gölü canavarını gören insanlarında olduğu söylenmektedir.
Konya'nın Karapınar ilçesinde yer alan, Meke Krater Gölü adını, bulunduğu civarda yaşan kuşlardan almıştır. Sönmüş bir volkan kraterinin gaz patlaması sonucu tekrar su ile kaplanmasıyla oluşan ve ortasında adacıkların yer aldığı bir göldür. Karapınar Ereğli yolunun 7. km sapağındaki 20 km içeridedir. Gölün uzunluğu 800 m, genişliği 500 m, derinliği 12 metredir. Meke Krater gölünde en şiddetli yağmurları emecek özellikte volkanik kütlesi bulunmaktadır. Meke Krater Gölünün, yıllarca bozulmadan aynı kalmasının sebebi de yine volkanik kütleye sahip olmasıdır. Bir doğa harikası olan Meke Krater Gölü, Konya Havzasının sularının bilinçsiz tüketilmesi sonucu son zamanlarda göl suyunun kurumasına sebep olmuştur. Göçmen kuşlarının da Türkiye üzerinde mola verdiği nadir doğa harikalarımızdan biridir. Gölün yaz aylarında kurumaya yüz tutması sebebi ile mikro organizmalardan dolayı kırmızı bir renk halini almaktadır.
Ardahan ve Kars sınırları içerisinde yer alan Çıldır gölü, Doğu Anadolu'nun en büyük ikinci gölüdür. Alanı 123 km2 , deniz seviyesinden yüksekliği , en derin noktası ise 42 metre ve tektonik oluşumlu bir göldür. 1959 metre Çıldır gölünün çevresinde bitki örtüsü gelişmemiştir ama çevresindeki otlarla hayvan otlatılmaktadır. Gölün suyu çok tatlı olması sebebiyle birçok balık çeşidi bulunmaktadır ve bu sebeple Ardahan da balıkçılık önemli bir yer tutmaktadır. Yöre halkının çoğunluğu ekonomik gelir oluşturması sebebi ile balıkçılık ile uğraşmaktadır. Kışın gölün donması ile kalın bir buz tabakası oluşur ama bu buz tabakası halk tarafından kırılır balık tutmaya kış mevsiminde de devam edilir. Dört mevsim balık var olduğu için ekonomik açıdan balık önemli bir yere sahiptir. Var olan balıklarda zaman zaman azalmalar meydana gelmektedir. Bunun sebebi ise, halkın bilinçsiz bir şekilde avlanmalarıdır. Gölün çevresi ve sert bölge oluşu burada tarımın gelişmesine izin vermemiştir. Çıldır Gölü birçok pınar ve dere ile beslenmektedir. Çıldır gölü açısından bazı tehlikeler yer almaktadır. Bunlar;
Çıldır gölü çevresinde son yıllarda yapılan baskılar sonucu turistik tesisler inşa edilmeye başlanmıştır.
Halk arasında ‘Yedi Renkli Göl' olarak bilinen eğirdir gölünün, güneşin belirdiği zamanlarda üzerinde muhteşem renk yansımaları görülmektedir. yedi renkli böl olarak bilinmesinin sebebi tamda budur. Türkiye'nin en büyük ikinci tatlı su gölüdür. Eğirdir Gölü, halkın göz zevkine hitap ettiği kadar yaşamsal kaynaklarını da gidermektedir. Kentin su ihtiyacı bu gölden sağlanmaktadır. İşte bu özelliğinden gördüğümüz gibi de Eğirdir Gölü tam bir yaşam kaynağıdır. Dik kayalara ve düz sığ tabana sahiptir. Kıyı uzunluğu 150 km olan gölün, Kemer Boğazı kuzeyi Hoyran olarak, Güneyi ise Eğirdir bölümü olarak bilinmektedir. İnsanların su kullanıma bağlı olarak Gölün yüzeyi farklılık göstermektedir. Gölün bir özelliği de deniz ile bağlatılı olmasıdır. İçe suyu ,tarım gibi amaçlar ile kullanılmak üzere DSİ tarafında gölde pompaj istasyonları kurulmuştur. Gölün batı kesimindeki karstik yapıdaki düdenlerin bir kısmı kapatılmıştır.Gölde, Eğirdir'e karayolu ile bağlanmış iki adacık yer alır.Bunlar; Can ada ve yeşil adadır.
7 dönümlük bir alana sahip olan ada Eğirdir ile yeşil ada arasında yer alır. Yerleşim yeri yoktur ve piknik alanı olarak kullanılmaktadır. Atatürk'ün Eğirdir'i ziyareti sırasında bu ada 1 şubat 1933 tarihindeki belediye encümeni kararı ile kendisine hediye edilmiş ancak vefatı üzerine mirasçılarına oradan tekrar Eğirdir Belediyesine devredilmiştir.
Eğirdir'in en güzel turizm bölgesidir. Aya Stefanos Kilisesi bu ada da yer almaktadır. Turistlere hizmet veren balık lokantaları ve pansiyonculuğu gelişmiştir.
Çevresi çam ve kayın ağaçları ile çevrili olan Abant Gölü doğayla iç içe bir göldür. Doğal güzelliği ile var olan Abant gölü baharın gelmesi ile nilüferlerle kaplanır. İşte bu güzelliklerine istinaden yılın her mevsimi ziyaret için insanlar akın etmektedir. İlkbaharda ziyaret edildiğinde, çam ve kayın ağaçları ile çevrilmiş gölün üzerinde, harika kokulu nilüfer çiçekleri ile karşılaşılması kaçınılmaz olacaktır. Son yıllarda göl çevresinde yol genişletme amaçlı çalışmalar yapılmaktadır. Batı Karadeniz bölümü dağlarının ikinci yarısını oluşturur. Abant ve Keremali dağalrı üzerinde yer alan Abant Gölü çevresinde 1400-1700 metrelere varan tepeler mevcuttur. Gölden çıkan fazla sular ise Abant Deresi ile Bolu Çayına dökülmektedir. Göl, özellikle kar ve yağmur suları beslenmektedir. Çevrede, yaban domuzu, tavşan, karaca, ayı, tilki, yaban ördeği, keklik ve yaban güvercini yaşamaktadır. Göl çevresi Köknar, çam, meşe, kayın, gürgen, kestane, yabani meyve ağaçları zengin bir bitki örtüsü oluşturur. Abant gölü kış aylarındaki hızlı hava soğumaları nedeni ile kıyıdan başlayarak tamamen donmaktadır.
Toros dağları içerisinde yer alan Salda Gölü, Türkiye'nin en temiz ve en derin gölüdür. Krater göz özelliği bulunan Salda Gölü Yeşilova ilçesine bağlıdır.Ayna gibi parlak görüntüye sahip olan Salda Gölünde her yıl ziyaretçi akını yaşanır.
Yılın her mevsiminde ziyaretçi akınına uğrayan tuz gölü, yerli turistlerin olduğu gibi yabancı turistlerinde büyük ilgi odağı halini almıştır.Göl, İç Anadolu Bölgesinde Ankara, Konya ve Aksaray illerinin sınırının kesiştiği yerde yer alır. Tuz Gölü kar üzerinde yürüme hissi veren ve her adımda içini titretecek kadar muhteşem manzaraya sahiptir. Güneş batarken kızıl rengine bürünür ve tuz gölünün beyazlığı ile şaheser bir görüntüye sebep olurlar. Fotoğrafçılar en güzel karelerini tuz gölü üzerinde yakalamıştır. Türkiye'nin tuz ihtiyacının %40 ı tuz gölünden elde edilir. Tuz gölünde tuz, meteorolojik suların yeraltına süzülerek daha önce oluşmuş tuz domlarını eritip, tektonik hatlar boyunca yüzeye taşımasıyla oluşmaktadır. Türkiye'nin ikinci büyük gölüdür.
Sonbahar denildiğinde aklımıza gelecek tek şey Yedi göller dir. Sonbahar ile bağdaşmış olan göl benzersiz güzelliği ile insanları cezbetmektedir. Yedigöllerin üzerinde sonbaharın kızıllığı ve sarılığını görmek insana büyük zevk vermektedir. Yazın çok sıcak havasından kurtulmak istediğinizde ilk aklınıza gelecek yer Yedigöller dir.
Doğa manzarası ile meşhur olan Karagöl, yeşillikleri ve ormanları ile görülmeye değer özelliklere sahiptir. Artvin'in o eşsiz manzarasını Karagöl üzerinde görmeniz mümkündür. Birçok çeşit balığın bulunduğu Karagöl, görülmeye değer manzarası ile bir sanat eseri görünümü vermektedir. Gezilecek görülecek yerlerin başında gelir ve fotoğraf tutkunu olan kişilerde etki bırakacak güzelliği yansıtmaktadır.Artvin2in Şavşat ilçesine yarım saat mesafede yer alır. Karagöl çevresindeki dağlara da ismini vermektedir.