Bireyin dış çevreden rahatsız olduğu herhangi bir olaya karşı tepki vermesi strestir. Stres, insan ve çevreyle arasındaki etkileşimi içeren ve kişinin çevreye uyumunu sağlayan bir süreçtir. Vücudun normal sürecini etkileyen, psikolojik dengesini bozan durumlarda bireyin gösterdiği tepki, sıkıntı, zorluktur.
Bir çoğumuzun hayatında zaman zaman yer alan doğal bir süreç olan stres, hayatın bir parçası haline gelmiştir. Stressiz bir hayat düşünülemez. Hayatımızın her anında aile, akraba, okul, iş gibi etkenlerle daima iç içe etkileşim halinde oluruz. Tabi bu durumdan etkilenmemek stres tepkisi vermemek de mümkün değildir.
Bir birey belirli ölçüleri ve sınırları aşıldıktan sonra bu etkileşimlerden olumsuz şekilde etkilenir ve haliyle tepki verir. Strese ,
gibi nedenler de yol açabilir. Tamda bu noktada kişinin stresi nasıl algıladığı ve nasıl değerlendirdiği devreye giriyor. Bu aşamada birey stres verici olayları,
olarak algılayıp böyle değerlendirebilir. Değerlendirme sonucunda yaşadığı strese karşı tepki verip vermeyeceği belirlenir. Böyle bir aşamada birey stresle mücadele etmenin yollarını da arayabilir. Stresten kaçabilir, direk harekete de geçebilir ya da hiçbir şey yapmayabilir. Stresle baş başa kalan bir kişinin,
çok önemlidir.
Virüsten dolayı hasta olma ve hastalık belirtileri gösterme durumunu etkileyen en önemli faktörlerinden biridir stres. Evet stres hastalığa yol açıyor. Bir kişi uzun süre strese maruz kaldığı zaman,
ve bu nedenle bazı hastalıklara karşı açık hale gelir. Vücut direncinin düşmesiyle çeşitli enfeksiyonlara mücadele edemez hale gelir. Stresin, fizyolojik değişimlerin olduğu dönem bazı hastalıkların meydana gelmesine zemin hazırladığı vücudu hastalığa yatkın hale getirdiği belirlenmiştir. Kalp-damar hastalıkları yönünden kişiyi oldukça fazla etkileyen stres, öfke atakları sonrasında, kalp hızı ve kan basıncındaki ani değişimler yaşanması kalp krizi görülme olasılığını artırıyor.
Stres yaşayan bir bireyin sağlıkla ilgili bir takım değişiklikler yaşaması da bu sebepten oluyor. Örnek verecek olursak,
gibi değişen davranışlar söz konusu olur. Stres anında vücut stres hormonu salgılar ve kan şekerinin dengesi bozulur bu durumda pankreasa daha fazla yük biner. Uzayan bir stres döneminde kas ve kemik kaybı da yaşanması söz konusudur.
Bazı bireyler stresli oldukları dönemde,
gibi davranışlar sergileyebilir. Stresle mücadele edemeyen bir kişi de psikiyatrik hastalık, dikkat ve konsantrasyon güçlükleri yaşanır. Stres dönemi uzun sürerse panik atak ve depresyon gibi rahatsızlıkların çıkması da söz konusudur. Bütün bunlardan yaşanan stresin her bireyde bir hastalığa yol açacağı kanısına varamayız.
Bazı insanlar diğerlerine göre stres yaşadığı anlarda daha güçlü bir fizyolojik tepki verirler. İki farklı kişinin aynı stresi yaşaması anında bile algılanan stres düzeyi farklıdır. Biri stresi olumlu algılarken, diğeri tehlike olarak algılar. Kısacası stresi yorumlama,
gibi etkenler stresin hastalığa yatkın olup olmadığını belirliyor.