…Hazır (Kısa) Cevaplar…
(2)
AKŞAM YEMEĞİ
Yahya Kemâl, dostlarından birine:
– Bu akşam yemeği benimle yer misin? Diye sorunca, arkadaşı:
– Hay hay! Der. Çok memnun olurum. Hiçbir mazeretim yok!
Yahya Kemal gülümseyerek karşılık verir:
– İyi öyleyse, bu akşam size geliyorum.
HAKLI ÖLÜM
Sokrat ölüme mahkum edildiğinde, eşi:
– Haksız yere öldürüyorsunuz, diye ağlamaya başlayınca,
Sokrat:
– Ne yani, demiş. Bir de haklı yere mi öldürseydim?
HZ. ADEMİN MİRASI
Fatih Sultan Mehmet, adamları ile gezerken, yanına sokulan dilenciye bir altın vermiş. Dilenci parayı alınca:
– Aman Sultanım, demiş. Koskoca bir padişah, kardeşine bu kadar para verir mi?
Fatih Sultan Mehmet, nereden kardeş olduğunu sorunca, dilenci:
– İkimiz de Hazreti Ademin çocukları değil miyiz? demiş. Elbette kardeşiz.
Sultan Fatih:
– Bu keşfini sakın başkasına söyleme, diye gülümsemiş. Diğer kardeşlerimiz de pay isterse, sana zırnık bile düşmez.
GÖNLÜMÜ FETHETTİĞİ İÇİN
Fatihe sorarlar:
– İstanbulu niçin fethettin?
Cevap verir:
– Önce o benim gönlümü fethettiği için!
DÜŞMANIN CANI
Şair Nefi bir toplantıda konuşurken, düşmanlarından biri içeri girmiş, fakat herkese selam verdiği halde kendisine:
– Merhaba canım! demiş.
Nefi durur mu? Hemen cevabı yapıştırmış:
– Derhal çıkıyorum.
DÜNYANIN YÜZÜ
Hastalıktan ötürü gözleri kapanmış olan bir adam, halk şairi Seyraniye:
– Bende dünyayı görecek göz mü kaldı? diye şikayette bulununca, söz eri Seyrani:
– Hiç üzülme dostum demiş. Zaten dünyaya da bakılacak surat kalmadı.
BRAVO!..
Genç bir şair, saçma sapan şiirlerini Victor Hugoya okuduktan sonra:
– Üstad, diye sormuş. Şiirlerimi nasıl buldunuz?
Victor Hugo:
– Vezinsiz, kafiyesiz ve manasız bir şey yazmak istemiş ve tam muvaffak olmuşsunuz, demiş. Bravo doğrusu.
Sokrat Ölüme mahkum edildiğinde, eşi:
– Haksız yere öldürülüyorsun, diye ağlamaya başlayınca, Sokrat:
– Ne yani, demiş. Birde haklı yere mi öldürülseydim!
Sultan Alparslan 27 bin askeriyle Bizans topraklarında ilerlerken, keşfe gönderdiği askerlerden biri huzuruna gelip telaşla:
– 300 bin kişilik düşman ordusu bize doğru yaklaşıyor, der.
Alparslan hiç önemsemeyerek şöyle der:
– Biz de onlara yaklaşıyoruz.
Bir filozofa sormuşlar: Şansa inanırmısınız?
Filozof: Evet, yoksa sevmediğim insanların başarısını neyle açıklardım.
Yavuz Sultan Selim, birçok Osmanlı padişahı gibi sefere çıkacağı yerleri gizli tutarmış. Bir sefer hazırlığında, vezirlerinden biri ısrarla seferin yapılacağı ülkeyi sorunca, Yavuz ona:
– Sen sır saklamayı bilir misin? diye sormuş. Vezir:
– Evet hünkarım, bilirim dediğinde, Yavuz cevabı yapıştırmış:
– Ben de bilirim.
Bu bölüm çok güzel ve bana göre faydalı.Sizi tebrik ederim.
çok güzel bir site tebrikler……..