HÜMANİZM (14–15. yüzyıl)
Orta çağ boyunca Avrupa’da Hristiyanlığın etkisi görülür.Kiliselerin baskısı ile belirlenen kuralların dışına çıkılmamıştır. İnsana yönelik düşünce ortadan kalkmış gibidir.Kilisenin insanı baskı altına alması, sanatçıları insan konusu üzerinde yazmaya yöneltti.Böylece hümanistlerin ortaya çıkması için gerekli koşullar oluşmaya başladı. 14. yüzyıla doğru İtalya’da bazı aydınlar ve sanatçılar eski Yunan ve Latin edebiyatının ürünlerini okumaya yönelince toplumdaki çeşitli gerçekler öğrenilmiş oldu.Böylece Yunan ve Latin edebiyatını örnek alan ve “İdeal insan” arayışına giren sanatçılar yetişmeye başladı. Bu sanatçılara, Latince “hümanistos (insanlık) sözünden esinlenen “hümanist”; insanın duygusal ve fiziksel yapısını ölçü alan düşünüş biçimine de “hümanizm” dendi.İnsan sevgisini temel alan sanatçılar hümanist; bu yolda oluşturulan düşünce akımı hümanizmdir. Hümanistler kilise kurallarını bir tarafa bıkarıp artık kendi prensipleri doğrultusunda hareket etmeye başladılar. Öncelikle kendi dillerini, kültür ve sanat dili olarak kullandılar sonrasında bu dili geliştirdiler.
İlk hümanistler olarak bilinen sanatçılar:(Dante, Petrarca, Boccacio) kendilerinden sonra gelenleri etkilediler, din kavramının önüne ulus kavramını geçirdiler.