İki Gelinin Anıları
(Balzac)
KİTABIN ADI : İki Gelinin Anıları
KİTABIN YAZARI : Balzac / Çeviren : Metin İLKİN
YAYINEVİ VE ADRESİ : ODA Yayınları / İSTANBUL
BASIM TARİHİ : Nisan 1996
KİTABIN YAYIM MAKSADI
1789 Fransız devrimi sonrası insan ve toplum ilişkilerinin aydınlatılması,
KİTABIN ÖZETİ
Louise manastırdan yeni çıkmıştı. Sevincinden uçuyordu. Ailesi tarafından zorla manastıra yerleştirildiğinden bu yana o cehennemden kurtulmaya çalışıyordu. Her ne kadar manastır halasına ait olsa da sonuçta yapayalnızdı ve eline geçen ilk fırsatta bu manastırdan kurtulacağını düşünüyordu. Bu tür girişimleri halasının gözünden de kaçmamıştı. Her ne kadar manastır dış dünyanın kötülüklerine karşı bir kalkan görevi görse de halası onun istemeyerek burada kalmasına gönlü razı gelmiyordu. Sonunda olanlar oldu ve halası daha fazla dayanamayıp Louise’in anne babasını ikna etti. Artık Louise özgürdü, istediğini yapabilirdi ama dikkatli olmalıydı; ne de olsa özgürlüğünü yeni kazanmıştı. Anne ve babasının onu karşılaması da hayli ilginç oldu.
Ailesi ona çok sıcak davranmıştı. O da bunları boşa çıkarmayacak şekilde karşılık veriyordu. Aslında, ailesinin hareketlerinin yapmacık olduğunu görüyor fakat aldırmıyordu. Çünkü yeni kazanmış olduğu özgürlüğünün onlara ters düşerek elinden gitmesinin istemiyordu. Zaman içinde Paris’in büyüsüne kapıldı. Sürekli balolardan balolara koşuyordu. Ne de olsa aradaki farkı kapatmalıydı. Louise her ne kadar güzel bir kadın olsa da annesi onu gölgeliyor gibiydi. Otuzbeş yaşındaki bir kadın için hala çekici ve göz kamaştırıcıydı. Bir akşam odasında otururken kapısı çalındı ve içeri babası girdi. Çok şaşırmıştı. Babası yıllardır aynı evde olmalarına rağmen hiç yanına gelmemişti. Zaten Louise’in en büyük moral ve sevgi kaynağı bir süre önce ölen büyükannesiydi.Yüz Temel Eser Özetleri, Kitap Özetleri, Roman Özetleri, Yüz Temel Eser, Özet
Büyükannesi bir zamanlar Paris’in en güzel kadınlarından biriydi. Aslında Louise’ye göre yaşlılığında dahi hala çok güzel bir kadındı. Louise hep ona özenir ve onun gibi olmaya çalışırdı. Büyükannesi öldüğü sırada Louise manastrıdaydı ve çok üzülmüştü. Büyükannesi ona oldukça yüklü bir miras bırakmıştı ama şu ana kadar kimse ona bundan bahsetmemişti. Babası bu yüzden gelmişti. Geliş nedenini açıkladığında Louise üzülmüştü. Çünkü babasının kendisine biraz olsun ilgi göstereceğini ummuştu. Buna ihtiyacı vardı. Bu güne kadar ailesi ona hiç ilgi göstermemişti ve o da hep bunun özlemini duyuyordu. Fakat gene umduğunu bulamamıştı. Babası hemen konuya girdi. Kendisine bırakılan mirasın devlet tahviline yatırıldığını ve faizinin ise gene hesabına yatırılıp değerlendirildiğini açıkladı. Ancak bu parayı kullanmasına bir süre daha izin verilmiyordu. Daha sonraki bir zamanda Louise’in evlilik konusu gündeme geldi, fakat o evlenmek istemiyordu.
Bunun için de elinden geldiğince kararında inat ediyordu. Ancak ailesi ona bir öneri sundu ve o da bunu kabul etmek zorunda kaldı. Anlaşılacağı üzere tekrar manastır konusu gündeme geldi. Evlilik hazırlıkları başlamış ve olağanca hızıyla sürüyordu. Evleneceği adam ise her şeyin farkındaydı ancak Louise’i seviyordu. Bu karşılıksız bir sevgi olsa bile. Louise hayatından memnunmuş gibi görünüyordu ama kocasının artık dayanacak gücü kalmamıştı. Bu karşılıksız sevgiden bıkmıştı. Evlilik çatırdamaya başlamıştı. Yavaş yavaş kavgalar baş göstermeye başladı. Louise’in de dayanacak gücü kalmamıştı. Artık bu evliliğin bitmesi gerekiyordu. Ne de olsa aile baskısı da kalmamıştı. Onu kim tutabilirdi ki? Sonunda beklenen son geldi ve boşandılar. Her iki taraf ta kendi yaşamını kurdu.
Louise bütün malını mülkünü satıp devlet tahvili aldı. Bu iyi bir yatırımdı, çünkü Louise bu sayede normal aylık kazancının iki katını kazanıyordu. Bu kadar hareketli bir yaşamdan sonra huzurlu bir insan olarak yaşamaya başladı. Fakat bu kez de ölüm bütün soğukluğuyla çevresini sardı. Yakalandığı amansız hastalıktan kurtulamayarak yaşama gözlerini yumdu.
Elimizde bulunan kitap, Louise’nin ailevi baskılar yüzünden istemediği halde manastıra kapatılmasını, manastırdan kurtulduktan sonra evliliğe doğru sürüklenişini ve boşandıktan sonra ise rahat ve huzurlu bir yaşam yakalayamadan hayattan ayrılışını anlatmaktadır.
|» Roman Özetleri Sayfasına Dön! « |
Not: İçerik, internetten alıntılanarak derlenmiştir…
Nasıl olur da bu roman için hiçbir yorum yapmazsınız?
Çünkü kitabın özeti o kadar güzel anlatılmamış. Yani normal hayatta da bu olaylar yaşanır. Aile baskısı herkeste vardır. Keşke yazar daha değişik konuları ele alsaymış.
Kitabın özeti cok kötü yapılmış. Sırf louise’den bahsedilmiş,halbuki onun en yakın arkadaşından da söz edilmesi gerekirdi. Mektuplaşmalarından ,ispanyol hocasından felan hiç bir şey yok. Sacma buldum kitabın özetini.
Zaten kitapın kendisi varken özeti niye okunuyor ki? (ben merakdan bakmıştım)
Bu romanı okuduğunda nalmak önemli ve gayet güzel gerçek hayatdada olabilir bişekimine göre sıradan olabilir ama konuya hakim olunursa çok güzel anlamlar çıkabiliyor…
Saçmalık bu özeti kim yazdıysa saçmalamış olaylar öyle gelişmiyor bu romanda evlenen iki genç kız var romanın adından da belli zaten iki yeni gelinin anıları ve lois hiçbir zaman boşanmıyor ilkinde kocası ölüyor ikincisinde kendisi intihar ediyor ,bu roman esasen biri aşk evliliği yapan biri mantık evliliği yapan iki manastır arkadaşının hayatını anlatıyor.
Özetle kitabın adı arasında hiçbir alaka göremedim.