İslam Kültür Uygarlığı
1.Devlet Yönetimi
- Hicret olayı ile Medine'de devletin temeli atılmıştı. Hz. Muhammed, Müslümanların hem dinî hem siyasi hem de askerî işlerinin sorumlusuydu.
- Dört Halife Dönemi'nde halifeler, Müslümanların ileri gelenlerince seçilerek göreve başlamışlardı. (Cumhuriyet Dönemi)
- Hz. Ömer zamanında devletin ilk yönetim örgütü kuruldu. Ele geçirilen ülkeler idari yönden büyük illere ayrıldı. Hz. Ömer ilk devlet hazinesini (Beytü'l-mâl) kurdu ve başına hazinedar unvanıyla bir görevli getirdi.
- Emeviler döneminde halifelik babadan oğula geçen bir saltanat şekline dönüştü. Devletin gelir ve giderlerine bakmakla görevli Divanülharaç, resmi yazışmaları yapmakla görevli Divanülhatem adıyla divanlar kuruldu.
- Abbasiler Dönemi'nde, halifeliğin saltanat şeklindeki uygulaması devam etti. Halifeye devlet işlerinde yardımcı olmak üzere vezirlik makamı kuruldu.
Divanülceyş: Askerlik işleriyle ilgilenirdi.
Divanülmezalim: Kadılardan ve devlet görevlilerinden şikâyetçi olanların davalarına bakardı.
Divanüldarp: Devletin para basma işlerini yürütürdü.
D ivanülberid: Posta işlerine bakardı.
2. Ordu
- Hz. Muhammed zamanında örgütlü bir ordu yoktu. Eli silah tutan bütün Müslümanlar savaşa katılırdı.
- Dört Halife Dönemi'nde sınırların gelişmesi örgütlü bir ordu kurulmasını gerektirdi.
- ilk ordu Hz. Ömer zamanında düzenlendi ve devamlı ordugâhlar kuruldu. Yine bu dönemde askerî ve idari bir kurum olarak ikta sistemi oluşturuldu.
- ikta, devlete ait bazı toprakların gelirinin, hizmet ve maaşlarına karşılık olmak üzere asker ve sivil yöneticilere bırakılmasıydı.
- ilk İslam donanması, Hz. Osman zamanında Şam valisi olan Muaviye tarafından kuruldu.
3. Sosyal ve Ekonomik Hayat
- İslamiyet, bütün Müslümanları eşit ve kardeş kabul etmesine rağmen, Emeviler Arap milliyetçiliği yaparak kendilerini diğer Müslümanlardan üstün gördüler. Arap olmayan Müslümanlara mevali deniyordu. (İranlIlar, Mısırlılar, Berberiler ve Türkler gibi) Başta Türkler olmak üzere İslamiyet'e yeni giren ve Arap olmayan halklar, kendilerinin mevali konumunda görülmesinden hoşnut değildi.
- Emevilerin Arap olmayan herkesi Müslüman olsun veya olmasın küçümsemesi, onları köle (mevali) olarak görmesi, onlardan ağır vergiler alması, bu devletin yıkılışındaki en önemli nedenlerden biri olmuştur.
- Abbasilerin yönetime gelmesiyle mevalilerin durumu değişti. Müslüman olmak koşuluyla her ulustan kişiler, önemli görevlere gelmeye başladılar. Önce İranlılar, daha sonra Türkler, sivil ve askerî görevlere getirildiler.
- Yün, pamuk, keten, ipek gibi dokuma sanayinin hammaddeleri oldukça boldu. Horasan ve Maveraünnehir'de halı; Irak, Mısır ve ispanya'da pamuklu dokuma sanayisi gelişmişti. Ayrıca çeşitli bölgelerde dokunan ipekli kumaşlar, dünyanın her yanında pazara bulmaktaydı.
- İlk İslam altın ve gümüş parası, Emevi halifesi Abdülmelik (685-705) zamanında basıldı. Altın paraya dinar, gümüş paraya dirhem denirdi.
- Müslüman toplumda ekonomik hayat Abbasiler Döneminde gelişme gösterdi. Devletin tüm gelirleri Beytülmal denilen devlet hazinesinde toplanırdı. Hazinenin başlıca gelir kaynakları şunlardı:
- Öşür: Müslümanlardan alınan, onda bir oranındaki toprak vergisi idi.
Haraç ve Cizye: Müslüman olmayanlardan alınan toprak vergisine haraç, sağlıklı gayrimüslim erkeklerden,askerlik görevi karşılığı alınan vergiye de cizye denirdi.
Zekât: Zengin Müslümanlardan mallarının kırkta birinin alınıp fakirlere verilmesidir.
Ganimet: Savaşlarda elde edilen ganimetin beşte biri hazineye aitti.
Diğer Gelirler: Maden, orman, otlak, tuzla gelirleri ile yabancı tüccarlardan alınan vergiler, yabancı devletlerin gönderdikleri vergi ve hediyeler de devletin önemli gelirleri arasında yer alırdı.
- Arapça, fetihler sonucunda geniş alanlara yayılıp İslam dünyasında kullanılır duruma geldi.
- Emevi halifesi Abdülmelik zamanında Arapça resmî dil olarak kabul edildi.
ÖRNEK: Emevi hükümdarlarından Abdülmelik zamanına kadar, İslam ülkelerinde resmi yazışmalar o ülkenin diliyle yapılırdı. Abdülmelik bütün İslam ülkelerinde resmî dilin Arapça olmasını istemiştir.
Abdülmelik'in bu tutum onun,
I. Arapça'nın İslam ülkelerine yayılması,
II. Arapça dışındaki dillerin kullanım alanının daralması,
III. Arapların toplumda ayrıcalıklı hâle gelmesinin önlenmesi
durumlar>ndan hangilerine ortam hazırladığı savunulabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III
2006 ÖSS
ÇÖZÜM: Abdülmelik'in bu davranışı Arapçanın İslam ülkelerinde yayılmasına, Arapça dışındaki dillerin kullanım alanının daralmasına neden olmuştur.
Yanıt D
- Emeviler döneminde şiir yeniden önem kazandı. Bu dönemde yetişen şairlerden Cemil, ilk Leyla ve Mecnun mesnevisini yazdı. X. Yüzyılda el-Cahşiyari Hindistan kaynaklı bir kitabına yöresel hikâyeleri de ekleyip “Binbir Gece Masalları”nı oluşturdu.
- İslam dünyasında bilim alanında gelişme özellikle fen, tıp ve felsefede olmuştur. Bu gelişmeler, Emeviler Döneminde başlamıştır.
- Arapçaya çeviriler yapıldı. Çeviri faaliyetleri, Abbasiler Döneminde de devam etti. Abbasi ve Endülüs halifeleri, bilim alanındaki çalışmalara büyük destek verdiler.
- Bağdat ve Kurtuba kentleri, dünyanın önemli bilim merkezleri durumuna geldi.
- İslam dünyasının bilim alanında elde ettiği büyük gelişmeler, Endülüs (ispanya) ve Sicilya Müslümanları tarafından Avrupa'ya tanıtıldı. İslam dünyasında bilimin gelişmesinde Türklerin de önemli katkıları oldu.
- Farabi, ibni Sina ve Biruni gibi Türk bilim adamları sadece İslam dünyasında değil, bütün dünyada büyük ün sahibi oldular.
6. Eğitim-Öğretim
- y Eğitim ve öğretim konusunda ilk gelişme Abbasiler zamanında başladı. Yüksek öğretim alanında ilk önemli öğretim kurumu, Halife Memun tarafından Bağdat'ta kurulan Beytülhikme (Bilgelik Evi) kütüphanesi ve rasathanesi ile büyük bir bilim merkezi oldu.
- İslam dünyasında ilk büyük medreseyi Türkler kurdu.
- Alp Arslan'ın emriyle vezir Nizamülmülk tarafından Bağdat'ta kurulan Nizamiye Medresesi, döneminin en büyük ve ileri eğitim-öğretim kurumuydu.
- Emeviler zamanında dinsel mimari alanındaki en önemi eserler, Halife Abdülmelik tarafından Kudüs'te yaptırılmış olan Kubbetüssahra ve Mescid-i Aksa ile Şam'daki Emeviye camileridir.
- Abbasiler zamanında İslam mimarisi, öncelikle İran sanatından etkilendi.
- Türklerin devlet hizmetlerine getirilmesiyle, İslam sanatında Türk etkisi görülmeye başlandı. Örneğin; Kahire'deki Tolunoğlu Ahmet Camisi, kubbe ve kemer sistemi ile Türk mimarisinin özelliklerini yansıtır.
- ispanya'da Endülüs Emevilerinin yaptıkları Kordoba Camisi ve Gırnata'daki Elhamra Sarayı, İslam sanatının mimarlık ve süsleme özelliklerini yansıtan en güzel örneklerdir.