Müslümanlar, Halife Ömer döneminde eski Yunan kültürünün devam ettiği kentleri fethetmişler ve eski Yunan felsefesi İslam dünyasını etkilemişti.
Urfa, Harran, Antakya ve İskenderiye gibi kentlerde bulunan bazı yazma eserler Harun Reşit zamanında toplanmış, oğlu Memun zamanında bu eserlerin toplanma çalışmaları devam etmiştir.
Memun Bağdat'ta Beytü'l-Hikme (Hikme Evi) denilen bir kurum kurmuştu. Bu kurumda bir kütüphane, akademi ve çeviri büroları vardı.
Bu dönemde Arapça karşılığı olmayan bazı Yunanca kelimeler Arapçaya girmiş, Aristo ve Eflatun'un eserleri Arapçaya çevrilmiştir. Bu filozofların görüşleri temel alınmakla beraber İslam filozofları yeni görüşler ve eserler ortaya koymuşlardır.
Hint kültürünün İslam uygarlığının gelişmesine etkisi daha çok matematik ve astronomi alanlarında olmuştur. Hint rakamlarını kullanan Müslümanlar; cebir, geometri, trigonometri ve logaritmayı buldular. Ayrıca onlu sayı sistemi Hintlilerden alınarak Müslümanlar tarafından kullanılmıştır.
İran'ın İslam uygarlığına katkısı ise edebiyat ve güzel sanatlar alanında olmuştu. İranlIlar aracılığı ile Arapçaya kazandırılan ilk edebî eser, Kelile ve Dimne'dir. İslam uygarlığı; sanat alanında ise Bizans, İran ve Türk sanatından etkilendi.