Kazak Türkleri’nde 12 Hayvanlı Takvim – (Prof. Dr. Zeyneş İsmail)

Kazak Türkleri’nde 12 Hayvanlı Takvim
(
Prof. Dr. Zeyneş İsmail)

Tabiat olaylarıyla iç içe olan atlı göçebe Türkler, hayatlarını belli bir düzene koyma ihtiyacı duymuşlardır. Bu sebeple “geçmiş şimdi – gelecek” bilgisi yoluyla, zamanı sistemli hale getirmişler.

 

Zamanı ölçmek için kullandığımız ölçütlerin , hepsinin temelinde aslında gök cisimleri ve göksel olaylar bulunur. Gerçekte zamanımızı Güneş’e, Ay’a, gezegenlere ya da yıldızlara bakarak belirlememiz eski atalarımızdan bize kalan bir mirastır. Türkler eski dönemlerden beri göçebe ve bozkır hayatı yaşadığı için bu insanlar zaman hesaplamaya, özellikle de hasat zamanını çok iyi belirlemeye gereksinim duydular. Öte yandan yıldızlara bakarak bilinmeyen; haber verdiği iddia edilen şaman, evliya, hesapçıların ya da kabile büyücülerinin işlerinden biri de yıldızların konumuna bakarak yaylaya göçme, koyunları çiftleştirme, ot biçme, tohum atma, tarlayı çapalama ya da ekinleri biçme zamanının geldiğini insanlara söylemekti. Böylece yılın belli zamanlarını hesaplama ve ilkel bir takvim yapma işini ilk kez bu şamanlar, evliyalar ve hesapçılar gerçekleştirmiş oldular.

Türkler uzun tarihi süreçte kendilerine has, 12 hayvanlı takvim geliştirmişlerdir. Bu takvimde yıllara numara vermek yerine 12 hayvanın adı verilmiştir. Bundan dolay “12 Hayvanlı Türk Takvimi” denilmektedir. Takvimin yıl simgeleri hayvanlardan oluştuğuna göre, kaynağın hayvancılıkla geçinen kavimlerde, yani Kazak bozkır topluluklarında aranması son derece doğal olacaktır. Bu takvim Türklerde Hun İmparatorluğu döneminden itibaren kullanıla gelmiştir. Ata yurdunda yaşayan Kazak Türkleri ata mirası olan eski Türklerin kullandıkları 12 hayvanlı takvimi ,simdi hala devam ettirmektedir. Bu takvimdeki hayvanlar sırasıyla şöyledir: Tışkan (Fare), Sıyır (Sığır), Barıs (Pars), Koyan (Tavşan), U1uw (Ejder), Jı1an (Yilan), Jılki (At), Koy (Koyun), Meşin (Maymun), Tavık (Tavuk), İyt (It), Domuz (Domuz).

 

Bu takvimde güneş yılı esas alınmış ve 12 devreye ayrılmıştır. Yılbaşı Fare’den ve Nevruz ayının (Mart ayının) 22’sinden itibaren başlar. Her 12 yılda bir başa döner. Buna göre 1991 yılının Mart ayında başlayan Koyun yılı 2003 yılının Mart ayında tekrar başlar.

Yıl sayımı, halkbiliminin bir bolümüdür. Yıl sayımına Kazaklar ‘jil kayıruw” (yıl çevirme) demektedir. 12 yılın oluşturduğu zamanı bir küme saymıştır. Bu 12’lik zaman dilimine Kazaklar “müşel” adını vermektedir. Bu metot, geçen yılları hesaplamada hem kolay, hem de kullanışlı olan bir hesap sistemidir. Birincisi 13 yıldan, ondan sonrakiler 12 yıldan hesaplanarak insanların yaşı da çok kolay hesaplanabilir.

Kişinin yaşı hesaplandığında “Fare’den yani Fare 13” diye birinci müşeli (bebeklik çağı müşeli) 13 yaş diye hesaplanır ve ikinci müşel (delikanlılık müşeli) 25 yaş; üçüncü müşel (yiğitlik müşeli) 37 yaş; dördüncü müşel (orta yaş müşeli) 49 yaş; beşinci müşel (yaşlılık müşeli) 61 yaş; altıncı müşel (ihtiyarlık müşeli) 73 yaş; yedinci müsel (kocalık müşeli) 85 yaş ve böyle devam etmektedir. Eskiden ihtiyarlar “altmış birdeyim” demez onun yerine “beşinci müşeli doldurdum” derlermiş.
Yaş sorulduğunda, ilk önce “hangi yıl?” diye, yılını sorup, kişinin yüz hatlarına bakıp, yaşı tahmin edilir. Örneğin, orta yaşa basmış kişinin doğduğu yıl “sığır” olan bir kişiye 1977 yılında yay sorulursa, o kişi dört müşeli 49 yaş diye kabul eder ve gelecek yılı ekleyip “Pars 50, Tavşan 51, siz bu yıl 51’e basmışsınız” der.

 

12 Hayvanlı takvim tamamen Türklerin kendine özgü bir takvimi olduğu için, Kazaklar kendi anlayış ve inancına göre açıklık getirmiştir. Bu konuda Kazak Halkbilimcisi Seyit Kenjeahmetoglu’nun araştırmasında şu bilgiler yer almaktadır.

 

1. Fare Yılı: 12 yıllık sürenin birinci hayvanı Faredir. Her sene 21 Mart’ta sona erer ve 22 Mart’tan itibaren yeni yıl başlar. Uzun yıllar zorluklarını ve güzelliklerini birlikte yaşayan halk çok tecrübeler kazanmıştır. Her yılın özelliklerini kavradığı için yeni yıla hazırlıklı olarak girmişlerdir. Bunlardan biri olan fare yılını halk, bolluk ve bereket, saadet ve barış, sükunet yılı olarak saymaktadır. Halkın bu güveni çoğu zaman önem kazanmaktadır. Gerçekten de uzun yıllar boyunca fare yılında zorluk, savaş ve açlık olmamıştır.

 

İlk Kazak Hanlığı 1456 yılında yani fare yılında kurulmuştu.
Yüsün Boyunun düşünürü iniirii Töle Bit fare yılında (1756) vefat etti.
Lakabı Kanjıgalı olan Bögenbay Batur 1684 fare yılında doğdu.

 

2. Sığır Yılı: Evcil hayvanın adıyla adlandırılmaktadır. Halkın hafızasında çoğunlukla zorluk, kavga ve tartışma dolu bir yıl olarak kalmış. Sığır yılında bir uğursuzluk meydana geldiğinde halk ” bu yıl zaten zor bir yıldır”deyip geçiştirmiş.Batıl inançlara göre sığır yılında doğan insanlar kendi eliyle sığır kesmezlermiş.

 

3. Pars Yılı: Yırtıcı hayvanın adıyla adlandırılmaktadır. Bu yıl kötülük ile iyiliğin, sıkıntı ile kolaylığın iç içe yaşandığı bir yıl olarak sayılmaktadır. Yine de pars yılını Kazaklar fena bir yıl olarak görmüyor.

 

Hz. Muhammed (s.a.s), pars yılında (570) dünyaya geldi ve ejder yılında (632) vefat etti.

 

1937-38 yıllarında “Halk Düşmanı” adı altında soy kırımı bu pars yılında oldu.

 

1986’daki Almat’ da olan “Jeltoksan” olayı da bu yıla denk gelmektedir.

 

“Alaş”ın lideri Mustafa Çokay da Pars yılında (1890) da doğup, yılan yılında (1941) vefat etti.

 

4. Tavşan Yılı: Tavşan yılını Kazaklar felaket, kıtlık ve zorluk yılı olarak saymaktadır. Çünkü tarihe göz attığımızda Kazaklar 1867-68 yıllarında ‘jalpak koyan” (Geniş Tavşan) kıtlığı, 1879-80’de “Ülken Koyan” (Büyük Tavşan) kıtlığı, 1891-92’de “Kişi Koyan” (Küçük Tavşan) kıtlığı ve 1915-16’da “Takır Koyan” (Çıplak Tavşan) kıtlığı yaşamışlardır. Bu büyük felaketerde halkın elindeki hayvanların hepsi ölmüş ve halk da büyük sefalete uğramış. Bundan dolap kıtlığın büyüklüğüne göre felaket yıllarına isim verilmiştir.

 

Kazak tarihindeki “Aktaban şubırındı, Alkaköl Sulamalı” (Çırılçıplak Bozguna Uğrama) adlı ağır göç olayı tavşan (1723) yılında olmuştu.

 

“Tavşan yılı” yazarların eserlerinde de önemli yer tutar. İlyas Jansugirev bu yıl hakkında şöyle diyor:

 

“Kış ayında tilki avlayıp kurda vuran,
Bir tane Kazak bulamazsın bozkırda.
Gelip geçti “beyaz tavşan gibi”birçok kışlar
Ağır ayaz getirip halkı zor duruma soktu”

 

5. Ejder Yılı: Eski Türkçede “ejder” yerine “uluw” olarak geçmektedir. Bununla ilgili çeşitli görüşler vardır. Kazaklar bu yılda tahıl ve otun bol olduğunu düşünmektedir. Bundan dolayı “Uluw Yılı” sakin, huzurlu, güzel bir yıl olarak sayılmaktadır. Ama bazen bu yılda başarısızlıklar da yaşanabilir

 

6. Yılan Yılı: Kazak efsane ve masalllarında “Yılan yılı sinsi geçti” gibi kalıplaşmış sözler geçmektedir. Ulu şairimiz Abay da “Kazak Halkının Kökeni Hakkında Birer Söz” adlı eserinde, tarihi belgelerle bunu destekliyor. Abay’ın dediğine göre Cengiz Han yılan yılı1221’de Otırar’ı aldı ve 1222-23 at ve koyun yıllarında ise Asya’yı işgal etti.

 

1928-29 yılan yıllarında Kazakların malı mülkü yağmalandı.
1941’deki savaş da bu yılan yılında oldu. 1917-18 yıllarındaki Kazak halkını felakete uğratan Ekim İstilası da bu yılan yılında oldu.

 

Ulu Abay yılan yılında doğdu ve Ejder yılındada da vefat etti (1845-1904).

 

7. At Yılı: Halkımızın geçmiş tarihinde, efsane, masal ve hikayelerinde at yılı hakkında kötü bir izlenim yoktur. Batıl inanca göre bu yılda doğanlar atı kendi elleriyle kesmezler.

 

Kazak edebiyatının ünlü temsilcilerinden Saken Seyfulin, Beyimbet Mayilin ve İlyas Jansügirov’ların hepsi at yılı (1884’de) doğdu ve pars yılında (1938’de) kurşuna dizildi.

 

Kazakların ünlü kahramanı Karakerey Kabanbay Batur da bu at yılında doğdu (1690).

 

Ünlu ozan Jambıl Jabayev de at yılında doğdu ve tavuk yılında vefat etti (1846-1945).

 

8. Koyun Yılı: Kazaklar bu yılı güzel olarak bulmakta ve hep bu yılı beklemektedir. Bu yılla koyunun karakteri arasında ilgi kurup koyun karakterine benzetirler. Koyun yılında çoğu zaman halk, huzur, bereket ve bolluk içinde yaşamıştır. Devlet ekonomisine göz atarsak gerçekten de (1966-67) koyun yılında Kazakistan’da milyar tondan fazla tahıl alındı.

 

Maşhür Jüsüp’ün söylediğine göre Kunanbay Hacı bu koyun yılında doğdu, ünlü Şon Biy ise koyun yılında vefat etti.

 

Halkı sömüren Sovyetler Birliği (1991) koyun yılında yıkıldı.

 

Kazakistan Cumhuriyeti koyun yılında (1991) bağımsızlığına kavuştu.

 

Kazak halkının manevi lideri Ahmet Baytursunoğlu koyun yılında doğdu ve pars yılında vefat etti (1873-1938).

 

9. Meşin (Maymun): Meşin’in nasıl bir mahluk olduğu belli değil. Eski Türkçe’de “biçin” olarak geçmekte. Şimdi Türkiye Türkçesinde ona Maymun da denilmektedir. Efsanelerde meşin maymun değil, yabanileşmiş vahşi bir insan olarak tasvir edilmektedir.

 

“Bu nasıl bir yıldır?” denildiğinde Kazaklar, bu yıla “uğursuzluk, karışıklık ve kötü hadiselerin çok olduğu yıl” diyerek kormaktadır.

 

Gerçekten de tarihte kıtlık, felaket gibi kötü olaylar bu yıllarda olmuştur. Örneğin, 1920 yılında Kazak bozkırında hayvanların çoğu ölmüştü. Bundan dolayı bu yıl “Tas meşin” (Taş Meşin) olarak nitelendirilmektedir.

 

Ak Orda Kağanlığı 1428 yılında (Meşin yılında) yıkıldı.

 

10. Tavuk Yılı: Tavuk yılı da halkın aklında zor bir yıl olarak kalmıştır. Yaşlılar, “bu yıllarda halk çok çile çekmiştir” diyorlar. Bu görüş temelsiz değildir. 1920-21, 1932-33 yıllarında kıtlık ve açlığın yaşandığı herkes tarafından bilinmektedir. 1968-69 yıllarında ise kuraklık yaşandı.
Tavuk yılında dünyaca ünlü alim ve yazarlar da doğdu. EI Farabi (870-950), M. Dulatov (1885-1935), M. Awezov (1897-1961) bu yılda doğdular.

 

11. İt Yılı: Kazaklar, köpeği yedi hazineden biri olarak saymaktadır. Halk bu yılı huzursuz bir yıl olarak görmüyor. Maymun ve Tavuk yılında yaşanan ağır felaketler ve güçlükler biraz olsun it yılında hafiflemiş, azalmıştır. Örneğin 1933 yılında açlık bitti ve 1945 yılında ise savaş sona erdi.

 

Büyük alim Kanış Satbayev it yılında doğdu ve ejder yılında vefat etti (1898-1964).

 

12. Domuz Yılı: 12 Hayvanlı Takvimin son yılıdır. Bazı Türk boyları ve Kazakistan’ın bazı yerlerinde buna “Kara Geyik Yılı” da denmektedir. 12 Hayvanlı Takvimi, Kazaklar Hun döneminden beri kullandığı için (yani İslamiyetten önce) domuz da bu yıllığa girmiştir. Domuz yılını halk “bela çok olur” diyerek iyi saymazsa da çoğu zaman huzurlu, sükünet yılı olarak bilinmektedir. Kazak-Jongar Savaşı, 1729 yılında (domuz yılı), Kazakların galibiyeti ile sona ermiştir.
KAYNAKLAR

 

1 .Prof. Dr. Zeynep İsmail. Kazak Türkleri, Yeni Türkiye Yayınlar Türk Dünyası Serisi: 1, Ankara 2002

 

2. Prof. Dr. Su Bei Hai. Kazakların Kültür Tarihi.Çince Ürümçi , Xing Jıang Üniversitesi Yayınları 1989

 

3. Prof. Dr. Akselev Seydimbek. Qazaq Alemi. Almatı “Sanat” 1997.

|» “Nevruz Sayfasına Dön! « |

Not: İçerik, internetten alıntılanarak derlenmiştir…

Nevruz, Nevruz Nedir, Nevruz Bayramı, Nevruz Kutlamaları, 21 Mart Nevruz

Sınavlara Hazırlık Arama Robotu
YGS & LYS TEOG KPSS TUS KPDS Ehliyet Sınavı PMYO JANA

Seçim esnek olup ilgili alanları seçiniz, Örneğin ehliyet sınavı için branş olarak matematik seçmeyiniz :)