…Keloğlan Masalları…
(Keloğlan ve Kuyudaki Dev)
Bir varmış, bir yokmuş, evvel zaman içinde, kalbur zaman içinde develer tellalken, pireler berberken, ben annemin beşiğini tıngır mıngır sallarken; ülkenin birinde bir kasaba varmış. Bu kasabanın kenar mahallelerindeki bir kulübede, çok fakir bir keloğlan ile ihtiyar annesi yaşamakta imiş. Keloğlan çok akıllı ve becerikli olmasına rağmen çalışmaktan hoşlanmaz, tembel tembel evde oturmayı, ne buldu ise yiyip, içmeyi ve uyumayı severmiş. Tembel mi tembel, saçsız kafası ile de çok çirkin olduğu için herkes ona keloğlan dermiş. Keloğlanın ihtiyar annesi ise el çamaşırı yıkar, hem kendini, hem de tembel keloğlanı beslemeğe çalışır, zorluklar içinde geçinirlermiş.
Her nasılsa Keloğlanın canı çarşıya çıkıp dolaşmak istemiş. Bir de bakmış ki, uzakta bir kalabalık var. Kalabalığın ortasında bir adam bağıra bağıra bir şeyler söylüyor. Kalabalıktaki insanlarda onu dinlermiş. Bizim Keloğlanda kalabalığa sokularak bu adamın dediklerini dinlemiş. Adam meğer şehrin tellallarından biriymiş. Keloğlanın dinlemekte olduğu tellal şöyle demekteydi.
-Ağır bir iş için bir adama ihtiyaç vardır. Bu işi görecek adama yüz altın verilecektir. Talip olacak kimse varsa ortaya çıksın….
Keloğlan etrafta toplanan kalabalıktan ses seda çıkmadığını görünce ve bu işin sonunda yüz de altın verileceğini öğrenince tellala:
-Bu işi ben yaparım, yalnız bu yapılacak işi hemen bana söyle, demiş.
Tellal Keloğlanı şöyle bir süzdükten sonra, gözü tutmamış olacak ki:
-Oğlum, sen bu işi yapamazsın, iş çok zordur. Bunu ancak akıllı, becerikli ve cesur adamlar başarabilir. Ben bunları sende göremiyorum, deyince; Keloğlan:
-Ummadığın taş baş yarar. Ben bu işi başarırım, diye cevap vermiş. Etrafta toplanan kalabalıktan alaylı gülüşmeler yükselmiş. Bu sırada tellal onun biraz da fakir haline acıyarak:Türkçenin Tarihi, Orhun Abideleri, Anlatım Bozuklukları, Cümlenin Öğeleri, Yazım ve Noktalama, Türkoloji Makaleleri, Edebiyat Nedir?, Alfabelerimiz, Atasözleri, Bulmacalar, Edebi Sanatlar, Sınav Soruları, Kpss, Oks, Öss, Bunları Biliyor musunuz?, Özlü Sözler, Güzel Sözler, Türkçe, Edebiyat, Masallar, Destanlar, Astroloji, Roman Özetleri
-Pekala oğlum…Madem ki kendine güveniyorsun sana şimdi yapacağın işi tarif edeyim…Uzak bir ülkeden mal getirmeye gidilecek… Yolculuk at sırtında olacak, ama sen bu yolculuğa katlanabilecek misin?.. diye sorunca.
Keloğlan:
-Ben yaparım dediğim her şeyi yaparım. Elbette katlanırım, karşılığını vermiş.
Tellal:
-Madem ki bu kadar güvenin var, bende sana bu işi veriyorum…Paranı şimdi mi, yoksa dönüşte mi istersin? Keloğlan da:
-Şimdi verinde birazı yanımda bulunsun, geri kalanını anneme harçlık bırakırım, der.
Bu şartlarla anlaşmaya varan Keloğlan sevinçle annesine koşarak durumu anlatır ve
yanındaki parayı annesine bırakarak veda edip yapacağı işe gider.
Toplantı yerine gelen Keloğlan, yolculuğun hazır olduğunu ve kafilenin kendisini beklemekte olduğunu görür. Kafile başkanı Keloğlana hazır olup olmadığını sorar. hazır olduğunu öğrenince küçük kafile hemen atlara binerek yola koyulur… İki gün durup dinlenmeden yol alırlar. Üçüncü gün Keloğlanın at sırtındaki yolculuktan vücudunun her tarafı ağrımaya başlar. Ama verdiği sözü ve aldığı parayı düşünerek sabırla yola devam eder. Artık akşam yaklaşmıştır. Kafile başkanı mola için kervanı durdurur. Keloğlan biraz dinleneceği için sevinmiştir. Ama bu sevinci çok sürmez. Atlar bağlandıktan sonra kafile başkanı kendini çağırır. Keloğlana der ki:
-Keloğlan, şurada bir kuyu görüyorsun…
-Evet, der bizim Keloğlan.
-İşte şimdi, o kuyuya ineceksin… Korkmazsın değil mi?…
Keloğlan kuyunun yanına gider bir sağına, bir soluna ve eğilip içine bakar, kafile başkanına dönerek:
-Ne var bunda korkacak, elbette inerim. der. keloğlan korksa bile korktuğunu belli etmemeğe çalışarak kuyuya inme hazırlığına başlar. Etrafını saran yol arkadaşları Keloğlan’ın beline kalın bir ip bağlarlar, kuyuya sarkıtırlar.
Keloğlan kuyunun yarısına gelince sağ tarafında karanlıkta aniden bir kapı açılır. Adamın biri Keloğlan’ı kucakladığı gibi bu kapıdan içeri çeker… Neye uğradığını anlayamayan Keloğlan kendine gelince, bir de ne görsün!.. Geniş bir bahçe ve bu bahçenin ortasında büyük bir saray durmuyor mu?.. Sarayın bahçesinde güllerin arasında Dünya güzeli bir kız oturmuş, arkasında bir dudağı yerde, bir dudağı gökte iri ve koyu siyah renkte bir zenci ayakta durmakta. çiçeklerin arasında bir tavus kuşu dolaşmaktadır. Şaşkınlıkla bunları seyre dalan Keloğlan birden arkasında gürleyen bir sesle aklı başından gider. Dönüp bakınca, ne görsün?… Koca bir dev. Arkasında durmuyor mu!.. Dev korkunç bir sesle:
-Eyyyy, adem oğlu!… Söyle bakalım, şu gördüklerinden hangisi daha güzel?..
Keloğlan korkudan tir tir titremeğe başlar. Ne cevap vereceğini şaşırır ama, biraz sonra aklı başına gelir ve biraz düşündükten sonra:
-Gönül neyi severse güzel odur sultanım, der.
Dev, aldığı cevaptan memnun gibi görünür ve Keloğlan’a tekrar sorar.
-Şu kız çok güzel, şu tavus kuşu çok hoş ama, şu zenci çok çirkin, çok kötü!.. Buna ne dersin?..
Keloğlan artık ilk şaşkınlık ve korkudan kurtulmuştur. Yine cevabı yapıştırır:
-Gönül neyi severse, güzel odur sultanım, diye tekrar aynı cevabı yapıştırır.
Aldığı cevaptan çok hoşlanan dev, Keloğlan’a:
-Aferin, sen akıllı bir çocuğa benziyorsun diye Keloğlan’a hemen yanındaki, ağaçtan kopardığı üç tane büyük narı verir. Ve:
-Al bu narları. Dönüşte annenle birlikte yersin, diyerek Keloğlan’ın yanından ayrılmış.
Meğer Dev, her kuyuya inen insana bu soruları sorar fakat, bir türlü istediği akıllıca cevabı alamayınca çok kızar, hemen kellesini uçurur, sonra da etlerini yer, kafatasını sarayın duvarlarına asarmış. Böylece kuyuya inenlerin çoğu, Dev’in bu soruları karşısında kimi kız güzel, kimi tavuskuşu diye Dev’e cevap verirlermiş. Bu cevaplardan memnun kalmadığı için kuyuya inen bir daha yukarı çıkamazmış. Dev’in yanından ayrılan Keloğlan tekrar çıkış kapısına gelip yukarı nasıl çıkacağını düşünürken birden yukardan, su almak için sarkıtılmış bir kovanın kendisine doğru geldiğini görünce, Keloğlan hemen bu kovadan tutarak yukarı çıkar.
Keloğlan’ı sapasağlam yukarı çıktığını gören arkadaşları, şaşkınlıktan ağızları bir karış açık, gözlerine inanamazlar ve birbirlerine bakışırlar. Zira kervancılar bu kuyudan su almak istedikleri zaman her seferinde Dev’e bir insanı kurban vermeleri adetmiş. Yol arkadaşları onu böyle sapasağlam, güler yüzlü görünce tabii şaşkınlıktan kendilerini alamamışlar. Kafile başkanı merakını yenemeyerek Keloğlan’a:
-Şimdiye kadar bu kuyuya salladığımız adamlardan hiçbiri geri dönmemiştir. Sen nasıl oldu da bu kuyudan sağlam çıktın evlat?…
Keloğlan güler yüzle şu cevabı verir:
-Nasıl çıktıysam çıktım.. Çıktım ya!… Siz ona bakın.
Yeniden kafile yola koyulmuş. Varacakları o uzak ülkeye varmış.Atlara malları yükleyerek memlekete dönmüşler.
Keloğlan elindeki Nar’ları sevinçle evine dönünce, annesi yine her zamanki gibi, el çamaşırı yıkamakta bulur. Annesi de oğlu geldiği için sevinmiştir. Yemekler yenir.Yemekten sonra da Keloğlan, Dev’in verdiği Nar’lardan birini çıkarıp yemek için ikiye böler. Bir de ne görsün? Dev’in verdiği Nar tanelerinin her biri meğer çok kıymetli birer mücevher değilmiymiş… Bunun değerini anlayan Keloğlan, zaman zaman bunların her birini azar azar satmış.. Ve Keloğlan öylesine zengin olmuş ki, artık ne kelliği kalmıştır, ne de çirkinliği, ne de annesinin çamaşırcılığı. Mutlu bir hayata kavuşmuşlar..
|» “Keloğlan Masalları” Sayfasına Dön! « |
Not: İçerik, internetten alıntılanarak derlenmiştir…
çok güzel de keşke sesli mesaj olsaydı lütfen site yönetimi bu önerimi göz önüne alınsın.SESLİ MESAJ OLSA DAHA İYİ OLUR.
ÇOK GÜZEL BEN BUNU OKUMUŞTUM ÖGRETMEN VERMİŞTİ ÇOKKKK ÇOK GÜZEL HARİKAA
ya özet istiyorum kardeşim
bu çok güzel bir hikaye ben bunun çizgilifini izledim ve çok begendim daha çok olmasını istiyorum
ya bunların özeti yok mu
keloğlan ve kuyudaki dev çok güzel bir hikaye
simgenin de dediği gibi bu hikayenin özeti yokmu özeti olsaydı dahada güzel olurdu !
Cok güzel bir site yararı ve faydalı ben Türkçe öğretmeni olarak yararlı buldum sizinde okumanızı isterim cok güzel herkese tavsiye ederim adım: güzide özgür erol benim mesleyim Türkçe öğretmenliği yapıyorum bir cok hikaye roman ve türlü kitaplar izledim sidilerini de alın tavsiyem özet cıkartın diyenler de mesin çünkü hikaye nin kendisi o
merhaba ben Türkçe öğretmenliğinde okuyorum 2 hafta sora sunumum var konu olarak da keloğlanı seçtim. şimdi materyal aramaya başladım yorumları okudum da bu hikayenin ya da diğer hikayelerden birinin çizgifilmini nerden bulabilirim? bana yardımcı olursanız çok sevinirim.keloğlan hakkında ne kadar çok materyal bulursam o kadar iyidir.şimdiden teşekkürler
ya ben keloğlanın hayatını araştırıyorum ama yok hep hikaye hikaye bulamadım bir türlüüü
Çok güzel bir site. Sizsiz günüm geçmiyor. Sıze bayılıyorum.
Ya ben bu siteyi çoook sevdim. Öğretmenimiz bize ünite sonunda hikaye kitabı aldırıp özetini çıkarttırıyor. Eee parası olan var olmayan var canım. Olmayan da bu vb. sitelere girip ödevini yapıyor.
KİM YAPTIYSA ELLRİNE SAĞLIK CANIM…
Merhaba ben Serkan. Bu siteyi çok beğendim ama benim yaşıma göre çok küçük öyküler. Ben 14 yaşındayım ve öğretmenimiz de bize roman gibi öykülerin özetini çıkarın diyor ve ben de o yüzden keloğlanın uzun roman gibi hikayelerine bakmıştım ama bulamadım. Neyse görüşmek üzere kendinize iyi bakın. Hoşçakalınn.
Siteniz gerçekten mükemmel ben ortaokul 2. sınıfa geçmiş 13 yaşındaki bir öğrenciyim ve bu site, içeriği, hikayeleri çok hoşuma gitti. Ben de keloğlan hikayeleri hazırlıyordum. Kitap biçiminde yaparak sınıfta sunmayı düşünüyordum yolumu aydınlatacak bir site arıyordum, buldum da… Emeği geçen herkese çok teşekkürlerimi sunuyorum. Bu kadar geniş kapsamlı bir siteye daha önce rastlamamıştım. Çok beğendim elinize sağlık. Ben de sitelerime bekliyorum…
Merhaba. Ben böyle siteleri çok beğeniyorum. İşime çok yarıyor. Ama bu siteden yararlanıyoruz. Öğretmenlerimiz bizlere ödev veriyor biz de o ödevleri kendimiz yapamayıp bu gibi sitelere baş vuruyoruz. Ama size şunu söyleyebilirim ki böyle yaparak sadece kendimize zarar vermiş oluyoruz. Evet bende böyle kurnazlıklar yapıyordum. Ama artık buyudum ve aklım başıma geldi artık ödevlerimi kendim yapıyorum, sadece bu siteleri okumak istediğim kitabı bulamadığım zaman özetlerini buradan okuyarak değerlendiriyorum. Bence siz de böyle yapın. Çok daha eğlenceli oluyor. Hem bize zararı değil yararı oluyor… Dediklerime ya uyarsınız ya uymazsınız ama uyanlar sizi her nerede olursa olsun 1_0 yeniyor olacaklar… Hoşçakalın…
Bu siteyi o kadar çok beğendim ki size anlatamam. Hem masallar da site kadar güzelmiş. Ben de ortaokul 2.sınıfa geçtim. Halk kültürü hocamızın verdiği ödev için bu siteye başvurdum. Ama hepsini okumadan bu siteden çıkacağımı pek sanmam. Bundan sonra hep bu siteye girip yorumlarımı sizden eksik etmeyeceğim. SİTE MÜKEMMEL….
Ya ben bu siteyi çoook sevdim. Öğretmenimiz bize ünite sonunda hikaye kitabı aldırıp özetini çıkarttırıyor. Eee parası olan var olmayan var canım. Olmayan da bu vb. sitelere girip ödevini yapıyor.
KİM YAPTIYSA ELLRİNE SAĞLIK valla.
Çok güzel ve eğitici bir şey yayınlayanları tebrik ediyorum. Saygılarla iyi yayınlar.
Merhaba bu site gerçekten söylenenlerden bile daha da güzelmiş. Hem de para vermeden kitap okuyorsun. Parası olan var veya olmayan var ama okuması çok zevkli. Her gün yorum göndermesem bile okuyorum. Bu hikayeler çok güzel.
Valla çok beğendim çok güzel bir site herkese tavsiye edeceğim. Bayağı beğendim çok yardımcı oldu. Teşekkür ederim.