…Keloğlan Masalları…
(Keloğlan ve Sihirli Taş)
Bir varmış, bir yokmuş. Allah’ın kulu çokmuş. Evvel zaman içinde bir Keloğlan varmış. İhtiyar ve yoksul annesi, bu biricik oğlunu “Kel oğlum,keleş oğlum” diye severmiş.
Günlerden bir gün Keloğlan annesinden izin alıp balık tutmaya gitmiş. Belki bir kaç balık yakalarım. Anacığımla pişirir, yeriz. Aç karnımızı doyururuz” diye düşünüyormuş.
Irmağın kenarına gelip oltasını salmış. Öğleye doğru kocaman bir balık tutmuş. Pulları gümüş gibi parlak, gözleri cam gibi aydınlık, güzel mi güzel bir balıkmış bu…
Keloğlan balığın pullarını kazımış, karnını yarıp temizlemek istemiş. Bir de ne görsün! Balığın karnı içinde kocaman bir tas durmuyor mu? Keloğlan bir sevinmiş, bir sevinmiş ki sormayın. “Hem balığı götürürüm anama, hem tası” demiş.
Tası su ile doldurup balığı yıkamak istemiş. Birden inanılmayacak bir şey olmuş. Tastan boşalttığı sular altın olarak akıyormuş yere. Keloğlan çok şaşırmış. Bir kaç kere denemiş, hep altın akıyormuş tastan. “Bu, sihirli bir tas galiba. Hemen anama haber vereyim” demiş. Evlerine koşmuş.
Gereksiz masraflara, lüzumsuz harcamalara girişmiş. “Oğlum bu işin sonu kötü olabilir” diye öğüt vermeye çalışan anasını bile dinlememiş. Türkçenin Tarihi, Orhun Abideleri, Anlatım Bozuklukları, Cümlenin Öğeleri, Yazım ve Noktalama, Türkoloji Makaleleri, Edebiyat Nedir?, Alfabelerimiz, Atasözleri, Bulmacalar, Edebi Sanatlar, Sınav Soruları, Kpss, Oks, Öss, Bunları Biliyor musunuz?, Özlü Sözler, Güzel Sözler, Türkçe, Edebiyat, Masallar, Destanlar, Astroloji, Roman Özetleri
“Sihirli tas elimde, ne istersem yapabilirim…” diyormuş.
Keloğlan’ın böyle kendini beğenmesi, şımarması ve hırsa kapılması, insanların ona duyduğu sevgiyi azaltmış.
Herkes “Eski hali bundan daha iyiydi. Gözünü hırs bürüdü Keloğlan’ın” demeye başlamış.
Keloğlan bir gün daha çok altın elde etmek için, sihirli tasını eline alıp ırmağın kenarına gelmiş. “Suyu tükenecek değil ya, bir saray da buraya yaptırayım. ” demiş. Gurur ve kibirle tasını suya daldırmış. Kıyıda biriken altınlar hırsını artırıyormuş. Daha hızlı daha hızlı daldırmaya başlamış tası. Artık altınlardan başka bir şey düşünmüyormuş. Birden tas elinden kayıp suya düşmüş. Keloğlan onu tutmak için eğilince kendisi de ırmağa yuvarlanmış. Yüzme bilmediği için hızla akan ırmakta nerdeyse boğulacakmış. Binbir güçlükle kenara çıkmış. Kendisi suda çırpınıp dururken,biriktirdiği altınları da hırsızlar çalıp götürmüşler.
Artık tası bulmanın da imkanı kalmadığından ağlaya ağlaya annesinin yanına dönmüş. Başına gelenleri anlatmış. Yaşlı kadın:
– Üzülme yavrum, demiş. Hay’dan gelen Hû’ya gider. Zaten, sen o tası alnının teri, elinin emeği ile kazanmamıştın. Üstelik zenginlik seni iyice şımartmıştı. Böylesi daha iyi oldu. Hiç olmazsa kendini başkalarından üstün görme hastalığından kurtulursun.”
Keloğlan bu sözlerle teselli bulmuş. Anasına hak vermiş.
O günden sonra da Sihirli Tası bir daha hiç anmamış.
|» “Keloğlan Masalları” Sayfasına Dön! « |
Not: İçerik, internetten alıntılanarak derlenmiştir…
Çok güzel çok sağ olun sizin sayenizde 100 alacağım ama biraz daha kısaltırsanız sevinirim…
Merhaba;ben İrem. Edirne’liyim. Bu site sayesinde Türkçe performans ve proje ödevlerimi yaptım. Size ne kadar teşekkür etsem azdır.
Sevgili Arkadaşlar… Beni biliyorsunuz, ben Özge Nur. Arkadaşlar mükemmel bir site ve hikaye herkese tercih ederim.
Arkadaşlar bu site sayesinde Türkçe dersinden 100 alacağım sağ olun. Hoşçakalın.
Adım Gökhan bu siteye yeni girdim.Ödev arıyorum Kök Türk’ler ve Uygur Devleti bulan birisi bana yardımcı olabilirmi?
Merhaba ben Gamze, Sivas’lıyım.Bu site sayesinde her türlü Türkçe ile ilgili bütün ihtiyaçlarımı karşılıyorum. Sizleri çokk seviyorum. Bu sayede kelime dağarcığımda gelişti.Bu siteyi herkese tavsiye ediyorum.
kısa ve anlamlı bir masal ödevimi de burada yaptım
sonunda bir hikaye ezberledim kardeşim her zaman masal hikaye istiyor emeğine sağlık süper
Bence bu hikaye cok guzel ben cok begendim zaten keloglanın masalları hep guzeldir.
SEVGİLİ BİLGİCİK,
Ben bu yere yeni girdim ama keloglanın böyle masallarına bayılırım. Ben de size bir hikaye anlatayım biraz komik: Bir gun nasrettin hoca cami de namaz kılıyormus camiye hırsız girmiş hocanın cüzdanını calıyormuş hoca cuzdanının calındıgını hissetmiş. Namazda konusamadıgı için demiş ki kul euzu bir rabbin felak arkamdaki yalak cüzdanımı bırak yoksa yiyecen dayak demiş. Yorum bekliyorum.
Çok güzel bir masal bu siteyi yapana çok teşekkürler.Sizin sayeniz de okumam ilerliyor.
Çok güzel bir hikaye,çok beğendim.Bu hikaye çok güzel ve çok önemli bir ders veriyor.Ne olursak olalım altın sihirli tas vb. eşyalar bulsak bile hiç bir zaman şımarmamalıyız.(Ne kazanacaksak alın teriyle kazanmamız lazım.)
Yazarı kim bunun.
Fatih kardeşim,
Masallar, halka mâl olmuş; yazarı – söyleyeni belli olmayan (anonim) edebiyat ürünleridir. Bunun için bu masalın da yazarı olmaz.
O arkadaşımızın yazdığı fıkra çok güzelmiş,sağolun. Bu site sayesinde halk kültürü dersinde yüksek alacağım. 😀
harikasınız.
bence sonu çok anlamsız bitmiş hiç beyenmedim ama çok güzel
merhaba ben damla masal çok güzel olmuş ellerinize sağlık hoşçakalın
Bilgicik’e çok teşekkür ederim.Onun sayesinde ödevimi tamamladım.Teşekkürler…
Ben masalı çok beğendim ama çok uzun geldi.