İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi tarafından her yıl İsveç'te verilen Nobel Ödülleri Karolinska Enstitüsü ve Norveç Nobel Komitesi, İsveçli Bilim Adamı ve Mucit Alfred Nobel'in vasiyeti üzerine çeşitli alanlarda verilmektedir. Ödüller Alfred Nobel'in ölüm yıl dönümü olan 10 Aralık günü yapılan bir törenle dağıtılmaktadır. Verilen her bir Nobel ödülünün ekonomik değeri yaklaşık 900 bin avrodur. Para ödülü ile birlikte Nobel ödülü almaya hak kazanan kişiler altın madalyaya da sahip olmaktadır. ilk defa 1901 yılında verilmeye başlanan Nobel ödülleri, fizik, kimya, edebiyat, fizyoloji, tıp ve barış alanında verilmektedir.
Vefa Ödülü: Mehmet Akif Ersoy
Tarih ve Sosyal Bilimler Dalında Mehmet İşpirli
Sinema Dalında Türker İnanoğlu
Musiki Dalında Erol Sayan
Sanat / Fotoğraf Dalında İzzet Keribar
Mehmet İşpirli Kimdir:
1944'te Kayseri'de doğan İşpirli, 1970 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Osmanlı Müesseseleri ve Medeniyeti Tarihi anabilim dalını bitirdi. 1971 – 1976 yılları arasında Edinburg Üniversitesi'nde doktorasını tamamlayan İşpirli, aynı üniversitede asistan olarak çalıştı. Osmanlı İmparatorluğu'nda Kadıaskerlik Müessesesi isimli teziyle 1982'de doçentlik, Diplomatik Açıdan Mazhar isimli tezi ile de 1988'de profesör unvanını aldı.
1990-91 yılları arasında Amerika ve İngiltere'de arşiv ve kütüphane çalışmalarında bulundu. Halen İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi arşivcilik bölümünde öğretim üyeliğine devam eden Mehmet İşpirli, Türk Tarih Kurumu üyesidir ve İngilizce bilmektedir.
Eserleri
Tarih-i Selaniki, İslam Devletleri Tarihi, Evkaf Ve Emlakul Müslimin fi-Filistin
Sinema Dalında Türker İnanoğlu
Türker İnanoğlu Kimdir?
2018 Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri'nin sinema dalında ödül alan İnanoğlu, 1936 yılında Safranbolu'da doğmuştur. Lise yıllarına kadar Safranbolu'da kalan İnanoğlu, futbol ve sinemaya tutku derecesinde bağlıdır. Bir süre amatör futbolculuk yaptıktan sonra Tatbiki Güzel Sanatlar Akademisi grafik bölümünü tamamlamıştır.
Üniversiteyi bitirdikten sonra ilk 9 filmde Ömer Lütfi Akad ve Nişan Hançer'e asistanlık yapan Türker İnanoğlu'nun kendisinin yapmış olduğu ilk film Senden Ayrı Yaşayamam filmidir. 1960 yılında Erler Film şirketini kuran İnanoğlu, 200'den fazla film yönetmiştir. Bunlar arasında İtalya, Yunanistan, İran, Hong Kong ile de ortak yapımlara girmiştir. Kurmuş olduğu Erler Film şirketi Türkiye'nin en uzun soluklu film şirketi olmuştur.
Filiz Akın'la 1964 yılında evlenen yönetmen, 1974 yılında boşanmıştır. 1975 yılında Gülşen Bubikoğlu ile evlenen İnanoğlu, 1979 yılında Ulusal Video şirketini kurmuş ve Türkiye'de ilk defa kurumsal bir video anlayışı geliştirmiştir. 1980'lerdeki Yeşilçam'ın içinde bulunduğu krizde 1860 adet Video Kulübü ile yerli filmlerin video kasetinin dağıtımını yaptırmış ve Yeşilçam'ı büyük bir krizden kurtarmıştır.
Başta trt olmak üzere 10.000 saatin üzerinde program hazırlayıp yayınlanmıştır. Turgut Özal'ın icraatın içinden isimli programının yapımcılığını ve yönetmenliğini üstlenmiştir. 1994'te ATV'nin kurulmasında büyük katkı sağlayan İnanoğlu Süper Kanal adı ile de Kanal D'ye yardımcı bir kanal kurdurmuştur.
İstanbul'un birçok kalabalık ve ünlü semtinde sinema salonları işletmeciliği yapan İnanoğlu Maslak'ta 1820 kişilik büyük bir salon, 300 kişilik tiyatro salonlu sinema kompleksi, toplantı salonları restoran. cafe ve barlardan oluşan büyük bir kongre ve gösteri merkezinin yani Türker İnanoğlu Maslak Show Center'ın sahibidir.
1960'tan 1997 ye kadar Filmciler Cemiyeti, Film Yapımcıları Derneği, SESAM gibi Türk sinema tarihinin kilometre taşlarından olan kuruluşların kurulmasında başrol oynamıştır. Hayatında mesleği ile ve kişiliği ile alakalı olarak sayısız ödül alan Türker İnanoğlu Kültür Bakanlığı, Altın Portakal, İzmir Belediyesi İzmir Fuar İdaresi, İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı gibi önemli ödüllerin yanında, en son Cumhurbaşkanlığı Kültür Ve Sanat Büyük Ödülünü almıştır.
1997 yılında kurduğu Türker İnanoğlu Sinema Vakfı'na yapımcılığını üstlendiği bütün filmleri ve haklarını devretmiştir. Vakıf, sinema alanında çalışan kişilere yardım yapmakta, üniversite öğrencilerine burs vermekte ve sinema televizyon eğitim merkezini finanse etmektedir. Bu vakıf kapsamında kurulan Sinema Tiyatro Müzesi de Türker İnanoğlu'nun bir eseri olmuştur. Müzede Türk sinemasının 5555 film poster olarak sergilenmektedir.
Türker İnanoğlu'nun yaşam öyküsü TRT, CNN TÜRK, NTV, ATV ve Show TV gibi birçok televizyonda belgesel olarak çekilmiştir. Türker İnanoğlu Bay Sinema lakabı ile bilinmektedir.
Musiki Dalında Erol Sayan
Erol sayan Kimdir?
1936'da Kastamonu'da doğan Erol Sayan; 4 yaşında akordeon, 7 yaşında mızıka çalmayı öğrenmiştir. İlkokul yıllarında annesinin almış olduğu teneke kaval ile radyodan dinlediği klasik ve senfonik türdeki şarkıları çalan Erol Sayan; 13 yaşında binin üzerinde şarkı sözünün olduğu bir defter tutmuştur.
Lise yıllarından hemen sonra Ankara Musiki Sevenler Cemiyeti'ne üye olmuş, cemiyette Sultan-ı Yegâh fasılda kaval ile ara taksimler yapmış ve küçük çapta ismini duyurmuştur. İlk bestesini 125 liraya almış olduğu tambur ile yapan Erol Sayan, Endüstri Meslek Lisesi'nden mezun olmuştur.
1961'de Ankara Radyosunun açmış olduğu sınavı kazanarak repertuar şefliğine atanmıştır. 1964'te Erkek Teknik Yüksek Öğretmen Okulu öğrencilerine teorik musiki derslerinin yanında temel koro bilgileri de vermiştir. Türkiye'de ODTÜ'de 1967 yılında ikinci üniversite korosunu kurmuş ve bu üniversitede milli musikinin ses sistemi, makamların oluşmasında kullanılan elemanlar, makam ve formların anlatımı, vuruşlarda disiplin ve perde isimleri, usül şifresi gibi birçok çalışma yapmıştır.
310 civarında bestesi ve güftesi kendine ait olan eseri ile Erol Sayan, 1960'tan 2000'li yıllara kadar birçok usta soliste hocalık yapmıştır. TRT'nin 1985'te düzenlediği beste yarışmasında “Ömrümüzün Baharı Birlikte Geçsin” isimli eseri ile birinci olmuş, İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuarı'nda ve ODTÜ'de uzun süre musiki dersleri vermiştir.
Sanat / Fotoğraf Dalında İzzet Keribar
İzzet Keribar Kimdir?
Ünlü bir fotoğraf sanatçısı ve foto muhabiri olan İzzet Keribar 1936 yılında İstanbul'da doğmuştur. İlk fotoğraflarını Zeiss İkon fotoğraf makinesi ile çekmiştir. Abisinin fotoğrafa olan alakası ile fotoğrafa ilgi duyan Keribar, 1952 yılında ilk profesyonel makinesini almıştır. Regola sahibi olan İzzet Keribar, 1953'te Saint Michel Fransız Lisesi'nden mezun olmuştur.
1957 yılında askerlik için gittiği Güney Kore'de teknik stilini geliştirmiştir. Türkiye'ye döndükten sonra uzun bir süre fotoğrafla alakasını kesen Keribar İsviçre pulları koleksiyonculuğu, Viyana porselenleri, klasik Batı müziği ile iç dekorasyon alanlarında çalışmıştır. Fotoğraf ile 1980 yılından itibaren ilgilenmeye başlayan Keribar 1997'ye kadar da tekstil işi ile ilgilenmiştir. İstanbul'da iyi bir iş adamı olan Keribar 2000 yılında gelen ekonomik krizle birlikte tekstil işine son vermiş ve kendisini fotoğrafçılığa adamıştır.
1980 yılından itibaren fotoğrafçılığı tekrar ilgi alanına dönüştüren sanatçı yurt içinde ve yurt dışında birçok fotoğraf sergisi ve dia gösterisi yapmıştır. Ulusal ve uluslararası fotoğraf yarışmalarında jüri üyeliğinde bulunmuştur. Birçok prestijli ödülün sahibi olan İzzet Keribar Uluslararası Fotoğraf Federasyonu tarafından 1985 yılında A.Fiyap unvanları almıştır. Fransız Kültür Bakanlığınca Akademik Başarılar Şövalyelik Unvanı da kazanan Keribar National Geographic Traveler Ödülünü de almıştır. İstanbul Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği üyesi olan İzzet Keribar halen birçok kurum ve kuruluşla fotoğraf dersleri vermekte ve birçok yeni fotoğrafçının yetişmesinde başrol oynamaktadır. İzzet Keribar Türkçe, İngilizce, Fransızca, Almanca, İtalyanca, İspanyolca ve Yunanca bilmektedir.
Şiir Ödülü: Arif Ay
Hikâye ve Roman Ödülü: Aykut Ertuğrul
Fikir Araştırma Ödülü: Prof. Doktor Ahmet Yaşar Ocak
İlk Eserler Ödülü: Yasemin Karahüseyin
İlk Eserler Ödülü: Fatih Baha Aydın
Uluslararası Kültür Sanat Ödülü: Profesör Muhammed Harb
Saygı Ödülü: Prof. Dr. Nevzat Atlığ
Arif Ay Kimdir?
1953 yılında Niğde Bor'da doğan Arif Ay ortaokulu Ankara'da, liseyi Bor'da bitirmiştir. Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun olan Arif Ay, bir süre bir kamu kurumunda eğitim şefi olarak çalıştıktan sonra Başbakanlık Aile Araştırma Kurumunda müşavir olarak görev almıştır. Kırıkkale Üniversitesi öğretim görevlisi olarak da çalışan sanatçı halen Başkent Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olarak bulunmaktadır. Edebiyata şiirle başlamış ve Denizi Giyinmek adlı ilk şiiri; Edebiyat dergisinde 1975'te yayınlanmıştır. Eyüp Önder, Musa Deniz ve Halis Emre müstear adlarını kullanan Arif Ay Edebiyat dergisinin sorumlu yayın müdürlüğünü yapmıştır. Şiir ve yazıları Edebiyat, Yedi İklim, İkindi Yazıları, Kayıtlar, Ayane ve Hece dergilerinde yayınlanmıştır. “Bosna Alevler İçinde” isimli çizgi film senaryosu Arif Ay tarafından yazılmıştır.
Eserleri
Hira
Dosyalar
Şiirin kandilleri
Gökyüzü saatleri
İma kitabı
Flowering sky poems
1000 yılın Destanı
20 Yaş şiirleri
9 kandil
Ateş ve caz
Güne doğan koşu
Öykü
Saat Yirmidörtte saksafon dersi
Deneme
Gece yazıları
Anne hikâyeleri
Derleme
Türk edebiyatında çocuk şiirleri
Hikâye ve Roman Ödülü Aykut Ertuğrul
Aykut Ertuğrul Kimdir
1981 yılında Almanya'da doğan Aykut Ertuğrul 2009-2011 yılları arasında bir edebiyat Eylemi'nin yayın yönetmenliğini yapmıştır. Gerçek Hayat dergisinin kültür sanat editörlüğünü ise 2010-2011 yılları arasında üstlenmiştir. 2011 yılında Keyfekader Kahvesi adlı kitabı ile Ömer Seyfettin Hikâye Ödülünü almıştır. Evli ve iki çocuk babası olan Aykut Ertuğrul'un halen birçok dergide yazıları yayımlanmaktadır. Hikâye ve denemeleri Yumuşak Ge, Aşkar, Hece Öykü Dergâh Avantgarde Üc Jeton dergilerinde yayınlanmıştır.
Fikir Araştırma Ödülü Prof. Dr. Ahmet Yaşar Ocak
Ahmet Yaşar Ocak Kimdir?
1945 Yozgat doğumlu olan Ocak, 1967 yılında İstanbul İlahiyat Fakültesi'nden mezun olmuştur. 1971 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih bölümünde yüksek lisans yapan Yaşar Ocak, 1972 yılında Hacettepe Üniversitesi Tarih bölümünde asistan olarak çalışmaya başlamıştır.
1978 yılında ise Strazburg Üniversitesi'nde doktora yapan Ocak doçentlik tezini 1983 yılında Hacettepe Üniversitesi Tarih bölümünde Bektaşi Menakıbnamelerinde İslam öncesi İnanç Motifleri isimli çalışması ile tamamlamıştır. 1980'de ise Hacettepe Üniversitesi'nde profesörlük unvanını alan Ocak halen aynı üniversitede öğretim üyeliği yapmaktadır.
İlk Eserler Ödülü Yasemin Karahüseyin
İlk Eserler Ödülü Fatih Baha Aydın
Uluslararası Kültür Sanat Ödülü Profesör Muhammed Harb
Muhammed Harb Kimdir:
Kahire Ayn-ı Şems Üniversitesi'nden mezun olan Muhammed Harb, doktorasını yapmak üzere 1973 yılında Türkiye'ye gelmiş ve 6 yıl kalmıştır. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yeniçağ Tarihi Kürsüsünde 1980 yılında doktorasını tamamlayan Muhammed Harb Yavuz Sultan Selim ve Mısır Seferi adlı tezi ile dikkatleri çekmiştir.
Mısır'a öğretim üyesi olarak dönen Muhammed Harb 1985 yılına kadar Ortadoğu Araştırmaları Merkezi'nde müdür yardımcısı olarak çalışmış; daha sonra Suudi arabistan'da Medine-i Münevvere'de 5 yıl bulunmuştur. Suudi Arabistan'da Muhammed Bin Suud Üniversitesi Dava Fakültesinde Osmanlı Tarihi dersleri okutan Muhammed Harb, Suudi Arabistan'da ders kitapları hazırlayan komite içerisindedir. Suudi Arabistan'da ders kitaplarına Osmanlı tarihini koyduran akademisyen olarak Türk milletinin sevgisini kazanmış ve halen Kahire Ayn-ı Şems Üniversitesi edebiyat fakültesinde Osmanlı tarihi hocası ve uzmanı olarak çalışmaktadır.
Saygı Ödülü Prof. Dr. Nevzat Atlığ
Nevzat Atlığ Kimdir?
1925 yılında doğan Atlığ, Türk musiki camiasında başarılı bir koro şefidir. Denizli Sarayköy doğumlu olan sanatçı, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni bitirdikten sonra radyoloji bölümünde ihtisas yapmış ve röntgen teşhis hekimi olmuştur. İyi bir keman icracısı olan babasından etkilenerek kemanı öğrenmiş ve üniversite korosunda görev almıştır. Koroda nazariyat ile solfej derslerine de giren sanatçı, Türk Musiki bilgilerini burada öğrenmiştir.
1943 – 46 yılları arasında Ercüment Berker yönetimindeki koroda keman çalmış, daha sonra koro yöneticisi olmuştur. 1947 – 1958 yılları arasında ise İstanbul Belediye Konservatuarı icra heyeti şefi ve İstanbul Radyosu müzik yayınları şefliği yapmıştır. 1954 yılında İstanbul radyosu müdürü olan Nevzat Atlığ, 1975'e kadar klasik koro şefliği yapmıştır. İstanbul belediye Konservatuarı'nda Türk Musiki solfeji ve repertuarı dersleri vermiştir.
1975'ten itibaren Kültür Bakanlığı Devlet Klasik Türk Müziği Korosu şefi olmuştur. Türk müziğine koro anlayışını kazandıran, klasik eserlerin başlayarak okutmayı başaran Mesut Cemil'in en gözde öğrencisidir. Türkiye'de Mesut Cemil'in icra anlayışını ve yorumlamasındaki titizliği Türk musikisine kazandıran kişi Nevzat Atlığ'dır.
Türk korosunda yetişmiş en önemli 3 şeften biridir. 1978 yılından itibaren her iki haftada bir Devlet Klasik Türk Müziği Korosunu yöneten Nevzat Atlığ yaşayan en yaşlı ve en ünlü Türk korosu şefidir.
Müzik Alanı Cüneyt Koşal
Cüneyt Koşal Kimdir?
1931 yılında İstanbul'da doğan Cüneyt Koşal müzik sanatçısı, hanende, bestekâr ve kanunidir. Derviş Kanuni mahlası ile müzik icra eden Cüneyt Koşal meşhur Bestekâr Hammamizade İsmail dede Efendi'nin doğup büyüdüğü mahallede yetişmiştir. Müziğe olan ilgisini annesi Sacide Koşal sağlamıştır. Sacide Koşal ud ve kanun çalmaktadır.
Üniversiteye kadar olan eğitimini Zonguldak'ta tamamlayan Cüneyt Koşal İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni 3 sınıfta terk etmiştir. O yıllarda tanışmış olduğu Emin Ongan ile Üsküdar Musiki Cemiyeti çalışmalarına katılmaya başlamıştır. Lise son sınıftan itibaren Nevzat Atlığ'ın teşvikleri ile 1952'den itibaren eserlerini radyoda icra etmeye başlamıştır.
Münir Nurettin Selçuk, Perihan Altındağ, Bekir Sıtkı Sezgin, İnci Çayırlı, Niyazi Sayın, Ahmet Özhan, Ahmet Hatipoğlu, Nezih Uzel, Aka Gündüz Kutbay gibi birçok usta sanatçı ile çalışmıştır. Sağlam perdeleri ve ritim anlayışı ile dikkatleri üzerine çekmiştir. Türk müziği nazariyatına hâkim olması ve araştırmacı yönünün kuvvetli olması sebebiyle birçok sanatçı Cüneyt Koşal ile çalışmak istemiştir.
Zengin bir kütüphaneye sahip olan Koşal klasik Türk Sazları Beşlisi adı ile bir grup kurmuş ve grupta kanunda Cüneyt Koşal neyde Doğan Ergin, kemençede Nihat Doğu, tamburda Abdi Coşkun ve ritimde Vahit Anadolu ile çalışmıştır.
Yurt içinde ve yurt dışında pek çok icra sergileyen ve kayıt yaptıran Cüneyt Koşal 1959'da Ayşe Fitnat Koşal ile evlenmiş ve Türkiye Diyanet Vakfı'nın İslam Araştırmaları Merkezine Türk musikisi nota arşivini vakfetmiştir. TRT müzik kanalı Cüneyt Koşal için bir belgesel hazırlamış ve 2016 yılında Beyoğlu Belediyesi sanatçıya Itri Türk Musikisi Ödülleri kapsamında Hayat Boyu Başarı Ödülünü vermiştir.
Cüneyt Koşal ilk olarak Yunus Emre'nin “Ben dost ile Dost Olmuşum” ilahisini beste yapmıştır. Toplamda 84 eseri vardır.
Sinema Alanında Safa Önal
Safa Önal Kimdir?
Ünlü Senarist Safa Önal 1931 yılında Nevşehir'de doğmuştur. Babası kaymakamlık, valilik ve belediye başkanlığı yapmış olan Fahrettin Önal'dır. Çikolata Sesli Sunucu olarak bilinen Sezen Cumhur Önal'ın kardeşidir.
Nişantaşı Ortaokulunda okuyan ve Haydarpaşa Lisesi'nden mezun olan Safa Önal senaristliğe 1945 yılında yazmış olduğu kısa öyküler ile başladı. Çeşitli dergilerde senaryo metinleri yazan Safa Önal sinemaya uyarlanmış 395 senaryoya sahiptir. Bu senaryo sayısı ile 2005 yılında Guinness Rekorlar Kitabı'na girmiştir. Dünyanın en fazla senaryo yazan senaristidir.
1961 yılına kadar gazetecilik ile uğraşan Önal birkaç kez yönetmenlik denemesinde bulunmuştur. Birçok fotoroman senaryosu da yazmış ve bunlardan en bilineni olan Beyaz Şemsiye adlı fotoromanda Cihan Ünal ile Türkan Şoray oynamıştır. Safa Önal yönetmenliği 2007 yılında bırakmış, iki defa evlenmiş ve iki defa boşanmıştır. Umut adı ile bir oğlu olan Safa Önal Senaryo Yazarları Derneği'nin kurucu üyesi ve başkanıdır.
Altın Koza Film Şenliği, Dadaş Film Festivali gibi birçok etkinlikte ödül alan Safa Önal, sinema dalında Kültür Bakanlığı Özel Ödülünün sahibidir.
Sanat Tarihi Alanında Prof. Dr. Nurhan Atasoy
Nurhan Atasoy Kimdir
Ünlü sanat tarihçisi Nurhan Atasoy 1934'te Tokat'ta doğmuştur. Prof. Dr. Ali Rıza Atasoy'un torunu olan Nurhan Atasoy ilk ve orta öğrenimini İstanbul'da bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Güzel Sanatlar Ve Sanat Tarihi Bölümünde lisans yapmış ve aynı bölümde yüksek lisans ve doktorasını tamamlamıştır.
2008 yılında Türkiye Devleti Üstün Başarı Ödülünü alan Nurhan Atasoy İstanbul Resim ve Heykel Müzesi, KÜSAV ve Taç Vakfı'nın kurucu üyesidir. Aynı zamanda Turkish Cultural Foundation bilimsel danışmanı ve daimi öğreticisidir.
Maltepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanlığı yapan Atasoy daha sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanlığı yapmış ve 1999 yılında emekliye ayrılmıştır. 120'nin üzerinde konu ile ilgili sayısız eser veren Atasoy; çok sayıda kitap ve makaleye sahiptir. Vakıflarla ve farklı kişilerle ortak çalışmalar yürüten Atasoy Oxford Üniversitesi sanat tarihi profesörü Julian Raby ile İznik Seramikleri kitabını 1989'da Londra'da çıkarmış ve kitap Fransızca ve Japoncaya çevrilmiştir.
Nurhan Atasoy 15-18 asırlar arasında işlenen kumaşlarla ilgili çalışmalar yapmış, yurtdışındaki koleksiyonlarla birlikte 1800 adet ipek kumaşa ulaşmıştır. Kumaşlar üzerine yazmış olduğu kitaptan sonra Surname-i Humayun adlı eseri ile 1582 yılındaki İstanbul hayatını her yönüyle minyatürlere aktarmış bir sanatçıdır.
2012 yılında Osmanlı Sultanlarının Portreleri ve Kaftanları adlı kitabı ile farklı bir çalışmaya imza atmıştır. İbrahim Paşa Sarayı kitabını öğrencilik yıllarında doktora tezi olarak hazırlamış, profesörlüğü döneminde ise genişletmiştir.
Habertürk televizyonunda Tarihin Arka Odası adlı programı Murat Bardakçı ve Erhan Afyoncu ile birlikte sunmuştur. Nurhan Atasoy 1994'te Avrupa Konseyi Strazburg Pro Merito Madalyasını almıştır. 1993 yılında ise Kültür Bakanlığı Türk Müzecilik ve Arkeoloji Ödülünü kazanan Atasoy; 2004'te Harvard Üniversitesi Başarı Ödülünü almıştır. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı tarafından da Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülüne layık görülmüştür.
Tasavvuf Tarihi Dalında Profesör Doktor Süleyman Uludağ
Süleyman Uludağ Kimdir?
1940 yılında Amasya'da dünyaya gelen Süleyman Uludağ, Çorum'da İmam Hatip Lisesi'ni İstanbul'da yüksek İslam Enstitüsü'nü tamamlamış ve 3 yıl Kastamonu İmam Hatip Lisesi'nde öğretmenlik yapmıştır. Kayseri yüksek İslam Enstitüsü'nde 1975 yılına kadar çalışmış ve Bursa İslam Enstitüsü'ne geçmiştir. Profesör Süleyman Uludağ halen Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi tasavvuf anabilim dalında öğretim üyesi olarak çalışmaktadır.
Köklü bir tasavvuf bilgisi ve kültürüne sahip olan Uludağ, diğer İslami ilimlerden akait, kelam ve İslam düşüncesi sahasında da telif ve tercüme eserlere sahiptir.
Eserleri
Sufi Gözüyle Kadın
Tasavvuf Terimleri Sözlüğü
İbn-i Haldun Üzerine Araştırmalar
İslam Düşüncesinin Yapısı
Kelam İlmi ve İslam Akaidi
Tasavvufun Mahiyeti
Şifau's-Sail
Kuşeyri Risalesi
Doğuş Devrinde Tasavvuf
Kelam İlmi Ve İslam Akaidi
Hakikat Bilgisi
Kültür Sanat Kurumu Dalında Baksı Müzesi
Baksı Müzesi Nedir?
Doğu Karadeniz'de Bayburt'un 45 kilometre dışında Çoruh Vadisi'ne nazır bir tepenin üzerinde kurulu olan Baksı Müzesi Bayraktar köyünde bulunmaktadır. Baksı Müzesi sıradışı çağdaş sanat ve geleneksel el sanatları eserlerini aynı çatı altında yan yana ve iç içe birleştirmiştir.
Baksı Müzesi içerisinde sergi salonları, depo müzeler, atölyeler, konferans salonu, kütüphane ve konuk evi ile birlikte 40 dönümlük bir araziye kurulu olan Baksı Müzesi, Bayburtlu sanatçı ve akademisyen olan Prof. Dr. Hüsamettin Koçan tarafından 2000 yılında kurulmaya başlanmıştır.
Hüsamettin Koçan doğduğu topraklara bütün yaşam birikimini ve tecrübesini aktarma çabasıyla bu kuruluşun filizlerini yeşertmiştir. 2005 yılında bu fikirlerini hayata geçirmek için bir Baksı Kültür ve Sanat Vakfı kurulmuştur. 2005 yılından itibaren vakıf çalışmaları kapsamında Baksı Müzesi birçok gönüllü vatandaşın ve sanatçının katkısıyla toplumsal bir proje haline dönüşmüştür. 2010 yılında zorlu bir macera sonucunda ve devletten hiçbir maddi yardım alınmadan müzenin ana binası tamamlanmış; aynı yıl temmuz ayında açılışı yapılmıştır. 2012 yılında depo müze, sanatseverlerle buluşturulmuştur.
Baksı Müzesi gelenek ve gelecek arasında bir köprü ve sürekliliği inşa etme bağlamında istihdam ve moral unsurlarını güçlendirecek bir anlayışla çalışmalarını sürdürmüştür. Gurbetin ve geleneğin kaybolan değerlerini müzede sergilemek başlıca amaçlardandır. Geleneksel kültürü hem maddesel hem de ruhsal olarak koruyarak gelecek kuşaklara aktarmak ve bu kapsamda çalışmalar yapmak Baksı Müzesi'nin bir diğer gayesidir.
Kadın istihdamını da önemseyen Baksı Müzesi çalışma grubu burada özel yetenekli çocuklara burslar yolu ile eğitim katkısı yapmaktadır. Eğitim çağındaki çocuklara tasarım sanat ve kültür alanında gelişmeleri amacıyla projeler uygulamaktadır.
Baksı Müzesi aynı zamanda kurulduğu Bayraktar köyünü örnek bir köy olarak yeniden tasarlayıp sunma çalışmalarını yapmaktadır. Baksı Müzesi seyirlik bir müze olmaktan ziyade bölge insanlarına çeşitli imkânlar sağlayan, eğitim veren ve o topraklarda yaşamayı bir gurur ve mutluluk kaynağı haline getirmeyi amaçlayan bir müzedir. Geleneğin sadece bir dönemini değil bütün bir insanlık tarihinin geçmişini bünyesinde barındırmaya çalışan Baksı Müzesi kurmuş olduğu üretim birimleri ile ekonomik ve istihdam hedefleri oluşturmuştur.