Kurtuluş Savaşında Cepheler ve Lozan Barış Antlaşması
- Yerel bir şekilde başlayan kurtuluş mücadelesi genelgelerin yayınlanması, kongrelerin toplanması ve TBMM'nin açılmasından sonra bir kurtuluş savaşına dönüşmüştür.
- Türk Kurtuluş Savaşı içte saltanata, yer yer ayaklanan Ermenilere ve Rumlara, Kuvayımilliye liderlerine ve Anadolu'da çıkan isyanlara; dışta ise, İngiltere, Fransa, İtalya ve Yunanistan gibi işgalci devletlere karşı yapılmıştır.
- Kurtuluş Savaşı'nın amacı düşmanı ülkemizden çıkarmaktır. Kurtuluş Savaşı denilince aklımıza yalnızca bir savaş değil en az üç cephe gelmektedir.
- Doğu, güney ve batı cepheleri: Savaş asıl Batı Cephesi'nde olmuştur. Bu cephelerde İngiltere'nin desteklediği Yunanlılarla beş defa savaşılmıştır. itilaf Devletleri'nin amacı ise Osmanlı'ya Sevr'i zorla kabul ettirmektir.
Düzenli Ordunun Kurulması
- Mondros Ateşkesi Antlaşması'na göre Osmanlı ordusu dağıtıldığı için Türk Kurtuluş Savaşı'nın askerî aşaması Kuvayımilliye birlikleri tarafından başlatıldı. Osmanlı Devleti'nden sadece Doğu Anadolu'daki 15. Kolordu kalmıştı. Kazım Karabekir ordusunu dağıtmamıştı. Düşmanın ilerlemesi Kuvayımilliye tarafından durdurulamazdı. Bu yüzden düzenli bir orduya ihtiyaç vardı.
Düzenli Ordunun Kurulmasının Nedenleri
- Kuvayımilliye'nin düşman işgallerini durduramaması
- Kuvayımilliyeci liderlerinden bazılarının hukuk devleti anlayışına ters hareket etmesi
- Kuvayımilliye birliklerinin eğitim, disiplin, itaat ve düzen yönünden eksik olması
- Kuvayımiliye birliklerinin kendi başına hareket etmeleri ve bir otorite altına girmek istememesi
- Zamanla Batı Cephesi'ndeki kuvvetler birleştirilerek “Düzenli Ordu” kurulmuş oldu.
- Düzenli orduya geçiş aşamasında istiklal Mahkemeleri kurularak firarlar önemli ölçüde önlenmiş oldu. TBMM'nin otoritesi altına girmek istemeyen bazı Kuvayımilliye liderleri isyan ettiler.
- Çerkez Ethem I. İnönü savaşı sırasında isyan etmiş bu isyan bastırılmıştır. isyanın bastırılması TBMM'nin otoritesini artırmıştır.
Doğu Cephesi
Birinci Dünya Savaşı Sırasında Ermeni Sorunu
- Ermenilerin I. Dünya Savaşı sırasında Ruslarla işbirliği yapması ve Doğu'daki halka eziyet etmesinden dolayı Osmanlı Devleti, Ermenilerin savaş alanı olmayan Suriye'ye göç ettirilmesine karar verdi ve 14 Mayıs 1915'te Tehcir (Göç) Kanunu'nu çıkardı.
I. Dünya Savaşı Sonrası Ermeni Sorunu
- Mondros Ateşkes Antlaşması'ndan sonra Türk ordularının yaşadıkları bölgeleri boşaltması üzerine Ermeniler Türk halkına eziyet etmeye başladı. Doğuda ordusunu terhis etmeyen Kazım Karabekir Paşa meclise Ermenilere taarruz emredilmesi önergesini verdi. Ordu'nun ileri harekâtı 28 Eylül 1920'de başladı. Ermeniler direnemiyorlardı. 26 Eylül'de birliklerimiz Sarıkamış'a girdiler. itilaf Devletleri'nin siyasi tepki göstermelerine karşılık başarı ile yürütüldü ve ileri yürüyüş 3 Aralık 1920'de imzalanan Gümrü Antlaşması ile son buldu.
Gümrü Antlaşması
- Gümrü Antlaşması Türkiye'nin “galip” sıfatıyla imzalayabildiği ilk antlaşma olması yönüyle önem taşımaktadır.
1. Türkiye ile Ermenistan arasındaki sınır çizilmiştir.
2. Ermenistan'da askerlik kaldırılmış, yalnız jandarma görevi yapmak kaydıyla 1500 kişilik bir gönüllü kuvvet ile sekiz top ve 20 makinalı tüfek bulundurmasına izin verilmişti.
3. Türkiye Ermenistan'dan savaş tazminatı almayacağını belirtimştir
4. Ermeni Hükümeti Sevr Antlaşması'nı tümüyle yok sayarak, Avrupa'da emperyalist hükümetler ve siyasetlerin elinde bir tahrik aleti olan temsilcilerini hemen geri çekme sözü veriyordu.
5. Ermenistan toprakları üzerinde yaşayan Müslüman halkın haklarını korumak ve onların dinsel ve kültürel özellikleri içinde gelişmelerini sağlamak için, Türkiye Büyük Millet Meclisi Şer'iye vekaletince bir müftü görevlendirecektir.
6. Antlaşma bir ay içinde onaylanarak, onaylanmış örnekleri Ankara Hükümeti'ne verilecektir deniliyordu.
UYARI: Gümrü Antlaşması ile 1877 -1878 Osmanlı Rus Savaşı sonunda kaybedilmiş olan Artvin, Posof, Şavşat, Çıldır, Kars, İğdır, Tuzluca, Sarıkamış ve Oltu yeniden Anavatan topraklarına katıldı. Ayrıca üçüncü maddeden de anlaşılacağı üzere daha önceden de var olan fakat Mondros Mütarekesi ile Batılı devletlerin de tam desteği alınarak ortaya konulan “Büyük Ermenistan” hayaline son verildi ve Ermenistan Türk toprakları içinde kalan yerlerin hiçbirinde Ermeni nüfusunun çoğunluğu oluşturmadığını onaylamış oldu.
Antlaşmanın Önemi
1. Gümrü yeni Türk Devleti'nin imzaladığı ilk uluslararası antlaşmadır.
2. Mondros Ateşkesi ile belirlenen sınırlar ilk defa aşılmış ve Sevr Barışı'nın geçersizliği fiilen kanıtlanmıştır.
3. TBMM'nin ilk askeri başarısı Doğu Cephesi'nde Ermenilere karşı kazanılmıştır.
4. Ermenistan, TBMM'nin siyasal varlığını kabul ederek, antlaşma yapan ilk devlet olmuştur.
5. Ermeni Devleti Sevr'i tanımadığını belirterek, Türk topraklarındaki emellerinden vazgeçmiştir.
NOT: Ermenistan'la Gümrü A ntlaşm asının yapılmasından sonra 5 Aralık 1920'de Ermeni hükümeti Sovyetlerin işgaline uğradı. Sovyet Rusya, barış şartlarının değiştirilmesini istedi. Rus işgalinden dolayı Gümrü Antlaşması yürürlüğe girmedi. Ancak Kars Antlaşması'na temel oldu. Ermenistan ve Gürcistan'la yapılan antlaşmaların kesinleşmesi Moskova Antlaşmasıyla sağlandı ( 16 Mart 1921 ). kafkas cumhuriyetleriyle de 13 Ekim 1921'de Kars Antlaşması yapıldı.
Güney Cephesi
- İngiltere ve Fransa Mondros mütarekesinin 7. maddesine dayanarak güney illerimizi işgal etmeye başladı.
Bu işgaller üzerine;
- Güney Cephesi'nde itilaf Devletleri işgallerine karşı Kuvayımilliye birlikleriyle mücadele edildi. Bu bölgede düzenli ordu savaşmamış, halk mücadele etmiştir.
- Urfa, Antep ve Maraş'ı işgal eden Fransızlar Mısır ve Suriye'den getirdikleri Ermenileri örgütleyerek Türkler üzerine saldırttılar. Fransız ve Ermenilere karşı topraklarını, canlarını ve namuslarını korumak için harekete geçen vatanseverler Kuvayımilliye birliklerini kurdular. Sivas Kongresi'nde alınan kararlar gereğince Güney Cephesi'ndeki millî kuvvetlere her türlü yardım yapılmış, örgütlenmeyi sağlamak için subaylar gönderilmiştir.
- Antep halkının olağanüstü direnişi karşısında dayanamayan Fransızlar 20 Ekim 1921 tarihli Ankara Antlaşması gereği 25 Ekim 1921'de şehri boşalttılar. TBMM Antep'e her türlü zorluk ve imkânsızlıklara rağmen üstün silah ve askerî güce sahip Fransızlara karşı başarılı bir müdafaa yaptığı için 1921 yılında 93 sayılı kanunla “Gazi”lik unvanını verdi.
- Maraş halkına Fransız ve Ermenilere karşı gösterdiği kahramanlıklardan dolayı TBMM tarafından 5 Nisan 1925'te “Kırmızı şeritli istiklâl Madalyası” 7 Şubat 1973 tarihinde de “Kahramanlık” unvanı verildi.
- Urfa savunması 60 gün sürdü. Nihayet işgal birlikleri, 8 Nisan'da ateşkes görüşmelerini kabul ettiler ve 1 Nisan 1920'de silah ve cephaneleri ile birlikte Urfa'yı terk ettiler. Fransızlar buradaki savaşta 250 ölü, 163 yaralı vermişler, kalan mevcutları ile de şehri koruyamayacaklarını anlamışlardı. 11 Nisan 1920'de Urfa Kalesi'ne Türk bayrağı çekildi. Urfa'ya 12 Haziran 1984'de TBMM tarafından Millî Mücadele'de gösterdiği kahramanlıklarından dolayı “Şanlı” unvanı verildi.
Batı Cephesi Muharebeleri ve Sonuçlan
- Kurtuluş Savaşımız sırasında Türk milletinin geleceği ile ilgili en önemli savaşlar Batı Cephesi'nde Yunanlılara karşı verilmiştir. Bu nedenle Kurtuluş Savaşı içinde çarpışmaların ağırlık noktasını Batı Cephesi'ndeki savaşlar teşkil etmiştir.
- Batı Cephesi'ndeki Yunanlılara karşı savaşlar 15 Mayıs 1919'da İzmir'in işgalinden sonra başladı. Bu durum Batı Anadolu'da millî cephelerin kurulmasına neden olmuştur.
- İstanbul Hükümeti'nin Yunan işgaline ses çıkarmasından sonra Türk halkı Ayvalık, Bergama-Soma, S Akhisar, Salihli, Aydın ve Nazilli cephelerini açmıştır.
I. İnönü Muharebesi ( 6 —10 Ocak 1921 )
Savaşın Nedenleri
- TBMM Hükümeti'ne Sevr Barış Antlaşması'nı kabul ettirmek
- Çerkez Ethem'in ayaklanmasından yararlanmak
- Yunan taarruzunu devam ettirerek İngiltere'nin yardımını sağlamak
- Eskişehir ve Ankara'yı alarak millî hareketi sona erdirmek
- Yunan kuvvetleri, Bursa ve Uşak bölgelerinden Eskişehir ve Afyon yönüne taarruza başladılar. Eskişehir önlerinde yapılan savaşı Türk düzenli birlikleri kazandı (10 Ocak 1921).
Savaşın Sonuçları
- Düzenli ordunun Batı Cephesi'ndeki ilk zaferidir.
- Türk milletinin düzenli orduya olan güveni ve katılımı artmıştır.
- Düşman oyalanarak zaman kazanılmıştır.
- Kazanılan zaferden sonra Çerkez Ethem isyanı da bastırılmıştır.
- TBMM bu zaferden sonra Londra Konferansı'na davet edilmiştir. itilaf Devletleri politikalarını yeniden gözden geçirmek ve Londra'da yapılacak konferansa, İstanbul Hükümeti'yle birlikte TBMM yi de çağırmak zorunda kalmışlardır. TBMM uluslararası alanda kendisini tanıtmak için konferansa katılmıştır.
- Zaferden sonra Afganistan'la dostluk ve yardımlaşma, Rusya ile Moskova Antlaşması imzalanmıştır.
- 1921 Anayasası'nın imzalanmasına zemin hazırlanmıştır.
- istiklal Marşımız kabul edilmiştir (12 Mart 1921).
- Konferansa TBMM'nin ve Osmanlı Hükümeti'nin beraber çağrılması Türk tarafını kendi içinde bölme amacı taşımaktadır.
Londra Konferansı (21 Şubat—12 Mart 1921)
- Birinci İnönü Zaferi'nin kazanılması, itilaf Devletleri'nin politikalarında ve Sevr Antlaşması'nda Türkiye lehine bazı değişikler yapma zorunluluğu doğurmuştur.
- Bu amaçla itilaf Devletleri, Sevr Antlaşması'nı gözden geçirerek bu antlaşmaya işlerlik kazandırılması için Londra'da bir konferansın toplanmasını kararlaştırdılar.
- Londra Konferansı'na TBMM Hükümeti, İstanbul Hükümeti, İngiltere, Fransa, İtalya ve Yunanistan katılmıştır.
TBMM Londra Konferansı'na katılırken şunları amaçlamıştır:
- Türk ulusunun haklı davasını ve Misakımilliyi dünya kamuoyuna duyurmak
- itilaf Devletleri tarafından “ Türkler barış görüşmelerine katılmayarak savaşı devam ettiriyorlar. “ şeklinde propagandaları çürütmek
- Türk milletinin gerçek temsilcisi olduğunu bütün dünyaya tanıtmak
- Londra Konferansı'nın başlamasından sonra İstanbul Hükümeti adına konferansa katılan Tevfik Paşa, görüşmeler sırasında söz hakkını TBMM temsilcisine bıraktı. Bekir Sami Bey de Misakımilli'de yer alan kararları açıkladı. itilaf Devletleri ise konferansta Sevr'i kabul ettirmeye çalıştılar.
Londra Konferansı'nın Sonuçları
- itilaf Devletleri, TBMM Hükümeti'ni konferansa çağırmakla onun varlığını hukuken tanımışlardır.
- Sevr Barış Antlaşması'nın çeşitli hükümleri tartışma konusu yapılmaya başlanmıştır.
- TBMM Hükümeti, bu konferanstan önemli sonuçlar beklemiyordu. Fakat konferansa katılmakla “ Türkler barış görüşmelerine katılmıyorlar, savaşı uzatıyorlar.” şeklindeki propagandanın önlenmesini sağlamıştır.
- itilaf Devletleri arasında bazı fikir ayrılıkları ortaya çıkmıştır.
- Londra Konferansı sonrasında TBMM temsilcisi Fransa, İngiltere ve İtalya ile ikili protokoller imzaladı. Fakat protokoller tam bağımsızlık ve eşitlik ilkelerine ters düştüğü için TBMM tarafından onaylanmadı ve yürürlüğe konulmadı.
- Londra Konferansı'nın başarısızlıkla sonuçlanması üzerine Anadolu'da Yunan saldırısı yeniden başladı. Bu durum II. İnönü Savaşı'na neden oldu.
ÖRNEK: Londra Konferansı'nda, Sevr Antlaşması'nın bazı maddelerinde değişiklikler yapılması önerilmiş, bu önerileri Türk delegeler Ankara'ya bildirmeden Yunanlılar saldırıya
geçmiştir. Yunanlıların hemen saldırıya geçmesinde, aşağıdakilerden hangisinin etkili olduğu savunulamaz?
A) Tekâlifi Milliye Emirleri (Ulusal Vergi Emirleri)'nin uygulamaya konması
B) Yunanistan'ın Birinci İnönü Savaşı'nın yenilgisini unutturmak istemesi
C) Türkiye'nin Misakımillî'yi dünya kamuoyuna duyurması
D) Konferansın hiçbir sonuca varılmadan dağılması
E) Anlaşma Devletlerinin Yunanistan'ı kışkırtması
2008 ÖSS
ÇÖZÜM:TBMM Hükümeti'nin Tekâlif—i Milliye emirlerini uygulaması Sakarya Savaşı'ndan önce meydana gelmiştir.
Yanıt A
ÖRNEK: Birinci İnönü Savaşı'nın kazamlmasmdan sonra, Anlaşma Devletleri'nin Londra Konferansı'nı düzenlemesinin aşağıdakilerden hangisinin bir göstergesi
olduğu savunulabilir?
A) TBMM Hükümeti'yle Ermenilerin barış yapmasını engellemek istediklerinin
B) TBMM'nin güçlenmesinden endişe duyduklarının
C) TBMM Hükümeti'yle İstanbul Hükümeti'ni uzlaştırmak istediklerinin
D) TBMM'yi tanıma konusunda aralarında görüş ayrılığı olduğunun
E) Misakımilli'yi tanıdıklarının
2006 ÖSS
ÇÖZÜM: itilaf Devletlerinin TBMM Hükümeti'ni Londra Konferansı'na çağırması itilaf Devletlerinin TBMM Hükümeti'nin güçlenmesinden endişe duyduğunu gösterir.
Yanıt B
Moskova Antlaşması (1 6 Mart 1921 )
- Birinci İnönü Savaşı'nın kazanılması
- Fransızlara karşı Güney Cephesi'nde halk direnişinin başarılı olması
- Doğuda Ermenilere karşı başarılı olunması
- iki ülkenin de emperyalist kuvvetlere karşı mücadele etmesi
- İnönü Savaşı'nda Yunanlılara karşı kazanılan başarı ve TBMM temsilcisinin Londra Konferansı'na çağrılması üzerine Moskova Antlaşması imzalanmıştır (16 Mart 1921).
Moskova Antlaşması'nın Maddeleri
- iki taraftan birinin tanımadığı uluslararası bir antlaşmayı diğeri de tanımayacaktır.
- Osmanlı Devleti ile Çarlık Rusya'sı arasındaki anlaşmalar geçersiz kabul edilecektir.
- Sovyet Rusya, Misakımilli'yi tanıyacaktır.
- Sovyet Rusya kapitülasyonların kaldırıldığını kabul edecektir.
- Sovyet Rusya, TBMM ile Ermenistan ve Gürcistan arasında imzalanan antlaşmalara göre belirlenen sınırı Batum'un Gürcistan'a verilmesi şartıyla tanıyacaktır.
- iki devlet arasındaki ilişkileri geliştirecek ekonomik, antlaşmalar yapılacaktır.
- Boğazların bütün devletlerin ticaret gemilerine açık kalmasını sağlamak amacıyla Karadeniz'e kıyısı olan devletlerin katılacağı bir konferans toplanacaktır Moskova Antlaşması ile ilk defa büyük bir devlet TBMM'yi tanımıştır. Moskova Antlaşması'ndan sonra 13 Ekim 1 9 2 1'de TBMM ile Kafkas Cumhuriyetleri arasında Kars Antlaşması yapıldı. Moskova Antlaşması hükümlerinin tekrarı özelliğini taşıyan bu antlaşma ile Türkiye'nin doğu sınırı kesinlik kazandı.
ÖRNEK: Sovyet Rusya'nın Kurtuluş Savaşı'nda Türk millî mücadelesini desteklemesinde aşağıdakilerden hangisinin etkili olduğu söylenemez?
A) TBMM'nin halkçılığı temel alması
B) Sovyet Rusya'nın, Boğazların Anlaşma Devletleri' nin eline geçmesinden endişe duyması
C) Sovyet Rusya'nın kendi rejimini pekiştirmek istemesi
D) Anlaşma Devletleri'nin TBMM Hükümetini Londra Konferansı'na çağırması
E) ingilizlerin desteğiyle Kafkaslarda, Kafkas cumhuriyetlerinin kurulması
2007 ÖSS
ÇÖZÜM: Sovyet Rusya'nın Kurtuluş Savaşı'nda Türk Millî Mücadele'sini desteklemesi ile Anlaşma Devletleri'nin TBMM Hükümeti'ni Londra Konferansı'na çağırması arasında
bağlantı kurulamaz.
Yanıt D
II. İnönü Savaşı (23 Mart —1 Nisan 1921 )
- Yunanlıların amacı Türk ordusunun örgütlenmesine zaman tanımadan ve Eskişehir – Kütahya üzerinden Ankara'ya yürümekti. Ancak Türk ordusu Yunanlıları İnönü'de durdurdu.
- Yunan kuvvetleri 10 Temmuz 1921 de Afyon Kütahya ve Eskişehir üzerine saldırıya geçtiler. Eskişehir ve Kütahya Muharebeleri'nde düzenli ordularımız yenildi.
- Afyon, Kütahya, Eskişehir Yunanlıların eline geçti.
Savaşın Sonuçları
- Bu yenilgi mecliste bazı tartışmalara neden oldu. Meclisin Kayseri'ye taşınması, Kuvayımilliye'ye geri dönülmesi gibi.
- Mustafa Kemal Paşa, üç aylık süre olarak meclisin bütün yetkilerini alarak “ Başkomutan “ tayin edildi (5 Ağustos 1921). Başkomutan olan Mustafa Kemal Paşa, ordunun ihtiyaçlarını karşılayabilmek amacıyla “Tekâlif-i Milliye Emirleri”ni (millî yükümlülükler) yayımladı (7 – 8 Ağustos 1921).
Başkomutanlık Kanunu'nun Çıkarılması
- Mustafa Kemal Paşa ordunun yenilmesinden sonra çıkan tartışmalarda, başarılı olması için kendine olağanüstü yetkiler verilmesi gerektiğini söyledi.
- TBMM, sahip olduğu yetkileri şahsında toplamak ve meclis adına uygulamak üzere Mustafa Kemal Paşa'ya üç ay süreyle başkomutanlık yetkisi veren kanunu kabul etti (5 Ağustos 1921). Başkomutanlık Kanunu'nun çıkmasıyla Mustafa Kemal Paşa yargı, yasama ve yürütme olmak üzere bütün yetkileri üzerine aldı.
Tekalifi Milliye Emirleri (7-8 Ağustos 1921)
Mustafa Kemal Paşa komutan olduktan sonra ilk iş olarak ordunun silah giyecek,cephane, yiyecek ve taşıt ihtiyaçlarını karşılamak için Tekalifi Milliye Emirlerini çıkardı.Kanunun uygulanmasını engelleyecek durumlar için İstiklal mahkemelerini çıkardı. 8. İstiklal Mahkemeler ZjE p y TBMM meclise ve düzenli orduya karşı çıkan ayaklanmalara ve Kuvayımilliye'nin itaatsizliğine karşı 29 Nisan 1920'de “ Hıyanet-i Vataniye Kanunu”nu kabul etti.
- 11 Eylül 1920'de yeni bir kanun kabul edilerek istiklal Mahkemeleri kuruldu. 17 Şubat 1921'de istiklal Mahkemeleri'nin çalışmalarına son verildi. Ancak asayişsizlik ve istenmeyen durumların artması üzerine 30 Temmuz 1921'de istiklal Mahkemeleri yeniden kurulmuştur. Olağanüstü mahkeme özelliği taşıyan bu mahkemelerin kararlarında temyiz hakkı yoktu. Mahkeme üyeleri TBMM üyeleri arasından seçiliyordu. istiklal Mahkemeleri'nin kurulmasıyla iç güvenlik sorunu halledilmiş ve TBMM'nin otoritesi artmış oldu. Ayrıca asker kaçaklarında önemli ölçüde azalma görüldü.
NOT: İstiklal Mahkemeleri rejimin korunması için oldukça önemli bir işlev görmüştür. (Şeyh Salt İsyanı'ndaki gibi)
Sakarya Meydan Savaşı (23 Ağustos —13 Eylül 1921)
- Yunanlılar Türk Kuvvetlerine son darbeyi indirmek için 23 Ağustos'ta taarruza geçerek Sakarya Nehri'ni aşıp Türk mevzilerine saldırdılar.
- Bu savaş Türk tarihinde de bir dönüm noktası olarak kabul edilebilir. Çünkü 1683 II. Viyana Kuşatmasından sonra başlayan Türk geri çekilişi bu savaşla durdurulmuş, bundan sonra Türk ordusu taarruza geçmiştir.
- Mustafa Kemal “ Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla sulanmadıkça vatan terk olunmaz.” emrini bu savaşta vermiştir.
Sakarya Meydan Savaşı'nın Sonuçları
- Yunan ordularının taarruz gücü Sakarya Savaşı ile kırılmış, Türk ordusu taarruza geçmiştir.
- Fransızlar TBMM ile 20 Ekim 1921'de Ankara Antlaşması'nı imzalamıştır.
- Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan Cumhuriyeti ile 13 Ekim 1921 tarihli Kars Antlaşması imzalanmış ve doğu sınırlarımız kesin şeklini almıştır.
- Mustafa Kemal Paşa'ya 19 Eylül 1921'de meclis tarafından mareşallik rütbesi ve gazilik unvanı verilmiştir.
Kars Antlaşması (13 Ekim 1921 )
- Sovyetler Birliği'nin aracılığı ile Türkiye ile Kafkas cumhuriyetleri (Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan) arasında 13 Ekim 1921'de Kars Antlaşması imzalandı. Bu antlaşma ile doğu sınırı kesinleşmiş oldu.
Ankara Antlaşması (20 Ekim 1921)
- Türk ordusunun Sakarya Savaşı'nı kazanması ile Fransa ve TBMM hükümeti arasında 20 Ekim 1921'de Ankara Antlaşması imzalandı.
- İskenderun ve Hatay dışında bugünkü Suriye sınırımız çizilmiştir.
Ankara Antlaşması'nın Önem i
- Bu antlaşma ile itilaf Devletleri arasındaki birlik bozulmuştur.
- Bu antlaşma ile bir Avrupa Devleti, Türkiye'yi ve Misakımilli'yi resmen tanımıştır.
ÖRNEK: Kurtuluş Savaşı'nda, • Sovyet Rusya'nın, Anlaşma Devletlerinin Anadolu'dan yapabilecekleri saldırıya engel olmak için TBMM Hükümetini tanıması ve desteklemesi,
• Fransa ile Almanya arasında sorun olan Ren Bölgesi konusunda, Almanya'ya yakınlık gösteren İngiltere üzerinde etki yaratma amacıyla, Fransa' nın TBM Hükümetiyle ateşkes imzalaması gelişmelerinin aşağıdakilerden hangisinin göstergesi olduğu savunulabilir?
A) Anlaşma Devletlerinin birlikte hareket ettiğinin
B) Aynı rejimde olan devletlerin birbiriyle ilişki içinde olduklarının
C) Devlet çıkarlarıınn ülke politikalarına yön verdiğinin
D) Güçlü devletlerin güçsüz devletleri sömürdüğünün
E) TBMM Hükümetini tüm komşu devletlerin desteklediğinin
2009 ÖSS
ÇÖZÜM: Devletler arası ilişkilerde akıl ve çıkar temeldir. Devletler her zaman çıkarlarını düşünürler. Öyle ki bir devlet dost edindiği devletle çok geçmeden düşman, düşman edindiği
ile dost olabilir. Verilen öncüllerin ikisi de bu realiteyi dile getirmektedir.
Yanıt C
10.Büyük Taarruz ve Sonuçları
Büyük Taarruzun Başlaması ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi
- Sakarya Zaferi'nden sonra altı aylık hazırlık süresi tamamlanmış ve Afyon üzerinden taarruz başlamıştır. Mustafa Kemal bizzat yürüttüğü bu savaşta, “Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz'dir. İleri!” emrini vermiştir.
- Türk ordusu 6 Eylül'de Balıkesir'e, 9 Eylül'de İzmir'e girdi. 18 Eylül 1922'de Batı Anadolu'da Yunan askerleri imha edildi.
Büyük Taarruzun Sonuçları
1. Anadolu'da Yunan işgali sona erdi ve Kurtuluş Savaşı başarıyla sonuçlandı.
2. Kurtuluş Savaşı'nın askeri safhası sona erdi.
3. TBMM ve İtilaf Devletleri arasında Mudanya Ateşkes Antlaşması imzalandı.
4. Türk kuvvetleri Çanakkale ve İzmit çevresinde İngiliz kuvvetleri ile karşılaştılar ve taraflar arasında savaş durumu ortaya çıktı.
Mudanya Ateşkes Antlaşması (3 -11 Ekim 1922)
- 3 Ekim 1922'de Türkiye, İngiltere, Fransa ve İtalya temsilcileri Mudanya'da bir araya geldi. TBMM görüşmelere İsmet Paşa başkanlığında bir heyet gönderdi. Yunan temsilcileri İsmet Paşa'nın kararlı tutumu üzerine ateşkes görüşmelerine katılamadı, Yunanistan'ı İngiltere temsil etti. Görüşmeler, 11 Ekim 1922'de ateşkesin imzalanmasıyla sona erdi.
Mudanya Ateşkes Antlaşması ve Önemi(11 Ekim 1922 )
Türk – Yunan kuvvetleri arasındaki savaş bitmiştir. Yunan kuvvetleri Meriç nehrine kadar olan Doğu Trakya'yı 15 gün içinde boşaltacaklardır. Doğu Trakya TBMM'nin jandarma kuvvetlerine bırakılacaktır. Ancak bu sayı 8000'i geçmeyecektir. İstanbul, Boğazlar ve çevresinin yönetimi TBMM Hükümeti'ne bırakılacaktır. İtilaf Devletleri barış yapılıncaya
kadar İstanbul'da kuvvet bulunduracaktır. Barış Antlaşması yapılıncaya kadar Türk Silahlı Kuvvetleri Çanakkale ve İzmit yarımadasında belirlenen çizgiyi geçmeyeceklerdir.
ÖRNEK: Anlaşma Devletleri'nin Lozan'da toplanacak konferansa TBMM Hükümeti ile birlikte İstanbul Hükümeti'ni de çağırması üzerine, TBMM Hükümeti Anlaşma Devletlerine,
konferansta İstanbul Hükümeti temsil edilirse konferansa katılmayacağını bildirmiştir. TBMM Hükümeti'nin bu yolla aşağıdakilerden hangisini engellemek istediği savunulabilir?
A) Anlaşma Devletleri'nin İstanbul Hükümeti'ni tanımayı sürdürmesini
B) Barış görüşmelerine ara verilmesini
C) Anlaşma Devletlerinin TBMM Hükümeti'ni yalnız bırakmasını
D) Anlaşma Devletlerinin birlikte hareket etmesini
E) İstanbul Hükümetinin bazı üyelerini değiştirmeden konferansa katılmasını
2007 ÖSS
ÇÖZÜM: Anlaşma Devletleri'nin Lozan'da toplanacak konferansa TBMM Hükümeti ile birlikte İstanbul Hükümeti'ni de çağırması üzerine, TBMM Hükümeti Anlaşma Devletleri'ne,
konferansta İstanbul Hükümeti temsil edilirse konferansa katılmayacağını bildirmiştir. TBMM Hükümeti'nin bu yolla Anlaşma Devletleri'nin İstanbul Hükümeti'ni tanımayı
sürdürmesini engellemek istediği savunulabilir.
Yanıt A
Saltanatın Kaldırılması (1 Kasım 1922)
Saltanatın Kaldırılma Nedenleri
1. Saltanat düzeninin millî egemenliğe uygun olmaması
2. Osmanlı Devleti'nin TBMM hükümeti ile birlikte Lozan Görüşmeleri'ne davet edilmesi
3. iki hükümetin aynı ülkede olmasının yaratacağı olumsuzluklar
- 27 Ekim 1922'de itilaf Devletleri TBMM Hükümeti yanında İstanbul Hükümeti'ni de Lozan Görüşmeleri'ne davet ettiler. itilaf devletlerinin amacı görüşmeler sırasında iki hükümeti birbirine düşürerek Türk milleti aleyhine kararlar kabul ettirmekti. Bu durum saltanatın kaldırılmasını hızlandırmıştır.
- 1 Kasım 1922'de saltanat, 16 Mart 1920'de İstanbul'un işgalinden itibaren sona erdirilmiş kabul edildi. Halifeliğin devamı ve Osmanlı hanedanından birisinin meclis tarafından bu göreve getirilmesi kabul edilmiştir.
Saltanatın Kaldırılmasının Sonuçları
1 . iki hükümeti birbirine düşürme planı bozulmuştur.
2. Osmanlı Devleti resmen sona ermiş ve artık TBMM ülkenin tek temsilcisi durumuna gelmiştir.
3. TBMM, Abdulmecit Efendi'yi halife seçerek, halifeliğin devam ettirilmesini sağlamış, halifelik siyasi gücünü kaybetmiştir.
4. Ulusal egemenlik yolunda önemli bir adım atılmıştır.
5. Saltanatın kaldırılmasıyla devletin laikliği konusunda ilk aşama gerçekleştirilmiştir.
6. Saltanatın kaldırılmasından sonra Türkiye'de devlet başkanlığı sorunu ortaya çıkmış, bu sorun Cumhuriyetin ilanını hızlandırmış ve devlet başkanlığı sorunu cumhuriyetin ilanıyla çözümlenmiştir.
Lozan Barış Antlaşması (24 Temmuz 1923)
- Lozan Barış Antlaşması'na önce Rauf Bey'in gönderilmesi gündeme gelmiş; ancak Rauf Orbay Mondros'u imzaladığı için bundan vazgeçilmiştir. Rauf Bey'in yerine Mudanya Ateşkesi'nde tecrübesi olan ismet Paşa baş temsilci olarak gönderilmiştir.
TBMM Hükümeti'nin Konferansa Katılma Amaçları
1 .Misakımilli'yi gerçekleştirme
2.Türkiye'de bir Ermeni devleti kurulmasını engelleme
3.Kapitülasyonları kaldırma
4.Türkiye ile Yunanistan arasındaki sorunları çözme (Doğu Trakya, Ege Adaları, Nüfus değişimi, Savaş tazminatı )
5.Türkiye ile Avrupa devletleri arasındaki sorunları çözme
NOT: Türkiye, Ermeni yurdu ve kapitülasyonlar hakkında kesinlikle taviz verilmemesi kararını almıştır. Konferansa Katılan Devletler İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya, Yugoslavya, ABD, Sovyet Rusya, Bulgaristan, Belçika, Portekiz ve Türkiye konferansa katılmıştır.
Görüşmelerin Başlaması ve Kesilmesi
- itilaf Devletleri'nin Musul, Boğazlar, Kapitülasyonlar ve Dış Borçlar konusundaki uzlaşmaz tutumları üzerine 20 Ekim 1922 de başlayan görüşmeler; 4 Şubat 1923'te kesintiye uğramış, taraflar aralarında karşılıklı görüşmeler 23 Nisan 1923'te yeniden başlamıştır. y Ardından da 24 Temmuz 1923'te Lozan Barış Antlaşması imzalandı.
ÖRNEK: Lozan Barış görüşmelerinin kesilmesi üzerine Ankara'ya dönen ismet İnönü ve heyeti, Bakanlar kurulunda Misakımillî'ye uymamakla eleştirilmiş ve suçlanmıştır. Bu durum
Meclis çalışmalarını zora sokmuştur. Daha sonra Anlaşma Devletleri ve Türk tarafının isteği üzerine görüşmelerin yeniden başlayacağı düşüncesi güçlenince, milletvekili seçimlerinin yapılmasına karar verilmiştir Milletvekili seçimlerinin yapılmasıyla ilgili bu kararın aşağıdakilerden hangisine gerek duyulmasını bir sonucu olduğu savunulabilir?
A) Kabine sistemine geçilmesine
B) Seçim sisteminde değişiklik yapılmasına
C) Mecliste bir muhalefet partisinin kurumasına
D) mecliste görüşmelerin uzamasına
E) iç siyaset kargaşasından yararlanılmasının önlenmek istenmesine
2009 ÖSS
ÇÖZÜM: Lozan Antlaşması Türk tarihinde bir milattır. Türkiye'nin bağımsızlığı bu antlaşma ile tanınmış, Lozan günümüzde geçerliliğini hâlâ sürdüren tek antlaşma hüviyetini kazanmıştır. Paragrafta verilen bilgilerden yola çıktığımızda devletin iç siyaset kargaşasının önüne geçmeye çalıştığı sonucuna ulaşırız.
Yanıt E
Lozan Barış Antlaşması'nın Esasları ve Önemi
1. Sınırlar
Suriye Sınırı
- 20 Ekim 1921 tarihli Ankara Antlaşması'nda belirlenen sınırlar kabul edilmiştir. Hatay sınırlara dahil edilememiştir.
Irak Sınırı
İngiltere'nin Musul konusundaki uzlaşmaya kapalı tutumu yüzünden çözülememiş, ertelenmiştir.
Batı Sınırı
- Yunanlılarla sınırımız Meriç Nehri olarak belirlenmiş. Yunanistan savaş tazminatı olarak Karaağaç'ı Türkiye'ye bırakmış, buna karşılık Gökçeada ve Bozcaada dışındaki Ege adaları Yunanistan'a bırakılmıştır. Ayrıca Trablusgarp Savaşı'ndan beri sorun olan Oniki Ada da İtalya'ya bırakılmıştır.
2. Kapitülasyonlar
- Kapitülasyonlar tamamen kaldırılarak Türk devleti ekonomik bağımsızlık kazanmıştır.
3. Boğazlar
Lozan'ın en çok tartışılan konularından biri olan Boğazlar Sorunu aşağıdaki şekilde çözümlenmiştir:
1. Boğazların idaresi, başkanlığını bir Türk'ün yapacağı uluslararası bir komisyona bırakılmıştır.
2. Boğazların her iki yakasında 20'şer km'lik askerden arındırılmış bölge oluşturulmuştur.
3. Boğazlardan ticaret gemilerinin serbestçe geçmesine karar verilmiştir. Savaş gemilerine ise tonaj sınırlaması getirilmiştir.
4. Borçlar
En fazla Fransa ile sorun yaşanmasına neden olan borçlar sorunu aşağıdaki şekilde çözülmüştür:
1. Duyun-ı Umumiye ( Genel Borçlar idaresi ) kaldırılacaktır.
2. Osmanlı Devleti'nden ayrılan devletler arasında Osmanlı borçları paylaştırılacaktır.
3. Osmanlı borçlarının bir bölümünü TBMM ödeyecektir.
5. Ermenistan Sorunu
Sevr Antlaşmasıyla Doğu Anadolu'da kurulmasına karar verilen Ermeni devletinin kuruluşundan vazgeçilmiş ve bölgenin Türk toprağı olduğu kabul edilmiştir.
6. İstanbul'un Boşaltılması
6 Ekim 1923 tarihinde itilaf Devletleri İstanbul'u boşaltmışlardır.
7. Azınlıklar
- Bütün azınlıklar Türk vatandaşı kabul edilmiştir. İstanbul dışındaki Türkiye Rumları ile, Batı Trakya dışındaki Yunanistan Türkleri yer değiştirmiştir. (Nüfus mübadelesi)
NOT: Lozan Konferansı ile bütün azınlıklar Türk vatandaşı kabul edilerek yabancı devletlerin Türkiye'nin iç işlerine karışması engellenmiştir.
8. Yabancı okullar
- Yabancı okullar Türk kanunlarına ve diğer okulların bağlı bulundukları tüzük ve yönetmelik hükümlerine uyacaklardır. Türk Hükümeti bu okulların öğrenimini denetleyecek ve düzenleyecektir.
- Kurulmuş olan yabancı okullar Türk millî eğitimine bağlanmış ve kontrol altına alınmıştır.
9. Patrikhane
I. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı boyunca azınlıklar ve dış güçlerle birlikte hareket eden Fener Patrikhanesinin, yabancı kiliselerle ilişki kurmaması şartıyla Türkiye'de
kalması kabul edilmiştir.
10. Savaş Tazminatı
Kurtuluş Savaşı'nın en büyük sorumlusu durumunda bulunan Anadolu'nun büyük bir bölümünü tahrip eden ve Türk milletini iki yıl boyunca savaş felaketi ile karşı karşıya
bırakan Yunanistan savaş tazminatı olarak Karaağaç'ı Türkiye'ye bıraktı.
Lozan Antlaşması'nın Sonuçları
1. Yeni Türk Devleti uluslararası alanda resmen tanınmış ve kabul edilmiştir.
2. Sevr Antlaşması yerine Lozan Antlaşması yürürlüğe girmiştir.
3. Lozan Antlaşması I. Dünya Savaşı'ndan sonra imzalanan antlaşmalar içersinde varlığını en uzun süre devam ettiren bir antlaşmadır
ÖRNEK: Lozan Antlaşmasında aşağ>daki konuların hangisiyle ilgili kararın, Türkiye'nin egemenliğiyle bağdaştığı savunulamaz?
A) Azınlık hakları B) Kapitülasyonlar C) Boğazların yönetimi D) Yunanistan ile sınır E) Borçların ödenme biçimi
2008 ÖSS
ÇÖZÜM: Lozan Antlaşması'nda ilgili Boğazların yönetimi kararı, Türkiye'nin egemenliğiyle bağdaşmamaktadır. Zira Boğazları yönetmek için başkanı bir Türk olan bir komisyon
kurulmuş, Boğazların idaresi bu komisyona bırakılmıştır. Boğazların iki yakasında Türklerin asker bulundurması önlenmiştir.
Yanıt C
ÖRNEK: I. Sakarya Meydan Muharebesi
II. II. İnönü Muharebesi
III. Londra Konferansı
IV. Büyük Taarruz
Yukarıda verilen Milli Mücaadele dönemi gelişmelerinin kronolojik sıralaması aşağıdaki seçeneklerden hangisinde doğru olarak verilmiştir?
A) III – II – IV – I
C) III – I – II – IV
B) III – II – I – IV
D) III – IV – II – I
E) II – I – III – IV
ÇÖZÜM: Londra Konferansı 21 Şubat-12 Mart 1921 tarihleri arasında (III), II. İnönü Savaşı 23 Mart-01 Nisan 1921 tarihleri arasında (II), Sakarya Savaşı 26 Ağustos-13 Eylül
1921 tarihleri arasında (I), Büyük Taarruz 30 Ağustos-09 Eylül 1922 tarihleri arasında (IV) yapılmıştır.
Yanıt B
ÖRNEK: Mustafa Kemal Paşa aşağıdaki savaşlardan hangisinden
sonra “Gazi” ve “Mareşal” unvanlarını almıştır?
A) Büyük Taarruz
C) Sakarya
B) Dumlupınar
D) Çanakkale
E) ikinci İnönü
ÇÖZÜM: Mustafa Kemal Paşa Sakarya Savaşı sırasında atından düşerek yaralanmış, savaşı sedyeden yönetmiştir. Bundan dolayı Paşa “Mareşal” ve “Gazi” unvanını almıştır.
Yanıt C